GÜNDEM - 15 Şubat 2019 Cuma 15:12

Dijital çağın hastalıkları mercek altında

A
A
A
Dijital çağın hastalıkları mercek altında

İstanbul Aydın Üniversitesi Sanal Gerçeklik Laboratuvarı tarafından gerçekleştirilen ve bu alanda yapılan ilk çalışma olan “Sanal Gerçekliğin Tetiklediği Semptomlar” adlı araştırma kitabı yayına çıktı.

İngilizcede “cybersickness” denen “sanal gerçeklik hastalığı”, sanal ortamlara maruz kalma sonucunda meydana geliyor. Hastalık, sanal gerçeklik teknolojisinin ilerlemesini etkileyebilecek en önemli sağlık ve güvenlik sorunlarından biri olarak görülüyor.
Yurt dışında birçok çalışmaya konu olan sanal gerçeklik hastalığı ile ilgili Türkiye’deki ilk araştırmayı yürüten İstanbul Aydın Üniversitesi Sanal Gerçeklik Laboratuvarı, çalışmalarını “Sanal Gerçekliğin Tetiklediği Semptomlar” adlı bir kitapta birleştirdi.

Sanal gerçeklik deneyimi hangi semptomları tetikliyor?

İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. And Algül, Doç. Dr. Deniz Yenğin (Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı), Dr. Öğr. Üyesi Gökmen H. Karadağ, Dr. Öğr. Üyesi Ayten Övür ve Araştırma Görevlisi Tamer Bayrak tarafından yürütülen çalışmada dört farklı sanal gerçeklik oyunu oynatılan 50 katılımcıyla anket yapıldı, bildirdikleri semptomlar saptandı, katılımcıların oyun esnasındaki görüntüleri kaydedildi, sözlü ve bedensel tepkileri ölçüldü. Katılımcılarda görülen semptomlar baskınlık derecesine göre şöyle sıralandı: “Denge kaybı, gerginlik, terleme, hararet basma, sersemlik, baş dönmesi, baş ağrısı, genel rahatsızlık, bitkinlik, bulantı, mide farkındalığı, uyku ve uyuşukluk, gözlerde ışığa hassasiyet, konsantrasyon güçlüğü, kafanın içinde flaşların patlaması, gözde yanma ve sulanma.”
Literatürde sanal gerçeklikle tetiklenen semptomlar, “Yönelim (oryantasyon) Bozukluğu”, “Bulantı” ve “Gözdevindiren (Okülomotor)” olmak üzere üç gruba ayrılıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Sanal gerçeklik Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen çalışmalarda sanal gerçeklik deneyimi yaşayan katılımcılarda en çok yönelim bozukluğu semptomları, sonra bulantı semptomları ve daha sonra da okülomotor semptomlar görüldü. Bu, uluslararası literatürdeki sıralamaya da uygun düştü. Şiddetli semptomlar nedeniyle sanal gerçeklik tecrübesini en yüksek tamamlayamama oranı ise yüzde 6 ile “korku” türünde çıktı.

Semptomlar üzerinde hangi faktörler etkili oluyor?

İstanbul Aydın Üniversitesi Sanal Gerçeklik Laboratuvarında gerçekleştirilen çalışmada sanal gerçeklikle tetiklenen semptomlar üzerinde etkili olan faktörler de incelendi. Çalışmada çok daha detaylı yer alan faktörlerden bazıları şöyle sıralandı:
• Diğer dijital ortamlardaki oyun oynama süre ve sıklığıyla oluşan oyuncu deneyimi daha fazla olan katılımcılarda sanal gerçeklik gözlüğü kullanımıyla ortaya çıkan olumsuz etkiler daha az görüldü.
• Ancak bu deneyim bizzat sanal gerçeklik gözlüğünün kullanıldığı oyunlarda gelişmişse denge kaybında azalış değil tersine artış tespit edildi.
• Katılımcılar, profesyonel çalışma tecrübeleri ne kadar fazlaysa, sanal gerçekliğin tetiklediği mide rahatsızlığı, mental rahatsızlık, terleme ve algılama rahatsızlığından o kadar az etkilendiler.
• Kadınlar, sanal gerçeklik gözlüğü kullanımına bağlı mide rahatsızlığı, terleme, sıcaklık hissetme ve denge kaybı konusunda erkeklerden daha fazla rahatsızlık hissettiler.
• Dijital oyun oynarken yalnız olmayı tercih edenler en çok “sanal gerçekliğin tetiklediği denge kaybından; aileyle veya kalabalık çevrede olmayı tercih edenlerse en çok “sanal gerçekliğe bağlı psikolojik rahatsızlıklardan etkilendi.
İstanbul Aydın Üniversitesi araştırma ekibi Türkiye’de bu konuda ilk kapsamlı araştırmaya imza atan elde ettikleri teknik ve yöntem bilgisini bu kitapla tüm bilim ve sektör çevreleriyle paylaşmış oldu. Bu teknik ve yöntem bilgisinin, İstanbul Aydın Üniversitesi Sanal Gerçeklik Laboratuvarında bu konuda daha ileri bilimsel çalışmalar yapmak için rehberlik sağlaması bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş, Tayyip Talha Sanuç ile 3 genç futbolcusunun sözleşmesini yeniledi Beşiktaş, savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesini 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. Siyah-beyazlılar ayrıca Beşiktaş Futbol Akademisi’nden yetişen Serkan Emrecan Terzi, Göktuğ Baytekin ve Yakup Arda Kılıç’ın da sözleşmesini yeniledi. Yeni sezon planlaması kapsamında Beşiktaş ilk olarak iç transfere yöneldi. Siyah-beyazlılar bu kapsamda savunma oyuncusu Tayyip Talha Sanuç’un sözleşmesinin 2026-2027 sezonu sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Siyah-beyazlıların resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Kulübümüz, 2022-2023 sezonundan bu yana Futbol A Takımımızın kadrosunda bulunan profesyonel futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç’la 2026-2027 sezonu sonuna kadar sözleşme uzattı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde Futbol Takımları Genel Koordinatörümüz Samet Aybaba ile bir araya gelen futbolcumuz Tayyip Talha Sanuç, yeni sözleşmeyi imzaladı. Samet Aybaba, yeni dönemde Kulübümüze önemli hizmetlerde bulunacağına inandığımız Tayyip Talha Sanuç’a başarılar diledi" ifadeleri kullanıldı. Serdar Topraktepe ile yeniden forma şansı bulmaya başladı 2022-2023 sezonu başında Adana Demirspor’dan transfer olan Tayyip Talha Sanuç, siyah-beyazlı forma ile oynadığı 2 sezonda 27 maçta görev aldı ve 2 gol kaydetti. Tayyip Talha, yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından Teknik Sorumlu Serdar Topraktepe ile birlikte yeniden forma şansı bulmaya başladı. Genç futbolcuların da sözleşmeleri yenilendi Beşiktaş, Futbol Akademisi’nden yetişen genç futbolcuların sözleşmelerini de yeniledi. Siyah-beyazlılar, Serkan Emrecan Terzi ve Göktuğ Baytekin ile 2026-2027 sezon sonuna, Yakup Arda Kılıç ile de 2027-2028 sezonu sonuna kadar sözleşme imzaladı. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba katıldı.
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.