GÜNDEM - 22 Temmuz 2019 Pazartesi 09:24

Deniz ambulansının zamanla yarışı havadan görüntülendi

A
A
A
Deniz ambulansının zamanla yarışı havadan görüntülendi

İstanbul trafiğinden uzak bir şekilde hastaya ulaşan yerli üretim 112 deniz nakil araçları birçok kişinin hayatını kurtarıyor. Bu kapsamda 2019 yılının ilk altı ayında bin 176 vak'aya müdahale edilirken yaklaşık 6 dakika içinde hastaya ulaşan deniz araçlarının mavi sulardaki yolculuğu havadan görüntülendi.

112 Deniz nakil araçları Büyükada, Kınalıada, Heybeliada ve Burgazada başta olmak üzere görev alanları içerisindeki gemilerde yaşanan her türlü sağlık sorununa ve boğulma vak'alarına 2016 yılından bu yana hızla müdahale ediyor. Biri Büyükada'da, diğeri Kınalıada'da duran iki deniz nakil aracı, 112 Komuta Merkezi'ne gelen ihbarlarla harekete geçiyor. Hasta gemi yada denizde bir sağlık sorunu yaşıyorsa deniz aracı o noktaya yönlendirilirken adada acil sağlık sorunu yaşayan hastalar ise kara ambulansıyla alınmasının ardından adada bekleyen deniz aracına aktarılıyor.

İlk müdahalesi burada yapılan hasta yaklaşık 6 dakikada İstanbul trafiğinden uzak bir şekilde Kartal İDO, Kartal Balıkçı Barınağı, Maltepe İDO, Bostancı Şehit Hatları İskelesi’nde bulunan kara ambulanslarına ulaştırılarak en uygun hastaneye doğru yola çıkıyor. Donanım olarak bir ambulansta olması gereken tüm malzemelerin bulunduğu araçlarda 2 sağlık personeli, bir kaptan ve birde gemici hazır bekliyor. Aynı anda iki hastayı taşımaya uygun olan 112 deniz nakil araçları 7 gün 24 saat hizmet veriyor. 

2019’un ilk altı ayında bin 176 vak'aya müdahale edildi

Türk Mühendisler tarafından Tuzla Tersanesi’nde tamamen yerli ve milli olarak üretilen araçlar, tüm hava koşullarında 26 deniz mili hızında hareket ederek hayat kurtarıyor. Cankurtaran ambulanslar, 2017’de 2 bin 238, 2018'de 2 bin 600 ve 2019 yılının ilk altı ayında bin 176 vak'aya müdahale etti. Düşme sonucu rahatsızlanan bir hastayı Büyükada’dan alan 112 deniz ambulansının zamanla yarışı ise havadan görüntülendi. Görüntülerde kara ambulansıyla gelen hastayı adadan alan deniz ambulansının en yakın hastane için mavi sularda yola çıktığı görülüyor. 6 dakika gibi kısa bir sürede hastayı kıyıya ulaştıran ambulans, hastayı kara ambulansına teslim ederek çalışmalarını sürdürüyor.

“Bir tanesi Büyükada bir tanesi Kınalıada’da konuşlanmakta”

Hayat kurtaran deniz araçlarıyla ilgili bilgi veren 112 Anadolu Komuta Kontrol Merkezi Başhekimi Dr. Murat Lafcı, “2 tane deniz nakil aracımız mevcut, bu araçların bir tanesi Büyükada bir tanesi Kınalıada’da konuşlanmakta. Her türlü acil çağrı çıktığında bulundukları yerden vak'a olan adrese hareket etmekteler. 2016 yılının aralık ayından itibaren 2 deniz nakil aracı görev yapmakta ana karadan ana karaya yaklaşık 5-6 dakikalık süre içinde ulaşım sağlanmakta. Hizmet verdiği alanlarda şöyle; Adalar ilçesine bağlı Büyükada, Kınalıada, Heybeliada ve Burgazada ile beraber görev alanı içerisinde olduğu her türlü gemi ve boğulma vak'asına da bu iki deniz nakil aracımız müdahale edebilmektedir” dedi.

“Bir araçta 2 sağlık personeli, bir kaptan ve birde gemici bulunuyor”

Hastaya çok kısa bir sürede ulaşan 112 deniz nakil araçlarının yerli üretim olmasına dikkat çeken Lafcı, “Araçlarımız Tuzla’da tamamen Türk mühendisleri tarafından yapılmıştır. Aynı anda 2 hastaya müdahale edebilecek tıbbi donanım ve malzemeye sahipler. Deniz araçları tamamen yerli ve Türk üretimi bu önemli bir hizmet. Olayın gerçekleştiği ve Anadolu Komuta Merkezi’ne çağrı düştüğü anda deniz nakil aracına gelen çağrılar doğrultusunda olay adresine 2 deniz nakil aracımız çıkış yapıyor. Bir araçta 2 sağlık personeli, bir kaptan ve birde gemici bulunuyor. 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor. 2017 senesinde 2 bin 238, 2018 senesinde 2 bin 600 ve bu senenin de ilk altı ayında bin 176 vak'aya müdahale etti” dedi.  

Ahmet Faruk Sarıkoç - Hasibe Karadağ - Tunacan Atalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.