SAĞLIK - 11 Ağustos 2020 Salı 13:05

'Doğru bir tekniklerle yapılan yüz germe ameliyatları, hastayı 10-15 yıl önceki yüzüne kavuşturabilir'

A
A
A
'Doğru bir tekniklerle yapılan yüz germe ameliyatları, hastayı 10-15 yıl önceki yüzüne kavuşturabilir'

Op. Dr. Ali Rıza Öreroğlu, ''Doğru bir tekniklerle yapılan yüz germe ameliyatlarında hedeflenen hastayı 10-15 yıl önceki yüzüne kavuşturabilmektir. Yüz yapısının değiştiği, doğal olmayan yüz germe ameliyatları başarılı ameliyatlar olarak yorumlanamaz'' dedi.

Hem ameliyatlı hem de ameliyatsız estetik uygulamalar ülkemizde de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde oldukça popüler bir hal almışlardır. Gerek plastik cerrahinin ve ameliyatsız estetik işlemlerin gelişmesi ve hem cerrah hem de uygulayıcı sayısının artması ve buna eşlik eden internet ve beraberinde sosyal medyanın oldukça yaygınlaşması ve erişilebilir hale gelmesi ile insanlar estetik uygulamalar hakkında kolayca, zengin bir içeriğe ulaşabilmekte, bunlardan haberdar olabilmekte ve bunlara ilgi gösterip yaptırmaya yönelebilmektedirler. Yüz estetiği konusunda ABD’de ihtisas yapmış olan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Rıza Öreroğlu, konu hakkında açıklamalarda bulundu.

''Her hastanın bireysel bir yapısı, ihtiyaçları ve istekleri vardır''
Yüz estetiğini değinen Dr. Ali Rıza Öreroğlu, ''Günümüzde artık birçok kişi görünümüne daha fazla özen göstererek, gerek kozmetik ürünlerle, gerek ameliyatlı ve ameliyatsız estetik uygulamalarla görünümlerini daha iyileştirmeye yöneldiğini ve yaşlanmaya karşı direnç gösterdiğini görüyoruz. Yüz estetiği, estetik uygulamaları alanları arasında en önemli, en hassas ve en çok gözle görülebilen sonuçlara sahip uygulama alanlarının başında yer alıyor. Yüz estetiği oldukça bireyseldir. Aynı uygulamanın bile iki farklı hasta üzerinde farklı şekilde gerçekleştirilmesi gerekebiliyor. Hastanın anatomik yapısı ile beraber, yaşamı boyunca maruz kaldıkları, geçirdiği süreçlerden almış olduğu etkiler, istekleri, sağlık durumu gibi farklı etkenler bu bireyselliği oluşturur. Bu nedenle özellike yüz estetiği ile ilgili cerrahi işlemlerin her hasta için detaylı bir şekilde, özel olarak planlanması gerekir. Yüz germe genel olarak cilt sarkıklığının artık bariz geliştiği, orta yüzü sarkmış erkek ve bayanlara uygulanır. Çoğu hasta kendileri ayna karşısında yüzlerini gererek ‘daha genç bir görünüm’ beklentisi ile gelirler. Yüz germe operasyonu genel olarak 50 yaş ve üzeri yapılmaktadır. Tabii ki bu bir kural değil. Bazen çok daha genç bir yaşta orta yüzü sarkmış bir bayana orta yüz germe ameliyatı ile çok daha güzel ve sağlıklı bir görünüme kavuşturmak mümkün. Ameliyatsız olan işlemlerin uygulanışı dahi bu bahsedilen nedenlerden dolayı bu bireysellikten pay alabiliyor'' dedi.

Yüz estetiği neleri içerir?
Yüz estetiğinin neleri içerdiği konusunda bilgi veren Dr. Öreroğlu, ''Yüz estetiğine dair işlemleri ameliyatlı ve ameliyatsız olarak iki şekilde ele alabiliriz. Botoks, dolgu, PRP, mezoterapi, peeling, mikroiğneli radyofrekans uygulamaları, cilt bakımları gibi ameliyatsız uygulamalar günümüzde popülerliğe sahip, sıkça tercih edilen uygulamalardır. Cerrahi olarak ise, yüz ve boyun germe, yüze yağ enjeksiyonu, göz kapağı estetiği, kaş kaldırma, alın/şakak germe gibi operasyonlar, hem yüz şekillendirme hem de yüz gençleştirme konularında etkili ve tercih edilen işlemlerdir. Daha verimli sonuçların alınması adına, ameliyatlı ve ameliyatsız işlemler, aralarında sinerji oluşturularak, eş ya da yakın zamanlı şekilde gerçekleştirilebilirler'' şeklinde konuştu.

Yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedefleri nelerdir?
Dr. Öreroğlu, yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedefleri hakkında şu açıklamalarda bunlundu:

''Zaman içinde, insanlar yaşlandıkça, yüzlerindeki deri gevşeyerek yer yer sarkmalar geliştirebiliyor. Çene hattı çizgisi yumuşayarak ‘gıdı’lara dönüşebiliyor. Ön çene altında gevşemiş deri ve yağ dokusu fazlası dikey olarak katmanlar oluşturabiliyor. Yüz altındaki derin dokular (yağ, kas gibi) gevşeyerek deriyle beraber derin sarkmalar oluşmasına sebebiyet verebiliyor. Yüzdeki çeşitli bölgelerde kırışıklıklar oluşabiliyor. Tüm bunlara zamanla beraber kişisel yaşam tarzı, yoğun kilo alımları ve verimleri, yerçekimi etkisi, güneşe maruz kalma gibi durumlar da katkı sağlıyor. Yüz ve boyun germe ameliyatlarının temel hedefleri, yüzde ve boyunda oluşan bu oluşumları düzeltmek, görsel olarak iyileştirmektir.

Çene çizgisi üzerindeki sarkmış, gevşek derinin sıkılaştırılması, ağız, burun çevresindeki derin çizgilerini giderilmesi, yanaklardaki sarkık ve fazla derinin, çene ve boyundaki sarkık, fazla derinin ve yağ dokusunun alınması, orta yüzdeki sarkmış derin yüz dokularının sıkılaştırılarak daha üst pozisyona alınması yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedefleri arasındadır. Ayrıca, yüz hatlarının belirginleşmesi, yüzün genel olarak daha genç bir görünüm kazanarak yenilenmesi, yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedeflediği sonuçlardır.

Yüz ve boyun germe ameliyatları alın bölgesini, kaşları, göz çevresi ve göz kapaklarını hedef almaz. Fakat yüz ve boyun operasyonları ile birlikte mutlaka kaşlar, göz kapakları, yanaklar ve dudakları değerlendirmek gerekir. Doğal ve etkili bir yüz gençleştirme operasyonu için yüz ve boyunun yanı sıra göz kapaklarında oluşan sarkmalarının ve torbalamalarının giderilmesi, kaş ve göz çevresindeki kırışıklıklarının giderilmesi, boyun bölgesindeki sarkıklıkların giderilmesi, yüzümüzün yaşla oluşan çöküklükler ve yanaklardaki sarkmalar ve boşlukların giderilmesi gerekmektedir.

Yüz germe ameliyatları ile ilgili hastaların en büyük korkusu doğal olmayan görüntüler ve iyileşme sürecinin uzunluğudur. Yüz germe ameliyatlarında amaç kişiye daha genç bir görünüm sağlamaktır. Doğru bir tekniklerle yapılan yüz germe ameliyatlarında hedeflenen hastayı 10-15 yıl önceki yüzüne kavuşturabilmektir. Yüz yapısının değiştiği, doğal olmayan yüz germe ameliyatları başarılı ameliyatlar olarak yorumlanamaz.

Yüz germe sonrası hasta 1 gün hastaneden kontrol altında tutuluyor. Taburculuk sonrası ilk 1 hafta içerisinde dikişlerin alınması ve kontrol için bir muayene ayarlanır ve hasta rahat bir şekilde hayatına dönebilir. Yüzdeki ödemlerin geçmesi ve ameliyatın oturması ilk 1 ay içerisinde neredeyse tamamen bitmiş olacak''.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.