GÜNDEM - 23 Temmuz 2019 Salı 12:05

Dr. Akyar, “Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir”

A
A
A
Dr. Akyar, “Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir”

Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi ve GAU Güvenlik Araştırmaları Direktörü Dr. M. Sadık Akyar, son günlerde gündemi meşgul eden F-35 krizinin ilerleyişi hakkında önemli açıklamalarda bulunarak “F-35 programında bulunan ülkeler tarafından Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir” dedi.

Akyar, ABD’nin, Türkiye’nin S-400 tedarikinin ardından, olumsuz Türkiye politikalarına bir yenisini daha ilave ettiğini belirterek, ABD’nin Türkiye’yi F-35 projesinde askıya aldığını açıkladığını söyledi. Dr. Akyar açıklamasının devamında şunlara değindi;

“Aslında “askıya alındı” denmesine rağmen Savunma Bakanı Sn. Akar “çıkarılmıştır” diye açıklama yapmıştır. Peki, ABD niçin böyle davranmaktadır? Bundan sonra bu konu ile ilgili ne gibi gelişmeler olabilir?
 BD’nin 2012’den itibaren Suriye’de PKK/PYD’ ye silah yardımında bulunması, FETÖ terör örgütü başının ABD’de yaşaması, Rahip Branson krizinde Türkiye’ye ekonomik savaş uygulaması ve en son S-400 tedariki nedeniyle F-35 programında Türkiye’yi askıya aldığını açıklaması, Türk-ABD ilişkilerinde problem sahaları olarak ön plana çıkmaktadır. Aslında bunlara, Türk halkı üzerinde derin infial oluşturan ABD’li yetkililerin açıklamaları, bir önceki ABD Savunma Bakanı Shanahan’ın mektubu ve bazı lobilerin esiri haline gelmiş senatörlerin kanun tasarıları dahil edilmemiştir.

Son dönemde, Haziran sonunda Japonya’da yapılan G-20 zirvesinde, Trump; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek olumlu mesajlar vermiştir. Hatta, ABD’nin F-35 kararından sonra, T.C. Dışişleri Bakanlığı “G-20 zirvesinde mutabık kalınan konulara uyulmasını bekliyoruz” diye açıklama yapmıştır. Ayrıca, Pentagon’un F-35 ile ilgili açıklamasından sonra, Trump, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması ile ilgili nihai kararın verilmediğini açıklamıştır. Bu ise bize, Beyaz Saray ve Pentagon’un bu konuda ayrı düşündüğünü göstermektedir.

Trump; S-400 krizinden sonra sürekli Obama yönetimini suçlayarak, Türkiye’ye Patriot verilmemesi nedeniyle, Türkiye’nin S-400 tercihini yaptığını belirtmektedir. Bizim daha önceleri belirttiğimiz bir konuyu tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eğer Trump yönetimi F-35 ile ilgili karardan vazgeçmezse, kendisinden sonra gelen ABD yönetimi, tıpkı kendisinin yaptığı gibi Trump yönetimini suçlayacak ve Patriot sistemleri ile F-35’leri ücretsiz vermek zorunda kalabileceklerdir.

F-35 krizi ile ilgili olarak NATO Genel Sekreteri’nin Türkiye’ye net destek vererek “Türkiye’nin bir müttefik olarak, NATO için S-400ler den daha fazla anlam ifade ettiğini” belirtmiştir. Önümüzdeki günlerde hem F-35 programında bulunan ülkeler, hem de NATO’nun diğer üyeleri tarafından Türkiye’ye destek açıklamalarının gelmesi beklenmektedir. Çünkü Sn. Akar’ın belirttiği gibi F-35 krizi NATO’nun güney kanadında da bir boşluk oluşturacak, muhtemel olarak “Transatlantik Bağının” zayıflamasına da neden olabilecektir.

Sonuç olarak ABD’nin tek taraflı aldığı ve Başkan Trump, tarafından henüz tam olarak karar verilmediği belirtilen, “Türkiye’nin F-35 programında askıya alındığı” kararının tekrar gözden geçirileceği ve Türkiye’nin bir türlü programda kalacağı öngörülmektedir. Ancak her şeye rağmen ABD bu kararından dönmediği takdirde, Türkiye’nin de; uçuşların kısıtlanmasından, üstlerin kullanılmasına kadar birçok karşı tedbiri krizi yönetimi esaslarına göre gerektiğinde uygulayabileceği, kendi savunma ihtiyaçlarını gidermek için yeni arayış ve işbirliklerine gideceği unutulmamalıdır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.