POLİTİKA - 15 Kasım 2021 Pazartesi 14:32

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 'Kimseden çekinmiyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 'Kimseden çekinmiyoruz'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, törende gerçekleştirdiği konuşmasında, “Rum tarafı, bölgede yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz’de macera arayan cevabını bulur” dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 38’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde tören ve etkinliklerle kutlanıyor.

Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katıldı. Oktay, törende konuşma gerçekleştirerek KKTC halkına seslendi. Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 38’nci yıldönümü vesilesiyle bu bayram coşkusunu sizlerle birlikte paylaşmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve 84 milyon milletimizin en kalbi selamlarını, sevgilerini getirdiğini söyledi. Oktay, "15 Kasım, Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. 15 Kasım Kıbrıs Türk halkının mücadele tarihine eklenen şanlı bir sayfadır. 38 yıl önce bugün Kıbrıs’ta, 1878’den itibaren başlayan belirsizlik, zulüm ve işkence son bulmuştur. KKTC’nin mücahit halkı, on yıllarca Rum mezalimine korkusuzca direnmiş; can vermiş, kan vermiş ama hürriyetinden vazgeçmemiştir. 1571’den beri yurt edindiği, memleket bildiği toprağını bırakmamış; egemenliğinden taviz vermemiştir. Kıbrıs Türklerinin direniş ve diriliş destanı, Ada’nın Yunanistan’a bağlanması anlamına gelen Rumların Enosis hayaline bir hançer gibi saplanmış; Kıbrıs Türkü katledilirken seyreden Dünya’ya hakkaniyet dersi vermiştir" ifadelerini kullandı.

"1974 Barış Harekâtı ile taçlanan bu mücadele; Mehmetçik ve Mücahitlerimizin omuz omuza duruşuyla, dayanışmayla ve kardeşlikle kazanılmıştır" diyen Oktay, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"KKTC 38 yıl önce, meclisteki tüm tarafların ortak mutabakatıyla; Kıbrıs Türk Halkı’nın yediden yetmişe desteğiyle ve hürriyet aşkıyla kurulmuştur. Mutlaka aranızda bağımsızlık ilanı sonrası Atatürk meydanındaki coşkulu kalabalığın içinde olan, 'Türk devletlerinin yeni şafağıyız' diye haykırmış kardeşlerim vardır. Genciyle, yaşlısıyla Kıbrıs’ın her kesimi birlik olup kutladığınız bağımsızlık sevinci, Lefkoşa’dan Ankara’ya ve tüm kardeş coğrafyalara yayılmıştı.

Bugün de işte o 74 ruhuyla, 83 ruhuyla istiklalinize ve istikbalinize sahip çıkarak 38’inci yılın haklı gururunu yaşıyorsunuz. Dalgalanan bu bayrak, kendi toprağınızda hüküm süren barış ve istikrar ve KKTC’de güçlenen demokrasi, en kıymetli değerlerinizdir. Bizler de bu kıvancı paylaşıyor; Kıbrıs Türkü’nün Ada üzerindeki vazgeçilmez haklarının teminatı olan Kıbrıs Türk Devleti’nin egemenliğinin daim olacağına yürekten inanıyoruz. Hak ve eşitlik mücadelesinde nice badireler atlatan ve birçok zorluğa göğüs geren Kıbrıs Türkü’nün azmi ve dirayeti, ayrılmaz parçası olduğu Anavatan Türkiye için iftihar kaynağıdır. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olarak daha parlak bir geleceğe sağlam adımlarla yürüyeceğinize, yürüyeceğimize gönülden inanıyorum"

Fuat Oktay, “Bu vesileyle Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesini başlatan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekâtı kahramanları başta olmak üzere tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla anıyorum. Bu uğurda destansı bir mücadele ortaya koyan şehitlerimiz ve rahmana kavuşan gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Cengiz Topelleri, Münür Salih Dilaverleri ve Fehmi Ercanları unutmadık, unutmayacağız. Hayatta olan gazilerimize de sağlıklı uzun ömürler diliyorum” dedi.

“İki devletli çözüm bir müzakere pozisyonu değildir”

Fuat Oktay, “Bir kez daha tekrarlıyoruz; adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm arzu ediyoruz. Böylece Ada’da ve bölgede, barış ve istikrarın yerleşmesini hedefliyoruz. Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarının, bir başka deyişle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi ve garanti altına alınması gerekir. Aksi halde çözümün yolunu açacak şartlar, hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’de ortaya koyduğu öneri de bu temel üzerine inşa edilmiştir. Uluslararası toplum için Kıbrıs konusunda gerçekçi politika zamanı çoktan geldi de geçiyor. Altını çizerek bir kez daha vurgulamak isterim ki; iki devletli çözüm bir müzakere pozisyonu değildir. Rum tarafı şimdi istiyormuş rolü yaptığı ortaklık devletini, önce yıkıp sonra reddetmedi mi? Yarım asırdır temcit pilavı gibi müzakere masasına getirilen öneriler hangi yaraya merhem oldu? Bu oyalama taktikleriyle Türk tarafının zamanla baskılara boyun eğmesini mi bekliyorlar? Şurası iyi bilinmelidir ki; nereden gelirse gelsin Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez” açıklamasını yaptı.

“Kıbrıs Türkü’nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtı işte bugün 38 yaşına giren Cumhuriyettir”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, “Kıbrıs Türkü’nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtı işte bugün 38 yaşına giren cumhuriyettir, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğidir. O dönemde Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Denktaş ‘idaremizin adını koyacağız’ diyerek adada egemen bir Türk devleti kurulacağını dünya kamuoyuna ilan ettiği zaman, Rum kesimi inanmayarak ‘bu açıklamalar şantajdır, tehdittir, asla olamaz’ diye yorum yapmakla meşguldü. Rum tarafının destekçileri de adada bağımsız bir Türk devletine ihtimal vermiyor; aynı bugün olduğu gibi hayal dünyasında yaşıyordu. Rum tarafı ve destekçilerinin ikiyüzlü oyunlarının hepsi yine boşa gidecek. Biz Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, çözümün anahtarı gördüğümüz “Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi” önerimizi, uluslararası topluma kararlılıkla anlatmaya devam edeceğiz. İki devletli çözüm sabır gerektiren bir yol. Bu yolu yine omuz omuza birlikte yürüyeceğiz”

“Doğu Akdeniz’de macera arayan cevabını alır”

Oktay, “Rum tarafı, bölgede yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz’de macera arayan cevabını bulur. Ülkemizin ve Kıbrıs Türkünün Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve menfaatlerinin görmezden gelinmesine asla ve asla göz yummayacağız. Bu meşru hak ve menfaatlerimizi fiili adımlarla korumaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberlik içinde, kararlılıkla ilerlediğimiz takdirde, sorunların üstesinden geleceğimize inancımız tamdır. Hayal âleminde yaşayanlara en güzel cevap, dimdik ayakları üzerinde duran, kalkınan, gelişen ve güçlenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir” dedi.

Maraş açılımına değinen Fuat Oktay, “Maraş açılımı da dâhil olmak üzere birlikte attığımız tarihi adımlarla milli davamız, yücelmeye ve yükselmeye devam edecektir. Bizler, tarihi bir, davası bir; derdi ve mücadelesi bir; büyük bir milletin evlatlarıyız. Fikir ve gönül birliğiyle hareket ettiğimiz müddetçe, üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk, aşamayacağımız engel yoktur. Tarihsel süreçte pek çok badireye göğüs geren büyük milletimiz, kim ne yaparsa yapsın bundan sonra da her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güce ve kudrete sahiptir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay öğleden sonra Girne'de askeri hastane ile toplu temel atma töreni sonrası adadan ayrılacak.

Emir Abdurrahman Bulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MEÜ, ’sıfır atık belgesi’ alan üniversiteler arasına adını yazdırdı Mersin Üniversitesi (MEÜ), yürütülen çalışmalar sonucunda Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni aldı. MEÜ tarafından gerçekleştirdilen Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi başvurusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce incelenerek onaylandı. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde kaynakları korumak, atıkları kontrol altına almak, geri dönüştürülebilir atıkları ekonomiye kazandırarak tasarruf sağlamak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde başlatılan ’Sıfır Atık’ projesi kapsamında yapılan başvuru sonucunda, MEÜ Çiftlikköy Yerleşkesi Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni aldı. Adını, sıfır atık belgesi alan yükseköğretim kurumları arasına yazdıran MEÜ’nün çevreye verdiği değer de böylelikle tescillenmiş oldu. "Örnek bir üniversite olmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz" Yeşil Kampüs çerçevesinde kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini belirten Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, "Sürdürülebilir Çevre Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Sıfır Atık Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, Temel Seviye Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazandık. Bu süreçte büyük emekleri bulunan Prof. Dr. Yağmur Uysal, Doç. Dr. Osman Orhan, Doç. Dr. Zeynep Görkem Doğaroğlu ve Entegre Çevre Bilgi Sistemi yetkilisi Tufan Yıldız’a özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Sıfır Atık Belgesi ile çevreye duyarlı ve bu alanda farkındalık oluşturma konusunda örnek bir üniversite olmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Hatay Toz taşınımına dikkat, uzmanı uyardı: "Ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabilir" Hatay’ın İskenderun ilçesinde özel kliniği bulunan Cilt Uzmanı Selin Alpar, toz taşınımının etkili olduğu bu günlerde mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamasına dikkat çekerek, tozun ciltte kızarıklığa neden olabileceğini söyledi. Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay’da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji’den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımının 26 Nisan Cuma Günü gece 12’de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirten Alpar, “Ciltte kızarıklık, hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi.
Bursa (Özel) 120 yıldır alem yapan ailenin son ustası Bursa’da Türkiye’nin 4 alem ustasından biri olan Rıza Akbalış, 120 yıllık aile mesleğini büyük bir özveriyle devam ettiriyor. Dedesinden babasına, daha sonra da kendisine kalan atölyede 14 yaşından itibaren çalıştığını belirten Akbalış, kendisinden sonra mesleğini devam ettirecek aile üyesinin olmadığını söyledi. Bursa’da 60 yaşındaki Rıza Akbalış 3 kuşaktır devam eden 120 yıllık aile mesleğini, ilk günkü heyecanıyla devam ettiriyor. Abdal Mahallesi’nde bulunan atölyesinde babasından kalan aletlerle 14 yaşından bu yana zanaatına devam eden Akbalış, Türkiye’de birçok tarihi caminin alemini onarırken yurt dışına da sipariş üzerine ihracat yapıyor. Genellikle Balkan ülkelerinden çok fazla talep olduğunu dile getiren Akbalış, bu güne kadar Balkan ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine alem yaptığını söylüyor. Türkiye’de sadece 4 tane alem ustası kaldığını belirten Akbalış, kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsesi kalmadığını kaydetti. Alem yapmayı babasından öğrendi Okulu bitirmesinin ardından babasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan Rıza Akbalış, “Bu mesleği dedem, babam ve ben olmak üzere 3 kuşaktır yapıyoruz, 120 yıllık bir meslek. 14-15 yaşlarında okulu bitirdiğim gibi babam yanına aldı. Temel eğitimi babamın yanında aldım. Atölyede dedemin ve babamın aletleri var. Hem babam hem de ustam olduğu için ondan çok şey öğrendim. Sanatta ahlak çok önemli. Temel eğitimi aldıktan sonra her şey çok güzel olur. Ben bu çizgide devam ediyorum. Kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Türkiye’de Samsun, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Bursa’da ben olmak üzere sadece 4 kişi yapıyor. İstanbul’da alem yapıyorlar ama onlar döküm alem. Bizim yaptığımız el sanatı çekiçle yapıyoruz. Ailemde benden sonra bu mesleği yapacak maalesef yok. Sağlığım elverdiği sürece bu mesleği devam ettireceğim” dedi. Deprem bölgesine alem gönderdi Hatay’da yıkılan tarihi camiler için de alem hazırladığını söyleyen Akbalış, “Türkiye’nin her tarafına özellikle Marmara bölgesine veriyoruz. Yurt dışında Avusturya, Romanya, Almanya, Macaristan, Balkan ülkelerine birkaç tane de Amerika’ya gönderdik. Yurt dışında bir hayırsever kilise iptal olunca yerine yapılan camiye alem istedi. Ben de para almadan hediye ederek yolladım. Zaman içerisinde bakırlar renk değiştiriyor, renklerini açıyoruz. Bazen yamuluyor, onları düzeltiyoruz. Eskisi gibi güzel şekilde teslim ediyoruz. 20-25 gün önce Hatay’da depremden dolayı yıkılan bir cami için hayırsever biri 5 tane alem aldı. Deprem bölgelerinde yıkılan ve hasar gören camiler yapılıyor onarılıyor. Tamamlanınca 5 tane daha alem göndereceğiz” ifadelerini kullandı.
Hatay Toz taşınıma dikkat, uzmanı uyardı: "Ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabilir" Hatay’ın İskenderun ilçesinde özel kliniği bulunan Cilt Uzmanı Selin Alpar, toz taşınımının etkili olduğu bu günlerde mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamasına dikkat çekerek tozun ciltte kızarıklığa neden olabileceğini söyledi. Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay’da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji’den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımı 26 Nisan Cuma Günü gece 12’de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz aşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirterek Cilt Uzmanı Selin Alpar, “Ciltte kızarıklık hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi. (OA-VK-