GÜNDEM - 10 Mart 2012 Cumartesi 19:10

"Doğalgaz yerli cihazlarla üretilebilmeli"

A
A
A
"Doğalgaz yerli cihazlarla üretilebilmeli"

Bakan Yıldız: "İthal ettiğimiz petrol ve doğalgazın yerli cihazlarla yerli sondaj makineleri ile üretilebilmesini temin etmemiz gerekir"

 

İSA AKAR-İSMET ERSOY
ANTALYA 

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Diğer sektörlerde bazı üretimlerin yerli hale gelmesiyle alakalı teknoloji transferleri bu manada istiyor ve talep ediyorsak aynı şekilde ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazında yine yerli cihazlarla yerli sondaj makineleri ile üretilebilmesini temin etmemiz gerekir. Türkiye büyüyor, büyümeye devam ediyor. Bu büyümesini karşılayacak yapının aynı zamanda petrol ve doğalgaz sektöründe de mutlaka gerçekleşmesi lazım" dedi.
 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Antalya'nın Serik ilçesi Belek beldesindeki Voyage Otel'de düzenlenen Petrol Arama Üretim Sektörü 1. İstişare Toplantısı ve Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. Bölge Toplantısı'nın ardından değerlendirmede bulundu. Bu toplantıların geleneksel hale gelmesi temennisiyle toplantıya başladıklarını ifade eden Bakan Yıldız, "Türkiye'deki petrol arama ve üretim faktörlerine bütün aktörlerin katıldığı yaklaşık 30 tane şirket ve 120 kişilik katılımla beraber temsil edildi.
 

İstişare toplantısının sonuna geldik. Son derece faydalı ve verimli bir görüşme geçti. Petrol Kanun Tasarısı'nın öncesinde bu toplantının yapılmış olması daha bir anlamlıydı. Ben burada Petrol Platformu Derneği'nin (Petform) tüm yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.

 

TOPLANTI PETROL KANUN TASARISI ÖNCESİNDE FAYDALI GEÇTİ
 

Bakan Yıldız, uluslararası yatırımcılarla beraber oluşturmaya çalışılan bir sektörden bahsettiğini ifade ederek, "Biliyorsunuz Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş olan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyonu Kurulu (YOİK) var. Biz bu kurulda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak özellikle altyapı çalışma grubunun başkanlığını yapıyoruz. Ve 10 kadar çalışma grubunun üçünde üyeyiz. Bunların arasında stratejilerinin, mevzuat ve tahkim mevzuatlarının ve lisanslamaların olduğu komisyonlarda da üye olarak katılıyoruz. Dolayısıyla bizim petrol üyelerimizin söyledikleri, bir kısım taleplerinin de burada dikkate alınacağı ve YOİK'te bunun gündeme getirileceğini özellikle belirtmek isterim. Bir önemli aldığımız karar, bizim iki hafta içerisinde tamamen olgunlaştırmayı düşündüğümüz petrol kanunuyla alakalı konuda bir çalışma grubunun pazartesi günü Petform tarafından bize verilmesi ve hemen çalışmalarına başlaması zaten zihni hazırlıklarımız var, önceden yapılmış çalışmalarımız var. Bunların her birisini bir çalışma başlığı altında toplayacağız ve önümüzdeki haftanın sonunda da bu çalışma bitmiş olacak. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu'na sunulduğunda çok daha olgunlaşmış sivil toplum örgütleriyle beraber düzenlenmiş, özel sektör ile beraber yapılandırılmış bir kanun tasarısıyla karşı karşıya gelmiş olacağız" dedi.

 

LİSELERE SONDAJ VE ÜRETİM BÖLÜMÜ
 

"Bazı bölgelerde güvenliğin kamu eliyle de düzenlenmesinin talep edildiğini görüyoruz" diyen Bakan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
 

"Özellikle dataların zamanında alınması kendi işlerinin hızlandırılması açısından önemlidir diye söylemiştik. Çok haklı bir talep. Bu talebin PİGEM ve TPAO tarafından zamanında yerine getirilmesini de biz temin etmiş olacağız. Türkiye'de petrol olduğuna inanan insanların toplandığı bir istişare toplantısı yapıyoruz ve toplantıda denizlerdeki aramacılığın kolaylaştırılması ve varsa bununla alakalı bir kısım desteklerin yapılıp yapılamayacağı burada konuşuldu. Kalifiye eleman yetiştirilmesiyle alakalı olarak Teknik ve Endüstri Meslek Liseleri'ne sondaj ve üretim bölümü açılması için Milli Eğitim Bakanımızla konuşacağız. Bu da sektörün insan kaynakları açısından beslenmesini kolay hale getirmiş olacak."

 

YERLİ SONDAJ MAKİNESİ ÜRETİLMELİ
 

"Küçük yatırımcılarımız için istenenler var. Ruhsatların verilmesinde hak ve hukuk yükümlülüklerinin yeniden düzenlenmesini sağlayacak bir kısım maddeler var" diyen Bakan Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:
 

"Ruhsatların verilmesinde prosedürü daha şeffaf ve rekabetçi hale getirecek bazı düzenlemeler bulunabilecek. Bütün bunların her birisini diğer bakanlıklarında ilgilendiren koordinasyonlar da dahil olmak üzere içlerinde çalışma izinlerine, gümrük ve kabotajla alakalı kısımları ihtiva eden kısımlar da var. Bütün bunların her birisini, özellikle yine sondajlarda çok önem verdiğimiz ve müstakil bir başlık altında düzenlemeye uygun gördüğümüz yerli sondaj makinelerinin üretimiyle alakalı konuda üreticilerimizi teşvik etmemiz gerekiyor. Nasıl biz bazı üretimlerin yerli hale gelmesi ile alakalı teknoloji transferleri istiyor ve talep ediyorsak, aynı şekilde ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazın da yine yerli cihazlarla, yerli sondaj makineleri ile üretilebilmesini temin etmemiz gerekir. Bunlara da ciddi manada paralar veriyoruz. Artık teknoloji ilerledi Türkiye büyüyor büyümeye devam ediyor. Bu büyümesini karşılayacak yapının aynı zamanda petrol ve doğal gaz sektöründe de mutlaka gerçekleşmesi
lazım."

 

AKEDAŞ DEĞERLENDİRMESİ
 

Antalya, Isparta, Burdur ihtiva eden 3 şehrin elektrik dağıtımıyla ilgili bazı kararlar aldıklarını belirten Bakan Yıldız, "Valilerimiz, milletvekillerimiz, il başkanlarımız STK'larımız ve teknik heyetlerin katıldığı bir toplantıydı. Burada yatırım takviye etmemiz gereken yerler üzerinde duruldu. Biz bu bölgedeki vatandaşlarımızın hassasiyetine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Kayıp kaçak oranları bu 3 ilde yüzde 8.3 oranlarında gerçekleşiyor. Tabii ki bunun yatırımla takviye edilmesi gerekiyor. O açıdan bağlı ilgili ve ilişkili bütün kuruluşlarımızla yaptığımız toplantıda bir somut sonuç odaklı bazı karar aldık. Bunların herkese hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından Bakan Yıldız'a Petform Başkanı Orhan Duran tarafından plaket verildi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve 50 yıl boyunca ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir-İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara Denizi’ne düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule hatası iddiaları ve 50 yıllık ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç geçirdim, tek dileğim eşime ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek, "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu eşim. Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim" dedi. Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi. Nebioğlu, "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum" dedi. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek, "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" diye konuştu.
Aydın Ada Kıyafet Evi Kuşadası’nda dayanışmanın örneği oluyor Kuşadası Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ücretsiz yeni giysiler sağlamak amacıyla açılan Ada Kıyafet Evi, kentte dayanışma kültürünün sergilendiği en güzel örneklerinden biri oldu. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması ve yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor" dedi. Kuşadası Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelerin 3-12 yaş arasındaki çocuklarına ücretsiz yeni kıyafetler sağlamak amacıyla geçen 25 Kasım’da ’Ada Kıyafet Evi’ni açtı. Sosyal Belediyecilik alanında dikkat çeken proje, kentte gösterilen dayanışma ruhu ve kültürünün de en güzel örneklerinden biri olurken, Ada Kıyafet Evi’nde çocuklar, tıpkı bir mağazada olduğu gibi kendi beğendikleri 3 parça kıyafeti seçebiliyor. Ada Kıyafet Evi’nin sunduğu hizmetten yararlanmak isteyen ihtiyaç sahibi aileler, başvurularını AdaMobil veya belediyenin internet sitesi üzerinden yapabiliyor. Ada Kıyafet Evi’nde yer alan hiç kullanılmamış giysiler ise bağışçıların destekleriyle temin ediliyor. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Öncelikle Belediye Başkanımız Ömer Günel öncülüğünde çok doğru ve değerli bir projeyi hayata geçirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Kuşadası halkı da bağışlarıyla projemize sahip çıkıyor. Türkiye’deki ekonomik şartların her geçen gün zorlaştığını düşündüğümüzde çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması, yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor. Sosyal belediyecilikten asla taviz vermeyeceğiz" dedi.