POLİTİKA - 10 Haziran 2018 Pazar 22:08

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Bu seçim sadece Türkiye için değil, evladı Fatiha’nlar içinde çok önemli'

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Bu seçim sadece Türkiye için değil, evladı Fatiha’nlar içinde çok önemli'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için “Bu seçim sadece Türkiye için değil, evladı Fatiha’nlar içinde çok önemli. Çünkü orada kardeşlerimiz, yurt dışındaki soydaşlarımız, yurt dışındaki akraba topluluklarımız yüz yıldır böyle bir Türkiye’yi bekliyordu. Tekrar Türkiye gelsin bizi bulsun diye umut ediyorlardı” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu seçim çalışmaları çerçevesinde Kumluca’ya geldi. Helikopterle gelen Bakan Çavuşoğlu’nu Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Göven, AK Parti İlçe Başkanı Arif Yavuzer ve partiler karşıladı. Çavuşoğlu’na AK Parti İl Başkanı Ethem Taş eşlik etti.

Bakan Çavuşoğlu’nu Kumluca Merkez Mahallesi Kavaklı Kuyu Caddesi’ndeki Seçim Koordinasyon Merkezi’nde bekleyen kalabalık coşkuyla karşıladı. 

Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Göven, yaptığı konuşmasında okuduğu bir makalenin etkisinde kaldığını ifade ederek “Bu makalede, Karadağ’a giden bir turist Türk kafilesine, Karadağlılar, ‘Burada gezmeye utanmıyor musunuz? Ülkenizde çok önemli bir seçim var. Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmayın. Bu seçimi kazanın’ dediklerini anlattı. Her zaman çalışan Devlet Bahçeli liderliğinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devletin ve milletin bekası için bir ittifak kurduk. Bu ittifak bir seçimlik değil, Türkiye’yi hedeflerine ulaştırana kadar ittifakımız devam edecek” dedi. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptığı konuşmasında Türkiye’nin geldiği noktaya değinerek “36 milyar dolardan 170 milyara çıktık, diye övünemeyiz. Bu da güzel bir başarıdır. Ama yetmez. Türk milletine Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz. Daha fazlasını hak ediyoruz. O yüzden bu seçim çok önemli” açıklamasında bulundu. 

Bakan Çavuşoğlu, “Ben size soruyorum. Biz olmasak Kudüs davasını savunacak başka bir ülke görebiliyor umusunuz?” sorusunu sorarak sözlerine şöyle devam etti: 

“Çoğu korkup kaçıyor. Şu ekranda da gördüğünüz, konuşma yaptığım genel kurulda New York'a ben vardığım zaman büyük Müslüman ülkelerin büyükelçileri Amerika’nın baskısından dolayı New York'tan kaçıp gitmişlerdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın talimatı ile Filistin Dışişleri Bakanını da yanıma almış gitmiştim. İslam İşbirliği Teşkilatına üye 57 ülke var. Benden başka Müslüman Dışişleri Bakanı yoktu. Biz dik durmasak başka kim durur. O yüzden biz dünya mazlumlarının ve ümmetin de umuduyuz.” 

Bakan Çavuşoğlu, bu seçimim sadece Türkiye için değil, evladı Fatiha’nlar içinde çok önemli bir seçim olduğunu kaydederek “Çünkü orada kardeşlerimiz, yurt dışındaki soydaşlarımız, yurt dışındaki akraba topluluklarımız yüz yıldır böyle bir Türkiye’yi bekliyordu. Tekrar Türkiye gelsin bizi bulsun diye umut ediyorlardı. Bir program için Saraybosna’ya gittiğimizde, camiye namaza geleceğimizi cami imamı duymuş, bizi iki saat beklemiş. Dedim ki hocam seni iki saat bekletmişiz. Ne dedi biliyormuşsunuz. Sayın Dışişleri Bakanı, ‘Biz Türkler gelecek diye 100 sene bekledik. Ben iki saat beklemişim çok mu?’ dedi. Bugünkü güçlü Türkiye olsa Srebrenitsa ve Azerbaycan’ın topraklarının işgal edilmesine izin veririmeydik?” ifadesini kullandı. 

Bakan Çavuşoğlu, sözlerine 1946 yılında Azerbaycan’dan kaçarak Türkiye’ye sığınan 146 Azerbaycan Türkünün Stalin’e geri verilmesi sonucunda kurşunlanarak öldürülmesini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Bizi siz öldürün, o zalimlere teslim etmeyin, demesine rağmen 1946’da Boraltan Köprüsü’nün üzerinden bize sığınan Azerbaycanlı askerleri Sovyetler'e teslim ettiler. İşte bunların zihniyeti bu. Şimdi ne diyor: Suriye’nin kapsını kapatırım, diyor. Hepsine ‘git öl’ derim diyor. Bunlarda vicdan yok. İnsani ve vicdani duygulara sahip olmayanlara bu ülke teslim edilir mi?”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.