POLİTİKA - 23 Nisan 2015 Perşembe 18:56

Davutoğlu: 'Milletleri tarih üzerinden yargılamayalım'

A
A
A
Davutoğlu: 'Milletleri tarih üzerinden yargılamayalım'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale Savaşı yıldönümünde Ermeni soykırımı iddialarına atıfta bulunarak, “Tarihten dersler çıkaralım ama milletleri tarih üzerinden yargılamayalım. Yaşanan acıları birlikte paylaşalım ama acılar üzerinden yeni çatışma kültürünü oluşturmayalım” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çanakkale 100. Yıl Barış Zirvesi Yüksek Düzeyli Oturumu’na katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir savaş üzerinden barışı konuşmak erdemlerin en büyüğü. Barışı da bir barış şehrinde İstanbul’da konuşacağız” diye konuştu.

Yurt dışı ziyaretlerinde şehitliklere gitmeye çalıştığını anlatan Başbakan Davutoğlu, “Şehitliklerde durup bir süre düşünürüm. ‘Acaba nasıl bu kahraman insanlar hangi psikoloji ile savaşta bulundular’ derim. Baktığınızda 1. Dünya Savaşı’nda her bir coğrafyadan gelen inşalar farklı cephelerde savaştılar. Geriye baktığımızda 100 yıl önce 2 ayrı safta olanların psikolojilerin biraz düşündüğünüzde aslında 1. Dünya Savaşı’nın sonuçları üzerinde de düşünme imkanımız olur. Düşünün bir tarafta saunanlar. Savunanlar derken bugünkü Türkiye’nin topraklarındakileri kast etmiyoruz. Iraklılar, Cezayirliler, Boşnaklar. Şuanda belki 30 ülkeye yayılmış ülkelerden gelenler savunanlar safındaydı. Diğer tarafta Çanakkale’ye bir zafer ümidiyle gelen İngiliz imparatorluğu bünyesinde geniş coğrafyalardan gelenler. Aslında Çanakkale’de şimdi bulunduğumuz İstanbul’u savunuyorlardı. ‘İstanbul düşerse Bağdat da düşer, Şam da düşer’ diye düşündüler” şeklinde konuştu.

“ÇANAKKALE’DE ERMENİ TABURU DA VARDI, YAHUDİ TABURU DA”

Çanakkale savaşında Ermeni ve Yahudi taburlarının da bulunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “Asırlarca bir arada yaşadıkları İstanbul’u birlikte savunuyorlardı. Öylesine etkili bir savunmaydı ki bu Türkiye’de hiçbir okul yoktur ki o zaman var olmuş olsun ve bir neslini savaşta kaybetmesin. Benim okuduğum İstanbul lisesinde bir nesil savaşa gittiler ve hiç gelmediler. Her bir lisede bu hatıralar yaşandı” ifadelerini kullandı.
Savaşların da bir ahlakı olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, “Çanakkale’de savaşanlar, kendilerinden sonra gelecek nesillere bir destan bıraktılar. Savaş ahlakını bize öğrettiler. Öyle hatıralar yaşandı ki, birbirilerine yakın cephelerde saatler sonra birbirini öldürecek askerler, savaşa ara verilince birbirlerine kahve, sigara ikram ettiler, yaralılarını karşı cepheye omuzlarında taşıdılar. Böylesine centilmence, kahramanca bir savaşı insanlık tarihi görmedi. Kimse bir diğerinin bayrağına saygısızlık yapmadı, hakaret etmedi. Kahramanca savaştılar, öldüler ama geride utanılacak bir şey bırakmadılar. Biz Türkler karşımızda mertçe savaşanları hep hayırla andık. Avustralya ve yeni Zelanda Başbakanı huzurunda söylüyorum ki; büyük dedeleriniz buraya farklı amaçlarla gelmiş olsalar da kahramanca savaştılar. Onları saygı ile selamlıyorum. Benim büyük amcam da Çanakkale’de şehit düşmüş. Orada kahramanca savaşan bütün askerleri, onların geldiği bütün ülkeleri saygı ile selamlıyorum” dedi.

“SİZLERİN DEDELERİNİZ VE BİZLERİN DEDELERİ ASIRLARCA UNUTULMAYACAK BİR DESTANI BİRLİKTE YAZDILAR”

Çanakkale Savaşı’nda cumhuriyete gidecek olan temel kilometre taşlarının atıldığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Oradaki Anafartalar komutanı olarak bulunan Gazi Mustafa Kemal, bugün yıldönümü kutladığımız TBMM’nin ilk başkanı olarak seçildi. Çanakkale nesli, hem istiklal savaşını hem de Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun önünü açtı. Nasıl biz milli bilincimiz açısından Çanakkale’den böyle bir miras aldıysak, Avustralya ve Yeni Zelanda kimliği de Gelibolu sırtlarında şekillendi. Oraya tek tek gelen Anzak askerleri dönerken kollektif bir bilinçle biz ‘Avustralyalıyız’ diyerek döndüler. Örnek bir destan yazdılar. Biz bugün hep beraber buradayız. Osmanlı ordusu safında savaşan bütün askerlerin ülkelerinden temsilciler görüyorum. Onlara şükranlarımız ifade ediyorum. Onların burada bıraktıkları evlatları, bizim dostluğumuzun nişanesidir. Karşı safta gelip de burada hayatını kaybedenlerin torunları olan bu salondaki devlet yetkileri ifade ediyorum ki sizlerin dedeleriniz ve bizlerin dedeleri asırlarca unutulmayacak bir destanı birlikte yazdılar.”
Davutoğlu yaşanan savaştan sonra bir nefret kültürü oluşturulmadığına dikkat çekerek, “Savaşı mertçe yapmak lazım, İnsanın ahlaki unsurlarını gözeterek yapmak lazım. Savaş sonrasında o savaşlardan bir nefret kültürü de bir dostluk kültürü de üretilebilir. Biz böyle bir dostluğu Türkiye ile Yeni Zelanda ve Avustralya arasında inşa etmiş bulunuyoruz” dedi.

“AHMETLER MEHMETLER TONİLER CONİLER…”

Davutoğlu salondaki yabancı devlet yetkililerinde hitap ederek, “O gün ‘Coniler’ ‘Toniler’ buraya gelmişti Ahmetlerle Mehmetlerle savaşmak için. Burada da bir ‘Coni’ bir ‘Toni’ dostum var bir de Ahmet var. ‘Coniler’ ve ‘Toniler’ ile birlikte kardeş olduk. 100 yıl önce savaşlar yaşamış olabiliriz ama yüz yıl sonra barışı inşa etmek için şimdi tam vaktidir. Gün bugündür. Hepimiz savaşlardan nefret kültürü üretmeyelim. Savaşlardan dersler çıkaralım. Bir daha olmaması için o sonuçları hayata geçirelim. Devlet adamlarının savaş kararı alması kolay görülebilir ama halklarına acılarından dolayı büyük ızdırap yaşarlar. Biz Türkiye’de Çanakkale savaşı üzerinden bir nefret kültürü üretmedik. Çanakkale’de bizim topraklarımız işgal etmeye gelenlere düşmanca bir söz sarf etmedik. Saygı duyduk. Gelenler kendi ülkeleri için, onurları için savaştılar. Mertçe savaşana saygı duyulur” ifadelerini kullandı.

“TARİHTEN DERSLER ÇIKARALIM ANCAK MİLETLERİ TARİH ÜZERİNDEN YARGILAMAYALIM”

Yabancı konuklarına çağrıda da bulunan Davutoğlu şöyle konuştu:
“Gelin 1. Dünya Savaşı’ndan sonra bir dünya barışını hep birlikte inşa edelim. Nefret dili üretmeyelim. Savaşta hayatını kaybeden kim varsa hepsine şimdiden taziye dileklerinde bulunduk. Ama bugünlerde birileri o dönemdeki acılar üzerinden, bazen o savaşta kışkırtıcı rol oynamış olanlar, yeni düşmanlık tohumu ekmeye çalışıyorlar. Nasıl İstanbul bütün balkan milletlerinin şehriyse, artık Avustralyalıların da, Yeni Zelandalıların da şehirdir, buraya savaşmaya gelip toprağa düşmüş milletlerin de şehridir. Bir daha bu savaşın yaşanmaması için birada hep birlikte bir barış ahitleşmesinde bulunalım. Nefret dilini ter edelim. Tarihten dersler çıkaralım ama milletleri tarih üzerinden yargılamayalım. Yaşanan acıları birlikte paylaşalım ama acılar üzerinden yeni çatışma kültürünü oluşturmayalım.” 

MURAT HOROZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.