POLİTİKA - 12 Temmuz 2020 Pazar 15:32

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: 'Dünyanın 152 ülkesi Covid-19 ile mücadele için Türkiye’nin kapısını çaldı'

A
A
A
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: 'Dünyanın 152 ülkesi Covid-19 ile mücadele için Türkiye’nin kapısını çaldı'

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ordu ziyaretleri kapsamında Fatsa ilçesinde belediye meclis üyeleri ve parti yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldiği kahvaltı programında, Türkiye'nin Covid-19 ile ilgili verdiği mücadele ve bugün gelmiş olduğu konumun herkesin gurur duyması gereken ibretlik bir tablo olduğunu belirterek, “Dünyanın 152 ülkesi Covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye'nin kapısını çaldı bunların içerisinde 6 tane de uluslararası kuruluş var” dedi.

Fatsa Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını AK Parti Fatsa İlçe Başkanı İsa Yüksel Yaptı.

“Bakanımız dünyanın birçok yerinde mağdur olmuş Türk vatandaşlarımızla birebir ilgilendi”
Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’a ziyareti için teşekkür ederek, “Dünyanın yaşamış olduğu bir imtihan var. Bu süreçten biz Sayın Bakanımızın öncülüğünde gerçekten Ordu olarak gururlandığımız işlere imza atıldı. Bu süre içerisinde gerek Suudi Arabistan'da eşimiz dostumuz akrabalarımız kalmıştı, İran'da, Moritanya'da dünyanın birçok yerinde Türk vatandaşlarımız kalmıştı hepsinin sorunlarını Sayın Bakanımıza ilettiğimizde hepsi ile birebir ilgilendi ve bugün itibariyle dünyada ibret alınacak bir başarı hikayesi oluştu. Ben Sayın Bakanımıza Ordu adına çok teşekkürlerimizi iletmek istiyorum” dedi.

"Herkes Türkiye’nin imkanlarından istifade etmek istedi"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da yaptığı konuşmada, bütün dünyanın görünmeyen düşmanla mücadele ettiğini söyleyerek, “Bu görünmeyen düşmanla Türkiye'nin verdiği mücadele ve bugün gelmiş olduğu konum öncelikle hepimiz için gurur duyması gereken ibretlik bir tablodur. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun koordinasyonunda bütün ilgili birimlerimiz adeta seferber oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de getirdiği kazanımlarla bu süreci çok az hasarla hatta bu süreçten daha da güçlenerek çıktığımızı bugün bütün dünya takdir ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa direktörü 'hiçbir ülke Türkiye kadar bu badire ile etkili bir mücadele gösteremedi' dedi, Dünya Sağlık Örgütü'nün genel direktörü dünyanın her platformunda Türkiye örneğini verdi işte bu başarı hikayesi dava arkadaşlığının birleşmesi ile mümkün olabilir. 15 Temmuz’un 4. yıl dönümünü geçirirken o dönem milletimiz tanklara karşı nasıl cansiparane kahramanca mücadele etti ise bugün de covid-19 belasına karşı birlik ve beraberlik içerisinde dayanışma içerisinde bu başarıyı gösteriyoruz. Dünyanın 152 ülkesi covid-19 belası ile mücadele etmek için Türkiye'nin kapısını çaldı, bunların içerisinde 6 tane de uluslararası kuruluş var. Bu süreçte herkes Türkiye'nin imkanlarından istifade etmek istedi. Bir yandan Türkiye 83 milyon vatandaşın sağlığını güvence altına alırken, bir yandan da kapımızı çalan 152 ülkenin ve 6 uluslararası kuruluşunda yardım taleplerine karşılık verdi. Hamdolsun bugün 140 ülkeye tıbbi yardım göndererek dünyanın diğer ülkelerin de bu tehditle mücadele etmesine imkan sağladı. Yerli ve milli solunum cihazlarımızda maskelerimizde dezenfektanlarla tıbbi yardım gereçleri ile bütün imkanlarımızla bugün sadece ülkemizin değil dünyanın ihtiyaçlarını da karşılayacak bir konuma geldik. İşte girişimci ve insani dış politika derken Türkiye Türkiye'den büyüktür derken aslında bunları kastediyorduk” diye konuştu.

"Hedefimize ulaşmak için en güçlü formül birlik beraberlik"

Ayasofya konusuna da değinen Bakan Yardımcısı Kıran, “Yıllardır adeta sürüncemede kalmış, Fatih'in İstanbul'u fethettiğinde Akşemsettin'in hutbe okunması ile Fatih'in cuma namazını kıldırdığı Ayasofya Camii'ni biz yıllar sonra Danıştay'ın verdiği kararla birlikte Cumhurbaşkanımızın imzaladığı kararname ile yeniden camiye dönüştürdük. Hamdolsun inşallah 24 Temmuz'da orada hep birlikte cuma namazını idrak ederek Ayasofya'yı camiye dönüştürmüş olacağız. Elbette Türkiye'de birbirinden güzel camilerimiz var, ibadetlerimizi yerine getirebilecek mabetlerimiz konusunda en ufak ihtiyacımız yok ama Ayasofya'yı camiye dönüştürdüğümüzde dünyadan yükselen sesleri görüyoruz. Ama biz bugün o ülke ne der, şu ülke ne yapar, kendi egemenlik haklarımızla ilgili kararları da başkalarına bırakmayacak kadar özgüven sahibi kudret sahibi güç sahibi bir ülkeyiz ve hamdolsun bu gücümüzü de artırarak devam edeceğiz. Bu gücümüzü muhafaza etmek için ülkemizin bu hedeflerine daha da rahatlıkla ulaşabilmesi için en güçlü formül birlik ve beraberliğimizin muhafaza etmektir” şeklinde konuştu.

Ahmet Altay

Ahmet Altay
Ahmet Altay
Ahmet Altay
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didimli mübadil torunları 100’üncü yılında atalarını unutmadı Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan mübadelenin 100. yılında mübadil torunları atalarını andı. 100 yıl önce gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi için, mübadil torunları anma etkinliği düzenledi. Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde gerçekleşen etkinlikte mübadillerin Didim’e ilk ayak bastıkları ve mübadelenin gerçekleştiği, Didim Sedef koyda anma etkinliğine Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca, Didim Garnizon Komutanı Albay Ali Saçan, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Jandarma Komutanı Mustafa Gani Solak, Didim Belediyesi bazı meclis üyeleri, Dernek Başkanı Berrin Muslu ve dernek üyelerinin yanı sıra birçok mübadil torunu da katılım gösterdi. “Atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşıyoruz” Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Berrin Muslu, anma etkinliğinde yaptığı konuşmasında“Bu göç yollarında çok büyük acılar çeken atalarımızı anmak için her yıl ilk adım bastıkları yerde Kovela Limanı’nda toplanıp onların anısına denize çiçeklerimizi bırakıyoruz. Mübadele bir mücadeledir, yeni hayatlardır, yeni başlangıçlardır. Atalarımızın Kovela Limanı’nda bindikleri Gülcemal isimli yük gemisiyle başlayan yolculukları Kovela Limanı’nda son bulmuştur. İlk başlangıcı, ilk adımı burada atmışlardır. Yüzyıllık bir tarihin mirasçısı olarak Yora’nın yokluk günlerinde zor şartlar altında yaşamını sürdüren, birlik beraberlik içinde yaşayan ve bugün var olmamızın en büyük unsurları olan atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşamaktayız. Dönemin imar ve iskan bakanı Mustafa Necati Bey’e ‘Mübadillerin derdini sormayacaksınız. Yüzüne bakıp ne istediğini anlayacaksınız’ diyen cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanı uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi, mübadil atalarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. İlk adımın yüzüncü yılında bizleri bırakmayan siz değerli dostlarımıza, protokolümüze, sayın vekilimize, şahsım ve dernek yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum. Gidenlerin anısına, hatıralarına sahip çıkanları en içten sevgilerimle kucaklıyor, saygılarımı sunuyorum.” dedi. Mübadiller için olan özel günde konuşmasını gerçekleştiren Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “Mübadiller yüzüncü yıllarında gelerek, Didim’i oluşturdular. Bizlerde olması gerektiği gibi Didim’imizi iyi yerlere taşımak için de çalışmalarımızı devam ettiriyor, emek veriyoruz. İlk adım atan müdabillerimizin anısına, anıtımızın sözünü daha önce derneğimize vermiştim. Belediye olarak bu sözü tekrar sizlerin huzurunuzda yinelemek istiyorum. İnşallah önümüzdeki yıl etkinlikte ‘İlk adım’ anıtımızın da açılışını gerçekleştireceğiz” dedi. Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca ise günün anlam ve önemi ile ilgili yaptığı konuşmasında, “Didim’in hikayesi aslında genç ama kadim cumhuriyetimizin de hikayesi. O koşullardan bugün gerçekten varlık içerisinde olan bir coğrafyaya dönüşen cumhuriyetimizin hikayesidir. Tam da Didim’in mübadillerinin hikayesi. Bugün mübadillerin torunları olarak burada yaşayan bizler, aslına bakarsanız o gün dökülen alın terinin bugün karşılığını görüyoruz. Bugün atalarımıza o teşekkürü, o minneti de sunmak zorundayız. Onların hepsinden Allah razı olsun diyoruz. Bugün inşallah burada bu törenle beraber mübadelenin yüzüncü yılını anmış olacağız. Bundan sonra da anladığım kadarıyla bir heykelle beraber bu süreç ölümsüzleşecek” ifadelerine yer verdi. Konuşmasını gerçekleştiren Dernek Başkanı Berrin Muslu atalarını yad etmek için, dernek üyeleri ve mübadiller ile birlikte Kovela Limanına çelenk ve çiçeklerini bıraktı; ardından lokma hayrı gerçekleştirildi.