ASAYİŞ - 31 Temmuz 2018 Salı 21:31

Denizde 7 saat yüzünce akrabaları korku dolu anlar yaşadı

A
A
A
Denizde 7 saat yüzünce akrabaları korku dolu anlar yaşadı

Trabzon’dan, Sinop’un Ayancık ilçesine akraba ziyareti için gelen Turgut Mantarcı adlı kişi, denizde 7 saat kalınca akrabalarına korku dolu anlar yaşattı.

Memleketi Trabzon’dan, Sinop’un Ayancık ilçesine akraba ziyareti için gelen Turgut Mantarcı dün akşam 16.00 saatlerinde denize girerek yaklaşık 7 saat kıyıya dönmedi. Mantarcı'yı fark eden akrabaları endişeye kapılırken, Mantarcı 7 saatin ardından kıyıya döndü.

Turgut Mantarcı yaptığı açıklamada, ”Dün saat 16:00 gibi ileri doğru açıldım. İleride batık gemiye kadar yaklaştım. 150 metre civarı kadar bir mesafe kaldı. Gemidekiler ile selamlaştık. Sonra baktım güneş alçalmaya başladı. Karanlığa kalmayayım dedim. Oradan döndüm. Dönünce havanın etkisiyle, güneşin de batışa yakın olduğundan dolayı ve akıntıdan dolayı aşağı doğru sürüklenmeye başladım. Karanlıkta tam fark edemedim. Ayancık ışıklarına bakıyoruz. Birden baktım Ayancık ışıkları yukarıda kalmaya başladı. Yüzdüm. Bari dedim karaya yaklaşayım ki rüzgarın da etkisinden kurtulayım. Kıyıya yaklaştığımda saat 21.00-22.00 civarlarını bulmuştu. Aşağı yukarı saat 16.00’dan 23.00-23.30’a kadar denizde kaldım. 7-8 saat civarı. Beni dışarıda insanlar bekliyorlar. Onlar sıkıntıya düştüler mi diye ben onları düşünüyorum. Dolayısıyla yüzüyorum. Karanlıktan kayaları da göremiyorum. Gündüz olsa daha rahat olurdu. O vesileyle kıyıya geldim. Baktım projektörlü motorlar beni takip ediyor. O zaman takip edilmekte olduğumu anladım. Tam kıyıya geldiğimde balık adamlar etrafımı sardı. Beni tutmaya kalktılar. Yok dedim sıkıntı yok dedim. Ben dedim yüzücüyüm. Buraya kadar geldim boğulmam dedim. Geldim denizden çıktık. Ondan sonra tabi bana tıbbi müdahale yaptılar “dedi.

Dün akşam saatlerinde sahilde gezdiği sırada kalabalığı görerek olayı anlatan Koray Erken, ”Sahilde dolaşıyorduk. Bir kalabalık gördük. Sorduk biz de bilmiyorduk. Dalgıçlar kurtarmak için yola çıkmıştı. Gelirken gördük. 100 metre açıktı karşı karşıya geliyorlar. Geri dönüyorlar. Sağlık durumu da gayet iyiydi. Su da 6-7 saat kalmış. Çıkınca tepkisi gayet iyiydi. Ailesinden 1-2 hanım vardı baya bir üzüntü vardı.”diye konuştu.  

Osman Aksu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.