Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu yargılanan sanıklar A.F.A.A, S.A.A, I.Z.J.A.B. ve A.M.A.E.A, Kayseri'deki cezaevinden SEGBİS sistemi aracılığıyla savunma yaptı. Duruşmada sanık I.Z.J.A.B, Bağdadi ile aynı sülaleden olduğunu, kendisi ile görüşmediğini belirterek, Kırşehir'de 2 yıldır yaşadığını ve örgüt üyesi olmadığını öne sürdü.
Bağdadi'nin dayısı olduğunu ancak hiç görüşmediğini söyleyen A.M.A.E.A. da, "Cep telefonunu Kırşehir'de ikinci el olarak aldım. İçindeki örgüt üyelerinin resimleri ve propaganda görüntülerini kimin yüklediğini bilmiyorum. İki hafıza kartını da Kırşehir'de yolda buldum. İçindekileri ben yüklemedim. Zaten bir tanesi çalışmıyordu" diye konuştu.
S.A.A, DEAŞ ve başka terör örgütleri nedeniyle Irak ve Suriye'de yaşadığını söyleyerek, "Eşim ve çocuklarımla Türkiye'ye kaçtım. Bağdadi babamın amcasının oğlu olur. Aynı aşiretteniz ama bağlantımız yok. DEAŞ'a hiç katılmadım" diye savunma yaptı.
Sanıklardan A.F.A.A. ise Bağdadi ile aynı sülaleden olduklarını ve DEAŞ'ın zulmünden dolayı Türkiye'ye kaçtığını öne sürdü.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, zanlıların cep telefonları ve evlerinde bulunan dijital materyallerdeki militanların ceset resimleri, silahlı örgüt propagandası içeren görüntüler ve tanık beyanları doğrultusunda sanıkların üzerilerine atılı suçlar nedeniyle cezalandırılması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, Bağdadi'nin 4 akrabasını "terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Kırşehir merkezli 4 şehirde Kasım 2019'da düzenlenen operasyonda, örgüt elebaşı Ebubekir el-Bağdadi'nin akrabası olduğu belirtilen 25 kişi yakalanmış, sanıklardan 4'ü tutuklanmıştı. Gözaltına alınan ikisi çocuk 21 kişi ise Geri Gönderme Merkezi'ne gönderilmek üzere caliliğe teslim edilmişti.
