POLİTİKA - 09 Aralık 2019 Pazartesi 20:53

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Libya ile yaptığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur'

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Libya ile yaptığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya mutabakatına ilişkin, "Bizim imzaladığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur. Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyeti'nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına ruhsat verdiği alanlara sondaj gemilerimizi göndererek büyük bir oyunu bozduk. Tabii böyle bir hamleyi Türkiye'den beklemiyorlardı. Şimdi dengeler değişti. Büyük bir panik var. Yunanistan'ın ve bazı bölge ülkelerinin anlaşılmaz bir şekilde histerik duygularla tepki gösterdiğini görüyoruz. Örneğin Libya Büy

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan Dışişleri Bakan Vekili İdris Zaman ile Asya’nın Kalbi-İstanbul Süreci 8. Bakanlar Konferansı'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Libya mutabakatına ilişkin sorular üzerine Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'de biz bugüne kadar tüm kıyı ülkeleriyle buna benzer anlaşmaları imzalamak istediğimizi, imzalamaya hazır olduğumuzu vurgulayageldik. Aynı zamanda Türkiye'nin olmadığı herhangi bir anlaşmanın da geçersiz olduğunu sürekli vurguladık ama maalesef bir taraftan Kıbrıs etrafında Rum kesiminin tek taraflı sondaj faaliyetleri devam etti. Diğer taraftan Yunanistan, Mısır, İsrail, Rum Kesimi, bazen Lübnan bölge ülkeleriyle bizi de dışlamaya çalışarak görüşmeler devam etti" şeklinde konuştu.

"Dengeler değişti, büyük bir panik var"

Bakan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Biz öncelikle Kıbrıs etrafına bizim kıta sahanlığımızın dışında Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyeti'nin de ruhsat verdiği Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına ruhsat verdiği alanlara sondaj gemilerimizi göndererek büyük bir oyunu bozduk. Tabii böyle bir hamleyi Türkiye'den beklemiyorlardı. Şimdi dengeler değişti. Büyük bir panik var. İşte Avrupa Birliği'nden karar çıkarmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan yine Libya ile imzaladığımız bu anlaşmayla birlikte yine Yunanistan'ın ve bazı bölge ülkelerinin anlaşılmaz bir şekilde histerik duygularla tepki gösterdiğini görüyoruz. Diplomatik nezakete ve olgunluğa sığmayan adımlar atıldığını görüyoruz. Örneğin Libya Büyükelçisinin Yunanistan tarafından sınır dışı edilmesi gerçekten kabul edilebilir bir durum değil. Biz Yunanistan'la buna benzer bir anlaşmayı imzalamaya hazırız. Neticede burada Doğu Akdeniz'in zenginliklerini paylaşma konusunda biz bu tür anlaşmayı imzalarsak herkes için yararlı olacak. Bizim yaptığımız, imzaladığımız anlaşma uluslararası hukuka uygundur. Kendi sahanlığımızla Libya'nın kıta sahanlığının kesiştiği noktayla birlikte bu anlaşmayı biz Libya ile imzaladık. Yunanistan'ın yaptığı meşru değil. Örneğin Haftar'la görüşmesi meşru değil. Çünkü Libya'da şuanda meşru olan tek hükümet Trablus'taki Sarac hükümetidir. Eğer Yunanistan da onlarla bir şey yapmak istiyorsa esasen Trablus'a gitmesi gerekiyor, başka yerlere gitmesine gerek yok. Buradaki hükümet, hükümetler arası antlaşma imzalamak için yetkili değil. Fas'taki anlaşma imzalandığı zaman ben de oradaydım ama mutabakat zabtı imzalayabilir istediği ülke ile uluslararası hukuka uygundur. O yüzen desteksiz suçlamalar yerine aklıselim içinde davranmaları gerekiyor ve paylaşmayı öğrenmeleri gerekiyor. Rum kesiminde ve Yunanistan'da bu kültür maalesef yok. O zaman bu kültür yoksa biz de kendi adımlarımızı atarız. Bu adımlara karşı başka önlemler almak istiyorlarsa o zaman da karşılığına hazır olmaları gerekiyor. Biz kimseyle çatışmak, savaşmak istemeyiz ama Kıbrıs etrafındaki gemilerimizi de koruruz. Kıta sahanlığımızı da ve Libya ile imzaladığımız deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmamızın uygulanması bakımından da hangi önlem alınması gerekiyorsa o önlemi alırız."
Bakan Çavuşoğlu, "Nasıl şimdi Akdeniz'de ve diğer bölgelerde Karadeniz de dahil sismik araştırmaları gemilerimiz yapıyorsa öncelikle bu bölgelerde de sismik araştırmalar yapılır, ondan sonra sondaj gemilerimizi de göndeririz ve kıta sahanlığımız içindeki faaliyetlerimizi çalışmalarımızda kimseyle müzakere etmeyiz" şeklinde konuştu.

"Kendi aralarında böyle saçma sapan dayanışma anlayışı var"

Fransa'daki gösterilere ilişkin soruları cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, "Fransa'nın son zamanlarda sadece geçtiğimiz bir hafta içinde değil, göstericilere karşı kullandığı şiddet bunun içine basın mensupları da dahil, Macron'un yakın güvenlik ekibinin de müdahaleleri dahil hiçbir uluslararası standartla örtüşmüyor. Öncelikle şunu söylemek isterim, biz Türkiye olarak barışçıl gösterileri tabii ki destekleriz. Hiçbir zaman vandalizme varan ve yağmacılığa varan, şiddet içeren gösterileri desteklemeyiz. Bunun ayrımını çok iyi yapalım. Buradaki aşırıya kaçan gösterileri biz destekliyoruz anlamına gelmesin. Diğer taraftan Fransız polisinin kullandığı aşırı güç gerçekten Avrupa'nın ortak değerleriyle çelişiyor. Şimdi düşünün böyle bir olay Türkiye'de olsaydı Allah korusun polisin kullandığı herhangi bir cisim bir basın mensubunun gözüne gelseydi ve ameliyat olsaydı şuanda dünyada kıyamet kopmaz mıydı? Kopardı. Öncelikle de Avrupa Birliği kıyameti koparırdı. Belki de haklı olarak koparırdı. Çünkü biz de istemeyiz böyle bir şeyi. Fakat Fransa'da olunca hiç ses çıkıyor mu? Hiç ses çıkmıyor. İşte hep anlatmaya çalıştığım bu. Kendi aralarında böyle saçma sapan dayanışma anlayışı var. Bizim üyemiz, biz batılıyız, birbirimizin eksiği olsa da onu görmezden gelelim, yanlışı olsa da aman konuşmayalım. Neden? Dayanışma içinde olmamız lazım. Yanlışta dayanışma olmaz. Haksızlığa uğradığın zaman dayanışma olur" dedi.

"Avrupa'nın gidişatını biz endişeyle takip ediyoruz"

"Macron'un kendi sarayındaki medya ofisini kapattığını daha önce de söyledik" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Avrupa Konseyi'nde demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerinin evi Avrupa konseyi'nin 70'inci yıl kutlamalarında basın bölümünü Macron kapattırdı. Diğer törenlere de aldırmadı, bunu biz yapsak ne derler 'diktatörlük var', o var bu var. Macron yapınca ne oluyor, tercih mi oluyor veya başka türlü bir demokrasi mi oluyor. O yüzden gerçekten Avrupa'nın gidişatını biz endişeyle takip ediyoruz. Özellikle de Avrupa'nın ortak değerlerini erozyona uğratan sadece bu aşırı ırkçı partilerde görmüyoruz bunu. Merkez partilerinde de başta Macron ve partisi olmak üzere bunu görüyoruz. Dolayısıyla buradaki aşırı güç kullanımını da kınamak zorundayız. Özellikle hiç ayrım yapmaksızın herkese karşı bunu kullanmaları insanı de değik ve demokrasiyle ve ifade özgürlüğüyle de kökten çelişiyor" ifadelerini kullandı.

Doğan Can Cesur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
İstanbul Hikmet Karaman: “Üç puan aldığımız için mutluyuz” Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, İstanbulspor maçının ardından yaptığı açıklamada, uzun zaman sonra deplasmanda galibiyet alınmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Üç puan aldığımız için mutluyuz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Adana Demirspor, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 1-0’lık skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uzun zaman sonra deplasman galibiyeti alınmasının sevindirici olduğunu aktaran Karaman, “Maçın 10. dakikasında golü bulduk. Sonrasında farkı açabilirdik Ancak müsabakanın son 15 dakikasında İstanbulspor bizden üstün oynadı. Daha organize olabilseler veya son pası verebilseler golü bulabilirlerdi. Uzun süre oynamayan, şans bulamayan arkadaşlarımız vardı. Bazen hamle gücü bazen de bu gibi durumlarda ikinci golü atabilen oyuncularımız eksikti. Üç puan aldığımız için mutluyuz. Osman Zeki Korkmaz hocayı ve takımını tebrik ediyorum. Hakemlere de teşekkür ediyorum. Temiz bir maç yönettiler. Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız önemli bir maç var. Sakat ve cezalı oyuncularımız da aramıza katılacak. Rekabet ortamı biraz daha artacak. Galatasaray maçında müthiş bir taraftar topluluğu vardı. Adana Demirspor taraftarı maç öncesi ve içinde bizi çok iyi bir şekilde destekledi. Haftaya güzel futbolla alacağımız skorla onları da mutlu etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.