SAĞLIK - 09 Haziran 2024 Pazar 12:43 | Son Güncelleme : 09 Haziran 2024 Pazar 13:26

Diyanet Hastanesi Mekke'de hacı adaylarının imdadına yetişiyor

A
A
A

Diyanet İşleri Başkanlığı, kutsal topraklarda Arafat Yolu üzerindeki bir oteli 110 yataklı hastaneye çevirerek Türk hacı adaylarına 20 branşta poliklinik hizmeti sağlıyor.

Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gelen hacı adaylarına her türlü desteği veren Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke'de, Türk hacı adaylarına sağlık alanında da hizmet sunuyor. Mekke'de Arafat Yolu üzerindeki bir oteli 110 yataklı hastaneye çeviren Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 branşta poliklinik hizmet sağlıyor. Acil servis, eczane, diş, laboratuvar, röntgen, ultrason, 2 yoğun bakım, poliklinik gözlem, EKG-EKO, kadın-erkek dahiliye gibi servis ve birimlerin yer aldığı sağlık kurumunda bu sene ilk olarak çocuk servisi de kuruldu.
Faaliyetler hakkında bilgi veren Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Yalçın, acil hastaların komuta merkezi tarafından değerlendirildiğini ve bulundukları yerden ambulans ile alınarak hastaneye getirildiğini söyledi. Başhekim Yalçın, Arafat'ta da sağlık hizmeti verdiklerini, kurulacak sahra hastanesi ve gezici ambulanslarla bu hizmeti oraya da taşıyacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Yalçın, hacı adaylarının en çok, kalabalıktan dolayı üst solunum yolu enfeksiyonu başta olmak üzere kronik hastalıklar, yüksek tansiyon ve kazalara bağlı ortopedi gibi şikâyetlerle kendilerine başvurduğunu belirtti.

Diyanet Hastanesi Mekke'de hacı adaylarının imdadına yetişiyor
Bu sene ilk defa çölyak hastası hacı adaylarına da glütensiz beslenme imkanı sağlanan sağlık merkezlerinde doktorlar, büyük fedakârlıklarla çalışıyorlar. E-nabız sisteminin altyapısını da kullanabilen Mekke Türk Hacıları Sağlık Merkezinde geçmiş tetkiklerde görülerek, hızlı müdahale imkanı bulunuyor. Ayrıca hac sırasında uygulanan konsültasyonlar da e-nabız sistemine yüklenebiliyor. Bu sene hac döneminin ilk 15 günlük bölümünde 10 hacı adayı mübarek beldelerde vefat etti. İlaçlar hastanede reçete yazıldıktan sonra verildiği gibi bazı merkezi otellerdeki sağlık birimlerinden de temin edilebiliyor. Mekke'de Nur Hastanesi ile anlaşması bulunan Türk hacıları, anjiyo gibi acil müdahalelerde hiç beklemeden özel protokol ile Nur Hastanesi'nde işleme alınıyorlar. Ayrıca hastanede tedavi görenler, Arefe günü haccın en önemli farzı olan Arafat vakfesini yerine getirmek için ambulanslarla 25 kilometre uzaktaki mekana götürülüp getiriliyorlar.

Akif Arvas - İrfan Altıkardeş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Buldan’ın tescilli üzümlerinin yetiştiği asmalar yeni sezona hazırlanıyor Denizli’nin tescilli sofralık üzümlerinin yetiştiği Buldan’da bağlarda çalışmalar başladı. Yeni sezon için bağlarına giren üreticiler, asmalarda iplik sökme ve budama işlemleri devam ediyor. Turfanda çekirdeksiz Sultaniye ve Süperior üzümleriyle ünlü Buldan’da Temmuz ayında başlayacak hasat sezonuna hazırlık yaptıklarını dile getiren budamacılar, sabahın ilk saatleriyle birlikte çalışmalara başladıklarını ifade ettiler. Manisa Sarıgöl Dindarlı mahallesinden, Buldan ovasına budama işi yapmak için geldiğini belirten İsmet Çelebi "Sabah 06.30 evimden çıkıyorum. Uzayan ve kuruyan çubukları keserek asmayı temizliyoruz" dedi. Buldan Kadıköy mahallesinden gelerek üzüm bağlarında budama işi yaptığını belirten Şahin Atalay "Sabah sekizde başlayıp öğle molasının ardından akşam dörde kadar budama yapıyoruz. Gelecek sezona daha iyi verim alabilmek için bu işlemleri yapmaktayız" dedi. Buldan Bölmekaya mahallesinde üzüm üreticiliği yapan Ramazan Uğuz, erkenci çeşitlerinden olan Süperior cinsi üzüm yetiştirdiğini belirterek " Şu anda budama mevsimindeyiz. İlkbaharda bağladığımız ipleri keserek budama işlemlerini yapıyoruz. Kuru dalları kesip tazeleme yapıyoruz. Daha sonra uzayan dalları iple bağlayacağız. Temmuz ayında da üzüm hasadımızı yapacağız. Bu arada gübreleme işlemlerini de yapacağız. Ben bağlarımda toprak işlemesiz tarım yapmaktayım. Ayrıca modern file tenteneleriyle asmalarımı doludan ve sıcaktan koruyorum. Aynı zamanda toprak işlemesiz tarım yaptığım için yüzde elli su tasarrufu sağlıyoruz. Böylelikle suyumuzu koruyoruz. Toprağımızın azot ihtiyacını bu şekilde organik olarak karşılıyoruz. Bu uygulamayla maliyetlerimizi düşürüyoruz. Üreticilerimizin de bu uygulamayla hem toprağımızı hem de suyumuzu koruyacaklarını düşünüyorum. Bunu tavsiye ediyorum" dedi. Edinilen bilgilere göre Buldan’da 2025 yılında 2 bin 800 dekar alanda 7 bin 840 ton sofralık çekirdekli üzüm, 32 bin 199 dekar alanda 51 bin 518 ton sofralık çekirdeksiz üzüm yetiştirildi. Bin 215 dekar alanda da 432 ton ton kurutmalık çekirdeksiz üzüm üretimi gerçekleştirildi.
Bursa 17 Bin üyeli Bal-Göç’te Fahriye Vatansever Ağca değişim için aday Türkiye’nin en güçlü göçmen örgütlenmelerinden biri olan, yaklaşık 17 bin üyeli BAL-GÖÇ Derneği, uzun süredir yaşanan yönetim tartışmaları ve düşük katılımlı genel kurullarla gündemde. Dört dönemdir aynı isim tarafından yönetilen derneğin, bugün kendi tabanında dahi güven kaybı yaşadığı ifade edilirken Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, BAL-GÖÇ’ün 20. Genel Kurulu’nda "demokrasi, şeffaflık ve birlik" vurgusuyla başkanlığa adaylığını açıkladı. 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçle Türkiye’ye gelen bir Balkan Türkü olan Ağca, on binlerce üyeye sahip bir derneğin genel kuruluna yalnızca birkaç bin kişinin katılmasının camiada ciddi bir kopuşa işaret ettiğini belirtti. Adaylık sürecinde üyelik başvurularının bekletildiği, aidatını ödeyen üyelerin hazirun listelerine alınmadığı ve kongre takviminin daraltıldığı yönündeki iddiaların ise demokratik işleyişi zedelediğini ifade etti. Ağca, seçilmesi halinde genel kurullarda aidat şartının kaldırılacağını, yönetimin şeffaf, hesap verebilir ve ulaşılabilir hale getirileceğini, gençleri ve kadınları merkeze alan yeni bir yapılanma kurulacağını ve genel başkanlık görevine iki dönem sınırı getiren tüzük değişikliğinin ilk toplantıda gündeme alınacağını açıkladı. Kardiyoloji uzmanı ve akademisyen olan Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Amacımız; BAL-GÖÇ’te zedelenen güveni yeniden inşa etmek, derneği üyeleriyle birlikte ayağa kaldırmak ve Balkan göçmenlerini hak ettikleri güçlü, saygın ve birleştirici yapıya yeniden kavuşturmaktır."