GÜNDEM - 23 Mayıs 2023 Salı 23:31

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Başkent Millet Bahçesi’nde gençlerle bir araya geldi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Başkent Millet Bahçesi’nde gençlerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara’da Başkent Millet Bahçesi'ndeki Altın Mekan Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi.

Millet bahçesine Togg ile gelen Oktay, program yerine gençlerle birlikte tramvay ile seyahat ederek gitti. AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen Gençlik Buluşması programında konuşan Oktay, sohbet ettiği gençlerin sorularını da cevapladı. Oktay, Cumhur İttifakı'ndaki kararlılığa dikkat çekerek liyakatin önemine değindi ve muhalefeti, “Güçlü bir kararlılık liderlik var. Ama onun ötesinde samimiyet var liyakat var. Millet İttifakı'nda bu olmadı. Çatırdamaya başladı. Birinci turda terör örgütlerinin söylemlerine sığınanlar ikinci turda birden mevsimlik milliyetçi kesildiler. Şimdi 3. tur olsa ne kesilecekler veya 29 Mayıs sabahı ne olacaklar hangi söyleme sığınacaklar merak ediyoruz. Milletimiz bunu görüyor. Sabah güneş doğarken söylediklerini akşam güneş batarken battıktan sonra inkar eden bir yapıya siz ülkeyi teslim edemezsiniz, milletimiz de etmedi. Çatırdama sesleri duyuluyor. Öyle bir samimiyetsizlik ki kendi içlerinde bile pazarlıkların sonucunu görüyoruz. Toplamda yüzde 1 etmeyen toplumda karşılığı olmayan değil mi? Hesap uzmanı ya bir de. Kimi temsil edecek bunlar? Hangi pazarlıkların sonucu bunlar verildi. Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar neydi? Dağ kadrosundan, HDP’liler meydan okudu konuştuklarımızı niye açıklamıyorsun diye. Terörist başına artık özgürlük getireceğiz, teröristleri bırakacağız. Afrin’i geri alacağız diyen bir milletvekili adayı ile konuşuyorsunuz. FETÖ’cüleri geri bırakacağız, diyorlar kimden alıyorsunuz bu aklı. Millet İttifakı diye bir şey kalmadı zaten zoraki, dostlar alışverişte görsün. 28 Mayıs’a kadar sesimizi çıkarmayalım” sözleriyle eleştirdi.

“Anket yönetemeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi mümkün değil”

Millet İttifakı’nın yaptırdığı anket sonuçlarının farklılığının sorulması üzerine Oktay, şunları söyledi: “Sahaya değil yaptırdığın anket sonuçlarına güvenirsen bu olur. Biz sahanın böyle olduğunu zaten biliyorduk. Bizim farkımız Recep Tayyip Erdoğan gerçekler üzerinden gider. Diğerleri hayal satmayla meşguldüler. Ve sattıkları hayale kendileri de inanmaya başladılar sorun oradaydı. Biz trendin yukarı doğru gittiğini her fırsatta ifade ettik. Anket yönetemeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi mümkün değil. Son 1-2 yıldır liyakat üzerine gittiler bir insan en çok ney yoksa onu konuşur. Sakız gibi çiğnediler nasıl bu liyakatsizlik diye düşünün yüzde 20’lerden yüzde 80’e çıkan bir savunma sanayinden ve F35’i geride bırakacak 5. nesil savaş uçaklarımız, kendi gemisini üreten, kendi savunma sanayini kuran, diğer tarafta kendi petrolünü kendi geliştirdiği teknolojilerle oluşturan çıkaran taşıyan ve işleyen ve şimdi Kılıçdaroğlu da dahil onların da mutfağına taşınıyor. Togg’u bir tarafta geliştiren ve her anlamda her sektörde 5-6 aydaki projelere bakın nükleer santral de dahil her biri asrın projesi diyebileceğimiz büyüklükteki projeler. Şimdi nasıl bir liyakatsizlik ki bunlar kendinden oluyor? Mümkün mü? Bizim mühendislerimizin kendi bilim insanlarımızın geliştirdiği ürünlerle kalkınma hamlelerimiz. Bunlarınki nasıl bir liyakat ise kendi seçim sandıklarıyla asrın teknolojisi diye sundular ya. Bunlar o kadar liyakatsiz ki sadece Cumhurbaşkanı adayına da söylemiyorum tamamına söylüyorum. Liyakat sıfır bunlarda. Kendi seçim sandıklarıyla genel merkezleri arasındaki veri akışını bile sağlayamayacak kadar liyakatleri yok. Kendi sandığındaki bilişim sistemini yönetemeyenlere Türkiye’yi versek nasıl yöneteceklerdi? Yönetme şansları yok. Türkiye’deki e-devleti geliştiren ekip kendi bilişimcilerimiz. Kendi gencine güvenmediği zaman dışarıdan ithal danışman toplamaya başladığında bu kadar oluyor. Biz onlara söyledik yapamıyorsanız söyleyin biz sizin sistemleri de kurardık. Bunlara başarısızlık da bir şey ifade etmiyor. Yeniliyor yeniliyor pehlivan güreşe doymazmış. Kaç oldu ben sayısını unuttum. İnşallah ders çıkarırlar da algı operasyonlarıyla yani milletimize güvenmek lazım.”

Oktay, bir gencin gençlerin değişim istemesi ve gelecekle ilgili kendilerini neler beklediği sorusu üzerine, “Bizim yaptığımız çalışmalar ve Türkiye Yüzyılı diye ifade ettiğimiz bütün değişimleri ifade edilmeye çalışılması. Teknolojik bir dönüşüm yaşıyoruz bunu kullanan bir gençlik olacak. Sosyal, kültürel anlamda, sanatta, sporda bir bütün olarak değişim söz konusu. Teknoloji bir vasıtadır bir amaç değildir. Sırtımıza alırsak hamallığını yapmaya başlarız. Toplumun tüm alanlarında gelişmeyi temin edebilmek önemli biz bunu arzuluyoruz. Gençlerin diğer alanlarda da yoğunlaşmasını istiyoruz. Sizin bizden farkınız bu olacak hayatın kendisini de ıskalamadan diğer alanlara da gurur duyacağımız isimlerin çıkması son derece önemli, bunlar sizsiniz. Bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Benim işim çalışmaktır”

Malatya’dan gelen bir depremzede gencin depremzede gençlere üniversitelerde kontenjan ayrılacağı ve burs verileceği sorusuna Oktay, şunları kaydederek gençlere tavsiyelerde bulundu:
“Deprem hepimizin yüreğini dağladı hep beraber ağladık. Hep beraber ayağa kalktık kalkıyoruz. İlk andan itibaren Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere kabinedeki her bir arkadaşımız sivil toplumlar yerel yönetimler can siperhane çalıştılar. Biz bir taraftan ölümüne çalışırken birileri siyaset yapmanın peşine düştü. Çok büyük deprem çok büyük bir yıkım yaşıyorsunuz. Böyle bir yıkımda eğer sorun ararsanız sorun olmaz mı? Mutlaka bulursunuz. Benim katkım ne olacak diye yaklaşırsanız yapacak çok şey bulursunuz. Orada sorun arayıp umutsuzluk pompalayanlar hiç değişmez bir yüzyıl önce de böyleydi bunlar. Cumhurbaşkanımız deprem bölgesinde kardeşimin yaralarının sarılmasıyla ilgili çalışmalar asla ve asla etkilenmeyecek net talimat verdi hepimiz de bu çerçevede çalıştık ve etkilenmedi. Şimdi kalıcı konutlar teslim edilmeye başladı. Yılın sonunu kadar da binaların tamamını teslim ediyor olacağız. Milletimiz bu samimiyeti gördü. 15 Mayıs sabahı ne oldu? Bana oy vermeyen depremzedeye yaptığım yardım neredeyse verdiğim bir bardak su haram olsun diyebilecek kadar seviye bırakmayan bir muhalif anlayış gördük. Bu travmatik olaylar maskenin düşmesini sağladığı gibi Millet İttifakı'ndaki gerçek yüzün ortaya çıkmasını sağladı. Milletimiz gerçekliği gördü. Gelecekte çalışmak isteyen arkadaşlarla ilgili ben kendi tecrübemden ifade edebilirim aşkla çalışmak derim. Ya Rabbim bana düşen çalışmaktır. Ama ihlasla çalışmaktır rızık benim işim değildir. Rızkı verenin sen olduğunu zaten ifade etmiştim. Az verirsin çok verirsin bol verirsin o kısmına ben karışmam beni ilgilendiren kısım çalışma kısmıdır. Ben çalışırım. Çalıştığınız zaman Cenab-ı Hak da onun bereketini karşılığını veriyor. Cumhurbaşkanımızın en sıkıntılı anlarda bile gerçekten cenabı hakka sığınması oradan geliyor. Gecesini gündüzüne katar çalışır ve hep aynı şeyi söyler 'Aşkla çalışan yorulmaz' diye. Birileri gibi Cumhurbaşkanı yardımcılığı başbakanlık peşinde koşanların durumuna düşersiniz Allah o duruma düşürmesin.”

Seksen yılda yapılanlardan fazlasını AK Parti iktidarlarıyla son 20 yılda yaptıklarını belirten Oktay, "Son 20 yıldaki akamete uğratma çabalarına rağmen, çok net ve dik duran bir liderin, siyasi iradenin olması ve uzun vadeli hükümetlerin olması Türkiye'nin kalkınma yol haritasında aslında çok ciddi bir mihenk taşıdır" diye konuştu.

Türkiye Yüzyılını son 20 yılda hazırlanan bu altyapının üstüne inşa edeceklerini dile getiren Oktay, "Asıl altyapı enerjide, savunma sanayisinde, sağlıkta veya diğer alanlarda kurduğumuz altyapı değil, asıl altyapı aslında özgüveni olan bir gençlik ve özgüveni olan bir milletin ortaya çıkmış olmasıdır" ifadelerini kullandı.
Oktay, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz, Afrika ve Balkanlarda, "oradan ne alabiliriz değil" şeklinde değil, "göz göze hizada" ilişki kurduğunu anlatarak, Batılı ülkelerin bu sebeple Türkiye'den rahatsız olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin tüm alanlarda, bir bütün olarak güçlü olması gerektiğini ifade eden Oktay, son yıllarda ekonomi alanında gerçekleştirilen yapısal dönüşümlerle Türkiye'yi ekonomik kriz sarmalından kurtarmayı hedeflediklerini anlattı.

Oktay, Türkiye'nin geçen yıl enerji maliyetlerinin aşırı artmasından kaynaklı 60 milyar dolarlık ilave gideri olduğunu belirterek, 110 milyarlık dolarlık toplam enerji giderinin ülke içerisinde kalması için bu alanda çalışmalara devam ettiklerini söyledi.

"Gerek doğalgaz gerek petrol gerekse diğer kıymetli madenler bazında, nereden ne çıkaracağımızla alakalı, nerede hangi çalışmaları yapacağımızla ilgili gelecek yirmi yılın planları var, hazır ve defalarca Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunların tek tek üzerinden geçmiş durumdayız" diye konuşan Oktay, böylece gençlerin geleceği, değişimi dışarıda aramak yerine, kendilerinin Türkiye'de inşa edeceğini ifade etti.
Oktay, gençlerin kendilerine, geleceğin Türkiye'sine uygun olarak çok büyük hedefler koymasını gerektiğini anlatarak, "AK Parti'nin kadrolarına baktığınızda değişimin ta kendisini görürsünüz. Sözde kalmaz bu. Seçilme yaşının 25'e çekilmesi ve sonrasında 18'e çekilmesi olayı sadece laftan ibaret değildir AK Parti'de, Cumhurbaşkanı'mızın kadrolarında da bu böyledir" şeklinde konuştu.
Oktay, program sonunda 28 Mayıs’ta ilk defa oy kullanacak gençlerle doğum günü pastası kesti, simit ikram etti, hediye takdim etti ve hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak ZBEÜ Öğretim Görevlisi Dr. Gültekin Topaloğlu’na “En İyi Doktora Tezi” ödülü ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla Borsa İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde Öğr. Gör. Dr. Gültekin Topaloğlu “En İyi Doktora Tezi” ödülünü aldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Gökçebey Mithat Çanakçı Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve öğretim görevlisi Dr. Gültekin Topaloğlu ZBEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Bayramoğlu’nun danışmanlığında hazırladığı “Borsa İstanbul Şirketleri İçin Bir Kredi Derecelendirme Modeli Geliştirilmesi” başlıklı doktora teziyle İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen 18. Tez Ödülü etkinliğinde “En İyi Doktora Tezi” ödülüne layık görülerek düzenlenen törenle ödülünü aldı. Düzenlenen ödül töreninde konuşan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, sosyal bilimler alanında uygulamaya yönelik somut çıktıları olan bir doktora tezinin, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından iş ve akademi dünyasına armağan edilmiş olmasından ötürü büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin sosyal bilimler, mühendislik, fen bilimleri ve diğer bilim alanlarında elde ettiği başarıların bir tesadüf olmadığını belirten Rektör Özölçer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koymuş olduğu Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde yapılan planlamaların bu başarıların temeli olduğunu belirtti. Sözlerini, Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde Türkiye’nin uluslararası finans çevreleriyle etkileşiminde ve borçlanma maliyetlerinde önemli bir rol oynayan kredi derecelendirme konusu ile ilgili Türkiye’ye özgü bir derecelendirme modelinin bu tez vasıtasıyla üretilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti belirterek sürdüren Özölçer, Dr. Gültekin Topaloğlu’nu ve tez danışmanı olan Prof. Dr. Mehmet Fatih Bayramoğlu’nu tebrik ederek kıymetli çalışmaları ve çabalarından ötürü kendilerine teşekkürlerini iletti. Ödülün sahibi Öğr. Gör. Dr. Gültekin Toplaoğlu ise almış olduğu ödülden ötürü mutlu olduğunu ifade ederek “Ödül töreninde Rektörümüzün yanımızda olması, sadece benim için değil, üniversitemiz bünyesindeki tüm akademisyenlerimiz için çok anlamlıdır. Çalıştığımızda, gayret ettiğimizde ve başardığımızda takdir edileceğine ilişkin somut bir gösterge ve motivasyon kaynağıdır. Bu nedenle Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşriflerinden ötürü çok teşekkür ediyorum.” ifadelerinde bulundu. Dr. Topaloğlu, ödül kapsamında verilen maddi desteği ise ZBEÜ Vakfı’na öğrenci bursu olarak kullanılmak üzere bağışladığını ifade etti.
İzmir Şarj aletinden çıkan yangın evi küle çevirdi İzmir’in Bayraklı ilçesinde prizde unutulan şarj aletinden çıktığı öne sürülen yangında, bir ev küle döndü. Yangın anını kameraya alan çevre sakinlerinin yaşadığı panik anları da görüntülere yansıdı. Yangın saat 03.30 sıralarında, Alpagut Mahallesi 1615 Sokak’ta bulunan iki katlı bir evde meydana geldi. Evinde çıkan yangını fark eden ev sahibi evden hızlıca çıkarken yardım istedi. Komşusunun çığlıklarıyla uyanan mahalle sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirirken, itfaiye ekipleri gelene kadar yangının yandaki evlere sıçramaması için kendi imkanlarıyla müdahalede bulundu. İhbar üzerine sokağa gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken kısa sürede büyüyen yangın tüm binayı sardı. Yapılan etkili müdahaleyle yangın kontrol altına alınırken, alevlere teslim olan ev kullanılamaz hale geldi. Yangında ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenildi. Korku dolu anlar kamerada Öte yandan yangının meydana geldiği sokaktaki bir çevre sakini, evin alevlere teslim olduğu anları cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Görüntülerde alevlerin çevredeki evlere sıçramaması için dua eden kadının yaşadığı panik anları yer aldı. Şarj aletinden çıktığı iddiası Öte yandan evde çıkan yangının prizde unutulan şarj aletinden çıktığı öne sürüldü. Yangının kesin çıkış nedenini belirlemek için çalışma başlatıldı.
Ankara Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Resmi Gazete’de Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdopan’ın imzası ile yayımlanan Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik kullanımına ilişkin yeni tedbirler alındı. Genelge ile kamu idareleri ve bu idarelere bağlı ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmelerde tasarruf tedbirleri uygulanacak. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalar ise genelge kapsamı dışında tutulacak. Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak yürütülecek. Yılı ve takip eden yılların bütçelerine ilave yük oluşturacak faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmesine izin verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları kendi kuruluş mevzuatında belirtilen faaliyet alanları ile doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama ve taahhütte bulunamayacak, ihale şartname ve sözleşmelerine idare tarafından kullanılmak üzere araç, makine, ekipman temini gibi alım ya da yapım konusuyla ilgisi olmayan unsurları dahil edemeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları alımlarda ihtiyaçların daha düşük maliyetle temini amacıyla ortak alım gerçekleştirecek. İdarelerin, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanabilecek mal hizmetlerinin DMO aracılığıyla temin edilmesi sağlanacak. 3 yıl boyunca yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak Kamu kurum ve kuruluşları tarafından 3 yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında hiçbir şekilde yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak veya bu amaçla arazi satın alınmayacak ve kamulaştırılmayacak. Ancak deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilmesi halinde o hizmet için tahsis edilebilecek hazineye ait taşınmazın bulunmadığının belgelenmesi halinde yeni inşaat yapılabilecek. Hizmet binaları standartlar esas alınarak ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. İhtiyaç fazlası bina ve bölümler ihtiyacı olan kurumlara tahsis edilecek. Hizmet binaları kiralamaları belli bir takvim içerisinde sonlandırılacak. Yeni lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa veya arazi satın alınamayacak, kamulaştırılamayacak ve yeni kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılanlar hariç mevcut lojman ve sosyal tesisler ise ekonomiye kazandırılacak. Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri ise rayiç bedeller dikkate alınarak yeniden belirlenecek. Kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca yeni taşıt edinemeyecek Genelge ile birlikte kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca zorunlu hallerde savunma ve güvenlik hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşıtlar ile ambulans ve itfaiye araçları hariç her ne şekilde olursa olsun yeni taşıt edinemeyecek. Mevcut taşıtlar ile ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. Ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar tasfiye edilecekken ihtiyaç fazlası araçlar ise tasfiye edilmek ya da ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilecek. Kamu taşıtlarının yerli ve elektrikliye dönüştürülmesi amacıyla kullanımdaki araçların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alım garantisi kapsamında elektrikli taşıt alımı yapılabilecek. Kamuda hizmet alımı ile kullanılan taşıtlar sözleşme süresi sonunda izin alınmadan yeniden kiralanamayacak. İlgili mevzuatta belirtilen makam ve hizmetler hariç hibe dahil olmak üzere yabancı menşeli araç kullanılamayacak. Bakanlıklarda hizmet taşıtlarının en fazla 3 adedi bakanlar tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde makam hizmetlerinde kullanılabilecek. Kamuda şoför ihtiyacı ise kadrolu şoför veya hizmet alımı yerine öncelikli olarak kamu görevlilerinin görevlendirilmesi ile karşılanacak. Kamuda kullanılan binek ve station wagon cinsi taşıtlarda bin 600 cc ve altındaki motor hacimli araçlar tercih edilecek. Ayrıca hizmet alımı ise edinilecek araçlarda model yılı yeni araçlar yerine ekonomik olması durumda binek ve station wagon araçlarda 10 diğer araçlarda ise 15 yaşını doldurmamış taşıtlar tercih edilecek. Taşıtların masraf ve giderleri kaydedilecek ve kamuda taşıt edinimi, kullanımı ve tasfiyesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen Kamu Filo Yönetim Sistemine kaydedilecek. Kamuda cep telefonu tahsisine sınırlama getirilecek. Cep telefonu tahsis edilen makamlar bakanlıklarda ve idarelerde Cumhurbaşkanlığına, belediyelerde ise Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilecek. Kamuda elektronik tebligat yaygınlaştırılacak ve kurum arşivleri elektronik ortama taşınarak fiziki arşiv tutulmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet içi eğitim, konferans, seminer ve çalıştay gibi organizasyonlar uzaktan erişim yoluyla gerçekleştirilecek. Bu faaliyetlerin yüz yüze gerçekleştirilmesi gerektiği durumlarda ise kamu tesisler kullanılacak. Kamuda idareyi ve faaliyetleri tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi ve bülten benzeri yayınlar basılmayacak. Kamu kurum kuruluşları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu haller dışında 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, bilgisayar donanımı benzeri demirbaş alımı yapılmayacak. Fiziki olarak birbirine yakın makam ve birimler fotokopi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortaklaşa kullanacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar harici konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri etkinlikler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlarınca ajanda, takvim, plaket, hatıra ve hediye benzeri alım, basım ve dağıtımı yapılamayacak. Zorunlu tanıtım giderleri harici basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilemeyecek. Mevcut personelin verimli çalışması için önlemler alınacak ve atıl personel oluşmasına izin verilmeyecek. Kamuda emeklilik, istifa ve ölüm gibi durumlarda yeni kadro talebinde bulunulabilecek. Kamu personelleri zorunlu haller dışında fazla çalışma ücreti ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmayacak. Kamu personellerinin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin süreleri ilgili yıl içerisinde kullandırılacak. Ayrıca personelin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin süreleri aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 sene içerisinde kullandırılacak. Kamu kurum kuruluşlarında enerji tasarrufu amacıyla genel aydınlatmada LED dönüşümü uygulanacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılacak. Su israfını önleme amacıyla ise yeşil alanların sulanmasına mümkün olduğunda şebeke suyu kullanılmayacak. Savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmeti sonlandırılacak. Hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmeti sözleşme süresi bitimine kadar devam edebilecek. Genelge hükümleri bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından denetlenecek. Bu yöneticiler genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacak. Bu genelgede belirtilen hükümlere karşı çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi veya izin gerektiren durumlar için bakanlıklar Cumhurbaşkanlığından, il özel idareleri İçişleri Bakanlığından, belediyeler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından izin alacak. Bugünden itibaren kamuda sözleşmesi imzalanmamış tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri gözden geçirilecek ve genelgeye uygun olmayanlar iptal edilecek.