POLİTİKA - 20 Temmuz 2017 Perşembe 17:01

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan ABD’nin terör raporu yorumu

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan ABD’nin terör raporu yorumu

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, FETÖ terör örgütünün ABD Dışişleri Bakanlığının yayınladığı Terörizm 2016 Ülkeler Raporu’nun Türkiye bölümünde ilk kez yer almasına ilişkin, "ABD Dışişleri Bakanlığının terör raporuna FETÖ’nün dolaylı olarak da girmiş olması önemli, bunu önemsiyoruz. Fakat FETÖ terör örgütünün ne olduğunu mahiyetini tam olarak tespit etmeyen bir değerlendirme olduğunu da ifade etmeliyiz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kalın, bir gazetecinin FETÖ'nün ABD Dışişleri Bakanlığının yayınladığı Terörizm 2016 Ülkeler Raporu’nun Türkiye bölümünde ilk kez yer alması ancak terör listesinde yer almaması ile ilgili sorduğu soru üzerine, "Bu çelişkili bir durumdur. ABD Dışişleri Bakanlığının terör raporuna FETÖ’nün dolaylı olarak da girmiş olması önemli, bunu önemsiyoruz. Fakat FETÖ terör örgütünün ne olduğunu mahiyetini tam olarak tespit etmeyen bir değerlendirme olduğunu da ifade etmeliyiz. Yani bunu sadece Türk Hükümeti böyle görüyor diye subjektifize etmeye çalışmak, öznelleştirmeye çalışmak bir kere objektif gerçekliklerden biraz uzaklaşmak anlamına gelir. Çünkü bu terör örgütünün bu ülkede yaptıkları ortada, 15 Temmuz darbesi ortada, sonrasındaki faaliyetleri ortada. Ve üzücü olan şu tabii: Şu anda bu FETÖ terör örgütü Avrupa ve Almanya’yı kullanarak, oranın imkanlarını kullanarak, seferber ederek, hatta Amerikalı vergi mükelleflerinin vergi paralarını kullanarak, sistemi manipüle ederek Türkiye’ye karşı faaliyetler içerisinde bulunmaktalar. Bizim Avrupa ve Amerika makamlarından beklentimiz, FETÖ terör örgütünün elebaşı olan Gülen başta olmak üzere bunların ne kadar militanı, gizli, açık elemanı, ajanı, casusu varsa bunların hukuk kuralları içerisinde, bizim talep ettiğimiz şekilde Türkiye’ye iade edilmeleridir. Orada kovuşturmaya tabi tutulmalarıdır. Madem hukukun üstünlüğünden, yargının bağımsızlığından bahsediyoruz, Türk mahkemelerinin bu konuda verdiği kararlar açık ve net ortadadır. Bu konularda bizim suçluların iadesi anlaşması çerçevesinde Avrupa’dan ve Amerika’dan beklentimiz FETÖ terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye iade edilmesidir. Aksi halde bu adamın Pensilvanya’dan bu suç imparatorluğunu yönetmesine müsaade edilmesi terörle mücadele açısından büyük bir çelişkidir. Türkiye ile stratejik ilişkisi, müttefiklik ilişkisi olduğu iddiasını da maalesef gölgeleyen, zedeleyen bir durumdur. Bizim bu konudaki beklentimiz, Avrupalı ve Amerikalı makamların bu konuda Almanya için de aynı şey geçerli, tereddütsüz ve gecikmeden hareket etmeleri ve bu kriminal kişileri adaletin önüne çıkma noktasında bizimle iş birliği içinde olmalarıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu tehdit tamamen ortadan kalkana kadar da bu mücadelemiz devam edecek"

Kalın, bir gazetecisinin, "Dün kabine revizyonu sonrasında Milli Savunma Bakanlığındaki devir teslim töreninde görevi devreden Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın bir açıklaması vardı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ ile mücadele kapsamında özel bir birim oluşturulmasından bahsetti. Acaba bu özel birimin detayları nelerdir?" sorusu üzerine ise Kalın, "Şu anda yok, çünkü çalışma devam ediyor. Tamamlandığında, uygun görüldüğü şekilde onu ilgili birimlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz, Milli Savunma Bakanlığımız paylaşırlar ama şunu söyleyeyim FETÖ ile mücadele konusunda gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerek diğer emniyet birimlerimiz içerisinde hakikaten yoğun, detaylı, özverili bir çalışma şu anda yürütülüyor. Bu tehdit tamamen ortadan kalkana kadar da bu mücadelemiz devam edecek" cevabını verdi.

"Türkiye olarak bizim hiçbir müttefikimizin herhangi bir askerinin hayatını tehlikeye atmak gibi bir niyetimiz asla söz konusu olmaz"

Kalın, Amerika’nın Suriye’nin kuzeyindeki üsleriyle ilgili haberin sorulması üzerine, "Anadolu Ajansı’nın haberi kendi habercilik ağı çerçevesinde hazırladığı bir haberdir. Burada hükümetin bir haber vermesi, yönlendirmesi gibi bir şey söz konusu değil. Bir kere Türkiye olarak bizim hiçbir müttefikimizin herhangi bir askerini, görevlisini herhangi bir yerde Suriye’de, Irak’ta veya bir başka her noktada hayatını tehlikeye atmak filan gibi bir düşüncemiz, niyetimiz asla söz konusu olmaz. Bizim o ülkelerden beklentimiz de budur. Aynı şekilde bizim askerlerimizin, bizim yetkililerimizin de dünyanın değişik yerlerinde görevli olan insanlarımızın da hayatını tehlikeye atacak tavır ve tutumlardan uzak durmalarıdır. Bu karşılıklı anlayış çerçevesinde zaten uyguladığımız bir şeydir" şeklinde konuştu.

"Terör eğer terörse her yerde terördür ve buna karşı herkesin mücadele etmesi gerekir"

Türkiye’nin PYD/YPG’ye destek verilmesi konusundaki hassasiyetini hep ifade ettiklerini kaydeden Kalın, "Bu politikanın yanlış olduğunu ifade ettik, etmeye de devam edeceğiz. Çünkü bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle bertaraf edemezsiniz ve PYD’ye YPG’ye giden bu silahlar, verilen bu eğitim, bu propaganda desteği, medya desteği, siyasi destek bunların nereye varacağını herhalde Amerikalı yetkililer değerlendiriyordur diye umut ediyoruz. En azından bizim açımızdan bunların PKK’yı desteklediği, PKK’yı güçlendirdiği sonucunu herhalde hiç kimse inkar edemez. Zaten PKK terör örgütünün yaklaşımlarına baktığınız zaman ‘Evet biz DEAŞ’la mücadele bahanesiyle, bu kılıfla şu anda Amerika’yı da arkamıza aldık, Avrupa’yı da arkamıza aldık. Dolayısıyla istediğimiz gibi alanda at koşturabiliriz’ tavrı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu cesareti kim veriyor bu terör örgütüne? Bir tarafta siz PKK’ya terör örgütü diyeceksiniz aynı bazı Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi.

Öbür taraftan onlara da muazzam bir alan açacaksınız. Dolayısıyla burada terörle mücadele tutarlı bir şekilde yürüyecekse bunun hakikaten belli kurallar içerisinde yapılması gerekiyor. Maalesef terör, uluslararası ve acil bir tehdit olarak ne zaman tanımlanmaya başlıyor? Batılı çıkarları hedef aldığı zaman; DEAŞ terörü gibi, El Kaide terörü gibi ama mesela PKK terörü söz konusu olduğunda aynı terör örgütü, aynı yöntemleri kullanıyor, aynı yaklaşıma sahip, insanları öldürüyor, masum insanlara saldırıyor Necmettin Yılmaz gibi genç bir öğretmenimizi daha önce birçok öğretmenimizi, korucumuzu, polisimizi, vatandaşımızı öldüren bu vahşi, eli kanlı terör örgütü söz konusu olduğunda sanki adeta onu ayrı bir kategoriye tabi tutuyorlar. Niye? Çünkü Batılı çıkarları hedef almıyor diye. Burada da öyle bir çifte standart var ki terör eğer terörse her yerde terördür ve buna karşı herkesin mücadele etmesi gerekir. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığıyla baktığınız zaman eninde sonunda döner dolanır o yılan bir gün de sizi sokar. Bunun küçük bir örneğini biz aslında Hamburg’taki protestolarda gördük. Vandalizm düzeyine varan G-20 karşıtı, küreselleşme karşıtı gösterilerde gördük. Bir grubun nasıl PYD paçavralarıyla, YPG paçavralarıyla orada yürüyüş yapmaya çalıştığını, Alman polisiyle karşı karşıya geldiğini hep birlikte gördük. Bizim tam da dediğimiz şey bu işte" ifadelerini kullandı. 

Goncagül Özcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas-İstanbul arası 7 saat kısaldı: YHT Sivas’a ilk seferini yaptı Türkiye’nin önemli ulaşım projelerinden biri olan Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı, Sivas ile İstanbul arasında kesintisiz seyahat imkânı sunmaya başladı. Türkülere konu olan Sivas’tan İstanbul’a seyahat süresi otobüsle yaklaşık 14 saat sürerken, aktarmasız Sivas-İstanbul seferi ile seyahat süresi yaklaşık 7 saate düştü. Ankara’dan Sivas’a ulaşımı 2 saate indiren Ankara-Sivas YHT hattı, 26 Nisan 2023 yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katıldığı törenle açılmış ve yaklaşık 1 yılda 1 milyon yolcu taşımıştı. Otobüs yolculuğu ile yaklaşık 14 saat süren İstanbul-Sivas arası, aktarmasız ekspres Yüksek Hızlı Tren hattının devreye girmesiyle 7 saat 8 dakikaya düştü. Sabah 08.40’ta yapılan ilk seferde Söğütlüçeşme İstasyonu’ndan kalkan tren 7 saat sonra Sivas’a vardı. Hızlı tren vatandaşlar tarafından oldukça beğenilirken, gelen yolcular için karşılama programı düzenlendi. Programa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Mehmet Kul, bazı il protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. İstanbul’dan Sivas’a gelen vatandaşlar davul ve zurna ile karşılanarak, karanfil verildi. “Rahat ve güvenli” AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler, Yüksek Hızlı Tren teknolojisinin rahat ve konforlu olduğunu dile getirerek, “Gayet konforlu, rahat ve güvenli bir seyahati toplam 7 saat 18 dakikalık bir sürede tamamlandık. Hemşehrilerimiz bizi coşkuyla selamladılar. Ben bütün hemşehrilerime bu güvenli yüksek teknoloji ürünü olan İstanbul-Sivas ve Sivas-İstanbul seyahatini tercih etmelerini buradan hassasiyetle öneriyorum” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz ise, “Sivas’ımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun. Böylesine bir medeniyet havzası olan Sivas’a sadece Sivaslılar değil, İstanbul’daki ve başka coğrafyadaki insanların da akın edip geleceğine inancım tamdır” diye konuştu. “Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Yüksek Hızlı Tren’in kentte yeni ufuklar açacağını belirterek, “Bugün Sivas olarak yine tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu seferle birlikte İstanbul seferlerimiz başlamış oldu ve İstanbul-Sivas arası mesafede 7 saate indi. Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak. Şehrimizin başta turizm olmak üzere sanayisi ve ekonomisine her yönüyle katkıda bulunacak” şeklinde konuştu. “Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini güçlendireceğine inandıklarına değinerek, “Yaklaşık bir yıl önce Ankara-Sivas hızlı tren seferleri başlamıştı. 1 milyonun üzerinde yolcunun taşındığını görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte de inanıyoruz ki bu sayı daha da artacak. Bu da Sivas’ın hem kültürüne hem turizmine katkı sağladığı gibi Sivas-İstanbul arasındaki akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Trenle seyahat eden vatandaşlar ise seferden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.
Bingöl Bingöl’de öğrencilere malzeme desteği Bingöl’ün Genç Kaymakamlığı himayesinde öğrencilere proje kapsamında malzeme desteği verildi. Genç Kaymakamlığı himayesinde, Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği, Yeni Genç Muratspor kulübü, Bingöl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (BİNFED) ile hayırsever iş insanı Mahsum Dursun’un maddi manevi destekleriyle hayata geçirilen ‘Gençler Harekete Geçiyor’ projesi kapsamında öğrencilere malzeme desteği verildi. Genç ve gençlik sevdalısı gönüllüler tarafından hayata geçirilen proje ile öğrenciler sevindirilirken, Genç Kaymakamı Muhammet Güzel de ilçe stadyumunda düzenlenen malzeme dağıtım törenine katılarak malzemeleri kendi elleriyle teslim etti. Hayata geçirilen bu anlamlı projede emeği geçenlere teşekkür eden Kaymakam Güzel, “Böylesi anlamlı bir projeyi hayata geçirip çocuklarımızın mutlu olmasına vesile olan başta değerli iş insanımız Mahsun Dursun olmak üzere, Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği, Yeni Genç Muratspor kulübü, Bingöl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (BİNFED) derneğimize şükranlarımızı sunuyorum. Çocuklarımızın yüzlerinde ki mutluluğu görünce bende çok mutlu oldum. Geleceğimizin yarınları olan çocuklarımızın yanında durmaya ve sportif faaliyetler içerisinde olmalarına devam edeceğiz” diye konuştu. Hayata geçirilen proje ile Muratspor altyapısında eğitim gören futbolcuların tam teşekküllü malzemeye kavuştuğunu belirten iş insanı Mahsun Dursun’un elini taşın altına atarak büyük bir fedakarlık örneği sergilediğini belirten Muratspor Yönetimi ise, “Hayırsever iş insanımıza ne kadar teşekkür etsek az kalır. Kendisi Muratspor için düzenlenen gecede sözünü verdiği malzeme sözünün kat ve kat fazlasını yaparak bizleri fazlasıyla mutlu etmiştir. Hem altyapı futbolcularımıza hem de diğer branşlarda eğitim gören çocuklarımıza sunduğu malzeme desteği için minnettarız” şeklindeki açıklamaya yer verdi. iş insanı Mahsun Dursun ise, “Genç Muratspor dayanışma gecesinde çocuklarımızın malzeme konusunda büyük eksiklikler çektikleri konusu gündeme gelince Genç sevdamdan ötürü bu yükün altına girmemin bende farz olduğuna karar verdim. Talep edilenin daha fazlasını göndermek ve diğer branşlarda eğitim gören çocuklarımızın da sevinmesine vesile olduğum için çok mutluyum. İnşallah bundan sonraki süreçte de elimden gelenin fazlasını yapmaya devam ederek çocuklarımızı sevindirmeye ve mutlu etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.