ASAYİŞ - 25 Aralık 2021 Cumartesi 09:49

Danıştay, memurların kamerayla gözetlenmesine ‘dur’ dedi

A
A
A
Danıştay, memurların kamerayla gözetlenmesine ‘dur’ dedi

Bir kamu kurumunda müdür talimatıyla çalışanların masalarına kamera konuldu. Vatandaşlarla münasebetlerinden, çay içmelerine her hareketleri kayıt altına alınan memurlar, konuyu yargıya taşıdı. Davada son sözü söyleyen Danıştay, iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşan, çalışanın yaptığı her türlü haberleşmenin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sistemini hukuka aykırı buldu.

Bir kamu kurumunda görev yapan şube müdürü, çalışanlarını yakından takip etme adına tüm masalara kamera sistemi koydu. Adeta biri bizi gözetliyor (BBG) uygulamasını hatırlatan sisteme, memurlar ve yetkili sendika tepki gösterdi.

Özel hayatlarının takip altına alındığını öne süren sendika, İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Tarafları dinleyen mahkeme, uygulamayı yerinde buldu. Kararda; kamu hizmeti görevini yerine getiren memur ve diğer kamu görevlilerinin kamuya sunulan bu faaliyeti ifa ettikleri ve bu hizmetin yürütüldüğü binaların kamuya açık olup bu yerlerde kamu hizmetine özgü olarak çalışma yapıldığına vurgu yapıldı. Kamu hizmetinin sunulduğu yerler ve hizmeti gören memur ve kamu görevlilerinin bu hizmeti vermekle yükümlü idarelerin gözetimi ve denetimi altında olduğuna dikkat çekildi. İdarelerin hizmet binalarında, kamu hizmeti ve yararına yönelik olarak gerekli gördükleri önlemleri almakla yetkili ve görevli oldukları hatırlatıldı. Kararı davacı sendika avukatı temyiz etti.

Emsal bir karara imza atan Danıştay 10. Dairesi, takip sistemini hukuka aykırı buldu. Kararda; “İş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşıp doğrudan çalışan memurların kendisinin ve diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetlerinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmenin gözlenmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davacı sendika tarafından, kamu kurumunda çalışan personelin şikayetleri üzerine bazı müdürlüklerde çalışanların kamera ile takibi şeklinde uygulama başlatıldığı belirtilmiştir. Mahkemeye sunulan görüntülerde kameraların masalarda ve bankolarda çalışan personeli doğrudan gören ve izleyen şekilde olduğu, kamera sisteminin yerleştirildiği konum ve çektiği alan dikkate alındığında, iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sistemi kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği anlaşılmıştır. Uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir kanuni dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve bu haliyle yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi’nin kararının bozulmasına oy birliği ile karar verildi.”

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis "Maziden Atiye Ahlat" programıyla öğrencilere bölge tanıtılıyor Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığının organizasyon ve yürütücülüğünde tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlatılan "Maziden Atiye Ahlat" programıyla çevre illerden gelen öğrenciler, Bitlis’in Ahlat ilçesi başta olmak üzere bölgeyi geziyor. Milli Eğitim Bakanlığı; tarihi, siyasi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde başlattığı "Maziden Atiye Ahlat" adlı etkinlik programını sürdürüyor. İlki yarıyıl tatilinde başlatılan program bahar döneminde de devam ediyor. Bu kapsamda Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinden katılan kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı olarak yürütülen programda 5-11 Mayıs tarihleri arasında birinci grup olarak 96 kız öğrenci, 12-18 Mayıs tarihleri arasında ikinci grup olarak da 84 erkek öğrenci Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanarak Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere kümbetler, tarihi mekanlar, Ahlat Müzesini ve bölgenin önemli tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkanı buldu. Program kapsamında gerçekleştirilen tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, konser ve şiir geceleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinlik içerikleri ile öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında Erzurum’dan gelen BİLSEM öğrencilerinden İrfan Sefiroğlu, “Maziden Atiye Ahlat programı kapsamında buradaki birçok tarihi mekanın yanı sıra Bitlis, Muş ve benzeri yerlerdeki tarihi yerleri gördük. Bu tarihi yerleri görmek bizi etkiledi. Bu programda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi. Programa Elazığ’dan katılan Efe Minibağ da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir edildiklerini belirterek, “Çeşitli seminerlerle bilgi birikimimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda buradaki tarihi mekanları, kümbetleri gezerek tarih bilgimizi artırıyoruz. Bizlere bu imkanları sağladıkları için başta Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi. Programa Iğdır’dan katılan Zeynep Büşra isimli kız öğrenci ise “Iğdır BİLSEM’den geliyorum. ‘Maziden Atiye Ahlat’ programı kapsamında bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Kamp boyunca birçok seminer gördük ve birçok geziye katıldık. Bu geziler sayesinde hem kültürel birikimimiz arttı hem de tarihimizi öğrenme fırsatına sahip olduk. Seminerlerde de alanında uzman kişilerden bilgiler aldık ve onlardan istifade ettik” diye konuştu.
Samsun Bin rakımda yetişen çilek, pazar sorunu yaşamıyor Samsun’un Alaçam ilçesi Dürtmen Yaylası’nda bin rakımda yetişen ve özel aroması ile damaklara hitap eden çilek, pazar sorunu yaşamıyor. Proje kapsamında ilk çilek deneme dikimi İlhan Güngör’e ait Dürtmen Yaylası Vicikler Mahallesi’nde yapıldı. Çilekler bu sene bol meyve verdi. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı, Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ve İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, alternatif ürün tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamaya koyulan ’Çilek Yetiştiriciliği Projesi’ çerçevesinde destek verilen çilek bahçesinde hasat yaptı. Bin rakımlı Vicikler Mahallesi’nde hobi olarak başladıktan sonra ticari olarak çilek üretimine devam eden üretici İlhan Güngör, müşteri ve pazar sorunu yaşamıyor. Talepleri yetişmeye çalışan Güngör, çilek alanlarını her yıl geliştiriyor. "Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz" Kaymakam Fatih Kayabaşı, “İlçemizde çilek üretimi geçen senelerden yapılan çalışmalardan dolayı ekim alanlarımız ve üretimimiz artıyor. Alaçam’da 100 dönüme yakın bir alanda üretimimiz çiftçilerimiz tarafından yapılıyor. Aromasıyla, kıvamıyla, lezzetiyle Alaçam çileğini marka değerine getirmek için kaymakamlığımız, belediyemiz, il tarım müdürlüğümüz ve diğer kurumlarımızla beraber topyekun bir mücadele içinde çalışmalarımız devam ediyor. Uzun vadede ise Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz. Alaçam çileği lezzetiyle Samsun’da, tüm Türkiye’de de ön plana çıkacak" dedi. Belediye Başkanı Ramazan Özdemir, "Belediye olarak bu tarz üretim alanlarının sayısını arttırarak hedef pazar kitlesi oluşturmayı istiyoruz. Amacımız, Alaçam’da üretilen çileği tüm Türkiye’ye pazarlamak" diye konuştu. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “2022-2026 üretim planlamamızda özellikle Alaçam’da Dürtmen Yaylası’nda çilek üretiminin arttırılması hedefi koymuştuk. Hedef doğrultusunda 2021-2022 yılı içerisinde toplam 720 bin adet yediveren dediğimiz albion çeşitle, bunun 500 bin adeti Büyükşehir Belediyemiz, 220 bin adeti de bakanlığımız bütçesiyle aynı zamanda onların 6 buçuk ton ve 4 buçuk ton marjla beraber yaklaşık 16 çiftçimizle başlamıştık. 2023 yılı içerisinde de DOKAP’la beraber yaklaşık 15 ilçemizde üçer dekar alanda her 50 çiftçimize hem damlama sulama ile hem de manşlarıyla beraber tamamını destekledik. Yaklaşık 3 milyon TL’ye yakın bir projeydi. Onunla da ilimizde 472 dekar olan alan 2023 itibarıyla 672 dekar alana çıktı. Bin 200 tona yakın bir üretimimiz gerçekleşmekte. Burada özellikle niye Alaçam diyoruz, yaylada küçük alanlarda gece-gündüz sıcaklık farklı olması nedeniyle hem lezzette hem aromasında çok büyük fark etmekte. Alaçam çileğini lezzetiyle biliyoruz. Samsun merkezde Alaçam çileği diye satılıyor. Çiftçimizin emeğine sağlık diyorum" şeklinde konuştu. Üretici İlhan Güngör ise “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel malt sistemiyle çilek üretimi yapıyorum. Doğanın bitki üzerinde en fazla etkisi çilekte. Diğer ürünlerde de öyle ama çilekte daha fazla. Rakımın yüksek olması, havanın, oksijen, gece gündüz sıcaklığı farklı yani sulama suyuna kadar her şeyin etkisi var. Genelde pazar sorunu yaşamıyoruz çünkü sipariş üzerine çalışıyoruz. Aroması yüksek olduğu için diğer bölgelerden vatandaş almıyor, bizim çileğin hasadını bekliyor" ifadelerini kullandı.