POLİTİKA - 08 Ekim 2015 Perşembe 21:44

Davutoğlu: 'Ne zaman bahsetsem içimiz kıpır kıpır oluyor'

A
A
A
Davutoğlu: 'Ne zaman bahsetsem içimiz kıpır kıpır oluyor'

Başbakan Davutoğlu, 'Bugün 8 Ekim 1912 Balkan Savaşları'nın başladığı gündür. Balkan nehirlerinin kenarlarında bir arada omuz omuza çok anlarımız olmuştur. Saraybosna ruhumuzun şehri. Ne zaman Saraybosna’dan bahsetsem içimiz kıpır kıpır oluyor' dedi.

Manisa mitingi sonrasında karayolu ile İzmir’e gelen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Ofisi’nde soydaş ve akraba topluluklarına mensup milletvekilleri ve Balkan kanaat önderleri ile bir araya geldi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, İzmir Başbakanlık Ofisi’nde yemek öncesi açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, “Bu buluşmayı birkaç vesileyi değerlendirdik. İzmir’de evladı fatihanın Rumeli'de bizim kültürümüzü ve ortak değerlerimizi temsil eden değerli kardeşlerimizin kendi şehridir. Bugün 8 Ekim. 8 Ekim 1912 Balkan Savaşları'nın başladığı gündür. Balkan nehirlerinin kenarlarında bir arada omuz omuza çok anlarımız olmuştur. Saraybosna ruhumuzun şehri. Ne zaman Saraybosna’dan bahsetsem içimiz kıpır kıpır oluyor. Dünyadaki bütün şehirler yok edilse geriye sadece Saraybosna kalsa, Saraybosna’dan dünyaya bütün şehirler inşa edilirdi. Bunu dediğimde çok alkışlandım. Tercüman bana dedi ki; 'Boşnaklar ne zaman Türkçe öğrendiler bilmiyorum'. Bende dedim ki; 'Gönülden gönüle konuşanlar için tercümana gerek yok'. Ben Rumeli kökenli değilim ama Türkiye’de Rumeli kökenli olduğum bilinir. Çünkü benim Rumeli hayranlığım bilinir” dedi.

“İZMİR BALKAN MUHARECETİNİ İÇİNE ALAN VE BAĞRINA BASAN ŞEHİRDİR”

Her yerde köklü bir geçmişin olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “İşte bizler yüzyıl önce bugün başlayan bir savaşla o topraklardan koparıldık. Büyük acılar yaşandı Balkanlar'da. Çok büyük zararlar verildi. 2012 yılında Balkan barışı için çalışma başlatmıştık. Tam netice alamadık ama Balkanlar'da çoklu kültürü korumak için ciddi adımlar attık. En güzeli ise orada bıraktığımız mirası şu masanın etrafında tekrar hissetmemiz. 100 yıl sonra ortak Balkan kültürümüzün buraya yansımasını sağlamak için bu özel gündeyiz. Niye İzmir dersek, İzmir Balkan muharecetini içine alan ve bağrına basan güzel şehrimiz. İzmir’de kaldığımız süre içinde bizim misafirleriğimizde gidiş ev sahibine aittir. İzmir’in her kesimini görmeden ve İzmir’e doyana kadar burada kalın. Manisa’ya giderseniz bir hatıra yanında şifa bulursunuz. Köklü geleneklerimizi orada görürsünüz. Geldiniz ama gidişiniz İzmirlilere bağlı. İzmirliler de sizi kolay kolay bırakmaz” diye konuştu.

“BİZ BALKANLAR'DA HEP BARIŞI SAVUNDUK”

Balkanlar'da hep barışı savunduklarını belirten Davutoğlu, “Balkan Savaşları'nın başlamasının 100. yılı. Sizler bulunduğunuz ülkenin halklarını temsil eden milletvekillerisiniz. Biz Balkanlar'da her zaman barışı savunduk. Kültürel çoğulculukla mirası korumalarını savunduk. Bundan sonra da bir geleneği başlatalım dedik. İzmir’de bir Başbakanlık Ofisi açtık. İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir’de açtık. İzmir Başbakanlık Ofisi'nin ilk misafirleri sizlersiniz. Bu bir gelenek olsun, her sene İzmir’in kurtuluş gününde 9 Eylül’de bir araya geliriz. Bu da buradaki arkadaşlarımıza talimatımız olur. Hem kültürel bağlılığı korumak hem ilişkileri üst düzeye çıkarmak ve gelecek nesillere bırakmak için sizleri davet ettik. İzmir bizim Akdeniz ve Ege’ye açılan ufuk şehrimizdir. Sizler de İzmir’de yeni ufukları ve kardeşiniz olan Anadolu çocuklarını tanıma imkanı bulacaksınız” dedi. 

ERAY ARPAŞİN-MİHRAP DÜZÖZ-SİNAN YENİÇERİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.