POLİTİKA - 07 Mart 2018 Çarşamba 11:34

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'YPG sivillerin Afrin'den çıkışını engelliyor'

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'YPG sivillerin Afrin'den çıkışını engelliyor'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Afrin’e yönelik yürütülen terörle mücadele DEAŞ ile mücadeleye engel değildir. Afrin operasyonu Batılı ülkeler için bir samimiyet testidir. Terörle mücadelede eğer gerçekten samimilerse bütün ülkelerin Zeytin Dalı Harekatı’nı kayıtsız şartsız desteklemeleri gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kalın, Afrin bölgesindeki terör örgütlerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen terörist sayısının 2 bin 940’a ulaştığını belirterek, aynı zamanda hedeflenen bölgelerin de yüzde 40’ının kontrol altına alındığını, 100’ün üzerindeki yerleşim yerinin ÖSO ve TSK kontrolü altında güvenli bir şekilde yönetildiğini söyledi. Zeytin Dalı Harekatı’nın kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Kalın, “Biz Afrin harekatını başlattığımızda bunun öncelikle terör örgütlerine yönelik başlatıldığını bütün dünya ile paylaşmıştık. Zaman zaman çeşitli çevrelerden yapılan açıklamada Afrin operasyonunun DEAŞ ile mücadeleyi geciktirdiği şeklinde beyanlar geliyor. Afrin’e yönelik yürütülen terörle mücadele DEAŞ ile mücadeleye engel değildir. Afrin operasyonu Batılı ülkeler için bir samimiyet testidir. Terörle mücadelede eğer gerçekten samimilerse bütün ülkelerin Zeytin Dalı Harekatı’nı kayıtsız şartsız desteklemeleri gerekir. Amaç Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesidir. Terör örgütleri arasında bir hiyerarşi yapılamayacağına göre PYD, YPG, DEAŞ gibi terör örgütlerinin Suriye topraklarından tamamen temizlenmesi konusunda tam bir uyum içinde hareket edilmesi gerekir. Müttefiklerimizden beklentimiz de bu yöndedir” diye konuştu.

“YPG, PYD Afrin’i ikinci Kandil yapmaya çalışmaktadır”

Sivillerin Afrin’den çıkartılması konusunda YPG’nin son günlerde ortaya çıkardığı engellerin bulunduğunu ifade eden Kalın, “YPG, PYD bir müddettir Afrin’i ikinci Kandil yapmaya çalışmaktadır. Bize gelen bütün istihbarat bilgileri çerçevesinde de bu çabanın yoğun bir şekilde devam ettiğini de biliyoruz. Hamdolsun bu müdahaleyle Afrin’in ikinci bir Kandil olması engellenmiştir. Bundan sonra da hiçbir şekilde buna müsaade edilmeyecektir. PYD, YPG terör örgütünün özellikle Afrin’deki sivillerin çıkmasını engellemeye çalışması da altını çizmek isterim ki bunun amacının sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak olduğu da ortadadır. Bunun da bir savaş suçu olduğu malumdur. Burada Türkiye’ye dönük, Afrin harekatına dönük eleştiriler getirmek yerine müttefiklerimizin PYD, YPG’nin yaptığı savaş suçu ihlallerini dikkate almaları gerekir” şeklinde konuştu.

“YPG, PYD terör örgütünün de bir takım dersler çıkarması gerekir”

Son günlerde Membiç civarından bir grup YPG’linin Afrin’e kaydırıldığı yönünde haberler bulunduğunu anımsatan Kalın, şunları kaydetti:

“Biz bununla ilgili gerekli resmi kanallardan girişimlerimizi yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. ABD’nin kontrolünde hareket eden PYD, YGP güçlerinin Membiç’ten Afrin’e kaydırılması konusunda mutlaka devreye girmesi ve bunu engellemesi beklenir. Bunu yaparlar yapmazlar ayrı bir şey ama biz sahada gerekli tedbirleri almış bulunmaktayız. İstedikleri kadar güç kaydırmaya çalışsınlar, bu konuda kararlılığımız tamdır. İki hafta önce Halep civarından rejime yakın olduğu söylenen bazı grupların da Afrin’e sızma girişimleri oldu. Bunlar da akamete uğratıldı. Bunlar püskürtüldü. Dolayısıyla buradan YPG, PYD terör örgütünün de bir takım dersler çıkarması gerekir.”

Suriye bağlamında Doğu Guta’da yaşanan hadiselerin de önemli olduğuna dikkat çeken Kalın, BM’nin 2401 sayılı kararı çerçevesinde 30 gün boyunca Doğu Guta’da ateşkes ilan edildiğini, ancak bu ateşkesin tam manasıyla uygulanmadığını, rejimin ihlallerinin devam ettiğini söyledi. Rejimin ateşkes ihlalinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun bir diplomasi girişimi başlattığını ifade eden Kalın, Erdoğan’ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Putin ile görüştüğünü, öğleden sonra ise Ruhani ile görüşeceğini dile getirdi. Rejimin bu saldırıları derhal durdurması gerektiğinin altını çizen Kalın, “İkinci olarak insani yardımların ulaştırılması için bir güvenlik koridorunun oluşturulması ve insani yardımların geçişine izin vermesi gerekiyor. Şu ana kadar bir konvoy Doğu Guta’ya ulaşabildi. Bu yeterli değil. İnsanlığın vicdanı Türkiye’de artıyor. Dünyanın ilgisiz kaldığı yerlerde yaşanan insanlık dramına dur demek için Türkiye bütün imkanlarıyla harekete geçmiş durumda. Birkaç gündür yola çıkmış olan ve yarın Hatay’a ulaşacak olan Vicdan Konvoyu çalışmasına da değinmek istiyorum. Bir sivil toplum girişimi olarak ortaya çıkan, Türkiye’deki STK’ların öncülüğünde ama 50’ye yakın ülkeden katılımcının iştirakiyle gerçekleşen konvoy yarın Hatay’a gidecek. Özellikle Suriye’deki kadınların maruz kaldığı haksızlıkları, işkence ve diğer kötü muamele türlerini protesto etmek için bir çalışma yapacaklar. Bu çalışma grubundan bir heyeti de Cumhurbaşkanımız bugün kabul edecek” ifadelerini kullandı.

"Biz AB üyeliğini stratejik bir öncelik olarak görüyoruz"

Kalın, 26 Mart’ta Varna’da Türkiye-AB zirvesi gerçekleştirileceğini kaydederek, şunları söyledi:

“Burada özellikle Türkiye’nin AB üyelik süreci, Türkiye-AB ilişkilerinin diğer boyutları, mültecilere yapılan yardımlar, yeni fasılların açılması ve Avrupa’da gündeme gelen ırkçılık, İslamofobi, nefret suçları gibi konular ele alınacak. Biz AB üyeliğini stratejik bir öncelik olarak görüyoruz. Bunun hayata geçirilmesi için AB’nin de üzerine düşen yükümlülükler var. Özellikle 2015 tarihli Türkiye-AB mülteci anlaşmasının maddelerinin hayata geçirilmesi konusunda AB’den kaynaklanan ciddi gecikmelerin olduğunu biliyoruz. Özellikle Suriyeli mülteciler için ayrılan fonların aktarımı konusunda bir süreç ilerliyor ama arzu edilen hızda ve etkinlikte değil. En azından ikinci 3 milyarın daha hızlı bir şekilde aktarılması, mültecilere ulaştırılması konusunda biz Türkiye olarak kendi aramızdaki çalışmaları tamamladık. AB’den gelen bu fonlarla bunun mültecilere ulaştırılması için gerekli çalışmaları AB makamlarıyla da yapmaya devam edeceğiz. Varna’da gerçekleşecek zirvede bu konuyu da etraflı bir şekilde ele alacağız. Öte yandan Avrupa’da yükselişe geçen ırkçılık, nefret suçları, İslamofobi endişe verici bir gelişme olmaya devam ediyor.”  

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.