GÜNDEM - 13 Şubat 2023 Pazartesi 14:23

Depremin olası psikososyal etkileri neler olacak

A
A
A
Depremin olası psikososyal etkileri neler olacak

Deprem bölgesindeki psikososyal etkiler üzerine açıklamalarda bulunan Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Çelen, “Bu tür felaketler bireyin sosyal ve psikolojik yapısının bozulmasına nedenlerinin en önemlilerindendir. Depremin doğal afet olması, bireyin kendi dışındaki etkileri ve kendi yaşantısını kontrol edebilme inançlarını sarsmaktadır” dedi.

Depremin yıkıcı etkilerinin en önemli sonuçlarından biri olan, toplumsal ve bireysel anlamda yaşanabilecek psikolojik sorunlar hakkında Atlas Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Çelen kişilerin yaş gruplarına göre muhtemel yaşayabileceği sorunlara dair açıklamalarda bulundu. Uzmanlar ve depremzedeler için bilgilendirme niteliği taşıyan açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:

“Bu tür felaketler bireyin sosyal ve psikolojik yapısının bozulmasına nedenlerinin en önemlilerindendir. Depremin doğal afet olması, bireyin kendi dışındaki etkileri ve kendi yaşantısını kontrol edebilme inançlarını sarsmaktadır. Bilgi düzeyinin artması yani bireylerin deprem öncesi, deprem anı ve sonrasında neler yapılması gerektiğine sahip olması bireylere belirli ölçüde kontrol duygusu sağlayabilir. Bu da deprem olasılığına karşın alınan önlemler aracılığı ile gerçekleşir. Teknoloji tarafından saptanan fay hatlarına ev yapmama, deprem anında neler yapılmasına ilişkin bilgiler, deprem sonrası gerekli olan deneyimli insan gücü, çadır ve konteynırların anında müdahale edebilecekleri bir organizasyon olması konusunda toplumların hazır oluşluğu ile gerçekleşir. Depremin sonrası da önemlidir. Karşılaşılan yıkım ve kayıplar kolay üstesinden gelinecek bir durum değildir. Yaşanılan korku, kaygı ve stresin varlığı yaşam doyumunu ve yaşam enerjisini azaltmaktadır. Deprem deneyimi olanların çok yıllar sonra aynı korku ve stresi taşıdıkları izlenmiştir. Mesela Gölcük Depremi’nden sonra Uludağ Üniversitesi psikoloji / sosyoloji bölümlerini yaptığı çalışmada 2003 cinsiyet ve yaş değişkenleri nedeniyle farklı psikopatolojik semptomlara rastlandığını ortaya koymuştur. Örneğin somatizasyon, korku/kaygı, depresyon ve kızgınlığın kadınlar ve yaşlılar tarafından daha sık kullanıldığı, somatizasyon dışında tüm psikopatolojik semptomların yaş ilerledikçe azaldığı gibi.

Herkes bir şekilde stresi deneyimler ve genelde stresi negatif çıktıları ile ilişkilendirir. Eğer bireyler duygu düzenleme özelliğine sahiplerse bilişsel baş etme mekanizmalarını kullanarak çaresizliği ve kötümserliği, depresyonu azaltır, problem çözme niteliği artar. Psikolojik sağlamlık devreye girer. “Yetişkinleri yanı sıra deprem sırası ve sonrası çocuklar için çok önemlidir. Erken yaştaki çocuklar yıkıntı altında kaldıklarında olası sonuçların ne olduğunu bilmediklerinden sadece acı ve huzursuzluk hisseder. Yıkıntı olmasa bile evde sarsıntı yaşadığında durumun adını koyma ve çocukta korku /kaygı geliştirmede annenin tutumu çok önemlidir. Çocukların bir başka sorunu da ebeveynlerini kaybedenlerin bakım yurduna ya da koruyucu aileye verilmesi onların yaşantısında patolojik bazı izler oluşturabilir. Bu arada çocukların kaçırılma sorunları ve organ mafyasının eline düşmeleri de apayrı bir sorundur. Deprem yaşamayan çocukların TV’de o korkunç manzaralara şahit olması da çocukta yeme ve uyku bozukluğuna neden olabilir bu konu da ebeveynlerin dikkatli olması gerekir" dedi.

Çelen, “Ergenler ise bilişsel yapıları geliştiği için deprem ve deprem sonrasında olabilecekleri düşünüp kaygı geliştirebilirler. Ergenin en büyük korkusu bedeninin hasar görmesi de bu olumsuz duruma eşlik edebilir. Bu semptomların yanı sıra ergenin ketlenmesi ( dona kalım yaşaması) öfke ortaya çıkartır ve öfke saldırgan davranışa dönüşebilir. Konfor alanının yok olması, yiyecek yetersizliği, arkadaş kaybı, gelecek kaygısı bu dona kalıma verilebilecek örneklerdir. Duygu düzenleme ya da psikolojik sağlamlık yeterince gelişmediyse başkalarına zarar verdiği gibi intihar girişimleri de olabilir. Depremin bir diğer çıktısı da ego kimliğinin kaybıdır. Evin, mahallenin yıkılması, çocukluk anılanı hatırlatacak her şeyin kaybı ‘ben kimim?’ ‘Ben neyim’ sorularına cevap vermesini zorlaştırır. Bu durumu Erikson, 2. Dünya savaşında bomba ile yerle bir olan yerlerde yaşayanlarda fark etmiştir” dedi.

“Depremzedeler sadece psikolojik değil, sosyal sorunlar da yaşarlar göç, iş kaybı, yeniden bulunduğu çevreye uyum, bir süre yaşanılan komün yaşamı bunlar da psikolojik hasara neden olabilir.”
“Çelen, "Tüm bu psikolojik hasarlar deprem yaşayan bireylerin deprem sonrası psikolojik yardım alması, psikolojik sağlamlık programlarına katılması, okullarda okul rehberinin grup danışmanlığı yapması ile aza indirilebilir. Tabii en önemlisi bireyin olası depremle ilgili bilgi edinmesi gerekmektedir. Deprem olma olasılığı yüksek olan bölgelerde yaşayanlar hazırlık içinde olmaları gerekirken kesin bilgilere sahip değildirler. Depreme karşı hazırlık yapılması bilincinde olmalarına karşın yine de sorumluluğu kendilerinden çok Resmi kurumlardan ve yetkililerden bekledikleri görülmektedir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon ‘Sibergöz-36’ operasyonunda 19 tutuklama Afyonkarahisar merkezli 21 kentte yasa dışı bahis sitesi işletenlere yönelik gerçekleştirilen Sibergöz-36 operasyonunda gözaltına alınan 66 kişiden 19’u çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinasyonunda Afyonkarahisar, Nevşehir, Malatya ve İzmir merkezli İstanbul, Mersin, Antalya, Ankara, Van, Kayseri, Diyarbakır, Kars, Erzurum, Gaziantep, Kocaeli, Şanlıurfa, Balıkesir, Bursa, Hatay, Amasya, Muğla, Niğde ve Sivas’ta operasyon düzenlendi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya operasyonu sosyal medya hesabından “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle kumar oynanması için yer ve imkan sağlama, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına yönelik Sibergöz-36 operasyonu gerçekleştirdi” şeklinde duyurdu. 42 kişi geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi Operasyonda 66 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 24’ü emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakıldı. Yakalanan şahıslardan 42’si ise sağlık kontrolünün ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından 19 şahıs çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince tutuklanırken, 23’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Baskın anları polis kamerasında Öte yandan, gerçekleştirilen operasyonun Afyonkarahisar’da 2024 yılı içerisinde yapılan en geniş çerçeveli operasyonlardan biri olduğu kaydedilirken, operasyonda baskın anları ise polis kamerası tarafından saniye saniye kayıt altına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda ise yüklü miktarlarda para, döviz, silah, çok sayıda pasaport ve banka kartları da ele geçirildi.