GÜNDEM - 23 Nisan 2021 Cuma 18:04

DSİ Adıyaman'da yaptığı yatırımlarla toprakları su ile buluşturmaya devam ediyor

A
A
A
DSİ Adıyaman'da yaptığı yatırımlarla toprakları su ile buluşturmaya devam ediyor

DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, DSİ’nin Adıyaman'da inşaatı devam eden yatırımlarını yerinde inceleyerek, çalışmalarda gelinen seviyeler hakkında bilgi aldı.

DSİ Genel Müdürü Yıldız ve beraberindeki heyet, Koçali, Gömükhan ve Çetintepe Barajı ile Besni Gölbaşı içmesuyu isale hattında devam eden çalışmaları inceleyerek, şantiyelerde projede gelinen seviyeler hakkında bilgi aldı. Yıldız’a Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Kasap, Proje ve İnşaat Dairesi Başkanı Ali Gökyel, Barajlar ve HES Dairesi Başkanı Dinçer Aydoğan, Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanı Dr. Ayhan Koçbay, DSİ Kayseri 20. Bölge Müdürü Sadullah Seven ile teknik ekip ve yüklenici firma yetkilileri de eşlik etti. İncelemelerinin ardından açıklama yapan DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, "DSİ olarak Adıyaman ilimize yaptığı yatırımlarla ilimizin mümbit topraklarını su ile buluşturmaya, vatandaşlarımıza içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ediyoruz. Devam eden yatırımlarımızın durumlarını yerinde görmek için bugün ekibimiz ile birlikte Koçali, Gömükhan ve Çetintepe Barajı ile Besni Gölbaşı içmesuyu isale hattında devam eden çalışmaları inceledik" dedi.

Adıyaman’da son dönemde yapılan su yapılarının artmasının bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde önemli rol oynadığını kaydeden Yıldız, "Bu kapsamda Adıyaman merkez Çelikhan sınırları içerisinde yapımı devam eden Koçali Barajı'nda bugün incelemede bulunduk. Baraj inşaatımızda çalışmalar devam etmektedir. Ön yüz beton kaplama kaya dolgu tipinde inşa edilen Koçali Barajı'nın yüksekliği 124 metre olup, 296,97 milyon m su biriktirme hacmine sahiptir. Barajımız ve diğer bileşenlerinin tamamlanması ile 187 bin 70 dekar arazinin sulanması sağlanacak olup, ayrıca Adıyaman şehir merkezine yıllık 31,50 milyon m içme suyu temin edilecektir. Proje tamamlandığında 2021 birim fiyatları ile ülke ekonomisine yıllık 100 milyon TL katkı sağlanmasını hedeflemekteyiz" diye konuştu.

"DSİ olarak Adıyaman ilimize yaptığı yatırımlarla ilimizin mümbit topraklarını su ile buluşturmaya devam ediyoruz" diyen Yıldız, şöyle devam etti:
"Bugün ikinci durağımız Adıyaman ilimiz için çok büyük önem arz eden Gömükan Barajı inşaatımızda incelemede bulunduk. Tamamlandığında temelden 80,50 metre yüksekliğe ve 57,46 milyon m3 su depolama kapasitesine sahip olacak baraj inşaatımızda derivasyon tüneli (260 m), konduvi (225 m), Çat tüneli (355 m) ve çat iletim sifonu imalatları tamamlanmıştır. 2021 yılında batardo imalatları, gövde sıyırma ve dolusavak kazısı ve enjeksiyon imalatlarına başlanılacaktır. Gömükan Barajı'nın tamamlanması ile 72 bin 910 dekar alanın sulanması ve sağlanacaktır. Bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte hem tarlalardaki verim artarak hem de yörede ürün çeşitliliği sağlanacaktır. Bununla birlikte projenin tamamlanması ile bölgede istihdama katkı sağlanması ve yapılacak sulu tarım ile birlikte 2021 birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 65 milyon TL zirai gelir artışı sağlanmasını hedeflemekteyiz."

Adıyaman için çok önemli projelerden birisi olan Çetintepe Barajı inşaatında da incelemede bulunduklarını söyleyen Yıldız şöyle devam etti:
"Tamamlandığında temelden 116 metre yüksekliğe ve 460 milyon m3 su depolama kapasitesine sahip olacak baraj inşaatımızda gövde dolgu çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. GAP-Adıyaman-Göksu-Araban Projesi'nin ilk ve ana ünitesi konumundaki Çetintepe Barajı, Harmancık ve Çatboğazı Barajı ile birlikte Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş illerini kapsayan Araban Ovası, Yavuzeli Ovası, Besni Keysun ve Besni Kızılin ovalarında toplam 650 bin 102 dekar tarım arazisinin sulanmasını sağlanacaktır. Ayrıca Kahramanmaraş ilimize ilave içmesuyu takviyesi yapılacaktır. Baraj ve diğer bileşenlerinin tamamlanması ile bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte inşallah ülkemiz ekonomisine yıllık 280 milyon TL katkı sağlanmasını hedeflemekteyiz."
Adıyaman'da son olarak Besni-Gölbaşı içmesuyu isale hattı inşaatında incelemede bulunarak çalışmalar hakkında bilgi aldıklarını kaydeden Yıldız, "DSİ Genel Müdürlüğü olarak hazırladığımız İçmesuyu Eylem Planı ile illerimizin 2040, 2050 ve hatta 2071 yıllarına kadar içmesuyu ihtiyacı planladık. Bu kapsamda Adıyaman ilimizin Besni ve Gölbaşı ilçeleri, Harmanlı, Balkar, Belören ve Suvarlı beldeleri ile isale hattı güzergâhı üzerinde bulunan köylerin içme suyu ihtiyaçlarının Erkenek kaynağından karşılayacak Besni-Gölbaşı İçmesuyu isale hattı inşaatımızda da çalışmalarımız devam etmektedir. Proje ile Erkenek kaynağından alınacak su 134 km uzunluğundaki isale hattı vasıtasıyla Gölbaşı ve Besni ilçe merkezleri, 4 belde, 11 köy ve Gölbaşı OSB'ne yıllık 15,61 milyon m içmesuyu verilecektir. Çalışmalarda emeği geçen DSİ ve yüklenici firma çalışanlarımıza teşekkür ediyor, yatırımlarımızın Adıyaman ilimize hayırlı olmasını diliyorum" ifadesini kullandı.

DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, DSİ’nin Adıyaman'da inşaatı devam eden yatırımlarını yerinde inceleyerek, çalışmalarda gelinen seviyeler hakkında bilgi aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Lise öğrencileri savunma sanayiine 200’den fazla parça üretiyor Konya’da özel program ve proje uygulayan okul olarak kurulan meslek lisesinde, öğrenciler savunma sanayi için 200’den mekanik parça üretimi yapıyor. Lise öğrencileri savunma sanayi alanında bir şeyler üretmeninin gururunu yaşarken, ileride daha büyük görevler almayı hedefliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci ve öğretmenler savunma sanayi için mekanik parça üretimi yapıyor. 200’den fazla parça üretilen okulun Makine Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı’nda insansız hava araçları için bazı mekanik parçalar da üretiliyor. “Hepimiz güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz” Türkiye’nin savunma alanında gelecekte kendine düşen görevleri üstlenmek istediğini anlatan 11. sınıf öğrencisi İrem Yüceloğlu, “İnsansız Hava Araçları bizim ülkemizin geleceği, biz de bunun parçalarını üretmekten gurur duyuyoruz. Büyük bölümlerini üretmesek bile küçük bölümlerinde katkımız olması, faydalı olmak bize gurur veriyor ve mutlu oluyoruz. Sonuçta ülkemize, insanlarımıza faydalı işler yapıyoruz. Bu okulun ve yaptıklarımızın parçası olmak mutlu hissettiriyor, mesleğimizi ve okulumuzu seviyoruz. Umarım ileride de bu okulun faydaları ile birlikte güzel yerlere gelebiliriz. İHA’lar için gerçekten daha çok çalışabiliriz. Bu alanda ne kadar çalışabilirim bilmiyorum ama yine de ülkenin geleceği veya savunmasının geleceği için bir şeyler yapmakta her zaman görevimi üstleneceğim. Savunmanın bir parçasında çalışmak güzel hissettiriyor. İlla ki güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz. Sonuçta biz bir yerden başlamalıyız ki bu devam etsin. Bu yüzden bu yolda ve bu hedefte gidiyoruz. Umarım hedefimize ulaşırız” dedi. İlerleyen dönemlerde savunma alanında mühendis olmak isteyen 11. sınıf öğrencisi Eymen Efe Şanlı da, “Kesinlikle vatan için burada çalışmak bizi çok gururlandırıyor. Ailemiz açısından, kendi açımızdan olsun veya dışardaki arkadaş çevremizde olsun her zaman bir adım önde hissediyorum kendimi. İlerideki hedeflerim tabii ki buradan mezun olduktan sonra iyi bir mühendislik üniversitesine gitmek, iyi bir mühendis olarak yine savunma sanayi alanında vatan için iyi görevler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu. 11. sınıf öğrencisi Eren Evren ise, “Bizler ileride milli savunma alanında çalışmak isteyen öğrenciler olduğumuz için burada İHA’lara parça üretmenin katkısı şu şekilde oluyor: bizler bu parçaların cad ve cam işlerini bilgisayar üzerinden yaparken aynı zamanda CNC üzerinden de üretime yöneliyoruz. Bu üretimler ileride mühendislik eğitimiyle de kendimize katacağımız gelişimlerle beraber çok iyi şekilde vatana hizmet etmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı. “Sadece bu işi severek yapabilecek öğrencileri bekliyoruz” Savunma Mekanik Sistemleri Atölyesinin kurucu şefi ve makine alan öğretmeni Ali Demir, “Burada özellikle bizim savunma sanayine dışarıdan iş alıp yapmamızın en büyük sebebi; sahada kullanılan ekipmanları öğrencilerin görmesi, yani parça tasarlanırken, üretilirken sahanın ne olduğunu bilerek yapsınlar. Bazı öğrencilerimizi test uçuşlarında saha görevlerini görsünler diye İHA uçuşlarına da götürdüğümüz oluyor. Gelecekteki amacımız; birkaç tane daha İHA veya İKA İnsansız Kara Araçlarının parçalarını burada bulundurup, onlar üzerinden de çalışma yapmak gibi bir planımız var. Öğrencilerimizin burada eğitim görmek için liselere geçiş sınavında 400 civarında bir puan almaları gerekiyor. Daha açık söylemek gerekirse yüzde 15’lik dilime girmeleri gerekiyor. Çünkü adrese dayalı bir okul değil okulumuz, imtihanla öğrenci alıyor. İkinci olarak mekanik imalatı sevmeleri gerekiyor. Yani bunu kendilerine sormaları gerekiyor, ’ben bu işi severek yapabilir miyim?’ Biz öğrencilerimizde aldığı not dışında herhangi bir teknik veya bilgi alt yapısı beklemiyoruz. Sadece bu işi severek yapabileceğini düşünen öğrencileri bekliyoruz” diye konuştu.
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.
Denizli Teknoloji bağımlılığı çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor Acıpayam İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, teknoloji bağımlılığının çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekerek çocuklarda teknoloji bağımlılığı ile ilgili ebeveynlere ve öğrencilere önerilerde bulundu. Bu yüzyılda, çocukların teknolojinin içine doğduğunu ifade eden Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, ailelerin de sağlıklı bir denge içinde çocuklara teknolojiyi kullandırmalarının ve rehberlik etmelerinin önemli olduğunu söyledi. Sarıkaya, “Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında yer almaktadır. Özellikle bu çağın çocukları artık teknolojinin içine doğuyorlar. Biz yetişkinler dijital göçmenlerken çocuklarımız artık dijital yerliler. İnternet, bilgisayar ve cep telefonu olmayan bir hayatı hiç tanımıyorlar. Bu noktada hedefimiz teknolojiyi sıfırlamak değil, sağlıklı bir denge içinde çocuklarımızın teknolojiyi kullanmalarını sağlamak ve rehberlik etmektir. 0-3 yaşta sıfır ekran konusu en önemli nokta. Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemde çocuğun ekranla teması hiç olmamalı. Bu yaş döneminde bolca karşılıklı oyunlar, bolca doğayla temas çok önemlidir. Karşılıklı iletişimin olduğu görüntülü konuşmalar olabilir fakat kısa süreli olmalı. Çocuklar, babaanne, dede, anneanne gibi sevdikleriyle arada görüntülü konuşabilirler” dedi. Sarıkaya, çocukların erken yaşlardan itibaren teknolojiye maruz kalmalarının, bu teknolojik araçları aşırı kullanmalarına ve bağımlılık geliştirmelerine neden olabileceğini belirterek; “Bu durum, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Mesela, ekranlara çok fazla zaman ayırmak, çocukların gerçek dünyadaki sosyal etkileşimlerden uzaklaşmasına ve duygusal becerilerini geliştirmekte zorlanmalarına, çocukların fiziksel aktivitelerden uzaklaşmasına ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına neden olabilir. Ayrıca, uzun süre ekran karşısında oturmanın göz sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Çocukların dikkat ve konsantrasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Gece geç saatlere kadar teknoloji kullanımı, uykusuzluğa ve dolayısıyla okul performansında düşüşe sebep olabilir” şeklinde konuştu. Ebeveynlere ve Öğrencilere Tavsiyeler Teknoloji kullanımı konusunda ebeveynlere ve öğrencilere tavsiyelerde bulunan Sarıkaya, şu önerilerde bulundu: “Ebeveynler, çocukların günlük teknoloji kullanımını belirli bir süreyle sınırlayabilir. Bunun için bir ekran süresi takvimi oluşturabilirler. 3 yaştan sonra yaş10 dk şeklinde ekranı hayatlarına dahil edebilirler. Çocukların teknoloji dışında da zaman geçirebilecekleri çeşitli aktiviteler sunabilirler. Kitap okuma, açık havada oyun oynama, resim yapma, yüzme, spor aktiviteleri, ilgi ve yeteneklerine göre kurslara yönlendirebilirler. Ebeveynler de kendi teknoloji kullanımlarını kontrol altında tutmalı ve çocuklara rol model olmalıdır. Ailecek kurallar oluşturup, belirlenen kurallara uyulmalıdır. Teknoloji yerine aile içi iletişime ve etkileşime daha fazla önem vermeli, ortak aktiviteler planlayarak birlikte vakit geçirilmelidir. Öğrenciler ise; günlük olarak ne kadar zamanlarını teknolojiyle geçireceklerini belirleyip, bu süreyi kontrol altında tutmalıdırlar. Ders çalışma, sosyal etkileşim ve diğer aktiviteler için yeterli zaman ayırmalıdırlar. Gerçek hayatta sosyal etkileşimlerini arttırmalılar, mutlaka hayatlarına ilgilerine göre aktiviteler ve kurslar eklemelidirler. Teknoloji kullanımının yanı sıra fiziksel aktiviteler de yapmaya özen göstermelidirler. Çünkü spor, yürüyüş veya egzersiz gibi aktiviteler, hem bedensel hem de zihinsel sağlığı destekler ve akademik başarıyı da olumlu etkiler”