GÜNDEM - 09 Kasım 2020 Pazartesi 14:47

Doğanlar Apartmanı’nda deprem geliyorum demiş

A
A
A
Doğanlar Apartmanı’nda deprem geliyorum demiş

İzmir depreminde yıkılan Doğanlar Apartmanı sakini Tahir Ün, depremden 3 yıl önce binanın 3. derece riskli sınıfa dahil edildiğini ancak yapılan apartman yönetimi toplantılarında binanın yıkılmasına veya güçlendirilmesine şiddetle itiraz edildiğini söyledi. Ün, “Tamamen göz göre göre oldu” dedi.

İzmir’de meydana gelen depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Doğanlar Apartmanı yıkıldı. 14 kişinin hayatını kaybettiği binada deprem sırasında bulunmayan Tahir Ün, depremden 3 yıl önce binanın 3. derece riskli sınıfa dahil edildiğini ancak yapılan apartman yönetimi toplantılarında binanın yıkılmasına veya güçlendirilmesine şiddetle itiraz edildiğini belirtti.

Ün, “Tamamen göz göre göre oldu. İtirazlar sonucunda olay bu noktaya geldi. Belediye tarafından riskli rapor verildi ancak belediyenin yıkma yetkisi yokmuş. Toplantı yaptık ancak binanın yıkılmasına ya da güçlendirilmesine yönetim olarak çeşitli nedenlerle itiraz ettiler. Biz de bilgisizlikten kaynaklı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bireysel başvuru konusunu hayata geçiremedik. Böyle bir durumla karşılaşıldığında insanlar kimseyi dinlememeli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bireysel başvuru hakkı varmış. Belli ücret karşılığında bu testler yapılabiliyormuş. Biz bu rapora karşı bir şeyler yapmak isteyen taraf olarak kendi aramızda para toplayıp test talep edebilirmişiz ama bilmediğimiz için yapamadık. Yasal mevzuata göre bu testlere de itiraz hakkı tanınıyormuş. Bu da süreci uzatabilecek bir durum. Burada vatandaşların bilinçlenmesi öne çıkıyor. Kimse bugünün işini yarına bırakmasın. Hayatta kaybedecek zamanımız yok. Hızlı şekilde karar alıp gereğini yapmak gerekiyor” diye konuştu.

Doğanlar Apartmanı’nda deprem geliyorum demiş

“3. derece riskli çıktı”

2017 yılında apartmana yapılacak tadilat nedeniyle risk analizi yapıldığını dile getiren Ün, “O dönemde Doğanlar Apartmanı’nın yöneticisi olan Mine Hanım, binada yapılacak bir tadilat nedeniyle binanın dayanıklılığından emin olmak için belediyeden deprem risk analizi yaptırdı ve binamız 3. derece riskli sınıfa dahil edildi. Bir mühendis arkadaşım da gözle muayene yaptı. Apartman yönetimi toplantısına o mühendis arkadaşımı da çağırdım. Ancak toplantıda çok büyük tepkilerle karşılaştık. Bir kısım insan parasın olmadığını, bir kısım insan müteahhitlerin kendilerini kandıracağını, bir kısım insan 3+1 verip 2+1 alacak olmalarını sorun etti. Çeşitli itiraz noktaları oluştu. En çok içimizi acıtan şey ise Mine Hanım ve benim bir müteahhitle anlaşıp buradan avanta elde edeceğimiz iddiasıydı. Mine Hanım yönetimi bıraktı, itiraz eden gruptan bir arkadaş yönetime geldi. Baktık ki bu hayati noktayı kaybediyoruz; komşu binaları örnek gösterip binada güçlendirme yapılmasını önerdik ancak bu da değerlendirilmedi. Nitekim çok zaman geçmeden binamız yıkıldı” diye konuştu.

“Güçlendirmeye de karşı çıktılar”

Toplantıya davet ettiği mühendis arkadaşının açıklayıcı bir dille durumu anlattığını ancak apartman sakinlerinin ikna olmadığını öne süren Ün, şöyle devam etti: “Mühendis arkadaşım toplantıda çok ikna edici konuştu. ‘Geçmiş dönem deprem hasarlarını gözle gördüm. Bu bölgede sıvılaşma çok fazla, binalarınız yüzüyor. Bu binalar çökebilir’ dedi ama biz dinletemedik. Konuşmak bile mümkün olmadı. Çeşitli nedenler öne sürülerek taleplerimiz reddedildi. İnsanların ekonomik durumu yetmiyor olabilir ama candan önemli değil. O dönemde daire başı 3 bin lira maliyetle çevre binalarımızda güçlendirme yapıldı ve o binalar depremde ayakta kaldı.”

“Korona sayesinde yaşıyorum”

Verilen raporun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Ün, “Hayatı önemsemek gerekiyor. Önemli olan can. Bu apartmanda çok sayıda kişi hayatını yitirdi. İçlerinde itiraz edenler de var. Bunlar yaşanmamalıydı. Sorumluluk gerekiyor, hayata değer vermek gerekiyor. Bir takım raporları görmezden gelmemek gerekiyor. Elde somut bir çürük raporu varsa el birliği ile çözüm üretmek gerekiyor. Burada biz ağır bir bedel ödedik. Buradan kurtulmak ben ve eşim için bir şans oldu. Hayatımız bahşedildi. Kasım ayında eşimle Giresun’a gidecektik ancak ani bir karar eşimi depremden bir hafta önce Giresun’a gönderdim. Depremden bir gün önce bir dostumun çocuğunun yaş gününe davet edildim. Akşam da bir yemek düzenlenecekti. Ancak korona virüsten çekindiğim için kalabalığa karışmamak istedim. Sabah saatlerinde dostumun çocuğuna doğum günü hediyesini verdim ve ani bir kararla Dikili ilçesindeki eşimin yazlığına gittim. Eğer depremden bir önceki akşam doğum günü yemeğine katılsaydım muhtemelen ertesi gün evde hazırlık yapacaktım ve depreme yakalanacaktım. Soranlara ‘korona sayesinde yaşıyorum’ diyorum” ifadelerini kullandı.

“‘Bizim binamız sağlam, yıkılmaz’ dediler”

Doğanlar Apartmanı’nın ilk katında kumaş satışı yapan esnaf Mustafa Sami Yıldırım da, şunları söyledi:
“Deprem olduğunda bina yıkılmadan 2 saniye önce dışarı çıktık. Aylardır söylüyoruz. Sokaktan çöp arabası geçse bina sallanıyor. Kimse inanmadı. ‘Sağlam’ dediler. Depremden önce ‘deprem olsa bu bina yıkılır’ dedim. Allah'ın takdiridir ancak tedbir almadılar. 42 dairenin 30’u ‘bina sağlam’, 12’si ‘çürük’ diyor. Beni kiracıyım diye beni toplantıya almadılar. ‘Bizim binamız sağlam, yıkılmaz’ dediler. ‘Yıkılmaz’ diyenler taşındı gitti, ‘yıkılır’ diyenler öldü."

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Burhan Eşer: "Devre arasında transfer arayışlarımız olacak" Trendyol 1. Lig ekibi Bodrum FK’da Teknik Direktör Burhan Eşer, "Yönetimimizle konuşacağız devre arasında transfer arayışlarımız olacak" dedi. Trendyol 1. Lig ekiplerinden Bodrum FK, ligin 19. hafta mücadelesinde 27 Aralık Cumartesi günü saat 13.30’da deplasmanda Sarıyer ile karşılaşacak. Yeşil-beyazlı ekip, karşılaşmanın hazırlıklarını Teknik Direktör Burhan Eşer yönetiminde Yalıçiftlik İsmail Altındağ Tesisleri’nde sürdürüyor. Antrenmanlarda taktik ağırlıklı çalışmalar yapan yeşil-beyazlı ekip, Sarıyer karşısında sahadan galibiyetle ayrılarak devre arasına üst sıralarda girmeyi hedefliyor. "Devre arasında transfer arayışlarımız olacak" Devre arasında transfer çalışmalarının olacağını ifade eden Bodrum FK Teknik Direktörü Burhan Eşer, "Geçen hafta Amed’le sahamızda 0-0 berabere kaldık, zor bir rakibe karşı oynadık. Kazanmak için bütün mücadelemizi verdik. İlk ayrı istediğimiz oyunu sahaya yansıtıp ikinci yarı zaman zaman düşüşler oldu. İçeride yenilmemek önemli, oyuncularım çok iyi mücadele etti. Önümüzde Sarıyer maçı var. İyi bir takım, iç sahada coşkulu bir takıma karşı oynayacağız. Servet hocanın gelişinden sonra iyi bir ivme yakaladı. Uzun süredir deplasmanda kazanamamamız vardı inşallah onu bu hafta kapatacağız. İstemediğimiz bazı sakatlıklar ve eksiklikler oldu, Amed maçında ofansif anlamda hamle gücümüz çok az. Yönetimimizle konuşacağız devre arasında transfer arayışlarımız olacak" dedi. Bodrum FK’nın genç oyuncularından Furkan Apaydın ise, "Şans geldikçe elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Tek isteğim şampiyon olmak. Önümüzde bir sürü maç var. Şampiyonluk kolay kazanılmaz, şampiyon olduğumuz senede çok fedakarlıklar verdik, sonunda bizi şampiyonluklar bekledi yine bekleyecek" diye konuştu.
Mardin Mardin’de Süryani Hristiyanlar Noel’i Kırklar Kilisesi’nde ayinle karşıladı Mardin’de yaşayan Süryaniler, Hristiyan alemi için büyük önem taşıyan Noel (Doğuş Bayramı) Bayramını Kırklar Kilisesinde düzenlenen ayinle karşıladı. Kırklar Kilisesinde gerçekleştirilen ayini, Mardin ve Diyarbakır Süryani Metropoliti Saliba Özmen ile Kırklar Kilisesi Başpapazı Gabriel Akyüz yönetti. Ayinde kız ve erkek koroları ilahiler seslendirdi. Metropolit Özmen ve Başpapaz Akyüz, erkek ilahi grubuyla birlikte Süryanice ve Türkçe ilahi ve dualar okudu. Ayin kapsamında Hazreti İsa’nın doğduğu mağarada bulunması ve soğuktan korunması, ateş yakılarak temsili olarak canlandırıldı. Mum yakılarak dilek tutulan ayinde, kadın ve erkek koroları ilahiler seslendirdi, ardından Süryanice ve Türkçe dualar edildi. Noel ayininin ardından Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, Doğuş Bayramı dolayısıyla Kırklar Kilisesini ziyaret ederek Süryani vatandaşların bayramını tebrik etti. Vali Akkoyun’u kilise girişinde Mardin-Diyarbakır Süryani Metropoliti Saliba Özmen ve Süryani vatandaşlar karşıladı. Ziyarette konuşan Vali Akkoyun, Mardin’in yüzyıllardır farklı inanç ve etnik kökenden insanların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı özel bir şehir olduğunu vurguladı. Dünyada yaşanan acılara da değinen Vali Akkoyun, özellikle son dönemde Filistin ve Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, "Bu, belli bir inanca sahip insanlara ve etnik yapıya yönelik değil. Orada bulunan herkese yapıldı. Cami bombalandığı gibi kilise de bombalandı. Hiçbir şekilde ayrım yapılmadan insanlık öldürüldü. Yani açlığın ve salgın hastalıkların silah olarak kullanıldığı bir dönemi maalesef hepimiz gördük, yaşadık. Rabbim önümüzdeki dönemi bu acıların, bu sıkıntıların, ıstırapların son bulması için vesile kılsın inşallah. 2026 yılına giriyoruz. 2026 yılında ümit ediyoruz ve dua ediyoruz ki dünyanın bütün coğrafyasında barış, huzur ve kardeşlik egemen olsun’’ dedi. Mardin’in birlikte yaşama kültürüyle dünyaya örnek bir şehir olduğunu ifade eden Vali Akkoyun, "Mardin bu anlamda farklı etnik yapıda, farklı inançta insanların nasıl bir arada kardeşlik içerisinde, huzur içerisinde yaşayabileceğini göstermesi açısından da dünyaya örnek bir şehirdir. Hani biz hep diyoruz ya, birlikte yaşamanın en güzel örneğidir aslında Mardin ve dünyanın Mardin’e ihtiyacı var. Özellikle bu dönemde bizler de Mardin’de bu birliği, beraberliği yaşamak, yaşatmak için sürekli bir aradayız. Bugün Doğuş Bayramı vesilesiyle geldik. Hristiyan kardeşlerimizle, Metropolit başta olmak üzere tebriklerimizi ilettik. Onlarla hasbihal ediyoruz, sohbet ediyoruz. Önümüzde Ramazan ayı var. Üç aylara girdik. Ramazan ayında da iftar sofralarında Metropolit ve ilimizde bulunan farklı inançta kardeşlerimizle aynı iftar masasında buluşuyoruz. Dolayısıyla bunlar çok önemli. Az önce Metropolit de ifade etti. Bu bir araya gelişler, bu birlikte ortak duaya amin demek çok kıymetli. Biz ülkemiz için, devletimiz için hep birlikte dua ediyoruz. Daha güçlü Türkiye için hem dua ediyoruz hem çalışıyoruz, çabalıyoruz. Hepimizin ortak dileği, duası ülkemizin dünyanın en büyük ülkelerinden biri olmasıdır" diye konuştu. Mardin-Diyarbakır Süryani Metropoliti Saliba Özmen ise Hristiyan aleminin Doğuş Bayramını kutladıklarını belirterek, "Hristiyan aleminde İsa Mesih’in Doğuş Bayramını kutluyoruz. Tabii bu bayramlar ruhani mevsimlerdir. Bayramlar, bizim manevi yanlarımızı güçlendirme adına önemli münasebetler, önemli fırsatlardır. Biz de bu fırsatları iyi ve güzel insanlar olarak dile getiririz. Bunları yaşarız, yaşatırız ve birbirimizden feyz alarak manevi değerlerimizi paylaşır, ortak paydada buluşarak bunları yerine getiririz" şeklinde konuştu. Ayin sonunda kilise bahçesinde bir araya gelen Süryaniler, birbirlerinin bayramını kutladı. Programa Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, 70. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Yaşar Dener, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, İl Emniyet Müdürü Recep Tecimer, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan ve İl Müftüsü Enver Türkmen katıldı.