GÜNDEM - 11 Ocak 2018 Perşembe 16:59

Damat 82, gelin 78 yaşında nikah tazeledi

A
A
A
Damat 82, gelin 78 yaşında nikah tazeledi

62 yıl önce kaçarak evlenen Ayşe ve Mehmet Yeni çifti, 62 yıl sonra Tuzla Belediyesi Yaşlılar Merkezi’nde gerçekleşen nikah merasimiyle gelinlik ve damatlık giyerek nikah tazeledi.

62 yıl önce Trabzon’da ailelerinin rızası olmadığı için kaçarak evlenen Ayşe ve Mehmet Yeni çifti, 62 yıl sonra 4 çocuğu ve 13 torunun katıldığı nikah merasimiyle gelinlik ve damatlık giydi. Mehmet Yeni 62 yıl önce fırında çalışan Ayşe’yi görür görmez tutuldu ve aşkına karşılık bulamadı. İlerleyen zamanlarda Ayşe’yi ikna etmeyi başaran Mehmet bu kez de aileleri ikna edemedi ve Ayşe’yi yayladan kaçırdı. 62 yıldır devam eden, filmlere konu olacak bu aşk hikayesinden 4 çocuk ve 13 torunu olan Ayşe teyze gelinlik giyemediği için hayatı boyunca içinde bir burukluk taşıdı.

Yeni çiftinin aşk hikayesini duyan Tuzla Belediyesi, ikinci baharlarını yaşayan çifte gelinlik ve damatlık giydirerek torunlarının şahitliğinde nikahlarını tazeledi. 2 yıldır Tuzla Belediyesi Yaşlılar Merkezi’nde vakit geçiren çiftin nikahlarını Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı tazeledi. Seneler sonra hayallerine kavuşan çift, nikahları kıyıldıktan sonra oyunlar oynayarak bu özel günün tadını çıkardı. Tuzla Belediyesi çifte nikah hediyesi olarak, şifalı sularda tatil hediye etti.

Damat 82, gelin 78 yaşında nikah tazeledi

‘‘Mehmet kolumdan tuttu beni götürdü”

“62 sene öncesinin hikayesi nasıl anlatılır ki” diyerek sözlerine başlayan 78 yaşındaki Ayşe Yeni, ‘‘Ben Mehmet’i o zamanlar fazla sevmiyordum ama tuttu kolumdan götürdü beni. Bütün gece ormanların içinden gittik ve ormanın içindeki bir evde kaldık. Ne ateş yakabildik, ne yemek yiyebildik ne de bir şeyler içtik, öylece orada 3 gün kaldık. Sonra haber geldi bahçede patates var haşlayın yiyin diye. Haşladık patatesleri yedik, o patatesin tadını ne o unutabilir ne de ben unutabilirim. Şimdi çok şükür param da var pulum da var ama geçmiş lazım bize şimdi hastalıklarda var yaşlandık. Ailem 25 gün sonra affetti, babam melek gibiydi ama bana sert bakar diye düşünüyordum çabuk affetti’’ ifadelerini kullandı.

Duygularını ifade eden 82 yaşındaki Mehmet Yeni ise, ‘‘Hiçbir kuruşum yoktu, cebim boştu. Çok sevdik birbirimizi aldık, hiç pişman olmadım. Hayatımız eskisi gibi aynı aşkla devam ediyor’’ dedi.

Damat 82, gelin 78 yaşında nikah tazeledi

Başkan Yazıcı’dan çifte balayı hediyesi

Çiftin nikahını kıyan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ise, ‘‘Damat bey ve gelin hanımın ikinci baharlarını yaşadıkları bu mutlu günde nikahlarını kıymaktan mutluluk duydum. İnşallah ikinci baharlarını birde balayında yaşamaya devam edecekler. Biz çiftimizi şifalı sularda balayına gönderiyoruz, yerleri hazırlandı. Gerçekten anlamlı ve örnek olacak bir birliktelik ülke gündemine bu şekilde taşındı’’ diye konuştu. 

Fethiye Mutaf - Emrah Kuş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.