MAGAZİN - 26 Ağustos 2021 Perşembe 15:55

Damadın 'evet' dediği sırada arkadaşları 'Son pişmanlık neye yarar' şarkısını açtı

A
A
A
Damadın 'evet' dediği sırada arkadaşları 'Son pişmanlık neye yarar' şarkısını açtı

Elazığ’da bir nikah töreninde damat 'evet' dediği sırada arkadaşları Müslüm Gürses'in seslendirdiği "Son pişmanlık neye yarar" şarkısını açması ortaya ilginç görüntüler oluşturdu.

Elazığspor'da ve çeşitli kulüplerde uzun yıllar futbol oynadıktan sonra Elazığ Belediyespor’da yardımcı antrenörlük, Kovancılarspor’da teknik sorumluluk yapan Samet Ersöz, önceki akşam düzenlenen düğün töreni ile hayatını Elif Özdemir ile birleştirdi. Genç çifti düğün törenlerine il futbol camiası, sevenleri ve aile yakınları yalnız bırakmadı.

Damadın 'evet' dediği sırada arkadaşları 'Son pişmanlık neye yarar' şarkısını açtı

Nikah töreninde damadın 'evet' dediği sırada arkadaşları, Müslüm Gürses'in seslendirdiği "Son pişmanlık ne yarar" sözlerinin yer aldığı müzikle sürpriz yaptı. Şarkının açılması salonda misafirler arasında gülüşmelere neden oldu.

 

Hüseyin Kabukçu

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Ambarköy ile geçmişe yolculuk Samsun’un Ladik ilçesinde bulunan "Ambarköy Açık Hava Müzesi", ziyaretlerini geçmişe götürüyor. Ladik Kaymakamlığının 2010 yılında 14 bin metrekarelik alanda kurduğu Ambarköy, ahşap mimarisi açısından Osmanlı dönemi özelliklerini yansıtıyor. 22 buğday saklama ambarı, 4 ahşap ev, 2 sergen, 2 mısır serenderi ve 4 su kuyusuna sahip köy, 300 yıllık Şeyhülislam Mehmet Efendi Ahşap Camisi ile de göz kamaştırıyor. Açık hava müzesi konseptli Ambarköy, ziyaretçilerini geçmişe yolculuğa çıkarıyor. Ambarköy ile ilgili açıklamalarda bulunan Samsun Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, "Ladik Ambarköy, çok özel bir yer. Ambarköy adeta bir açık hava müzesi şeklindedir. Samsun’a ait köy değerlerini, özellikle taşra değerlerini, iç içe bir arada tamamını görebileceğiniz ender yerlerden birisidir” dedi. “Burada Samsun’un geçmişi var” Müzenin Ladik Kaymakamlığı tarafından Samsun’a kazandırıldığını hatırlatan Almaz, “Burada çok eski bir cami var ve bu tescilli bir camidir. Değirmen odalarımız, un odalarımız, köprülerimiz, çeşmemiz var. Burada bir restoranımız var. Orada yerel yemeklerin sunulduğu bir yer var. Burası hem gezinti hem de mesire yeridir. Buralarda insanlar oturuyorlar, çay içiyorlar, sohbet ediyorlar, yemek yiyorlar. Samsun’a ait kahvaltı ve diğer yemeklerden tadıyorlar. Böylece burada böyle Samsun’u canlandırdık. Minyatür bir Samsun canlandırıldı ve bunu turizme açtık. Buradan gelip geçen tüm misafirlerimiz burayı çok beğeniyorlar. Bize çok güzel dönüşleri oluyor. Diyorlar ki ’burada çok özel bir kültür tattık. Yerel havayı tattık. O eski köy hayatını hatırladık. O eski Samsun yaşantısını hatırladık’ diye böyle dönüşler var. Biz tam da biz bunu hedeflemiştik. Zaten burada küçük de bir müzemiz var. Aynı zamanda küçük bir kafeteryamız var. Muhtar evi var. Kısaca burada Samsun’un geçmişi var" diye konuştu.
İzmir İnciraltı ve Karşıyaka’da 433 karavan tahliye edildi İzmir Büyükşehir Belediyesi, karavanların oluşturduğu park sorununu çözmek, karavan sahiplerinin güvenli ve konforlu konaklamalarını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. İnciraltı ve Karşıyaka’da toplam 433 karavan tahliye edilirken yeni karavan park alanlarının tespiti de yapılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’nın 30 ilçe belediyesinin zabıta müdürleriyle kolektif çalışmasını amaçlayan İzmir Zabıta Koordinasyon Kurulu’nun 6.’sı, Havagazı Fabrikası’nda düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, kentteki düzeni sağlayan uygulamalara ilişkin önemli veriler paylaşılırken, zabıta teşkilatlarının koordinasyonu konusunda yol haritası belirlendi. Toplantıda, kent gündeminde yer alan karavan konusu da konuşuldu. İnciraltı’nda 259, Karşıyaka’da 174 olmak üzere 433 karavanın tahliye edildiği bilgisi paylaşılırken, konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimlerinin yeni karavan park alanlarını tespit etmek üzere çalıştığını ifade etti. “Sokaklar bizden çok iş bekliyor” Şube müdürlerinin sunumları öncesinde açılış konuşması yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, “O kadar zor görevler yapıyorsunuz ki bu kadar büyük bir yükün altında olduğunuzu, bu işin içine girince daha iyi anladım. Zabıta, aslında sokakta düzeni sağlayan büyük bir güç. Ticaretle ilgili birtakım işleri düzenlemek, onları kontrol altına almak, beraberinde emniyeti de sağlamak, kolay bir iş değil. Siz, insanların ekmek teknelerinin denetimini yapıyorsunuz. Bunları da kendi iletişim kabiliyetiniz ve kendi bilginizle yapmak zorundasınız. Bu, herkesin yapabileceği bir iş değil. Zor, önemli ve olmadığında eksikliği bir o kadar hissedilen bir görev. Bu açıdan bakınca ilçe belediyeleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin zabıta teşkilatlarının bir arada olması bizim için çok kıymetli. Koordinasyon ve iyi işler yapmak adına iletişim halinde olmak çok önemli. Sokaklar bizden çok iş bekliyor. Yetkimizi, mevzuatı ve görevlerimizi de bilerek el ele hep birlikte kazasız belasız güçlü ve güzel günler diliyorum” dedi. Ortak akıl vurgusu İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Gökhan Daca da “Zabıta teşkilatımızın çalışmalarını İzmir özelinde tek çatı altında incelemek ve geliştirmek üzere, ortak akıl ve tecrübenin ışığında yetki ve sorumluluk alanlarımızda yürüttüğümüz faaliyetleri geliştirmek adına bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Zabıta Koordinasyon Kurulu, zabıta hizmetlerini düzenlemek, izlemek, geliştirmek ve koordine etmek üzere kurulmuştur” diyerek İzmir Zabıta Koordinasyon Kurulu’na bağlı Kent Yaşam Komisyonu, Eğitim, Rehberlik ve Yayın Komisyonu, Mevzuat ve Hukuk Komisyonu ile Çevre Komisyonu’nun çalışma alanlarını aktardı. “Yılın ilk 5 ayında 4 bin 747 cezai işlem uygulandı” Açılış konuşmalarının ardından şube müdürleri tarafından sunumlar yapıldı. İşgal, uygunsuz afiş ve ilan ile dilencilik yapanlara yönelik uygulamalara ilişkin sunum yapan Zabıta Denetim Şube Müdürü Erol Tilki, 2023 yılında 58 bin 931, 2024 yılının ilk 5 ayında ise 30 bin 815 işletmenin denetlendiğini kaydetti. İşgal denetimleri kapsamında 2023 yılında 7 bin 924 adet ceza işlemi uygulandığını belirten Tilki, “2024 yılının ilk 5 ayında ise 4 bin 747 adet cezai işlem uygulandı. 2023 yılında seyyar satıcılara yönelik operasyon sayısı 6 bin 693 iken, 2024 yılının ilk 5 ayında bu sayı 4 bin 48’dir. 2024 yılında faaliyetten men edilen seyyar satıcı sayısı ise 4 bin 106” açıklamasını yaptı. Tilki, İzmir genelindeki cadde, meydan, metro girişleri ve cami önlerinde dilencilik yapan kişilere de uygulama yapıldığını belirtti. İkinci el eşya satışı yapanlara ilişkin de konuşan Tilki, Fevzi Paşa Bulvarı bölgesinde ekiplerin sabaha kadar uygulama yaptığını ifade etti. Toplam 677 hurda araç çekildi Hurda araçlar ve karavanlara ilişkin sunum yapan Zabıta Trafik Şube Müdürü Fatih Toprakdeviren, “Zabıta Dire Başkanlığımız, kent genelinde trafik akışını engelleyen, özellikle okul çevrelerinde güvenlik ve görüntü kirliliğine neden olan araçlar için Menemen’deki Hurda Araç Merkezi’mize emniyet trafik birimleri ile birlikte çekim işlemi yapıyor. Merkezimiz, Türkiye’de tektir. Hurda araçlar 6 ay içinde sahipleri tarafından teslim alınmadığı takdirde Emniyet Müdürlüğü ve Milli Emlak Müdürlüğü işbirliğinde satış ve makine kimya endüstrisine devir işlemleri yapılıyor. Böylece ekonomiye geri kazandırılarak çevreye katkı sağlanmış olunuyor” sözlerine yer verdi. Toprakdeviren, hurda araç denetimlerinde il genelinde 677 hurda aracın toplandığını açıkladı. “Karavanların yüzde 70’i plakasız çekme karavan” Karavan denetimleri kapsamında özellikle İnciraltı ve Bostanlı bölgelerinde son yıllarda iyi bir çalışma yapıldığını vurgulayan Toprakdeviren, “Karavanların tahliye edilmesi hususunda tebligatlara başlamıştık. Bu kapsamda İnciraltı’nda 259 karavan tahliye edilirken, Karşıyaka’da ise 174 karavan tahliye edildi” diye konuştu. İzmir genelinde 3 bin 829 karavan tespitinin yapıldığını ancak zabıta ekiplerinin Karşıyaka, Bornova, Bayraklı bölgesinde yaptığı tespitlerde plakalı karavan sayılarının az olduğunu söyleyen Toprakdeviren, “3 bin 829 karavanın yüzde 70’i çekme karavan ve 750 kilonun altında plakasız karavanlar. Çekme karavanlar yasal olarak kaldırılamıyor” bilgisini verdi. Çevre İmar Zabıtasından 9 bin 613 denetim Çevre denetimlerine ilişkin sunum yapan Çevre İmar Zabıtası Şubesi Müdürü Fuat Dönmez ise şunları söyledi: “Ekiplerimizle çevremizi kirleten, atıkları çevreye gelişigüzel bırakan kişilerle ilgili denetimler yapıyoruz. Sizlerle koordinasyon halinde bu denetimlerin devam etmesini sağlıyoruz. Ayrıca esnafımız uyarılarak atıkların lisanslı geri dönüşüm firmalarına verilmesinin sağlanması konusunda da ilçelerimizden destek bekliyoruz. Hafriyat ve moloz atıklarına ilişkin denetimlerimiz de sürüyor. Kaçak dökümlere yönelik caydırıcı önlemlerin alınmasını sağlıyoruz. Çevre İmar Zabıtası olarak yapılan denetimlerde 9 bin 613 denetim gerçekleştirdik. 841 bin lira cezai işlem uygulandı. Atıklarını yakarak bertaraf edenlerle ilgili de 49 bin 700 lira cezai işlem uygulandı” ifadelerini kullandı. Toplantı sonunda, İzmir Zabıta Koordinasyon Kurulu’na bağlı komisyonların üyeleri güncellendi.
Adana Kalp hastalığının “gizlisi saklısı” yok, ihmal var Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, halk arasında gizli kalp hastalığı ya da gizli kalp krizi gibi söylemlerin oldukça yaygın olduğunu belirterek, “Aslında buna gizliden çok ihmal demek daha doğru olur” dedi. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, ailesinde kalıtsal kalp hastalığı olanlar ile çeşitli belirtileri başka nedenlere bağlayarak önlem almayanların genç yaşlarda hayatını kaybedebileceğini belirterek, “Son derece sağlıklı görünen, hatta düzenli olarak spor yapan, yaşı 20 ya da 30’un altında olanların bile aniden kalp krizi geçirmesine rastlayabiliyoruz” dedi. Tıp dilinde bunu ‘sessiz iskemi’ olarak adlandırdıklarını belirten Alıcı, şunları kaydetti: “İskemi; başta kalp ve beyin gibi organlarda kan akışının zayıflaması, kesilmesi ve bu organların oksijen alamaması sonucu meydana gelen doku tahribatıdır. Vücudun bir bölümü ve bazı organlar iskemik olduğunda organlar ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni ve besin maddelerini alamaz hale gelir.” Kalp hastalıklarının yüzde 20’si sessiz iskemi Doç. Dr. Alıcı, kalp damar tıkanıklıklarının yüzde 20’sinin ‘sessiz iskemi” olduğunu, önlem alınmadığı için bu durumun zaman zaman kişinin ölümünden sonra anlaşıldığına dikkati çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Erken teşhis her hastalık için önemli ancak, kalp damar hastalıklarında erken teşhis hayati derecede önemli. Kalp hastalığının tipik belirtileri olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler genelde kişiler tarafından başta üşütme olmak üzere başka nedenlere bağlanıyor. Bu durum hastaların yüzde 20’sinde görülüyor.” Yaşlılarda sessiz iskemi Sessiz iskeminin yaşlı hastalar ve erkeklerde daha sık görüldüğünü ancak, kadın hastalarda kardiyovasküler ölüm oranı erkeklere göre daha fazla olduğunu belirterek, "Sessiz iskemi, sağlıklı kişilerde görülmekle birlikte diyabetik hastalarda, yaşlılarda, daha önce kalp krizi veya bypass hikayesi bulunanlarda, cerrahi yapılan yaşlı hastalarda, yoğun bakımda kalp hastalığı dışında takip edilen kritik hastalarda daha sık görülüyor" dedi. Bilindik belirtiler olmayabilir Doç. Dr. Alıcı, kalp hastalığının tipik belirtilerinin efor sırasında göğüste sıkışma, boyun, kol, sol bilek ya da parmakta ağrı, baskı hissi, uyuşukluk ve karıncalanma olduğunu ancak, bazı hastalarda bunların görülmeyebildiğini belirterek, şöyle devam etti: “Efor sırasında ağrıyı hisseden kişiler doğal olarak dinlenmeye geçer. Bu uyarı sırasında kendilerini daha fazla zorlayamazlar. Ancak bu belirtilerin olmaması da mümkün. Erken uyarı almayan bu hastalar efor sarf etmeye devam edip, kalbi zorlayabiliyor. Bu da kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlıyor Bu hastalarımızda kalp krizinden kaynaklı ölüm riski normal kalp krizi geçirenlere oranla en az 2 kat daha yüksek oluyor.” Doç. Dr. Alıcı, kalbin 24 saat durmadan çalışan organ olduğu için daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Ancak, damarlarda tıkanma olursa kalbe oksijen akışı yavaşlar. Bunun sonucunda da göğüs ağrısı, hafıza sorunları, baş dönmesi, baygınlık hissi, fiziksel aktivite sırasında çabuk yorulma, bayılma ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açabilir” dedi. Diyabet hastaları dikkat Nefes zorluğu, halsizlik, bulantı, kusma ve terleme gibi şikayetlerin de kalp hastalığı belirtileri olabileceğinin dikkate alınması önerisinde bulunan Doç. Dr. Alıcı, diyabet hastalarını da uyararak, şöyle devam etti: “Şeker hastaları da sessiz iskemi açısından riskli grubu oluşturuyor. Bu hastalarda risk yüzde 60’ı buluyor. Bunun yanı sıra obezite, kronik akciğer hastalığı, uyku apnesi, total kolesterol 240 mg/dl üzeri veya LDL kolesterol 160 mg/dk üzeri veya HDL kolesterol 35 mg/dl altı olanlar ile sigara tüketimi diğer risk faktörlerini oluşturuyor.”
Ankara Bakan Göktaş: “Sosyal Medya Çalışma Grubu aracılığıyla 2 bin 58 içeriğe müdahale ettik” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukların dijital ortamlarda psikososyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek içerikleri yakından izlediklerini belirterek, Sosyal Medya Çalışma Grubu aracılığıyla 2 bin 58 içeriğe müdahale ettiklerini açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, son yıllarda dijitalleşme ile çocukların büyük bir risk altında olduğunu belirterek, çocukların dijital ortamda karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri içerikleri yakından takip ettiklerini belirtti. Bakanlık bünyesinde oluşturulan Sosyal Medya Çalışma Grubu ile çocukları dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri risklerden koruduklarını vurgulayan Bakan Göktaş, çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici hizmetleri titiz bir şekilde yürüttüklerini söyledi. Çocuğun üstün yararı ilkesini benimseyerek, her bir çocuğun güvenli ortamlarda yaşamalarını sağlayacak çalışmaları kararlı bir şekilde sürdürdüklerini kaydeden Bakan Göktaş şunları dile getirdi: “Çocukların dijital ortamlar üzerinden karşılaşabilecekleri riskleri tespit etmek, koruyucu ve önleyici faaliyetler yürütmek amacıyla Sosyal Medya Çalışma Grubumuz aktif bir şekilde görevini sürdürüyor.” “Çocukların psikososyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek 2 bin 58 içeriğe müdahale ettik” Çocukların siber zorbalık, uygunsuz içerik, kişisel verilerin korunması ve mahremiyetin ihlali gibi konularda savunmasız bir konumda bulunduğunun altını çizen Bakan Göktaş, “Bakanlık olarak çocukların dijital ortamlarda psikososyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek içerikleri yakından izliyoruz. Bu kapsamda Sosyal Medya Grubumuz aracılığıyla 2 bin 58 içeriğe müdahale ettik. Buna ek olarak riske maruz kaldığı tespit edilen çocuklara yönelik gerekli psikososyal desteği sağlıyoruz. İhtiyaç doğrultusunda sosyal hizmet müdahalesini de gerçekleştiriyoruz ” ifadelerini kullandı. Bakan Göktaş, çocukların olumsuz içeriklere maruz kalmaması için müdahale sürecinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile iş birliği yaptıklarını ifade etti.