POLİTİKA - 30 Kasım 2015 Pazartesi 13:06

Davutoğlu: 'Hiçbir ülke bizden özür beklemesin'

A
A
A
Davutoğlu: 'Hiçbir ülke bizden özür beklemesin'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Görevimizi yerine getirdiğimiz için hiçbir ülke bizden özür beklemesin” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel’deki temasları kapsamında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısına katıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, çok verimli toplantı geçirdiklerini ve ilk kez Başbakan olarak ziyarette bulunduğunu kaydederek,

“Gündemimizde bir çok konu vardı tabi ana konu Türk hava sahasını ihlal eden Rus jetinin düşürülmesiydi. Bunu detaylı olarak ele aldık. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. NATO’nun desteğinden ve kişisel desteğinizden ötürü size müteşekkiriz. Geçen hafta olağanüstü toplantıdan sonra bize destek verdiniz. Teşekkür ediyoruz. Burada net olmak istiyorum. Türk hava sahası Türkiye’nin egemenliği kapsamındadır. Bizim, eylemimiz savunma amaçlıydı. Keşke olmasaydı ama angajman kurallarımız da nettir. Bunu öncesinde duyurmuştuk. Rus tarafına da değinmiştik. Kendisi bizim dostumuzdur, komşumuzdur. Ankara’da, Antalya’da, Moskova’da gerekli bildirimleri yapmıştır. Türk hava sahasının korunması gerektiğini söylemiştik. Çünkü, Rusya daha öncesinde 3 kez hava sahasını ihlal etmişti. Şunu da bir biçimde ifade ettik. Türkiye’nin Suriye sınırı Türkiye için çok önemlidir ulusal güvenlik meselesidir. Dolayısıyla eylemimiz bir savunma amacı taşımaktaydı. Bir ihlal olmasaydı bu krizi yaşamazdık” dedi.

“TÜRKİYE BU KRİZİN BEDELİNİ ÖDEYEN ÜLKE”
Davutoğlu, tansiyonun arttırılmasını istemediklerini ifade ederek,” Türkiye-Suriye sınırında böyle olayların bir daha yaşanmaması için her seviyede Rusya ile konuşmaya hazırız. Bunu vurgulamak istiyorum. Bu Türkiye-Suriye sınırıdır. Türkiye’nin hava sahasını savunma hakkı vardır ve Türkiye aynı zamanda Rusya ile iyi ilişkiler istemektedir. Suriye’de DEAŞ’a karşı savaşan ülkelerle de iyi ilişkiler istemektedir. Türkiye, bu ülkelerle işbirliğine hazırdır ama bu olay sırasında yapılan bombardıman DEAŞ karşı değildi, orada bir DEAŞ hedefi yoktu. Biz Rus dostlarımıza orada sivilleri bombaladıklarını ifade ettik. Buradan yeni mülteci dalgalarının Türkiye’ye geleceğini söyledik. Türkiye her bombardımandan sonra on binlerce mülteci buluyor topraklarında. Dolayısıyla Türkiye bu krizin bedelini ödeyen ülke. Bu noktada hava sahasını korumaktan ötürü suçlanmaması gerekiyor. Peki biz bu deneyimden ne öğrendik. Aynı hava sahasında faaliyet gösteren 2 koalisyon varsa eğer bu durumları önlemek güç olur. Bir tarafta BM önderliğinde bir koalisyon var. Türkiye’de bu koalisyonda yer alıyor ve DAEŞ’e karşı operasyon düzenliyor. Diğer taraftan Rusya operasyon düzenliyor. Bu iki grup arasında koordinasyon olması gerekiyor. Eğer biz DEAŞ’a karşı mücadele ediyorsak sadece DEAŞ’a karşı mücadele etmeliyiz. Ilımlı muhalefete karşı değil, Suriye muhalefetine karşı değil” ifadelerini kullandı.

“RUSYA İLE TEMASA HAZIRIZ”
Davutoğlu dün İdlib’te Rus bombardımanının olduğunu ifade ederek, “Biz Türkiye olarak yaralıları aldık. Tamamıyla yanmış insanlar vardı. Azez’de bombardıman oldu. Rus uçakları insanı ihtiyaçlar göndermekteydi Halep’e. Hepimizi DEAŞ’a karşı savaşıyoruz. Bunu söylememiz gerekiyor. Türkiye-Suriye sınırı ulusal güvenliğimiz açısından önem taşımaktadır. Rusya’nın kaygılarını biliyoruz. Ruslara şunu söylemek istiyoruz: Siz de bizim kaygılarımızı bilin. Diplomatik, askeri kanallarının açık olması gerekmekte. Böyle kasıtsız olayların bir daha gerçekleşmesini engellemek için ve terörle mücadelenin geleceğini konuşmak için Rusya ile temasa hazırız. 1 Ocak’tan sonra Suriye’de bir süreç olacak siyasi süreç başlayacak. Türkiye, Rusya, ABD birlikte çalışacaklar. Bu nedenle güçlü bir diplomatik kanalın açık olması gerekmektedir. Türkiye-Suriye sınırı NATO sınırıdır aynı zamanda. Burada bir ihlal yalnızca Türk sınırına ihlal değildir. NATO sınırına da ihlal söz konusudur. Aynı gün bütün detayları NATO müttefiklerimizle paylaştık. Konsey toplantısında bilgileri sunduk ve pozisyonumuzu ifade etmek açısından her bir tarafla da bilgi paylaşmaya da hazırız. Bir kez daha NATO’nun net tavır takınmasından ötürü ve Genel Sekreterin net tavrından dolayı kendisine teşekkür etmek istiyorum. Dün AB liderleri ile Brüksel’de bir araya gelme fırsatım oldu. Buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum NATO müttefiklerine, kendileri Türkiye ile dayanışma göstermiştir” açıklamasını yaptı.

“OLAYIN TEKNİK BİLGİLERİ PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye’nin özür dilemesine dair soruya, “Geçen hafta hükümeti kurduk. Rus uçağının bizim hava sahamızı ihlal ettiği zaman denk geldi. Onurlu bir ülkenin ve yeni hükümetin başbakanı olarak ki son seçimde yüzde 49’u aşkın oy aldık ki bu bir rekordur. Şunu söyleyebilirim ki hava sahamızın ve kara sahamızın korunması yalnızca bir hak değildir, benim hükümetimin görevidir. Hiçbir hükümet lideri görevini yerine getirdiği için özür dilemez. Türk hava sahası sınırının korunması ulusal bir görevdir ve hava sahasını korumak ordumuz gereken görevi yerine getirmiştir. Gelecekte böyle kasıtsız olayların bir daha yaşanması önlemek için Rus tarafı konuşmak istiyorsa, biz konuşmaya hazırız. Bizden bilgi istiyorlarsa bu olayın teknik bilgileri paylaşmaya hazırız. İlişkilerin normalleştirmek, ilerletmek istiyorlarsa bu bağlamda Rusya ile konuşmaya hazırız. Fakat görevimizi yerine getirdiğimiz için hiçbir ülke bizden özür beklemesin.

Ekonomik yaptırımlara, Rusya tarafından alınan önlemlere ilişkin haberleri takip ettim. Şunu söylemek istiyorum: Geçmişte ekonomik yaptırımlara karşı olduk. Son krizde Türkiye bugün olduğu gibi bir pozisyon takındı. Rusya’nın tavrının kendisi yaptırımlara maruz kaldıktan sonra aynı yaptırımları Türkiye’ye uygulaması çelişen bir durumdur. Ekonomik ilişkiler, karşılıklı çıkar esasına dayanır. Biz sükûnet içinde davranacağız tansiyonu arttırmayacağız. Rus halkı tarafından olumsuz görülebilecek bir davranış içinde bulunmayacağız Rus halkı, Türk halkına dosttur. Antalya, çoğu için ikinci ev gibidir. Rus dostlarımızın turist olarak Antalya’ya Türkiye’ye gelmesini gelmekteyiz. Antalya, Rus turistler için bir ev gibidir. Ekonomik ilişkilerimiz açısından da Türkiye’nin bu eylemleri yeniden düşünmesi gerekmektedir. İki ülkenin de çıkarını ilişkin hareket etmesi gerekmektedir. Bir kez daha altını çizmek istiyorum. Konuşmaya hazırız. Gelecek ilişkilerimizi tartışmaya hazırız. Fakat biz görevimizi yerine getirdik ve hava sahamızı koruduk. Bu bizim hava sahamızdır, bizim sınırımızdır. Ulusal güvenliğimiz söz konusudur. Aynı zamanda bir onur meselesidir” yanıtını verdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.