SAĞLIK - 27 Haziran 2022 Pazartesi 11:22

Dr. Sadi Konuk’un gelini, Dr. Sami Ulus’un kızı kangren olmaktan son anda kurtuldu

A
A
A
Dr. Sadi Konuk’un gelini, Dr. Sami Ulus’un kızı kangren olmaktan son anda kurtuldu

Dr. Sadi Konuk’un gelini, Dr. Sami Ulus’un kızı 85 yaşındaki Fatma Duygu Konuk’un ayak parmaklarının arasında çıkan yara adeta ayağından olmasına neden oluyordu.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Baran Budak, “Geldiğinde ayakta kangrenin bütün belirtileri vardı. Yürümeyi bırakın, ağrısından yerinde duramıyordu. Dizin alt kısmında atar damarında nabız alamadık, gerçekten zorlu bir vakaydı, yürüyerek taburcu oldu, her zaman bu kadar şanslı olunmuyor. Hele gecikmişlik varsa uzuv kaybı, bacak kaybı olabiliyor” dedi.

Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne adını veren Sadi Konuk’un gelini, Ankara’da Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ismini veren Dr. Sami Ulus’un kızı 85 yaşındaki Fatma Duygu Konuk, ayak parmaklarının arasında çıkan yara nedeniyle doktora başvurdu. Dermatoloji doktorlarına gittiğini ifade eden 85 yaşındaki Konuk, verilen ilaç ve kremleri bir süre kullandığını ancak fayda göremediğini anlattı. Konuk’un kızının internet üzerinden rahatsızlığa yönelik yaptığı araştırma sonrası sorunun kalp ve damar cerrahisi ile ilgili olabileceği düşünüldü. Ardından Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Baran Budak’a ulaşıldı. Doç. Dr. Budak, muayenelerinin ardından damar tıkanıklığı olduğunu belirlediği, ayağında kangrenin tüm belirtilerini taşıdığını ifade ettiği hastası için hemen tedaviye başladı. Damar tıkanıklığının giderilmesi için hemen operasyon kararı alındı, zorlu operasyon başarıyla gerçekleştirildi. Tıkalı damarın açılması sağlanırken tedavilerinin tamamlanması sonrası Konuk, taburcu edildi. Ayağını hareket ettiremezken ilk kontrolüne yürüyerek gelen 85 yaşındaki Fatma Duygu Konuk ve kızı Nilüfer Konuk zorlu günlerin ardından yaşadıkları mutluluğu anlattı. Doç. Dr. Budak ise başarılı geçen tedavi sürecini anlatırken hastanın son durumuna ilişkin bilgi verdi. Budak, vatandaşların geçmeyen yara durumlarında ilgili branşlara başvurmasının önemine dikkat çekti.

“Hakiki bir teşhis koydu ve harika bir ameliyat yaptı”

Doktor bir aileden gelen ve damar tıkanıklığı nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını ifade eden 85 yaşındaki Fatma Duygu Konuk, “Dr. Sami Ulus’un kızıyım, Dr. Sadi Konuk’un geliniyim ve hayatımı Dr. Ali Baran Bey’e borçluyum. Hakiki bir teşhis koydu ve harika bir ameliyat yaptı, çok minnettarım. Ayağında yara olanlar çok dikkat etsin. Önceleri geceleri ayağımda bir ağrı oluyordu sonra ufak bir şeyler çıktı. Ben de mantardan çok korkarım, mantar mı dedim ve cilt doktoruna gitmeye başladım. Onun verdiği hapları yuttum, ilaçları sürdüm, geçmiyor. 5 ay vakit geçirdim, yine ucuz atlattım. Allah kimsenin başına vermesin, ayağımda hala pansuman olduğu için yavaş dikkatli yürüyorum. İki parmak arasında ufak bir yara oldu ve bazen parmak uçlarında ağrı oldu” ifadelerini kullandı.

“Annemde kangren olacağına hiç ihtimal vermedik, ampute olabilirdi”

Annesinde kangren durumu olabileceğine ihtimal vermediklerini söyleyen 61 yaşındaki Nilüfer Konuk, “Ali Baran Bey annemin hayatını kurtardı, hayati riski olan bir ameliyatı göze aldı, ona cesaret etti. Yürürlüğe koydu ve annemi yaşattı, şükürler olsun. Biz ayak yarası olarak başlayan bir şeyi çok fazla ciddiye almayarak cildiyeye gittik. Antibiyotik haplar, pomadlar verdi. Onları kullandık, iyileşmedi, fayda görmedik. Oksijenlendiren bir krem verdi o da fayda etmedi. Bir başka neler bakabilir bir ayak yarasına diye incelemek istedim. İlk başta kalp damar bölümü geliyor. Ampute olabilirdi, bacak, ayak gidebilirdi, her şey olabilirdi. Annemin sağlığı, ayağının yerli yerinde durması, iyileşmesi, soğuk olan bir ayağın ısınması, damarlarının açılması. 85 yaşındaki annemi hayata döndürüyor bence mükemmel bir doktor. Gecikme oldu, biz hiç annemde kangren ve kalp damar sorunu olacağına hiç olanak vermedik. Neredeyse beş aya yakın süreden sonra internetten okuyarak kalp damara gitmemiz gerektiğini anladım. Sadece dermatolojiden medet umduk, halbuki alakalı değilmiş” diye konuştu.

“Ayakta kangrenin bütün belirtileri vardı”

Hastanın tedaviye geldiğinde kangrenin bütün özelliklerinin bulunduğunu anlatan ve erken müdahalenin önemine dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Baran Budak, “Hastamız bir kere 85 yaşında ve bir süre önce başlayan ayağında bir yarayla doktora başvuruyor. 3 aylık süreçte yaraya pansuman, antibiyotik tedavisi gibi mütemadiyen bir tedavi alıyor ancak yarasında iyileşme olmadığı gibi gittikçe kötüleşme, ayağında artık renk değişiklikleri ve ayakta soğuma gibi kangrenin bütün belirtileri oturduktan sonra hastamızın ‘bir damar doktoruna gitsen iyi olur’ gibi bir telkinle tanıştık. Bize geldiğinde ayakta kangrenin bütün belirtileri vardı. Yürümeyi bırakın oturduğu yerde bile artık ağrısı oluyordu, ağrısından yerinde duramıyordu. Ayakta kemiğe kadar inen bir yara mevcuttu, yarada enfeksiyon da başlamıştı. Bu gecikmeden dolayı, kendi riskleri de vardı, kalp pili var, bypasslı, yaşı ileri ve bu risk faktörleri de beraberinde vardı. Bu gecikmeyi de sırtına almıştı. Dizin alt kısmında atar damarında nabız alamadık, hemen damar tıkanıklığından şüphelendik. Kan akımının olmadığını fark ettik, tomografide damar tıkanıklığının uyluk damarında olduğu tespit edildi tam da dize yakın kısımdaydı. Damar yapısı aynı zamanda çok ciddi sert plaklarla örtülüydü, bu plaklar hem bizim başarı şansımızı düşürüyor hem de oradaki daralmanın daha çabuk tekrar geri gelmesine sebep oluyor. O yüzden oraya aterektomi dediğimiz damarı tıraşlama ile bu plakları temizledik. Takibinde de buraya balon yerleştirdik” şeklinde konuştu.

“Dr. Sami Ulus’un kızı, Bakırköy’e ismini veren Dr. Sadi Konuk’un da gelini"

Hastanın zor bir vaka olmasına rağmen tedavisinin başarılı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Doç. Dr. Budak, "Gerçekten zorlu bir vakaydı, bir stent yardımı da almak durumunda kaldık, tüm damarı açtık. Bir gece yoğun bakım takibi oldu, enfeksiyonla mücadeleye bir yandan devam ettik. Yürüyerek hasta taburcu oldu, şimdi yara bakım süreci devam etmekte çünkü bu damar açmakla bitmiyor. Bugün ilk kontrolüne geldi ve yürüyerek geldi. Damarda çok güzel çalışıyor yara da kapanmaya başlamış durumda. Her zaman bu kadar şanslı olmuyor hasta, uzuv kaybı, bacak kaybı hele gecikmişlik varsa bunları kaybedebiliyoruz. Burada önemli olan, ilk amacımız uzuv kurtarmak. Hastaların şüphelendikleri bir yara varsa ayaklarında, iyileşmiyorsa bu yara mutlaka bir damar doktoruna muayeneye gelmesi lazım. Cumhuriyet kadını, Cumhuriyet Türkiye'si Sağlık Bakanlığı’nın aslında karşılıklı bir tarihi, hem Ankara’da çocuk hastanesine adını veren Dr. Sami Ulus’un kızı hem de Bakırköy’e ismini veren Dr. Sadi Konuk’un da gelini çok ünlü bir şahsiyet. Bizler onla tanıştıktan sonra bunları öğrendik. Onlarla bize gelmedi, biz tanıştıkça bize söyledi” dedi.

Hasibe Karadağ - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Vestel’e ’Düşük Karbon Kahramanı’ ödülü Vestel’in ‘Eko-tasarım ambalaj çözümleri ile sürdürülebilir paketleme’ projesi İstanbul Karbon Zirvesi’nde ödül aldı. Vestel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ana desteğinde, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından ’İklim Değişikliği Kaynaklı Riskler, Fırsatlar ve Karbon Ticareti’ temasıyla düzenlenen 9. İstanbul Karbon Zirvesi’nde yeni paketleme tasarımıyla ödül aldı. Şirket, en iyi karbon yönetimi başarılarının ödüllendirdiği zirvede, ‘Eko-tasarım ambalaj çözümleri ile sürdürülebilir paketleme’ projesiyle ’Düşük Karbon Kahramanı’ ödülünü kazandı. Verilen bilgiye göre; sürdürülebilir ve ekosisteme saygılı üretim yöntemlerinin yanı sıra geliştirdiği teknolojilerle doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılmasına da katkıda bulunan şirket, bu kapsamda doğal kaynakların korunması, karbon emisyonlarının azaltımı, atıkların azaltılması ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayan çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi gibi alanlara katkı sağlayan Ar-Ge, girişimcilik ve inovasyon çalışmaları hayata geçiriyor. Çevre odaklı faaliyetlerine tüketicileri de dahil etmek için projeler geliştiren şirket, müşterilerinin karbon ayak izlerini azaltmalarına destek amacıyla ürünlerinde ve kullandığı ambalajlarda, karbon emisyonu yüksek hammaddeler yerine daha çevreci hammaddeler kullanarak karbon ayak izini azaltıyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği ’Düşük Karbon Kahramanları’ Ödülleri ile üretim ve tüketimde karbon yönetimini iyi şekilde sağlayan, düşük karbon ekonomisi için çalışan markaları desteklemeyi, bu sayede de toplumda konunun bilinirliğini artırmayı amaçlıyor.
Kilis Kilis’te kimyon hasadı başladı Kilis tarımında önemli bir yer tutan ve atıl arazilerde yetiştirilen kimyonun hasadına başlandı. Bu yıl rekoltenin yüksek olması çiftçinin yüzünü güldürürken kimyonun kilosu 200 TL’den satılacak. Suriye sınırına yakın bölgelerdeki atıl arazilerde yetiştirilen kimyon, Türkiye’nin tarımına ve ekonomisine katkı sağlıyor. Yüksek kalitesi dikkat çeken kimyon, çiftçilere yeni bir gelir kaynağı, tüketicilere ise kaliteli bir ürün sunuyor. Kilis tarımında bu sezon yaşanan yüksek rekolte sevinci, bölgenin tarım potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Şubat ayı içerisinde tohumunu toprakla buluşturulan kimyonun hasadı başlarken çiftçiler, Haziran ayı sonuna kadar hasadın süreceğini söyledi. Sabahın erken saatlerinde tarlaların yolunu tutan işçiler ile birlikte toplanan kimyonlar güneşte kurutularak biçerdöver ile tohumdan ayırtılıp sofralara hazır hale getiriliyor. Kilis’te 50 bin dekar alanda tıbbi ve aromatik bitki yetiştirildiğini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, "Suriye’nin sıfır noktasında tıbbi ve aromatik bitkilerden olan kimyonda hasat başladı. Tıbbi aromatik bitki çeşitlerinde üretim alanı artarak son beş yıl içinde 50 bin dekara kadar çıktı. Üreticiler, girdi maliyetinin artması ile alternatif ürün olan tıbbi aromatik bitkiler yani bu kişniş, kimyon, çörek otu gibi bitkilere yöneldi. Biz şuan Suriye’nin sıfır noktasında Türk ve Suriye kardeşliği içerisinde hasat yaptık. Suriyeli kardeşlerimiz Türkiye’ye geldikten sonra ülkenin tarımına katkı sunabilmek için çalışmaya başladılar. Beklentimiz dekara 100 kilogram. Kimyonun kilosu 200 TL ve üzerine alıcı buluyor. Geçen seneye göre verimimiz yüksek. İnşallah daha da iyi olur" dedi.
Adana Adana’da engel tanımayan okul Adana’nın Kozan ilçesinde, TOKİ Şehit Suat Ocak İlkokulunda özel eğitim gören 20 öğrenci için hayırseverlerin destekleriyle özel eğitim sokağı kuruldu. Kozan’da 600 öğrencili TOKİ Şehit Suat Ocak İlkokulunda otizm, görme, işitme gibi engelleri olan öğrencilerin okula severek gelmesi ve zorluk yaşamaması için tasarlanan sokakta, öğrenciler yardımcı hizmetliler tarafından karşılanıp özel eğitim sınıflarında engelsiz eğitim alıyor. Okul müdürü Turan Pazarcı, öğrencilerin okula severek gelmelerinin kendileri için öncelik olduğunu aktardı. Pazarcı, “37 yıllık eğitimciyim. Bu okula göreve başladığımda özel eğitim öğrencilerinin bazı eksikliklerini gözlemledik. Öğretmenlerimiz fedakârca çalışıyor ve özel öğrencilerimize daha kolay bir eğitim sağlamak istedik. 20 özel eğitim öğrencimiz var. Onların daha kolay eğitim teneffüs ve güvenli alanlarını oluşturarak daha iyi bir eğitim almaları için hayırsever destekleri ile özel bir sokak oluşturduk” dedi. Özel eğitim öğretmeni Sultan Erdemir, “Sokağımız bu sene yapıldı. Özel öğrencilerimize ait bir oyun ve eğitim alanı oluştu. Öğrencilerimiz burada kendilerini daha güven içinde hissederek hem teneffüs yapabiliyor hem de eğitimlerini alabiliyorlar” dedi. Engel tanımayan eğitim Öğretmen Pelin Dağlı Aydın, Kozan’da özel bir projeye imza attıklarını ifade ederek, “Bu sene hayırseverlerimizin desteği ile özel eğitim öğrencilerimize okulumuzda bir sokak ve eğitim alanı oluşturuldu. Öğrencilerimiz huzur ve güven ortamı içinde hem eğitim alıyor hem de okullarında kolaylıkla eğlenceli vakit geçirebiliyorlar” diye konuştu. “Öğrencilerin eğitim başarısında artış gözlendi” Rehberlik öğretmeni Esra Devran ise öğrencilerin bu sokak ile birlikte güvenlik ve bir arada olmalarının eğitime olumlu katkı sunduğunu ifade ederek öğrenci başarısının arttığını da gözlemlediklerini kaydetti. Öğrencilerden Utku Yüce okulu çok sevdiğini ifade ederek, öğretmenleri ile çok mutlu olduğunu söyledi. Öğrencilerden İsmail Kaan Şahin ise hazırladığı zeybek gösterisi ile sundu.