23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla mesaj yayınlayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TBMM'nin açılışının 96. yıl dönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın gururla kutlandığını belirtti.
BBP Lideri Destici, bu günün bir 'çocuk bayramından' öte bir derinlikle düşünmeye ihtiyaç duyulan aslî anlamı olduğunu belirterek şunları ifade etti: “23 Nisan’ın bizim için en önemli anlamı; ideolojisi, dünya görüşü, felsefe ve inanç farkları ne olursa olsun, Türkiye’ye “vatanım” ruhuyla bağlı, “özgürlük, bağımsızlık ve vatanseverlik” ilkelerinden taviz vermeyen herkesin; “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve egemenlik ancak kaynağı ve dayanağı Millet olursa meşrudur” ortak paydasında birlik olmasıdır.”
Destici, “Bu çerçevede Egemenliğimizin; paylaşılamaz, vazgeçilemez, devir ve temlik edilemez bir değer olduğunun altını çizmek istiyorum. Atalarımızdan 23 Nisan 1920 günü, bağımsız, temiz ve kutlu bir vatan teslim aldık. Gelecek nesillerimize de özgür, temiz ve kutlu bir vatan teslim etmeye mecburuz. Nasıl geçmişimizin bizim üzerimizde hakları varsa, gelecek nesillerimizin de bizlerin üzerinde hakları vardır. Kurucu iradenin 23 Nisan’ı “egemenlik bayramı” olarak çocuklara hediye etmesinin altında yatan incelik ve gerçekte budur” dedi.
“ÜLKE OLARAK ZOR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”
“Gerçekten ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz” diyen Destici, “Ülke tarihinin en travmatik ve bekâ faktörlerinin en fazla tehlikeye maruz kaldığı günlerini yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘ülkenin bir bölümünü yeniden vatan yapıyoruz’ diye nitelediği ve Büyük Birlik Partisi olarak başından beri şiddetle karşı olduğumuz Çözüm Süreci adı verilen sahte barış sürecinin bedellerini ödüyoruz. Maalesef Meskûn mahal savaşı adı verilen şehir savaşları ve terör faaliyetleri tam hızıyla sürüyor. Gelinen aşamada Devletimiz, eşkıya ve arkasındaki güçler tarafından, önümüzdeki aydan itibaren, şehir savaşlarının alanı ve hacminin genişletilmesiyle tehdit ediliyor” diye konuştu.
“HAİN PKK TERÖR ÖRÜGÜTÜ”
Destici, “Ayrılıkçı hain PKK terör örgütü ve arkasındaki küresel desteğin sürekli etkileşimde olduğu Irak ve Suriye’de işler istediğimiz istikamette gitmiyor. Hükümetin 22 Şubat 2015’te, Süleyman Şah'ın sandukasını gece yarısı apar-topar kaçırıp 'Kürt Koridoru'nun ortasına kondurulan bir prefabrik türbeye taşıdığı günden beri başlattığı ‘tornistan’ politikaları tam gaz devam ediyor! Ülkemiz dış müdahalelere hiç bu kadar açık hâle gelmemişti” dedi.
Destici açıklamasına şöyle devam etti: “Genelde ülkenin ekonomik durumuna; özelde tıpkı devlet gibi sürekli borçlanarak çarkını çevirmek zorunda kalan ve siyasi iktidara ‘mecburen’ angaje olan vatandaşın durumuna, sonrasında başta çocuk tacizleri, kadın cinayetleri olmak üzere ahlaki yozlaşmanın ve diğer suç oranlarının zirve yaptığı vahim tablolara hiç değinmiyorum. Siyasi iktidarın alternatifsiz bırakılması adına meclis içerisindeki ve dışındaki muhalefet partileri özenle ve sürekli olarak operatif hamlelerle zayıflatılmaya çalışılıyor. Basın özgürlüğü ağır hasar almış durumda.”
“Beştepe ile Çankaya arasına sıkışmış ‘Devlet Aklı’ bir çıkış yolu ararken; ‘Üst Akıl’ siyasi iktidarın ömrüne ömür katmak için koparabileceği tavizlerin peşinde!” diyen Destici, “ Dikkatinizi çekmiştir, işte tüm bu durum ve şartlar içerisinde siyasi iktidarın gündeminde sadece ‘Anayasa değişikliği’ ve bu istikamette altyapısı hazırlanan ‘Başkanlık Sistemi’ var! Hani ‘köy yanarken deli saçı tararmış’ ya, ülkeyi yönetenler aynen bu umursamazlık içindedir! İşte böyle bir ortamda; bu kutlu topraklarda şanlı ay yıldızlı bayraktan başka bayrak dalgalattırmayan, meşruiyetini milletinden alan, milletine egemenliğine karşı sorumluluk bilincinden hiçbir zaman sapmayan, sadece ve sadece Türkiye Büyük Millet Meclisinden yönetilen, bağımsız ve üniter bir Türkiye sevdalılarının ulusal egemenlik bayramını tebrik ediyorum.
Atalarımızdan aldığımız şekilde, yani özgür ve tam bağımsız Türkiye’yi devredeceğimiz sevgili çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor ve gözlerinizden öpüyorum. Bu anlamlı günde; Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, İstiklal Savaşımızın tüm kahramanlarını, Birinci Meclis üyelerini saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize şükran, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”
