DÜNYA - 18 Şubat 2024 Pazar 20:25 | Son Güncelleme : 18 Şubat 2024 Pazar 20:26

Dışişleri Bakanı Fidan, Almanya’da Türk vatandaşları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi

A
A
A
Dışişleri Bakanı Fidan, Almanya’da Türk vatandaşları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Almanya’da Türk vatandaşları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 60. Münih Güvenlik Konferansı nedeniyle bulunduğu Almanya’da temaslarına devam ediyor. Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin Münih Başkonsolosluğunda Türk vatandaşları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya, Münih’te yerleşik STK’lardan yaklaşık altmış temsilci katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Günde 10 bin ekmek üretiyorlar Bilecik’te, Yavuz Selim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde kurulan tesiste uygulamalı eğitim alan öğrenciler, günlük 10 bin roll ekmek üreterek okul öncesi eğitim kurumlarının ihtiyacını karşılıyor. Milli Eğitim Bakanlığınca 81 ilde 100 meslek lisesine "Fırın Atölyesi" kazandırılmasına yönelik protokol çerçevesinde kurulan bölümde öğrenciler haftanın 5 günü uygulamalı eğitime katılıyor. Öğrenciler hem usta öğreticilerden ekmek yapımını öğreniyor hem de üretime katkıda bulunuyor. Vali Şefik Aygöl, Yavuz Selim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Okulun ekmek yapımı bölümünü ziyaret eden Vali Aygöl, öğrencilerle yakından ilgilendi ve ekmek yapımı sürecini inceledi. Ekmeğin tadına bakan Vali Aygöl, tam not verdi. Ardından, Muhasebe ve Mimarlık bölümlerini de ziyaret eden Vali Aygöl, öğrencilerle sohbet etti ve gelecekleri hakkında bilgi aldı. Özellikle, öğrencilerin eğitim ve kariyer hedeflerine dair motive edici konuşmalar yaptı. Ziyaretin sonunda, Vali Şefik Aygöl öğretmenler odasında bir toplantı düzenledi. Toplantıda, okulun mevcut durumu, başarıları ve gelişim alanları üzerine bir değerlendirme yapıldı. Öğretmenlerle fikir alışverişinde bulunan Vali Akgöl, eğitim kalitesinin artırılması için yapılacak çalışmaları ele aldı. Vali Şefik Aygöl, ziyaretin sonunda okul yönetimi ve öğretmenlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi ve teşekkürlerini ileterek okuldan ayrıldı.
İzmir Annesinden esinlendi, birinci oldu Yaşar Üniversitesi, gastronomi öğrencilerine yönelik yenilikçi tatlılar yarışması düzenlendi. Genç şeflerin dokunuşlarla hazırlandığı yarışmanın kazananı, annesinin tarifinden esinlenerek yaptığı Chocoturta tatlısı ile Fatma Sena Yıldız oldu. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün düzenlediği yenilikçi tatlılar yarışması, öğrencilerin kıyasıya mücadelesine sahne oldu. 60 öğrencinin katıldığı yarışmada 5 tatlı finale kaldı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü mutfağında gerçekleşen yarışmanın birincisi; Chocoturta ile birinci sınıf öğrencisi Fatma Sena Yıldız, ikincisi Lezzet Patlaması ile Dila Nur Emre, üçüncüsü ise Çıtır Cheesecake ile Neslinaz Mazı oldu. Mansiyon ödülünü ise Choco Karpatka ile Azra Gül ve Dark Berry ile Furkan Aydın aldı. Annesinin turta tarifinden esinlendiğini söyleyen yarışmanın birincisi Fatma Sena Yıldız, “Turtanın iç dolgusunda, çikolata ve vişnenin uyumlu olacağını düşünerek Pınar Choco labne ve ekşi krema kullandım. Vişne sosu hazırladım. Labne ile turtanın daha sağlıklı olacağını düşündüm” dedi. Yarışmanın dikkat çeken tatlılarından biri olan Lezzet Patlamasını hazırlayan Dila Nur Emre ise “Gaziantepliyim, bu nedenle iki geleneksel tatlı malzemesi kullandım. Dışında kadayıf bulunan tatlının içinde güllaç yaprakları kullandım. Choco labne ve krema ile akışkan bir dolgu yaptım. Topun altında ise ballı kremalı sos kullandım” diye konuştu. Üçüncü tatlı olan Çıtır Cheesecake’i sunan Neslinaz Mazı de, “Tatlı hissinin kağıt helva gibi olmasını istedim. Bu nedenle baklava yufkası kullandım. Yufkaların arasındaki dolguyu Choco labne, krema ve antep fıstığı ile hazırladım. Tatlının üstüne ise böğürtlen sosu var” şeklinde konuştu.
Kocaeli Başkan Hürriyet’ten önemli açıklamalar İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet belediye başkanlığının zor ama keyifli olduğunu belirterek, "Geçen dönem hesap yaptık. Kiralama fiyatının 3’te birine satın alabildiğimizi gördük. Belediyede müdürler ve başkan yardımcılarımızın makam araçlarını kaldırdık. Havuz sistemi üzerinden araç alarak kullanıyor yöneticiler araçları" dedi. Habertürk Televizyonunda açıklamalarda bulunan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, soruları da cevapladı. Geçtiğimiz dönem 15 yıl sonra CHP’nin ilk defa belediye kazandığını hatırlatan Fatma Kaplan Hürriyet, "Bu dönem ise halkımız bize meclis çoğunluğunu verdi. Öncelikle meclis grubumuzu aktif hizmet üretmekle ilgili konumlandırdık. Güçlü bir kadro hareketi oluşturduk. Müdürlerimizi belirledik. Hızlıca bir aksiyon planı çıkardık. Geçmiş dönemde ihtiyacımız olan birçok maddeyi ilk meclisimizde geçirdik meclisten. Halk yararına olan maddelerimizi geçirerek onların hizmete aktarılmasıyla ilgili çalışmalarımıza başladık" diye konuştu. Çocuk ve kadın öncelikli çalışmalar Çocuk ve kadın öncelikli efektif çalışmalar yaptıklarını söyleyen Fatma Kaplan Hürriyet, "Biz bir otopark projesinde bile kadınların daha güvenli bir imkana sahip olması adına hareket ediyoruz. Kadın başkanların daha çok kadın ve çocuk öncelikli projeler ürettiğini görüyoruz. Park ve bahçeler projelerinde çocuğun güvenliğini düşünüyoruz. Bir kamera sistemi kurmaya çalışıyoruz parklarda. Akıllı Parklar çalışmalarımız çerçevesinde hareket ediyoruz. Mesele sadece park oluşturmak değil, hem kullanışlı hem de mutlu olabileceği çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Hizmetlerimizin insanların hayatına katkı sunmasını önemsiyoruz" diye konuştu. "Belediye başkanlığı zor ama keyifli" Belediye başkanlığının da, milletvekilliğinin de, hem güzel hem zor tarafları olduğunun altını çizen Hürriyet, "Milletvekili olduğum dönem çok çalıştım. Belediye başkanlığı icracı olmanız gereken bir makam. Halk size hizmet üretmeniz için güven duyuyor. Vekillikte yalnızsınız ama belediyede takım oyunu ön plandadır. İnsan yöneteceksiniz, iş ürettireceksiniz, karar vereceksiniz. Hepsini öğrenerek ilerliyoruz. Dersinize çalışmak ve karar vermek zorundasınız. Belediyecilik milletvekilliğinden daha zor. Herkese hizmet etmek zorundasınız. Kentin vizyonuna katkı sağlayacak çalışmalar yapmalısınız. Kamu kaynakları bize emanet verilmiş kaynaklardır. Bunları doğru kullanmak gerekiyor. Düzeni, alışkanlıkları değiştirmek kolay olmuyor. Biz boşluk doldurmaya değil düzeni değiştirmeye geldik. Yeri geldiğinde bazılarının çıkarlarına dokunan kararlar almanız gerekiyor. Bunlar olunca da zaman zaman medyada da zorlandığımız şeyler oluyor. Belediye başkanlığı zor ama keyifli. Çünkü bir şeyler üretiyorsunuz" şeklinde konuştu. "Araç kiralamayı kaldırdık" Araç kiralama ile mücadele ettiklerini kaydeden Fatma Kaplan Hürriyet, "Geçen dönem hesap yaptık. Kiralama fiyatının 3’te birine satın alabildiğimizi gördük. Belediyede müdürler ve başkan yardımcılarımızın makam araçlarını kaldırdık. Havuz sistemi üzerinden araç alarak kullanıyor yöneticiler araçları. İş makineleri ve kamyonlar kiralıktı. Bunların da satın alma sürecine başladık. 55 milyon lira gibi bir rakamla 200’den fazla aracı satın alabilecek durumdaydık. Meclis çoğunluğu olmadığı için 27 milyon liralık kredi yetkisini anca alabildik. O dönem 71 milyonu satın aldık. O kamyonlar şimdi bizim. 300 milyon lira değerinde şimdi o araçlar. Kalan araçları da satın aldık. Zor da olsa bütün iş makinelerimizi, kamyonlarımızı ve araçlarımızı aldık. Krediye ayda 10 milyon lira ödüyoruz. Kiralama yapsaydık 45 milyon kira ödüyorduk ayda. Şu anda hiçbir kiralık aracımız yok" dedi.
Antalya Alanya sahillerindeki orkinos çiftliklerine turizmci ve hayvanseverlerden tepki Antalya’nın Alanya ilçesi sahillerinin 50 ila 100 metre açığına Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nden gelen balıkçıların orkinos çiftliği kurması, bölgedeki turizmci ve hayvanseverleri ayağı kaldırdı. Tepkilerin ardından Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer’in talimatıyla balıkçı tekneleri ve büyük orkinos çiftlikleri bulundukları yerden alınarak turistlerin denize girmediği, caretta carrettaların yumurtlama alanlarının dışına çekilmesine karar verildi. Alanya Turizm İşletmecileri Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, önceki gün gece yarısı ilçeye gelen 50’ye yakın büyük balıkçı teknelerinin ve çiftliklerinin, otellerin yoğun olduğu ve turistlerin denize girdiği Keykubat Plajı’nın 50 ila 100 metre açığına demir atmasına tepki gösterdi. "Yemleme sürecinde Alanya sahilleri olumsuz etkileniyor" Çok sayıda otel sahibi ve büfe işletmecinin kendisini arayarak, balıkların çiftliklerde beslendikleri süreçte Alanya sahillerine olumsuz etki oluşturduğundan şikayetçi olduklarını söyleyen Şili, "Alanya’da turizm sezonunu açtık. Sahilde turistlerimiz güneşleniyorlar. Balıkçı tekneleri ve çiftlikler konu daha önce de sorun olarak düşündüğümüz bir konuydu ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin alınarak geliniyor ve bu kafesler konuluyor. Belirli bir süre tuttukları balıkları o kafeslerde bakıyorlar ve besliyorlar ama yemlenme sürecindeki olumsuzluklar ne yazık ki Alanya sahillerini olumsuz anlamda etkiliyor. Kaymakam ile de bir görüşme yaptık. Bu kafeslerin başka bir bölgeye nakledilmesi, bu bölgedeki yoğunluğun olmadığı bir yere götürülmesi talimatını verdiğini ifade etti. Bizim beklentimiz aslında bunu burada hiç olmaması. Ümit ediyorum bundan sonra bir problem olmayacak" dedi. "Caretta carettalar için de olumsuz bir dönem" Başkan Burhan Sili, aynı zamanda plajların carretta carettaların yumurtlama alanlarının olduğunu belirterek, "Diğer taraftan bu dönem caretta carettaların yumurtlama dönemi. Onlar açısından da olumsuz bir dönem. Caretta carettaların yumurtladığı alanlarda kafesler koyarak onları koruyarak doğal hayata olumsuz bir durum olmaması için çaba gösteriyoruz. Ne zaman olur bilmiyorum ama kafeslerin buradan çekileceğini biliyorum" şeklinde konuştu. Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği (ALÇED) Başkanı ve aynı zamanda caretta carettaların yumurtlama alanlarının sorumlusu Şerefnur Kayhan ise her balık avlanma sezonunda bu sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Dev balıkçı tekneleri tarafından ağların ve orkinos çiftliklerinin bölgeye yumurtlamaya gelen caretta cerattalara büyük zarar verdiğini ifade ederek, "Biz senelerdir aynı problemleri yaşıyoruz ama limana yakın ve ihtiyaçlarını karşılamak için burada durmuşlar. Yetkililerin söylediğine göre yarın akşam buradan ayrılacaklar. Ama üretime geldikleri zaman sahillerimiz için tehlike oluşturacak. Kullandıkları yemler ve o kısımdaki balığın çok olması denizi kirletecek. Ama maalesef her sene bunları yaşıyoruz. Bir yandan gelir getirecek bölge için uğraşırken, diğer yandan yaşadığımız bölgeyi zehirliyoruz, kirletiyoruz. Ne yapacağız biz de bilemedik. Bunlar izinle yapılan şeyler" diye konuştu. "Akşamları 3-4 şezlong geri alarak yumurtlama alanlarını açalım" Carretta carettaların yumurtlama döneminin de olduğundan bahseden Başkan Kayhan, sahilde yumurtlama alanlarının açılması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Şezlonglar caretta carettaların yumurtlama alanlarını daraltıyor. Hatta çıkamıyorlar. Sahillerimizi yavaş yavaş tüketiyoruz. En azından akşamları 3-4 şezlong geri alarak onların yumurtlama alanlarını açalım. Bunlar onlara zarar vermez. Gelen misafirlerimiz çok. Bazı otellerimizde 10 senenin üzerinde yumurtlama yapılıyor. Bunun için gelen misafirler var bu ayda. Caretta carettalar ağlara takılıyor. Balık tutanların misinalarının ucundakini yutuyorlar. Bunlar caretta carettalara zarar veriyor. Ayrıca teknelerin motorlarına takılıyorlar, parçalanıyorlar. Buna benzer bir olay yaşadık, maalesef caretta carettayı kaybettik. İnşallah Demirtaş bölgesindeki ilkyardım merkezini açabilirsek bunları bizler de uygulayarak nesli tükenen deniz kaplumbağasını koruma altına alabileceğiz. Bu sene sıcağın erken gelmesinden dolayı artık yumurtlamalar başladı. Yağmur nedeniyle yumurtlamalardan bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Yumurtaları tespit edemediğimiz yerler var. Toprak ıslandıktan sonra yumurtladıkları alanın taşınması lazım. Islak topraktan yavruları çıkmıyor."
Edirne Uzmanından şok açıklama: Sakın bunu yapmayın Prof. Dr. Sedat Üstündağ, sıvı ihtiyacını karşılamak için kafeinli içeceklerin çok uygun olmadığına dikkat çekerek vatandaşlara uyarıda bulunarak, "Kahve vücutta sıvı eksikliğine yol açabilir" dedi. Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Sedat Üstündağ, su içmenin önemine değinerek vücudun su ihtiyacının yazın ve kışın değiştiğine vurgu yaptı. Sıcaklık, terleme ve buharlaşmanın su ihtiyacını belirleyen faktörler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Üstündağ, değerlendirme yaparken hastalardan bir günlük idrarını 2 litre olacak şekilde toplayarak muayeneye gelmelerini istediklerini hatırlattı. "Erkekler günde 2 buçuk, kadınlar 2 litre su tüketmeli" Erkeklerin günde 2 buçuk litre, kadınların ise 2 litre civarında su almalarının yeterli sıvıyı almış olmaları anlamına geleceğini söyleyen Prof. Dr. Üstündağ, "Bu sadece suyu kapsayan bir değerlendirme değildir. Bütün içecekleri kapsayan bir değerlendirmedir. Ancak burada önemli bir nokta içeceklerin içerisindeki solut miktarıdır. Su dışındaki sıvılarla örneğin meyve suyundan alacağımız sıvı su kadar değerli bir sıvı değildir. Suyun içerisindeki ek maddeler arttıkça sıvı eksikliğini giderme kabiliyeti o kadar azalmış olur" dedi. "Kahve vücutta sıvı eksikliğine yol açabilir" Kahvenin vücutta sıvı ve böbreklerden serbest su kaybını arttırabilen ve dolayısıyla sıvı eksikliğine yol açabilen bir içecek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Üstündağ, "Dolayısıyla kahve öncesinde ve sonrasında sıvı tüketmek kahvenin bu etkisini azaltabilir. Vücudun susuz kalmasını engelleyebilir. Yine içerdiği kafein nedeniyle belirli miktarlar aşıldığı zaman özellikle yaşlı bireylerde, hipertansiyonu olan bireylerde kan basıncında tehlikeli yükselmelere yol açabilir. Sağlıklı bireylerde dahi 300 miligramın bir günde aşılmamasını tavsiye ediyoruz. Yani sıvı eksikliğini kahve ile gidermek çok doğru bir yol olmayacaktır" ifadelerine yer verdi. İçecek olarak sıvı ihtiyacını karşılamak için kafeinli içeceklerin çok uygun olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Üstündağ, "Sağlıklı bireylerde 300 miligrama kadar izin veriyoruz dedik ama mesela bir bardak çay içtiğimizde 60 miligram kadar kafein almış oluyoruz. Bir fincan Türk kahvesinde kafein miktarı çok daha fazla oluyor. O miktarın geçilmemesini öneriyoruz" diye konuştu. "Çay içmenin de bazı sakıncaları var" Çay içmenin da bazı sakıncaları olduğuna değinen Prof. Dr. Üstündağ, "Çayın içerisindeki madde bronşları genişletme, idrar kan akımını arttırma niteliği olan bir madde. Onun da iki sakıncası var. Biri çay ne kadar sıcak içilirse yemek borusu lezyonları mideyle ilgili rahatsızlıklar o kadar fazla oluyor. Çayın metal çubukla karıştırılması sıcaklığını düşürdüğü için yemek borusu lezyonlarının oluşumunu azaltıyordu. Bu anlamda çayı da çok sıcak içmemek lazım. Koyu çay İçerdiği tanin içeriği nedeniyle demire bağlayabilir. Özellikle kahvaltıda ve ya yemeklerle beraber çay içildiği zaman demirin emilimini engelleyebilir. Bu da demir eksikliği anemisi oluşumunu kolaylaştırabilir. Açık, limonlu ve en iyisi mi şekersiz çay, bir içecek olarak kahveye tercih edilebilir" şeklinde açıklamada bulundu. Öncelikle hastanın hangi grup hasta olduğunun hekim tarafından ortaya konulması ve bunun dikkate alınarak bir su programı oluşturulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Üstündağ, Bireysel bazda bir su programı oluşturması gerektiğini ve aksi takdirde özellikle böbrek hastalığının ilerleme safhalarında su eksikliği ya da su fazlalığı insan yaşamını tehlikeye sokabileceğini ifade etti.