GÜNDEM - 03 Aralık 2016 Cumartesi 09:28

Depremde iki bacağını kaybetti dünya rekortmeni oldu

A
A
A
Depremde iki bacağını kaybetti dünya rekortmeni oldu

1999’da yaşanan Marmara depreminde, enkaz altında 3 gün kalarak 2 ayağını birden kaybeden Umut Koçak, Dünya Engelliler Serbest Dalış Rekortmeni oldu. Koçak, denizin altında kesilen ayaklarını bulduğunu söyledi.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yakalandığı 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kaldığı 3 günün ardından kendisine ulaşılan ve iki ayağı kangren olduğu için kesilen Umut Koçak, normal insanların yapabildiklerini başarmak için var gücüyle çalışıyor. Hayatta asla pes etmek gibi bir felsefesi olmadığını dile getiren Koçak, depremden sonra başladığı dalgıçlık eğitimiyle Dünya Engelliler Serbest Dalış Rekortmenliği ve Türkiye’nin ilk engelli dalış eğitmeni olma başarısına ulaştı. Şimdilerde birçok macera sporunu hiç zorlanmadan yaptığını söyleyen Koçak, denizi neden bu kadar sevdiğini soranlara ise "Denizde iki ayağımı buluyorum" diye cevap verdiğini dile getirdi.

"Engelli değil engelleneniz"
Engelli değil engellenen olduğunu belirten Dünya Engelliler Dalış Rekortmeni Umut Koçak, "1999 depreminde enkaz altında kalarak iki bacağımı diz üzerinden kaybettim, kangren yüzünden. Engellilik, benim tabirimle engellenenlik durumuna geçişim 17 Ağustos 1999 depremiyle başladı. Engellenen diyorum çünkü engelli olan aslında yollar, mimari yapılar, kaldırımlar, ulaşım araçları gibi şeylerdir aslında. Biz bu engeller arkasında kaldığımızdan ben kendime engellenen olarak hitap ediyorum" dedi.

Depremde iki bacağını kaybetti dünya rekortmeni oldu

"Deprem sonrası hayatımı iğne oyası gibi işledim"
Depremde iki bacağını kaybettikten sonra kendine yeniden hayata başlaması konusunda istek oluştuğunu söyleyen Ufuk Koçak, "Durup düşündüm, ‘Ne yapacağız’ dedim. Daha 22 yaşında bir insanım ne yapacağım. Dedim ki, ‘Her şeye rağmen hayat devam ediyorsa yaşayacaksın’ dedim. Çünkü şükür, ağız ile söyleyecek bir şey değildir. Şükredebilmesi için insanın, başına gelen türlü felaketlere rağmen yaşamına kaldığı yerden devam edebilmesidir. Ve ben de bu yaşadığım olaylara rağmen hayatımı yeniden iğne oyası işler gibi işlemeye başladım. Yeniden kamp kurmaya, kaya tırmanışları yapmaya, su kayağı, yelken, rüzgar sörfü yapmaya başladım. Ve bunlar hep yaşantının içerisinde denizin bizimle bütünleşmesiydi" diye konuştu.

"Denizin altında ayaklarımı buluyorum"
Denizin, hayatında farklı bir anlamı olduğunu da dile getiren Koçak, "Daha sonra 2009 yılında Değirmendere Sualtı Topluluğu’nda Murat Kulakaç hocamla tanıştım. Onunla tanışmamla birlikte benim de su altı dünyam başladı. İlk dalışı yaptığım zaman engelli olduğum için bir yerden bir yere gideceğim zaman engellere takılıyorsunuz. Fakat deniz öyle değil. Deniz her zaman bağışlayıcı, kabullenici. Bana sorduklarında ‘Ufuk, denizde ne buluyorsun’ diye, ben de ‘Ben ayaklarımı buluyorum’ diyordum çünkü su altı dünyası anne karnı huzuru diyorum. Hani anne karnında da o suyun içerisindeydik. O huzuru yakalıyorsunuz" şeklinde konuştu.

Depremde iki bacağını kaybetti dünya rekortmeni oldu

"Engelsiz bir dünya için çalışıyoruz"
Su altı eğitimlerinin ardından engelliler için ‘Engelsiz Deniz Projesi’ni yazmaya başladıklarını belirten Koçak, "2010 yılından beri engelsiz deniz projesini burada devam ettiriyoruz. Burası bir dalış noktası bir dalış okulu. Ve biz burada öyle bir konsept oluşturduk ki, buraya sadece dalıcılar gelirler. Yaşlıymış, çocukmuş yada her hangi bir şekilde engellenen olup olmaması bizi ilgilendirmiyor. Burası dalış okulu ve tüm arkadaşlar buraya gelip dalışlarını yapabiliyorlar. Yaklaşık 8 yıldan beri bölgemizde ve bazen şehir dışından da getirdiğimiz arkadaşlarımızla DESAT olarak 60’a yakın kişiyi su altı dünyasıyla tanıştırdık. Bunların 10 tanesine de uluslararası geçerliliği olan sertifikalar verdik. Yeni projeler için çalışıyoruz. Engelsiz bir dünya oluşturabilmek için bizler burada çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Engellerin altında sinerek ezilmedim"
Engelli bir insan olarak yaşantının her yerinde bir takım zorluklarla karşılaştığını belirten Koçak sözlerine şöyle devam etti:

"Benim ‘Asla pes etme’ gibi bir felsefem vardır. Elbette ki yaşam zorluklarla ve engellerle dolu. Engellerin arkasında kalıp sinerseniz, yada bir kenara çekilirseniz, sürekli şikayet ederseniz, evet bir takım şeylerin ülkemde rehabilite edilmesi gerekiyor, fakat sürekli şikayet ederek o engellerin arkasında kalmak gibi bir durum söz konusu değil. Benim böyle bir yaşam tarzım var. Evet çok fazla zorluklarla karşılaştım çünkü dalış malzemelerinin vücuda monte edilmesi bile vücut bütünlüğü tam olan bir insana göre ayarlanmış. Bele takılan bir ağırlık benim için biraz daha yukarı göğüs bölgesine takılması gerekti. İlk başta eğitimlerimde, hocalarım beni suyun altına indiriyorlardı. Bir topu su altında bir yerden bir yere fırlatır gibi beni oradan oraya atıyorlardı. Bakıyorlar yüzerliğim nasıl. Daha sonra bizim karadan denize transferimizde bir takım sıkıntılar yaşandı. Tabi ki engellerle ve zorluklarla karşılaşarak biraz da onlarla mücadele ederekten onların üstesinden gelerek başarabiliyoruz. Engellere takılıp kalmak, şikayet etmek ve sinmek gibi şeyler benim yaşam felsefemde yok. Diğer engellenen kardeşlerim için de olmaması gerektiğini düşünüyorum."

"Denizin altı engellenenliğe açılan özgürlük penceresi"
Koçak, "Yüzme, dalış, rüzgar sörfü eğitimleri ve seminerlerin hepsini burada engellilere ücretsiz olarak veriyoruz. Karadayken şehirler ve caddeler bizler için çok dar alanlar. Bir kafesin içinde gibiyiz biz. Birazcık olarak o kafese, o hapis psikolojisine küçük bir pencere açabilmek bizim için önemli olan şey. Tabi küçük ama ufku çok geniş olan bir pencere bu. Biz o pencereden dışarıya arkadaşlarımızın maviye bakmalarını istiyoruz. Bizim dalış eğitimlerimizden çıkardığımız arkadaşlarımızın hepsi biraz da sudan daha kabadayı çıkıyorlar. Engellenen kardeşlerimizin istihdamla ilgili ileriye dönük projelerimiz var. Umarım bununla ilgili alt yapıları oluşturabiliriz. Gitmiş olduğumuz dalış okullarında birer tane engelli dalış eğitmeninin olduğunu görmek de bizleri mutlu edecektir" dedi. 

Gürcan Yılmaz

Depremde iki bacağını kaybetti dünya rekortmeni oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de Bulgarların alışveriş mesaisi sürüyor Edirne’de sosyete pazarı olarak da bilinen ve binlerce yerli ve yabancı turistin yılardır bütün alışveriş ihtiyacını karşıladığı Ulus Pazarı Bulgar müşterilerini ağırlamaya devam ediyor. Edirne’de her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde düzenlenen ve her yıl binlerce ziyaretçinin ağırlandığı Kakava Hıdırellez Şenlikleri nedeniyle Ulus Pazarı doldu taştı. 2017 Aralık ayında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesine giren ve her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde kutlanan, baharın müjdesi Kakava Hıdırellez Şenlikleri nedeniyle Edirne’de tarihi kalabalık yaşanıyor. Edirne’ye akın eden yerli ve yabancı turistler, Ulus Pazarı’nda da yoğunluk oluşturdu. Özelikle son yılarda Bulgar ve Yunan vatandaşları alışveriş yapmak için Sosyete Pazarı olarak da bilinen Ulus Pazarını tercih etmeye devam ediyor. Özelikle Bulgar vatandaşların alışveriş noktası haline gelen Ulus Pazarı, Yunanistan ve çevre illerden de misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Edirne Ulus Pazarında alışveriş yapan Bulgar vatandaşlar fiyatlardan memnun olduklarını ifade etti. Pazar esnafı da Bulgar vatandaşların Edirne’de alışveriş yapmasından dolayı mutlu olduklarını ifade etti. Öte yandan Edirne’deki sınır kapılarında da alışveriş yapmak için gelen araç yoğunluğu olduğu görüldü. “Fiyatlar çok fazlasıyla uygun” Edirne’de alışveriş yapan Bulgar vatandaş Santa Dimitrova, “Edirne’ye alışveriş yapmaya geldik. Evin ihtiyaçlarını aldık ve çok da memnununuz. Fiyatlar çok fazlasıyla uygun” dedi. “Karnımızı doyuruyoruz” Bulgaristan’dan Edirne’ye alışverişe gelen vatandaşlardan İsmet Yakup, “Karnımızı duyuruyoruz. Edirne’yi seviyoruz ve geziyoruz. Ayda en az 2 defa geliyoruz. Edirne hoşumuza gidiyor” diye konuştu. Ulus Pazarı esnaflarından Gülay Kaya, “Genelikle Ulus Pazarına Bulgarlar geliyor. İşlerimiz bereket versin memnunuz. Bulgarlar da bizden memnun ve bir sorun yok” şeklinde konuştu. Esnaf Bekir Kaya, “İşlerimiz güzel Edirne’de pazarımızdan memnunuz. Bulgar ve Yunanlar geliyor ama çoğunlukla Bulgar geliyor. Onlar bizden memnun biz de onlardan memnunuz” ifadelerini kullandı.
Malatya Bakan Özhaseki, depremzede Özgür ailesine misafir oldu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 6 Şubat depremlerinde evini kaybeden Malatyalı depremzede Özgür ailesinin TOKİ tarafından bir yılda yapılarak teslim edilen yeni yuvalarına konuk oldu. Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek Bakan Özhaseki’ye, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Mehmet Özhaseki, Malatya temasları sırasında, Yeşilyurt ilçesinde bulunan 39 yıllık binadaki evlerinde depreme yakalanan Anne Fatma Sema Özgür ve oğlu Mehmet Bozkurt Özgür’ü, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İkizce’de yapılan yeni yuvalarında ziyaret etti. Depremin üzerinden geçen bir yıl içerisinde yeni yuvalarına kavuşan Fatma Sema Özgür, Bakan Mehmet Özhaseki’yi yeni yuvalarında ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Aile ile birlikte çay içip sohbet eden Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamlarını da iletti. Bakan Mehmet Özhaseki, "Size Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Eviniz çok güzel olmuş. Güle güle ağız tadıyla oturun" dedi. "Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun" Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. Canla başla çalışıyorlar. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Özhaseki çocuklarla da sohbet etti Bakan Mehmet Özhaseki, ziyarette Mehmet Bozkurt Özgür’ün iki çocuğundan üniversite sınavına hazırlanan Beren ve 8’inci sınıf öğrencisi Osman Efe ile de sohbet etti. Bakan Özhaseki, Osman Efe’den, “Tablete takılıp, dersleri aksatmak yok” diyerek söz aldı. Bakan Mehmet Özhaseki, hemşirelik bölümünü okumak istediğini söyleyen Beren’e ise “Çok çalışmalısın. Hiçbir başarı tesadüfen gelmez. İnşallah istediğin bölümü tutturursun” diye konuştu.
Malatya Bakan Özhaseki depremzede Özgür ailesine misafir oldu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 6 Şubat depremlerinde evini kaybeden Malatyalı depremzede Özgür ailesinin TOKİ tarafından bir yılda yapılarak teslim edilen yeni yuvalarına konuk oldu. Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek Bakan Özhaseki’ye, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Mehmet Özhaseki, Malatya temasları sırasında, Yeşilyurt İlçesi’nde bulunan 39 yıllık binadaki evlerinde depreme yakalanan Anne Fatma Sema Özgür ve oğlu Mehmet Bozkurt Özgür’ü, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İkizce’de yapılan yeni yuvalarında ziyaret etti. Depremin üzerinden geçen bir yıl içerisinde yeni yuvalarına kavuşan Fatma Sema Özgür, Bakan Mehmet Özhaseki’yi yeni yuvalarında ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Aile ile birlikte çay içip sohbet eden Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamlarını da iletti. Bakan Mehmet Özhaseki, "Size Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Eviniz çok güzel olmuş. Güle güle ağız tadıyla oturun" dedi. "Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun" Anne Fatma Sema Özgür, TOKİ tarafından yapılan yeni evlerini çok beğendiklerini dile getirerek, “Allah sizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Sayenizde çok iyiyiz. Canla başla çalışıyorlar. İşleriniz rast gelsin” diyerek teşekkür etti. Bakan Özhaseki çocuklarla da sohbet etti Bakan Mehmet Özhaseki, ziyarette Mehmet Bozkurt Özgür’ün iki çocuğundan üniversite sınavına hazırlanan Beren ve 8’inci sınıf öğrencisi Osman Efe ile de sohbet etti. Bakan Özhaseki, Osman Efe’den, “Tablete takılıp, dersleri aksatmak yok” diyerek söz aldı. Bakan Mehmet Özhaseki, hemşirelik bölümünü okumak istediğini söyleyen Beren’e ise, “Çok çalışmalısın. Hiçbir başarı tesadüfen gelmez. İnşallah istediğin bölümü tutturursun” diye konuştu.