SAĞLIK - 22 Nisan 2021 Perşembe 11:07

Doğada yoğunlukla bulunan köy göçüren mantarı öldürüyor

A
A
A
Doğada yoğunlukla bulunan köy göçüren mantarı öldürüyor

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte ormanlık alanlarda ve doğada sıklıkla görülmeye başlayan mantarlar arasında yer alan köy göçüren mantarı, zehri ile ölüm saçıyor. Mantar konusunda vatandaşları uyaran Düzce Üniversitesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, vatandaşların kesinlikle çok iyi bildikleri mantarları tüketmesi gerektiğini belirtti.

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte ormanlık alanlarda ve doğada mantarlar kendilerini göstermeye başladı. Ülkemizin çeşitli bölgelerde doğal alanlarda yetişen mantarları toplayan vatandaşlar, hangisinin zehirli hangisinin zehirsiz olduğunu ise tam olarak bilmiyor. Genellikle kültür, kanlıca ve kuzu göbeği mantarlarının zehirsiz olduğunu bilen vatandaşlar, doğa da sıklıkla bulunan ve şekli ve rengi sürekli değişiklik gösteren köy göçüren mantarını da toplayarak tüketebiliyor. Köy göçüren mantarında ki zehrin tıbbi olarak çok ciddi boyutları olduğunu ve Dünya’da en çok ölüme neden olan mantar olduğunu belirten Düzce Üniversitesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, vatandaşlara uyarılarda bulundu.

“Zehirli mantarların tıbbi olarak çok ciddi sonuçları var”

Doğada bulunarak tüketilmek istenen bir çok mantarın zehirli olabileceğini belirten Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, “Mantarların çok renkli bir dünyası vardır. Çok farklı şekillerde farklı renklerde değişik değişik mantarlar doğada bulunuyor. Özellikle baharında gelmesi ile birlikte mantarlar kendilerini göstermeye başladı. Dünyada yaygın bir şekilde üretilip satılabilen bazı mantar türleri var. Fakat üretilmeyen ve doğadan sadece toplanıp tüketilen bazı mantarlar var. Doğadan tüketilen mantarlar içerisinde zehirli olanlarda var ki bunlar tıbbi olarak çok ciddi olabiliyor. Özellikle öldüren zehirlenmeler var. Öldürmeyen zehirlenme yapan mantarlarda var. Bunların tanınması için bir çok yöntem öneriliyor ve bunların hiç biri geçerli değil. Sadece türe özeldir zehirlenme yapan mantarlar ve o türü çok iyi tanımak lazımdır” dedi.

“İnsanların ölümden kurtulmaları pek mümkün değil”

Dünya’da ve Türkiye’de en çok ölümün köy göçüren mantarı olarak bilinen Amanita phalloides isimli mantar olduğunu ve doğada çok sıklıkla karşılaşıldığını belirten Prof. Dr. Kaya, "Maalesef özellikle ülkemizde ve dünyada en çok ölüme neden olan mantar köy göçüren mantarıdır. Ve bunu tanımak bazen zordur. Ben o alanda çalışan biriyim aslında ve ben dahi binlerce mantar topladım ve dokundum. Tanımakta bazen güçlük çekiyorum. Yağmur yağdığı zaman rengi değişiyor. Güneş gördüğü zaman şekli değişiyor. Başka mantarların yanında çıkabiliyor. Farklı ortamlarda yetişebiliyor ve bunun birde albino versiyonu var ki bunlara denk geldiğinde insanların ölümden kurtulmaları pek mümkün değil. Bu nedenle doğadan mantar toplamak gerçekten profesyonellik gerektiriyor. Genelde dünyada uygulanan insanlar kendi çok iyi bildikleri çok iyi bildikleri mantar dışında mantar tüketmemeliler" diye konuştu.

"Dünya'da en çok insan öldüren doğal bir mantardır"

Doğadan mantar toplayanlara uyarılarda bulunan Kaya, "Maalesef mantar alıcıları mantar meraklıları doğada aradıkları mantarı bulamayınca başka mantarlar bulduklarında bazen o mantarlara da kayabiliyorlar. Aslında mantarların bir çoğu zehirsiz. Dönem dönem zehirsiz mantarlara denk gelen insanlar bu mantarları tanıyıp bu mantarların zehirsiz olduğunu algıladıkça her tür mantarın zehirsiz olabileceğine dair bir algı geliştiriyorlar ve bir gün zehirlisine denk geldiklerinde ki bunların içerisinde Amanita phalloides isimli bir mantar bulunmaktadır. Bunlar küçük versiyonları bu yeni çıkan şekli. Kahverengimsi yeşilimsi bir renk daha da büyüyüp büyük bir şapka şeklini alabiliyor. Bu mantar Dünya'da en çok insan öldüren doğal bir mantardır. Çok fazla yetişir. Sonbaharda daha çok yetişir. Bunun gibi ölüme neden olan başka mantarlarda vardır. Öldürmese de zehirlemeye sebep olan organ kayıplarına neden olan başka mantarlarda vardır. Bunlardan kurtulmak çok zordur. Bunları ayırt etmek zordur. Bu nedenle kişiler çok eskiden beri bildikleri ve tükettikleri mantarlar varsa ancak onları tüketmeliler ve bilmedikleri hiçbir mantarın tüketimine girmemeliler. Özellikle köy göçüren ismi verilen Amanita phalloides ve ölüme neden olan bu mantar özellikle çok fazla yetişiyor. Çok fazla yetiştiği zamanlarda insanlar bunu mutlaka toplayabiliyorlar. Bunu bilmeyenler bu nedenle hep söylenen şey mümkünse doğadan mantar toplamamak aslında” şeklinde konuştu.

“Sadece çok iyi bildiğiniz mantarları tüketin”

Vatandaşların mantar toplama huylarının olduğunu ve zehirli olup olmadıklarını bilmediklerini belirten Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, vatandaşların kesinlikle çok iyi bildikleri mantarları tüketmeleri gerektiğini vurguladı. Kaya, “Çok iyi biliyorsa o türü sadece çok iyi bildiği türü toplaması gerekiyor. Çok iyi bilinen türler özellikle ülkemizde tüketilen dünyada da tüketilen çok iyi bilinen belli sayıda mantar türleri var. Oda 15-20’yi çok geçmiyor. Bu türlerin tüketiminde çok bir şey yok ama karıştırılmaması gerekiyor buna çok dikkat edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Enes Bektaş-Ali Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.