SAĞLIK - 15 Ağustos 2017 Salı 09:44

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, “Dar kanal hastalığının her aşamasına dikkat edin!”

A
A
A
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, “Dar kanal hastalığının her aşamasına dikkat edin!”

Spinal stenoz ya da toplumda bilinen adıyla dar kanal hastalığı orta yaş ve üzeri kişilerde sıkça görülmektedir. Yaşlandıkça daralan omurilik kanalı farklı yönlerde daralarak omuriliği boğabilmekte ve bu durum sonucu şiddetli ağrılar ile kendini göstermektedir. Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan da hastalığın her aşamasına dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekerek detaylı bilgilendirmelerde bulundu.

Dar kanal hastalığı omur kemiklerinin tam ortasında yer alan omur kanalının farklı yönlerde daralmasıyla ortaya çıkan yapısal bir bozukluktur. Omurilik kanalı herhangi bir yönde daralarak omuriliği boğabilir. Omurga kanal darlığı en sık L3-4, L4-5, L2-3 seviyelerinde görülürken L1-2 ve L5-S1 seviyelerinde oldukça nadir görülür. Dar omurga kanalı hastalığı tedavi edilmediği sürece ilerlediğinden dolayı giderek daha fazla seviyede görülebilir. Hastalığın doğumsal ya da edinsel olabileceğini anlatan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, doğumsal olan durumların, doğuştan var olan rahatsızlıkları tanımlarken, edinsel olan durumların sonradan meydana gelen hastalıkları tanımlamak için kullanıldığını belirtti.

Yürüme mesafesinin ve ayakta kalma süresinin belirgin şekilde kısalmış hastalarda fizik tedavi ve diğer cerrahi dışı tedavi metotlarının genellikle yetersiz kaldığını dile getiren Ahmet Yıldızhan, ancak deneyimli ellerde usulüne uygun yapılan yeterli bir cerrahi müdahalenin hastaları rahatlatabildiğini vurguladı.

“Zamanında müdahale olmazsa ilerler!”

Yıldızhan, bu nedenle uzman doktor cerrahiye gerek görüyorsa geciktirilmemesinde fayda olacağının altını çizdi. Operasyonun ne kadar erken yapılırsa elde edilen sonuçların da o kadar yüz güldürücü olduğundan bahseden Yıldızhan, zamanında müdahale edilmezse hastalığın giderek ilerleyebileceğini, seneler geçtikçe omurilik kanalının doğal olarak daha fazla daralacağını vurguladı.

“Bel ağrısını hafife almayın! Omurga kanal darlığı en çok bel bölgesinde görülür.”

Bel ağrısının hafife alınmaması gerektiğini de dikkat çeken Yıldızhan, “Bir kişide bel fıtığı ile birlikte veya tek başına dar kanal varsa, bu insanın hayat kalitesi bazen çok düşmekte; iş, aile ve sosyal yaşantısı adeta altüst olabilmektedir. İçinden omurilik ve sinirlerin geçtiği omurga kanalı üst üste dizilmiş kemiklerden oluşan, ince, uzun, kıvrımlı bir borudur. Belirli bir çapı olan bu kanalın genişliği azalırsa, daralmış olan kanal, içinden geçmekte olan sinirleri kolayca sıkıştırmaktadır” diye konuştu.

Omurga kanal darlığının belirtileri

Omurga kanal darlığının belirtilerini de sıralayan Yıldızhan, “ Bel ve bacaklarda ağrı, karıncalanma, bacaklarda uyuşma, güçsüzlük ve huzursuzluk, yürüme bozukluğu, yürürken bir süre sonra mecburi oturma, yürüme mesafesinin giderek kısalması, sık idrar yapma, idrar ve büyük abdest kontrolünün bozulması, cinsel fonksiyonların olumsuz etkilenmesi gibi durumlar omurga kanal darlığının da belirtileri arasındadır. Boyun bölgesindeki dar kanal ise kolları da etkisi altına almaktadır.” ifadelerini kullandı.

Dar kanal hastalığı neden olur?

Dar omurga kanalı hastalığının iki genel nedeni vardır” diyerek nedenlerini de değinen Yıldızhan açıklamalarına şu şekilde devam etti;

“Doğumsal nedenler kişi annesinden doğarken mevcuttur. Edinsel nedenleri de kendi içinde ikiye ayırmak mümkündür. Edinsel nedenler bir rahatsızlığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi yaşlanmaya bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan dar kanal hastalığı dejeneratif artrite bağlı olarak gelişebilir. Dejeneratif artrit ya da halk arasında bilinen adıyla kireçlenme 60 yaşın üzerindeki çoğu insanda görülmektedir. Bu durum genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıksa da obeziteye bağlı olarak eklemlere binen aşırı yük de dejeneratif artrite neden olabilir. Omurga kanal darlığı artritin iki farklı şekli ile ortaya çıkabilir. Osteoartrit olarak bilinen ve yaşlılığa bağlı ortaya çıkan bu rahatsızlık, kıkırdak dokunun kemikleşmesi ile disklerin daralmasına ve bariz hale gelmesine neden olabilir. Omurga kanal darlığının gençlerde meydana gelmesinin bir nedeni de romatoid artrittir. Genetik yatkınlığın oldukça önemli olduğu bu hastalık iltihaplı romatizma olarak da bilinir ve omurga eklemlerini etkiler. Bu durum dar kanal oluşumunda rol oynar.

Dar kanal hastalığının ortaya çıkmasını sağlayan edinsel durumlar ise omurga bölgesinde sonradan meydana gelen rahatsızlıklar olarak genellenebilir. Omurgada meydana gelen tümörler dar omurilik kanalı için tetikleyici olabilir. Omurga kırığı, bel kayması ya da bu bölgede travma oluşması da dar kanal hastalığı için neden oluşturabilir. Oksipital kemikten başlayarak omur cisimlerinin arka kısımlarına tutunarak uzanan fibröz şerite posterior longitudinal ligament adı verilir. Bu şerit koksikse kadar uzanır. Bu şeritte kalsifikasyon meydana gelmesi sonucunda ligament kalınlaşır ve omurga kanal darlığı meydana gelir. Paget hastalığı da dar kanal hastalığına neden olabilir.”

Dar kanal hastalığının belirti göstermeden de oluşabileceğini anlatan Yıldızhan, hastalığın ilerlemesinin bölgede baskı hissini oluşturmaya yetecek kritik seviyeye geldiğinde, dar omurga kanalı ile ilgili belirtilerin ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Yıldızhan son olarak da, “Omurga kanal darlığı belirginleşince en sık ortaya çıkan sorunlar bel, bacak ağrısı ve nörojenik klodikasyodur. Bu süreçte ağrı ve uyuşma genel olarak kalça ve uyluk bölgesinde hissedilir. Oturmak, öne doğru eğilmek ve uzanmak ağrı ve uyuşukluk hissini azaltmak için faydalı olurken bu hareketlerin tam tersi olan ayakta durma, beli ya da omurgayı geriye doğru eğmek ağrı hissinin artmasını sağlar. Öne eğilme hareketi dar omurga kanalı için genişleme sağlayan bir pozisyon olduğundan hastalar daha iyi hisseder. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde hayat kalitesi giderek düşer, bacaklarda uyuşma hatta felç gözlemlenebilir. İdrar veya dışkı kaçırma, empotans gibi belirtiler görülebilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
İstanbul Hikmet Karaman: “Üç puan aldığımız için mutluyuz” Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, İstanbulspor maçının ardından yaptığı açıklamada, uzun zaman sonra deplasmanda galibiyet alınmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Üç puan aldığımız için mutluyuz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Adana Demirspor, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 1-0’lık skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uzun zaman sonra deplasman galibiyeti alınmasının sevindirici olduğunu aktaran Karaman, “Maçın 10. dakikasında golü bulduk. Sonrasında farkı açabilirdik Ancak müsabakanın son 15 dakikasında İstanbulspor bizden üstün oynadı. Daha organize olabilseler veya son pası verebilseler golü bulabilirlerdi. Uzun süre oynamayan, şans bulamayan arkadaşlarımız vardı. Bazen hamle gücü bazen de bu gibi durumlarda ikinci golü atabilen oyuncularımız eksikti. Üç puan aldığımız için mutluyuz. Osman Zeki Korkmaz hocayı ve takımını tebrik ediyorum. Hakemlere de teşekkür ediyorum. Temiz bir maç yönettiler. Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız önemli bir maç var. Sakat ve cezalı oyuncularımız da aramıza katılacak. Rekabet ortamı biraz daha artacak. Galatasaray maçında müthiş bir taraftar topluluğu vardı. Adana Demirspor taraftarı maç öncesi ve içinde bizi çok iyi bir şekilde destekledi. Haftaya güzel futbolla alacağımız skorla onları da mutlu etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.