EKONOMİ - 14 Mayıs 2020 Perşembe 11:56

Deneme kabinlerinde ‘acil butonlu’ korona önlemi

A
A
A
Deneme kabinlerinde ‘acil butonlu’ korona önlemi

Alışveriş merkezi içerisindeki giyim mağazalarında prova edilen kıyafetlerde hijyeni sağlamak adına en yeni teknolojiler kullanılıyor.

Kıyafet deneyen müşteri prova odasında her türlü ihtiyacı için, konulan ‘acil butonu’na basarak personeli çağırıyor. Bu sayede kıyafetle temas eden müşterinin dışarıyla fiziksel etkileşimi kesiliyor. Eğer kıyafeti satın almayacaksa kabinde bırakıyor. Müşteri kabinden çıktıktan sonra mağaza görevlileri gelip hem kabini hem de denenmiş kıyafeti özel nano-sprey ile dezenfekte ediyor.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında kontrollü normalleşmeye geçiliyor. Kontrollü normalleşme adımlarıyla birlikte 21 Mart itibariyle faaliyetlerine ara veren AVM’ler 11 Mayıs’ta tekrar açıldı. AVM’de bir giyim alışverişinin tüm süreçleri görüntülendi. Mağazalarda kabinlerin temizliği, denenen ürünlerin hijyeni ortak kullanılan alanların hijyeni önem taşıyor. Mağazalarda ödemelerin de temassız kartlar ile yapılması tavsiye ediliyor.

Alışveriş merkezlerinde maske takmak zorunlu, girişte dezenfektanlar kullanılıyor ve ateş ölçülerek girişler sağlanıyor. Mağazalarda ise hijyeni sağlamak adına en yeni teknolojiler kullanılıyor. Deneme odalarına konulan acil butonları dikkat çekiyor. Ödemeler temassız ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılıyor. Mağaza içerisine her 10 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde müşteri alınıyor.

“Denenen giysilerin hijyeni önem taşıyor”

Mağazalarda ki hijyen kurallarıyla ilgili açıklama yapan DeFacto Operasyon ve Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serdar Ersoy yeni normal dönemde uygulanacak tedbirler hakkında bilgi verdi. Mağazalarda ortak kullanılan alanların hijyeninin önemine dikkat çeken Ersoy, müşterinin mağazaya girdiği andan itibaren kendini güvende hissetmesi gerektiğini söyledi ve bunu sağlamak için tedbirlerin alındığını ekledi.

“10 metrekarede bir kişi olacak şekilde alışveriş yapılabilir”

Belirli kurallara uyarak mağazalarını açtıklarını ifade eden Ersoy, “AVM girişinde ateş ölçümü yapıldığı için biz tekrardan mağaza girişinde ateş ölçümü yapmıyoruz. AVM girişinde ziyaretçilerin ateşi ölçülüyor. Mağaza içerisinde müşterilerimizin maskesiz girişine izin vermiyoruz. Maskeleri olmaması durumunda onlara maske veriyoruz. Müşterileri bu şekilde mağazaya alıyoruz. Mağazada 10 metrekarede bir kişi olacak şekilde alışveriş yapılabilir. Kendi personelimize de özen gösteriyoruz. Personel, hem maske hem de siperlik takıyor. Müşterilerle birebir temas edilecek konumda bulunmuyorlar” dedi.

“Müşteri kabinden çıktıktan sonra hem ürünü hem de kabini dezenfekte ediyoruz”

Mağaza içinde müşterilerin en çok merak ettiği konu olan kabinlerde hijyen ve dezenfekte işleminden bahseden Ersoy, “Müşteri mağazada ürün denemek istediğinde kabine geliyor. Eğer müşteri ürünü almazsa kabin içerisinde bırakıyor. Kabin görevlisi bu ürünü başka bir yere alıp, nano spreylerle dezenfekte ediyor. Bir süre başka bir ortamda tutulan ürün birkaç dakika içinde tekrar reyona kazandırılıyor. Bu nano sprey gümüş iyon teknolojisi aynı zamanda bir yere sıkıldığı zaman 30 gün boyunca uygulandığı bölgede hiçbir mikrop barındırmayan bir formüle sahip. Ayrıca insan sağlığına hiçbir zararı bulunmuyor. Müşteri kabinden çıktıktan sonra kabine de bu spreyle dezenfeksiyon işlemini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tüm müşterilerimize kredi kartının temassız özelliğini kullanmalarını öneriyoruz”

Alışveriş sürecinin son noktasında ise sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, “Müşteriler kasaya geldiklerinde sosyal mesafe kuralının ihlali gibi bir durumun oluşmaması için numaralarla kasaya alınıyorlar. Sosyal mesafeye uyulması için yerlerde uyarılar bulunuyor. Her kasa başında el dezenfektanları bulunuyor. Tüm müşterilerimize kredi kartının temassız özelliğini kullanmalarını öneriyoruz. Bu dönemde insanlar kredi kartlarının temassız özelliğini daha çok kullanmaya başladılar. Her müşteriden sonra cihazlarımızı temizliyoruz. Müşteriler ödemeyi yaptıktan sonra mağazadan çıktığı noktada da el dezenfektanı kullanıyor. Mağaza içinde, kasada ve kabinde uyguladığımız bu önlemler, müşterilere her anlamda daha rahat ve keyifli alışveriş sağlıyor” açıklamalarında bulundu.

“Kabinlerin temizliği gayet iyi kontrol ediliyor”

Mağazada alışveriş yapan müşteri Fatih Öztürk, kabinlerde ürünleri rahat bir şekilde deneyebildiklerini söyleyerek, “Kabinlerin temizliği gayet iyi kontrol ediliyor. Mağazaya girerken maskemiz yoktu. Bize maske verildi. Gayet temiz ve hijyenik bir ortamda alışveriş yapıyoruz. Ayrıca sosyal mesafeye de uyuluyor” şeklinde konuştu.

Murat Ergin - Muhammed Fırat Aksoy
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Üç Aylar başlangıcında Terzibaba Külliyesi’nde sabah namazı programı düzenlendi Erzincan’da Üç Aylar’ın başlaması dolayısıyla İl Müftülüğü tarafından Terzibaba Külliyesi’nde özel bir sabah namazı programı düzenlendi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, manevi bir atmosferde geçmesi dikkat çekti. Sabah namazının hep birlikte kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. İl Müftülüğü yetkilileri, programın Üç Aylar’ın ruhuna uygun şekilde düzenlendiğini belirterek, vatandaşların bu dönemi ibadet ve dua ile değerlendirmelerinin önemine değindi. Programa katılan vatandaşlar, bu tür dini etkinliklerin toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, manevi duyguların pekişmesine vesile olduğunu söylediler. İl Müftülüğü yetkilileri, ilerleyen günlerde Üç Aylar boyunca çeşitli dini sohbet, mevlit ve programların da düzenleneceğini duyurdu. Erzincan’da düzenlenen sabah namazı programı, hem bireysel hem de toplu ibadet imkanını sunarak, vatandaşlara ruhani bir deneyim yaşattı. Etkinlik, yerel halkın dini değerler ve toplumsal bağlılık açısından bir araya gelmesini sağladı ve özellikle aileler ile gençlerin yoğun katılımıyla dikkat çekti. İl Müftülüğü, Üç Aylar boyunca bu tür programların devam edeceğini belirterek, vatandaşları dini faaliyetlere katılmaya davet etti. Bu sayede hem manevi kazanımlar sağlanacak hem de toplumda birlik ve beraberlik duygusu pekiştirilecek.
Kocaeli 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.