POLİTİKA - 19 Haziran 2019 Çarşamba 15:55

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'Mursi eceliyle değil, öldürülmüştür'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: 'Mursi eceliyle değil, öldürülmüştür'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe’de bugün gerçekleşen toplu açılış törenine katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Sancaktepe 31 mart seçimlerinde yüzde 50'lik oyla Şeyma Döğücü'yü seçerek kendilerini yalnız bırakmadıkları için vatandaşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şeyma hanım partimiz teşkilatında yetişmiş, İstanbul'a , Sancaktepe'ye hizmet için bu göreve getirilmiştir. Bugün toplam tutarı eski rakamla 276 trilyon lirayı bulan 28 kalem yatırımın şehrimize hayırlı olmasın diliyorum" dedi. İstanbul'un eski günlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Geçmişe gidelim. Burada Sancaktepe’nin 20 yıl öncesini bilenler ne kadar.

Gençler bunu bilmez. Gençler bunu bilse oy verirken daha farklı oy verecek. 20 yıl öncesine gittiğimiz zaman bir gerçek var. Böyle bir Sancaktepe var mıydı. Altyapısıyla ,üst yapısıyla, okullarına , hastaneleriyle, mesire yerleriyle, acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Suyuyla böyle bir Sancakttepe var mıydı. Burada çöp dağları yok muydu. Biz iktidar olduk Sancaktepe farklı bir ilçe oldu. Bu hale getirdik. Sancaktepe adeta küllerinden doğdu.

Birileri çıkmış kendine göre atıyor tutuyor. '25 senede ne yaptınız?' diyor. Bunu diyen Binali Yıdırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul'da yaşamamış. Neresinde ne olmuş haberi yok. Çok acemi bu işte. AK parti kurulduğu günden beri projeyle , yatırım ve hizmetlerle milletimizin gönlüne girmiş bir partidir. Yapamayacağını söylemenin, boş konuşmanın, yalan ve iftiranın yeri yoktur olmayacaktır. Biz Önce eserlerimizi icraatlarımı anlattık. Sonra da projelerimizi anlatarak destek istedik. Bu milletin boş lafa ,kendini olmadığı biri gibi göstermeye, takiyeye, halka karşı başka, arkadan başka işler yapmaya bu milletin karnın toktur.

Türkiye bu popülist siyasi anlayışı yüzünden altın yıllarını heba etmiştir. 2. Dünya savaşı sonrası benzer şarttaki ülkeler, bu tür patinajlar yüzünden fersah fersah bizi geçmiştir.Merhum Menderes ve Merhum Özal döneminde kayda değer sıçrama yapmış. Ancak bu hizmetlerin karşılığı olarak, idamdan türlü hakarete kadar uzanan bir zulüm zinciriyle ödetilmiştir. Ülkemizdeki bu kısır döngüyü kıran AK Parti olmuştur. Bizim dönemimizde benim vatandaşım hava kirliliğinden kurtuldu mu? Çöp dağlarından kurtuldu mu? Ümraniye'de çöplük CHP belediyedeyken patladığı zaman 39 vatandaşımız öldü. CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Şimdi gelenler de farklı olmayacaktır. Pazar günü inşallah farklı bir müjde ile yola devam etmeliyiz.

AK Parti'nin iktidar olduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa bu kadar uzun süre ve büyük oranda bir büyüme olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bu durum sadece dışarıdakileri değil içeride birilerini rahatsız etmiştir. Son altı yıldır maruz kaldığımız her saldırının CHP ve HDP başta olmak üzere içerideki belli kesimler tarafından hararetle desteklemesinin sebebi budur.

Demokrasi yoluyla milli iradenin desteği ile sandıktan çıkarak iktidar olamayacaklarını bilenler darbelerden, krizlerden, terör örgütlerden, siyaset mühendisliklerinden medet umar hale getirmiştir. Hatta bu çevreler işi İstanbul'un fethi olan 1453’ün rövanşına kadar götürmüşlerdir. Duvarlara ne yazdılar zulüm 1453'te başladı diye yazdılar. Zulüm 1453'te başlamadı gönüllerin fethi 1453’te başladı. 31 Mart seçim neticesine en çok sevinenler arasında kimler vardı. Yunanlılar vardı. Pazar günü bunu tersine çevirmeye var mıyız?" dedi. Hayatını kaybeden Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Mursi ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhammed Mursi'nin darbeyle devrilmesinin ardından söylenen sözleri, kimi mesajları hatırlıyorsunuz. Muhalefete yakın bazı sosyal medya hesaplarının sergilediği çirkefliği görünce insanlık adına üzülüyoruz. İşte bu CHP zihniyeti benimle ilgili ne diyordu; 'Mursi içeri atıldı Erdoğan'ın akıbeti de onun gibi olacak'. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz mesele bu kadar önemli. Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akibetine benzeten Sisi zihniyetidir. Bunlardan korkmuyoruz. Biz kefenimizi giyerek yola çıktık.

Biz birbirimizi Allah için seviyoruz"dedi. Mursi'nin ölümüne de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhammed Mursi mahkeme salonunda 20 dakika maalesef çırpınıyor. Mursi'ye müdahale etmiyorlar. Mursi eceliyle değil öldürülmüştür. İslam İşbirliği Teşkilatını göreve davet ediyoruz. Gerekeni yapması gerekir.

Osaka'daki G-20 toplantısında gündeme getireceğimiz konulardan bir tanesi bu olacak. Bizler hakkın ve haklının yanında olacağız. Zalimlerin yanında olamayız. Batıya sesleniyorum, bunun demokrasi vicdanla ilgisi yok. Halk düşmanı bu faşist zihniyeti İstanbul'u teslim etmeyeceğiz. Durmayacağız çok koşacağız. Milli iradeye sıkı sıkıya sarılacağız.Sandığa gitmeyenleri sandığa götüreceğiz" dedi. Çaldılar ifadesinin hukuki değil siyasi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çünkü özellikle sandıklarda, memurların yerine taşımalı kişiler getirilip, görevlendirildi. İmzalı tutanakların imzaların peşin alınması manidardır. İmza sayımdan sonra alınır. İmzaların peşin alındığını istedikleri gibi bunu doldurduklarını görüyoruz.

Sayımım yüzde 10'unun yapıldı. Tamamı niye yapılmadı? Yapsanız zaten bu Pazar günü seçim olmazdı" dedi. 31 Mart seçimlerinin galibinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde Cumhur ittifakı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'da 39 ilçeden 25'ini cumhur ittifakı kazandı. 23 Haziranda niye tekrar sandığa gidiyoruz. Birleştirme tutanaklarında AK Parti aleyhine kasıtlı oynamalar tespit ettik. Bunlar seçim sonucunu değiştirecek boyutta. 30 bin gibi. Aradaki fark 29 binden başladı bizim itirazlarımız yüzde onunun yeniden sayımıyla 13 binli rakamlara düştü. Bunun adı nedir oylar çalındı. Yüzde 10 sayımla 16 bin oy gasp edilmişti,ancak kurtarıldı.

AK Parti'nin oyları çalınmıştır. Sandık başında iç edilmiştir. Birileri ısrarla 'Hırsız kim diyor' . Soruyu soran. AK Parti'nin oylarını başka partiye yazan kimse hırsız odur. Hırsız gece seçim kurulunan baskı yaparak oyların yeniden sayılmasına engel olandır. Hırsız kendini bildiği için çırpınıp duruyor. Hukukun, aklın vicdanın gereği seçimlerin yenilenmesidir " dedi. 

Cumhur ittifakının AK Parti ile MHP ile tüm varlıklarıyla sahada olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diğer partinin genel başkanı ortada yok. Yöneticileri ortada yok. Adayı medya şovlarını bir kenara bırakırsak adayı da ortada yok. CHP adayını destek Kandil'den geliyor. Kandil'in güdümündeki partinin cezaevindeki Selo'dan geliyor ya da yurt dışından geliyor. Selo ne diyor oylar CHP'nin adayına diyor. Kandil ne diyor . Oylar CHP adayına diyor. Terör ögrütüyle hareket edenlere CHP'ye oy veren kardeşlerim oy verecek mi ? İYİ partiye oy verenler terör örgütünün desteklediği bu adaya oy verecek mi ? Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Yurt dışındakiler neden bu seçimle bu kadar ilgileniyor. Biz Londra , Amsterdam seçimleriyle ilgileniyoruz mu ? Demek ki dert başka. CHP Genel Başkanının ortada olmamasının sebebi gerçek yüzlerini göstererek, zar zor oluşturdukları imajın bozulmasını engellemektir. Bunların siyaseti de sahte. Biz adayımızla projelerimizle her şeyimizle ortadayız " dedi.

Tarihi ortak yayın öncesi bir otelde İmamoğlu ile İsmail Küçükkaya'nın buluşmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Marmara etap otelinde görüşüyorlar. Moderatör hangi soruları soracak, nasıl cevap verecekler böyle bir şey olabilir mi bu ne densizliktir ne ahlaksızlıktır. Moderatörlük yapacağın program önce soruları CHP adayına veriyorsun. Adilsen , dürüstsen her iki adayı da davet edersin. Onlarla bunu konuşursun.Geçmişte ben de sayın Baykal'la böyle bir tv programına çıkmıştım. Böyle bir şeyle karşı karşıya kalmadım. CHP adayı Sayıştay raporu vs. ardı ardına o kadar yalan söyledi ki Binali Bey hangisini düzelteceğini şaşırdı. Sayıştay böyle bir şey yok dedi.

Bay Kemal'de yalan ne kadar çoksa bu da kendi genel başkanıyla yarışıyor. Sonra ortaya çıktı programdan önce moderatörle CHP adayı 45 dakika baş başa görüştü. 2-3 dakika diye söyledi. Ancak 45 dakika kaldılar görüntülerle ispatlandı. Bu durum karşısında ne diyecek, O kadar tutarsızlığı var ki çetelesini tutamaz olduk. Alenen yalan söylendiği bir durumla karşı karşıyayız. Bunca yalan söyleyen, tüm İstanbul'u kandırmaya çalışan önüne gelene söven CHP adayı yarın o koltuğa oturursa Allah İstanbul'u böyle bir felaketten korusun. Ordu valimize bu adam 'İt' dedi. Ondan sonra bir yalan daha. 'İt demedim basit dedim'. Görsel medyada çıktı. Görüntüde 'İt' dediğin var. Seçim sebebiyle vali bey henüz davasını açmadı. Seçim sonrası açacak. Ancak polislerimiz de açacak. Polislerimize hakaret edenin alnının karışlarız" dedi. Adaylık için ahlak, doğruluk , saygı , sevgi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Bu kişide sözünü ettiğim vasıfların hiçbiri yoktur.

Tüm İstanbulllularla , Tüm Türkiye ile dalga geçmektedir. Şayet mesele İBB başkanlığı ise milletin iradesi en doğru kararı verecektir. Ancak amaç seçim sonuçlar üzerinden İstanbul'u teslim almak, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaksa bunu başaramayacaklar" dedi. Suriyeliler'e maaş verildiği iddialarını da yalanlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyelilere maaş falan verdiğimiz yok.

Tepeden aşağıya yalandır benim fakir vatandaşıma maaş veriyoruz. Biz ensarız .Onlar varil bombalarından kaçtılar misket bombalarından kaçtılar bize sığındılar. Biz onları koruma altına aldık. İslamdan nasibini almamış olanlara söyleyecek sözümüz yok bizim. Bay Kemal ben Suriye'ye gönderirim diyor. Biz orda işi hallettikçe gönderiyoruz zaten. 330 bin Suriyeli Cerablus'a gönderdik. Sakinleşen yerlere gönderiyoruz .sizlerden güçlü bir söz istiyorum. Bu seçimi 1453’ün rövanşı haline getirmek isteyenlere Osmanlı tokadı atmaya hazır mısınız" dedi.  

İsmail Coşkun - Mustafa Esen

 

 

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara Kitap Fuarı’nda ziyaretçi yoğunluğu Bu yıl 20’ncisi düzenlenen Ankara Kitap Fuarı’na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Fuar 5 Mayıs akşamına kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. Eylül Fuarcılık tarafından ATO Congresium’da gerçekleştirilen Ankara Kitap Fuarı’nda 350 yazar okurlarıyla buluşacak. 400’e yakın yayınevinin temsil edildiği fuarda imza, söyleşi, konferans ve panel gibi binden fazla etkinlik düzenlenecek. Okurları ile fuarda buluşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, fuarın Ankara’ya hareketlilik getirdiğini ifade etti. Gerçek bir kültür ve sanat havasının yaşandığını belirten Prof. Dr. Ünüvar, kitaplar arasında geçen coşkulu bir ortam yaşandığını belirtti. “Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor” Türkiye’de ‘çok fazla kitap okunmuyor’ iddiasını yanlış bulduğunu anlatan Prof. Dr. Ünüvar, “Aslında ben aynı kanaatte değilim. Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor. Müşterisi olmasa kitap basılmaz. Yazan birisi olarak görüyorum ki insanlar hem kitap alıyorlar hem de kitap okuyorlar. Okuyan ve kendisini sürekli geliştiren bir gençlik var. Burada da okurla yazarın buluşmasının da olduğu bir ortamdayız” ifadelerini kullandı. Okuyucularının getirdiği kitapları 2 saat boyunca imzaladığını aktaran Ünüvar, “Kitabım ile ilgili özellikle genç bir kitleden teveccüh vardı. Onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yazar yazdığı kitabının okunmasını istiyor. Okunuyor olması çok önemli bizim için. Marifet iltifata tabii. Bu iltifatı görüyoruz sağ olsunlar” dedi. “Efeli Hayriye” eserinin sahibi Sümer Tek ise yazdığı hikaye kitabına ilişkin, “Daha önceden yaşanmış olan öyküleri ve yaşamları anlatıyor. Anneannemin hikayesiyle ben ilk eserimi çıkartmak istedim. Anneannemin hayat hikayesi, Kayseri Karatay Kervansaray’da geçen bir öykü. 23 hikayeden oluşuyor. Gerçek yaşanmış öyküleri ve Anadolu irfanı ve kültürünü anlatan bir kitap” ifadesini kullandı. Stant görevlisi Elif Ceren Çakır ise ‘romantik’, ‘fantastik’ ve ‘gerilim’ konulu kitapların revaçta olduğunu söyleyerek, “Fiyatlar 100 liradan başlıyor ‘romantikler’ için. Klasikler daha ucuz genelde. 100 lira ve üzeri devam ediyor bu şekilde” dedi. “Her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik” Stant görevlisi Nilsu Temel ise fuarın ilk gününün yoğun geçtiğini belirterek, “Bu bizi çok mutlu etti açıkçası. Her yaştan okuyucumuz ile karşı karşıyayız. Biz daha çok genç okuyucular ile karşılaşırız diye bekliyorduk ama her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik. Çok güzel geçiyor fuar. ‘Fantastik’ daha çok tercih ediliyor. ‘Romantik’ ve ‘Bilim Kurgu’ olsun her türden gelen okuyucularımız mevcut. ‘4. Kanat’ kitabını çok sattık ve fazlasıyla seviliyor” açıklamasında bulundu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden bölge ikinciliği Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Gençler Arası Tiyatro Yarışması Karadeniz Bölge Finali’nde ikinci oldu. Kastamonu Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen Tiyatro Yarışması’nda dereceye girip Karadeniz Bölge Finali için Rize’ye gitmeye hak kazanan Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, bölgedeki diğer illerden gelen tiyatro gruplarıyla kıyasıya bir mücadele verdi. Gösterdiği performansla salona gelen sanatseverlerin takdirini toplayan ekip, jürinin oylaması sonucunda az bir farkla birinciliği kaçırarak ikinci oldu. Ekibin yönetmeni Sezer Güney, “Öncellikle fantastik bir oyun denedik. Diğer bütün ekipler normal skeç tarzı ve gündelik hayatların sorunlarını ele alırken biz fantastik bir dünya oluşturup gündelik hayatın sorunlarını ele aldık. Gündelik hayatın sorunu derken; kadına şiddet, hayvanlara şiddet, çocuk istismarları ve hayvan hakları gibi konuları biz fantastik bir dünyada, ’kişinin veya bireyin elinden duyguları alınırsa ne olur’ sorusu altında inceledik. Bu bizim en büyük farkımızdı ve bizi zaten başarıya götüren farklardan biri de fantastik oynamamızdı. Tabii çok zor. Makyaj, kostüm, dekor, ışık gibi işlevlerin hepsini aynı anda götürmen gerekiyor ve sahnede bir armoni oluşturması gerekiyor. Bundan dolayı biraz zorlandık. Ancak oynarken de seyirciden aldığımız geri dönüşler dahilinde de çok eğlenceli bir oyun oldu. Ekibimin de çok eğlendiğini düşünüyorum. Sanki popüler bir oyuncu gibi oyun bitiminde izleyicilerin fotoğraf çekinmeye gelmesi başarı hissi oluşturdu” dedi.
Manisa CHP Genel Başkanı Özel’den müzakere mesajı Memleketi Manisa’da Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, seçimde gösterdikleri başarılardan dolayı her iki başkanı da tebrik etti. İsrafı önleyecek bir belediyecilik politikası izleyeceklerini belirten Özel, “Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa ’Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’da belediye başkanlarına yönelik ziyaretlerine devam etti. Manisa’nın merkez Yunusemre Belediyesini ziyaret eden Özel, Başkan Semih Balaban’la bir araya geldi. Özel’i makamında ağırlayan Başkan Balaban, “Genel Başkanımız Özgür Özel’in bizi makamımızda ziyaret etmesinden dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Kendisinin demokrat tavrı sayesinde bu makamlardayız. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi. Siyasi nezaketin önemli olduğunu aktaran CHP Genel Başkanı Özel, “Manisa’da yıllardır biz seçim kaybettik. Yıllar oldu bayramlaşmaya iki kişi gitmiştik. Hep yalnızdık, hep zorluklar çektik. Bizi arayıp da partinin milletvekili olarak, partinin grup başkan vekili olarak, ülkenin ana muhalefet partisi olarak arayıp da bir ‘İsteğiniz, yapabileceğimiz bir şey var mı?’ diye soran olmadı. İl başkanıma talimatım o yönde oldu. Bundan sonraki her resmi günde, her resmi bayramda birinci partinin ve Manisa’daki iktidarın sahibi olarak bütün partileri arayıp onları da buralara dahil etmek olacak” dedi. “Manisa’yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır” Seçimi sandıkta bıraktıklarını söyleyen Özel, “Burada Manisa’daki bize oy veren, vermeyen herkese sesleniyoruz. Seçimi sandıkta bıraktık. Bizim Manisa’daki yüzde 60’lık başarımızın sebebi geçmişte olan her şeyi bir yana bırakıp Manisa’da parti içinde büyük bir birlikteliği, büyük bir barışı sağlamış olmamızdır. Şimdi Manisa’yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır. AK Partiye oy atan, MHP’ye oy atan kimse kendini dışarıda hissetmesin. Bu belediyeler onlara da hizmet etmek için var. Ve onlar ‘Efendim CHP var. Bundan sonra bize yaşam şansı tanımazlar’ diye bir şey yok. Ne esnafı, ne müteahhidi, ne bir başkası, kurallar neyse herkese eşit uygulanacak. Bunu herkes böyle bilsin. Tabii ki geçmiş dönemlerde yapılan bir takım hatalar, bir takım eksiklikler, birtakım kasıtlar, birtakım kusurlar var. Küçük hataları, kusurları görmeyiz. Ama kasıtları ve özellikle kamu kaynak Bu yandaşlara peşkeş çekilmesini, 150 bin liraya yapılacak işin 350 bin liraya yapılmasını, bunların hiçbirini affetmeyiz. Sorumlusu kamu görevlisiyse, kamu görevlisi, siyasetçiyse, siyasetçi verecek. Ama onu asla ve asla ve asla bir hesaplaşma, hesap görme şeklinde değil, kanun neyi gerektiriyorsa bilgileri, belgeleri savcılara teslim etme şeklinde objektif bir şekilde yapacağız” ifadelerini kullandı. Irak’ın kuzeyinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Manisalı Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak’ın cenazesinde kendisine yönelik olan tepkileri hatırlatan Özel, bunun provakatif bir eylem olduğunu daha net anladıklarını belirterek, “Şuracıkta Manisa’nın evladı Özgür Özel, sanki kendi şehrinde şehit cenazesine gidemiyormuş bir algı oluşturmaya çalışanlar oldu. Şehidimizi karşıladık. ‘Gelmezseniz orada bir provokasyon var’ diye uyardılar. Dedim ki ‘Özgür Özel Manisa’da şehit cenazesine gitmedi dedirteceğime ölmeyi göze alıyorum’ dedim ve o cenazeye geldim. Şimdi o görüntülerin içinden görüyoruz ki büyükşehir belediyesi personelleri var, Yunusemre Belediyesi’nin personelleri var. Teker teker hepsi ortaya çıkacak. Biz ‘Özgür Özel’den şehit cenazesine gidemez’ dedikleri yere gittik. Cenazeye katıldık. Şehrimizden ayrıldık. Ve ilk bayramda 800 kişi ile birlikte Hatuniye Camii’nde bayramlaştık. Manisalılar evladına sahip çıkmıştır” dedi. “Belediyelerde tasarruf tedbirleri yayınlayacak, diğer partilerden de destek isteyeceğiz” Belediyelere yönelik tasarruf tedbirleri yayınlayacaklarını söyleyen Özel, “Buradan kendi oturduğum ilçeden ve kendi şehrimden şunun müjdesini vermek isterim. Önümüzdeki hafta bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyelere bir hafta sonra bir tasarruf genelgesi yollayacağız. Geçmişin şatafatından arınacağız. Dün Denizli’deydik. 45 tane makam arabası iade edildi. Daire başkanlarını bırakın, daire başkanlarının özel kalemlerine kadar makam arabalarının tahsis edildiği bir süreç var. Herkes belediyeye kendi arabasıyla gelecek. Havuzdaki arabadan kamu görevi çerçevesinde ihtiyacını karşılayacak. Ondan sonra kendi arabasıyla evine dönecek. Türkiye’de yeni bir çağ, yeni bir çığır açacağız. Sonra da herkesten bu tasarrufa ve bu israfı sonlandırmaya katkı sağlamasını isteyeceğiz. Diğer partilere de örnek olmasını isteyeceğiz” diye konuştu. AK Parti Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç’ın CHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e yönelik ziyaretini değerlendiren Özel, “Bu tip işlerin yapılması siyasetin normalleşmesi. Vatandaşın da arzusudur. Belediyelerimiz kamu binalarıdır. Nasıl vergi dairesine her parti gidebilirse belediyelere de gider. Hem büyükşehir hem de diğer belediyelerimize buraya hangi partiden bir milletvekili gelirse başımızın gözümüzün üstündedir. Doğrusu budur” dedi. “Kimseyle görüşmem’ dersen seçimden seçime sevinir yada üzülürsün” Müzakereyi önemsediklerini ifade eden Özel, “Bunun yanında ben geçmiş dönemde grup başkan vekiliydim ve işimiz bizim meclisteki partimize kötü bir söz söylese cevabını vermek ve oradaki müzakereyi münakaşayı yönetmek. Tabii kamuoyu bir buçuk dakikalık en yüksek tansiyonlu yerlerini görüyordu. Ama normal şartlarda siyasette münakaşayla müzakere birlikte yürür. Önemli olan nezaketi terk etmemek Ayrıca partilerin genel başkanlarının en doğru ilişki biçimini yönetmek gibi bir sorumlulukları var. Biz 31 Mart’a kadar ikinci partiydik. Ve o zaman birinci partiye düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlardı. Bayramda telefon açmak bize düşer, ilk ziyareti yapmak bize düşer, gerilimi düşürmek bize düşer, el uzatmak bize düşer. Müzakere etmek, mücadele etmeye mani bir iş değildir. Hatta en etkin mücadele yöntemi, müzakereye dayalı mücadele yöntemidir. Kurtuluş Savaşı yaşandı bitti. Düşman kovuldu. Ama en önemli başarı Lozan’da sağlandı. Lozan mağlup devletlere dünyanın en büyük devletlerine Osmanlı’nın tapu senedini imzalatmaktı. Önce güçlü olacaksınız sonra da müzakereyle o gücünüz tescil edeceksiniz. Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa ‘Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün. Ama biz bu kadar çok hizmet etmemiz gereken belediye lehimizdeyken müzakereyi sürdüreceğiz. Ama sonuç alamadığımız yerde siyasetin diğer mücadele enstrümanlarını kullanmaktan da hiç geri kalmayacağız” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, basın açıklaması sonrası Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve meclis üyeleriyle yaptığı özel toplantının ardından CHP’li Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a tebrik ziyaretinde bulundu. Şehzadeler Belediyesine geçen Özel belediye binası önünde Manisa’nın ilk kadın belediye Başkanı seçilen Gülşah Durbay ve belediye çalışanları tarafından karşılandı. Karşılamanın ardından makama geçildi. Makamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ağırlayan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Uzun zamandır genel başkanımla siyaset yapmama rağmen bugün ayrı bir heyecan yaşıyorum. Belediyemizde Genel Başkanımızı ağırlıyor olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Yıllar sonra Manisa’da hem büyükşehirde hem de bütün ilçelerde büyük başarı elde ettiğimiz gibi tüm Türkiye’de büyük bir başarı yaşadık. Öncelikle bu başarının mimarı Genel Başkanımız Özgür Özel’e teşekkür ediyorum” dedi. “Bu koltuğa oturmayı istedim” Şehzadeler Belediyesinin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Özel, “Bu ziyaretin benim için başka bir anlamı var. Biraz önce Gülşah Başkanım bana nezaketle dedi ki ‘Buyurun makama geçin’ dedi. Ben de oraya ancak sen geçebilirsin dedim. Ben ilçe başkanımın il başkanımın makamına oturabilirim onlar benim koltuğum ama bu koltuk Gülşah’ın koltuğu. Ben bu koltuğa oturmayı istedim 2019 yılında. Bu bina Manisa Belediyesi binasıydı. BU makam bu koltuk Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar’ın koltuğuydu. Ben o yarışta 3’üncü oldum. O günden bugünlere geldik. Benim açımdan çok anlamlı bir gün. Şehzadeler Belediyesini almış olmak tarihte hiç almadığımız Manisa Belediyesini de almak anlamına geliyor. Hatta şöyle espriler yapıyoruz. Beni hafta sonu baka bir etkinliğe davet ettiler. Dedim ki Manisa’da Mesir Şenliklerinde olacağım. 477 yıldır ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi Mesir Şenliklerini yapıyor dedik. Tabii ki cumhuriyetin ilk yıllarında seçimlerin olmadığı dönemde CHP kimlikli belediye başkanları vardı ama çoklu yarışta ilk kez Manisa Büyükşehir Belediyesini Manisa’nın kadim merkez belediyesini hem de Yunusemre Belediyesini kazandık. Bu açıdan çok mutluyuz. Bize bunu yaşatan Manisalılara çok teşekkür ederiz” dedi. “Şehzadeler’in borcu Yunusemre’den çok daha az” Şehzadeler Belediyesinin 160 milyon civarında bir borcu olduğu kaydeden Özel, “Yunusemre Belediyesine göre burada borcun daha az olduğunu ifade edelim. Geçmişteki israfın, şatafatın Yunusemre Belediyesiyle karşılaştırılamayacak oranda olduğunu söyleyelim. Çok daha iyisini yapacağız. Özellikle burada bir devri sabık oluşturma niyetimiz yok. Önceki belediye başkanımızla Gülşah Başkanımız mutlaka temasta bulanacaktır. Önceki dönemde AK Parti’nin yönetim anlayışının zorladığı ne kadar israf, fazladan harcama varsa hepsine engel olacağız.” diye konuştu. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ziyaretin anısına Kurşunluhan’da belediyenin kursiyerleri tarafından yapılan Atatürk Portresini CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hediye etti.