GÜNDEM - 19 Haziran 2024 Çarşamba 12:47 | Son Güncelleme : 19 Haziran 2024 Çarşamba 12:49

Diyanet'ten “Hac uygulaması, bizim kırmızı çizgimizdir” açıklaması

A
A
A
Diyanet'ten “Hac uygulaması, bizim kırmızı çizgimizdir” açıklaması

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, hac kuraları aleyhindeki söylemleri “karalama” şeklinde nitelendirerek, “Hiç kimseye yönelik bir ayrımcılık asla söz konusu değildir, bu bizim kırmızı çizgimizdir” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, İHA muhabirinin hac kuraları, hac organizasyonu ve bu konudaki çeşitli iddialara ilişkin sorularını cevapladı. 2024 yılı hac organizasyonunun, hacı adaylarının şeytan taşlamaları ve veda ziyaretlerinin ardından tamamlanacağını dile getiren Bircan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yurt dışında yaptığı en büyük organizasyonlardan birisi. Bir gecede 85 bin vatandaşımızın otellerinden önce Arafat'a, ardından Müzdelife'ye birkaç saat içinde intikal ettirilmesi, bunun da 3 milyona yakın insanın bulunduğu ortamda sorunsuz şekilde yapılması çok önemli bir başarıdır” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının hac ve umre organizasyonlarında kanunun verdiği yetki kapsamında işlemler yaptığını aktaran Bircan, bununla birlikte hac ve umrenin karar merci denilebilecek “Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu”nun bulunduğunu belirtti.

Hac kontenjanlarının nasıl belirlendiğine yönelik soru üzerine Bircan, şunları söyledi:

“Kontenjanları biz belirlemiyoruz. Bizim kontenjan talebimiz tabii ki çok daha fazla, ancak 1989'da Ürdün'ün başkenti Amman'da Müslüman ülkelerin dışişleri bakanlarının aldığı karar gereği ülkedeki Müslüman nüfuslarının binde biri oranında her ülkeye kontenjan veriliyor. Bizim nüfusumuz 74 milyon iken kotamız 74 bin idi, nüfusumuz 80 milyon oldu kotamız 80 bine çıktı, 2024 güncellemesinde ise 85 milyon nüfusumuz için kota aldık. Bu kota uygulaması sadece bize özgü değil, tüm ülkeler için böyledir. Mesela Endonezya'nın Müslüman nüfusu 230 milyon olduğu için onların kotası 230 bindir.”

Kontenjan 84 bin, yıllık başvuru 200 bin

Hac için yıllık ortalama başvuru sayısının sorulması üzerine Bircan, “Hacca gitmek isteyen kardeşlerimizin taleplerini almak ve onları kuraya dahil etmek için her sene ön kayıt alıyoruz. Bunun da ortalaması yıllık yaklaşık 200 bin kişi civarındadır” dedi.

"Özel kura sistemimiz var"

Türkiye'deki hac kurasının uygulanmasına yönelik soru üzerine ise Bircan, şöyle konuştu:

“Bizim kendimize has katsayı-kura sistemimiz var. Bu sistemle başvuru süresi arttıkça kurada çıkma ihtimaliniz de artıyor. Örneğin, bir vatandaşımız 10 yıl beklediyse kendisine bekleme süresi kadar, yani 10 katsayı veriliyor, 100 oluyor. 5 yıl beklediyse katsayısı 5 çarpı 5, yani 25'tir. Bir yıl beklediyse kendi katsayısıyla çarpınca bir olur. Bu ne demektir? Bir vatandaşımızın 100 katsayısı varsa isminin 100 defa kura listesinde yer alması anlamına gelir. Dolayısıyla kat sayısı fazla olanların kurada çıkma oranı daha da artmaktadır. Bu yılki hac organizasyonunda kurada çıkanların isimlerinin büyük bölümünü 2009, 2010 ve 2011 yıllarından bekleyenler oluşturdu.

"Malezya ve Endonezya, bizi örnek alacak"

Diyanet İşleri Başkanlığının “katsayı-kura sistemi”nin diğer Müslüman ülkelerden de takdir gördüğünü aktaran Bircan, “Malezya ve Endonezya kendi sistemlerini bizimki gibi yapmak istiyor. Bununla ilgili hac dönemi sonrasında heyetler gelip bizimle görüşecekler” dedi.
Kura-katsayı sistemine yönelik “ayrı torbalardan hacı adayları belirleniyor”, “hile yapılıyor” iddialarının sorulması üzerine Bircan, “Asla böyle bir durum söz konusu değil. Bizim her türlü işlemimiz Başkanlığımız müfettişleri ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyeleri tarafından inceleniyor. Biz her sene yapılan hac kuralarını noter huzurunda yapıyoruz” diye konuştu.
“VIP hacılar kurada daha kolay çıkıyor” iddiasının sorulması üzerine Bircan, “Kura konusunda vatandaşlarımız arasında hiçbir fark yoktur, herkes eşittir. Hiç kimseye yönelik bir ayrımcılık asla söz konusu değildir, bu bizim kırmızı çizgimizdir. Devletimizin denetim mekanizmaları her sene bunu denetliyor. Bu konuda çok şeffafız, veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur. Bize tanınan kotadaki her bir kardeşimizin hakkını koruduk, korumaya devam edeceğiz” dedi.

“Çirkin bir karalama”

Ortaya atılan iddialara ilişin değerlendirmesi sorulan Bircan, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ülkemizin onuruna yakışır bir şekilde hac organizasyonu yapıyoruz. Bu başarıyı gölgede bırakmak isteyen birtakım kişiler bunları gölgede bırakmak, vatandaşlarımızın kafasındaki hac organizasyonunun güzelliğini silmek istiyorlar. Hepsini çirkin bir karalama olarak nitelendiriyorum” ifadesini kullandı.

Bekleyenlerin sayısı 2.5 milyon

Bircan, hac sırası bekleyenlerin sayısının 2.5 milyona yakın olduğunu belirterek, “Kanun gereği hac kontenjanının yüzde 60'ı Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonunda, yüzde 40'ı ise belli şartları taşıyan acenteler tarafından karşılanıyor” dedi. Bircan, acentelerin, Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri tarafından çok sıkı denetlendiğini, olumsuz durumlarda gerekli yaptırımların uygulandığını vurguladı.

Akif Arvas-İrfan Altıkardeş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.