KÜLTÜR SANAT - 07 Haziran 2020 Pazar 15:41

Dünya Van kahvaltısını konuşuyor

A
A
A
Dünya Van kahvaltısını konuşuyor

Van Kahvaltısı “Dünya Kahvaltı Günü” etkinlikleri kapsamında sosyal medya üzerinde yapılan paylaşımlarla dünyaya tanıtılıyor.

Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde yaylalarda yetişen endemik bitkilerin karışımıyla yapılan "otlu peynir", yüksek rakımlı yaylalardan elde edilen "karakovan balı", un, tereyağı ve yumurtanın karışımıyla oluşan "murtuğa" ve bölgeye özgü tereyağında kavrulan ve öğütülmüş buğdayla hazırlanan "kavut" gibi 20 çeşit ürünün yer aldığı Van kahvaltısı, Dünya Kahvaltı Günü’de tüm dünyaya tanıtıldı. 51 bin 793 kişinin katılımıyla "Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası" rekorunun kırılmasına öncülük eden Van TSO Van kahvaltısını dünyaya tanıtmak amacıyla başlattığı çalışma sosyal medyada büyük ilgi görüyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, bugün dünya için, Türkiye ve Van için tarihi bir gün olduğunu belirtti. Etkinliği dünyaya duyurmayı başardıklarını ifade eden TSO Başkanı Takva, “Bu yıl etkinliğimizi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetmiş olan insanlarımız ve sağlık çalışanlarımıza atfediyoruz. Bugüne ve bu anlamlı etkinliğimize, özellikle bakıma muhtaç çocuklarımıza yönelik, bir kahvaltı etkinliği ile başladık. Bugün itibariyle de üzerinde uzun zamandır çalıştığımız bu küresel projeyi hayata geçirmek için bir aradayız. Bizim için Van çok önemli kültürel değerlere sahip bir şehir. Bu kültürel değerleri ön plana çıkarmak, dünyayla paylaşmak gayesiyle de bugün Dünya Kahvaltı Günü etkinliğini gerçekleştiriyoruz” dedi.

Dünya Van kahvaltısını konuşuyor

“Van kahvaltısıyla ünlü bir şehirdir”

Van’ın kahvaltısıyla ünlü bir şehir olduğunun altını çizen Takva, “1 Haziran 2014 Pazar günü yaptığımız Guinness Dünya kahvaltı rekoru denemesiyle dünyanın En Kalabalık Kahvaltı sofrasını kurarak başlattık. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin bu etkinliğe yönelik yayınladığı mesaj bizi çok mutlu etti. Bir devlet adamının bir bakanımızın, bu meseleyi ne kadar sahiplenip içselleştirdiğini, bunu dünyaya da mesaj vermek üzere Van ile paylaştığını büyük bir memnuniyetle izledik. Dün gece itibariyle de bizim en büyük paydaşımız, yıllardır tüm projelerimizi destekleyen ve her türlü maddi manevi katkıyı vermekten imtina etmeyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na katkısını ortaya koydu ve farkındalığı üst düzeye getirdiği için hassaten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Van kahvaltısının ‘Dünyanın En Keyifli Günü’ temasıyla sosyal medyada paylaşıldığına dile getiren Takva, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Van şehri olarak bir çıkış yakalamamız gerekiyordu. Açık kapımız sosyal medya kapısıydı ve buradan yürüyerek yerel ürünlerimizi küresel manada insanlarla paylaşmanın önemli bir farkındalık olacağını düşündük. Arkadaşlarımızla 20 gündür üzerinde emek verdiğimiz bu projeyle nihayetinde bütün dünya halklarına, bütün dünya insanlarına ‘Dünyanın En Keyifli Günü’ temasıyla paylaşılmış oldu.”

Yılmaz Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Çanakkale İftarı’nda öğrenciler buluştu Eskişehir’de ‘Çanakkale’den Gazze’ye Değerlerimizi Günümüze Taşıyoruz’ temasıyla düzenlenen Çanakkale İftarı, Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) kapsamında gerçekleşti. Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Yusuf Gül, ÇEDES Koordinatörü Nebile Kılıç ve Odunpazarı İlçe Müftülüğü Çedes Koordinatörü Emre Şimşek’in organizatörlüğünde gerçekleşen iftara, Gençlik Spor Şube Müdürü Mehmet Günyüzü, İl Milli Eğitim Din Öğretimi Şube Müdürü Osman Şen, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Din Öğretimi Şube Müdürü Kamil Uzun, Eskişehir İmam Hatip Lisesi eski Müdürü Şenol Cirit, Eskişehir İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörü Beytullah Çelik, Eskişehir İl Milli Eğitim Çedes Koordinatörü Şule Gül Engiz ve Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Çedes Koordinatörü Ayhan Küçükkartal katıldı. Açlık ve yokluğu anlamak temasıyla düzenlenen iftar programında, Çanakkale Savaşı’nın önemi ve şehitlerimizin değeri vurgulandı. Geçmişten alınan ilhamla birlik ve beraberlik mesajı verilen programda, yardımlaşma ve dayanışma duyguları da güçlendirildi. Çorba, somun ekmek, hurma ve sudan oluşan sade menü ile Çanakkale Savaşı’ndaki yokluklar da hatırlatılmış oldu. Programda Çanakkale Savaşı’nın önemi ve şehitlerimizin değerine dair bir konuşmalar yapılarak şehitler için dua edildi. Çanakkale İftarı, Çanakkale Savaşı’nın 109. yıl dönümünde şehitlerimizi anmak ve değerlerimizi günümüze taşımak için anlamlı bir program oldu.
Kütahya Kütahyalı sanatçının 7 bine yakın çini deseni kitap haline getiriliyor UNESCO tarafından ’Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülüne layık görülen Kütahyalı çini sanatçısı Hamza Üstünkaya’nın, 7 bine yakın çini deseninin kitap haline getirileceği bildirildi. 77 yaşındaki çini ustası Üstünkaya, yaptığı açıklamada, babasından devraldığı çini sanatını bugünlere taşıdığını ifade etti. Ateşte açan güller" olarak nitelendirdiği çini sanatanın kolay olmadığını dile getiren Hamza Üstünkaya, "İnsan çini yaparken düşüncelere dalar. Yaparken zevk aldıran, fırından çıkarken heyecanlandıran bir eserdir. Çini bir göz zevkidir" dedi. "Kütahya çinimizin simetriği, rengi ve deseni boldur. Günümüzde bu tarz çalışma yapan çok fazla kişi yok. Ben de yaklaşık 33 yıldır çinimiz için özgün desenler çiziyorum" diyen Üstünkaya, "Reis-i Cumhur Kütahya’ya geldiği zaman fabrikaların olduğu yere gittim, ben öyle fabrikaların Kütahya’da olduğunu bilmiyordum. Bunlar zengin kişilerin işi. Bu zengin kişiler ziyaret etse, gelip baksalar, kendi reklamlarını koyacaklar, kitapların arkasındaki reklamlar kendilerine yarayacak. Benim hesabıma göre 17 ila 20 kitaplık desen var. Yani bu 17 kitap basılırsa, bu desenler hiçbir yerde yok. Benim zaten iddiam var, dünyada desen olarak bu tarzda şeklini değiştireceğim. Sanırsam da değiştirirdim. Basıldığı zaman dünyada ses getirecek binlerce yepyeni desen var.Benim bir tabiatım var. Ben bir evimi bilirim, bir işimi bilirim. İnsan içine çok çıkmam. Hiçbir yere gidip de bana şu makamı verin, şöyle bir şey yapın demem ama sanatımı gördükçe gelen, soran, arayan çok olur. Ben atölyemde çalışırken bir heyet geldi, bu ödülü vermek istediklerini söylediler ve bunun olduğunu müsteşarın yanında öğrendim ben. Bir heyecanlandım ama o günden bugüne çevrem çoğaldı. Bunun bana nakti hiçbir katkısı olmadı. Benim bir tabiatım var. Ben bir evimi bilirim, bir işimi bilirim. İnsan içine çok çıkmam. Hiçbir yere gidip de bana şu makamı verin, şöyle bir şey yapın demem ama sanatımı gördükçe gelen, soran, arayan çok olur. Ben atölyemde çalışırken bir heyet geldi, bu ödülü vermek istediklerini söylediler ve bunun olduğunu müsteşarın yanında öğrendim ben. Bir heyecanlandım ama o günden bugüne çevrem çoğaldı. Bunun bana nakti hiçbir katkısı olmadı" dedi.
Aydın Sarmaşık ve kedirgen bitkisi, yara iyileştirme özelliği sayesinde patente kavuştu Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te çalışmalarını sürdüren ve başta Aydın olmak üzere Ege’deki endemik bitkiler üzerinde incelemeler yapan Karya Farma HBX AR-GE BAP (Bilimsel Araştırmalar Projeleri) şimdi de sarmaşık ve kedirgen üzerindeki incelemelerini açıkladı. Bölgede pek çok kişinin tadını beğenerek tükettiği endemik bitkilerden sarmaşık ve kedirgen otunun yara iyileştirme özelliği ortaya çıktı. Karya Farma bu endemik bitkiler üzerinde yaptığı bilimsel çalışmaları patente kavuşturdu. Sarmaşık ve kedirgen otu ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Karya Farma HBX AR-GE BAP (Bilimsel Araştırmalar Projeleri) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık; "Ege Bölgesi’nde yer alan, bahar aylarında ortaya çıkan bu çok şifalı bitkiler üzerinde yaptığımız çalışmalar bizi mutlu bir neticeye daha ulaştırdı. Bugüne kadar çalışmalarımızda 17 patent aldık. Projelerimizin en önemlilerinden olan ‘yara iyileştirme’ ile ilgili HBX-HYD813 (2020/03482) patent numaralı çalışmamızın çıkan sonucu bizi oldukça heyecanlandırdı. Buluşumuz, sağlık sektöründe biyoteknoloji alanında yaraların hızlı ve sağlıklı şekilde iyileşmesini sağlayacak bitkisel temelli bir farmakolojik veya nutrasötik bileşim ile ilgilidir" diyerek başta Aydın ve Ege Bölgesi olmak üzere bahar mevsiminde kendiliğinden çıkan ve pişirilerek tüketilen bu otların bundan sonra tıp alanında da kullanılabileceği belirtildi. Türkiye’nin pek çok bölgesinde bilinmemesine karşın Aydın ve civarında kaç asırdır tüketildiği bilinmeyen bu otların her geçen gün yeni faydaları tespit ediliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Başlık, “Antik Karya Bölgesi’nin vazgeçilmez bitkisi sarmaşık ve ikizi olan kedirgen otunun faydaları saymakla bitmez. Yara ve yanık iyileştirmenin yanı sıra antibakteriyel, antiviral, antiparaziter, antifungal ve antikanser ajanı olarak da bilinmektedir. Vücutta biriken fazla tuzu dışarı atarak ödem oluşunu engeller. Böbrek taşının düşürülmesine yardımcı olur. İdrarı ve safra salgılarını artırır. Lösemi başta olmak üzere diğer birçok kanser türüne karşı koruyucu kalkan görevini görür” dedi. Başta insan sağlığı olmak üzere çevre, tarım ve hayvancılık alanında Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren Karya Farma HBX AR-GE Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık; "Sarmaşık ve Kedirgen otu doğa eczanesinin bize armağan ettiği muazzam bir bitkidir. Yara iyileşmesi sırasında özellikle artan oksidatif strese karşı antioksidan sistemi güçlendiren yaklaşımların iyileşmeye katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Normal şartlarda yara iyileştirmenin gerçekleşmesi için kullanılan yara bakım materyalinin, antibakteriyel, antifungal, antioksidan etkilerinin olması, büyüme faktörü, kollajen ve fibroblast sayısını arttırıcı etkisinin bulunması önemlidir. Sarmaşık ve kedirgen bitkisi bunları sağlamakla beraber üzerinde daha çok çalışılması bilim adına ihtiyaçtır" diyerek tabiatta kendiliğin yetişen bu otları imkanı olan herkesin tüketmesini önerdi.
İstanbul Dursun Özbek: "Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılılar olarak gerginliği arttıracak bir söylem içinde olmayacaklarını söyledi. Galatasaray Spor Kulübü ile global kurumsal iş uygulamaları şirketi arasındaki iş birliğinin imza töreni, Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta düzenlendi. Törene Galatasaray Başkanı Dursun Özbek de katıldı. Özbek, toplantıda gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. "4-5 ay evvel olmuş bir konu, Ali Bey bir açıklamaya istinaden görüşmeyi iptal etti" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, düzenlediği basın toplantısında, Dursun Özbek’in hatırlı bir kişi vasıtasıyla kendisiyle görüşme ayarlanması istediğine yönelik söylemlerinin hatırlatılması üzerine Başkan Özbek, "Konuyu Ali Bey gündeme getirdi. Yaklaşık 4-5 ay evvel olmuş bir konu. Ortak tanıdığımız bir arkadaşımız. Ali Bey’in söylediğinde farklı olarak, beni ziyaretle kendisinin Türk futbolundaki bu gergin ortamın ortadan kalkması yönünde çağrıda bulundu. Bu konuyu Ali Bey ile görüşebileceğimizi, hatta kendi düzenleyebileceği mekanda buluşabileceğimizi, Türk sporundaki bu gergin ortamın son bulması için böyle bir görüşmeyi düzenleyebileceğini söyledim. İşin başından beri hakim olan daha güzel günlerde sportif yarışmayı yapabilmek için bu görüşmeyi kabul ettim. Ali Bey de kabul etti. Ali Bey bir açıklamaya istinaden bu görüşmeyi iptal etti. Rakibimizden bu görüşmenin iptali konusu gelmiştir. Keşke o gün görüşebilseydik, bugünlere gelmeseydik. Türk sporundaki bu gerginliğin önemle incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelinen noktadan bugüne yaptıklarımızı göz önünde almamız lazım. Bu muhasebesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Geçmişteki bu söylemlerin artık bitmesi, bütün camiaları itidal olmasının gereği ortaya çıkmıştır. Vuku bulan olaylar detaylı bir şekilde incelenmeli. Kapsamlı bir inceleme yapılmalı. Buradan da adil bir şekilde bunların önüne geçmek için gereken cezaların yapılması lazım. Her seferinde halının altına süpürülmesi bizleri bugüne hazırlamıştır. Galatasaray olarak, sporun yeşil sahada, parkede, salonda kalmasını istiyoruz. Hiçbir şekilde sahanın dışına taşınmasına, oradaki polemiklere sebep olmasına karşı tutumumuz var. Artık bugün bir milat olmalı. Bu konuyla ilgili yapılması gereken adil yaptırımların gündeme gelmesinden yanayız. Bu görev Türkiye Futbol Federasyonu’na ve kamuoyuna düşmektir. Onların da gereğini yapacağımdan eminim" şeklinde konuştu. "Bu Fenerbahçe’nin iç işidir" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, ligden çekilme konusuyla ilgili olağanüstü genel kurul karar almalarına yönelik gelen soruya Özbek, “Bu Fenerbahçe’nin iç işidir. Galatasaray’ın geleneğinde rakiplerin iç işlerine karşıma gibi bir huyumuz yok. Genel kurul kendi arasında toplanacak. Bu konuda bir karar alacaklar. Geçmişte defalarca benzer söylemeler yapıldıysa da Fenerbahçe genel kurulunun kendileri için en iyi kararı alacağından eminin. Galatasaray olarak rakiplerimizin ic işleriyle ilgilenmemiz söz konusu değildir" cevabını verdi. "Galatasaray, Türk futboluna faydası olacak kararın her zaman arkasındadır" Fenerbahçe ile 7 Nisan Pazar günü Şanlıurfa’da oynayacakları TFF Süper Kupa mücadelesinin ertelenmesiyle alakalı çıkan haberlerle ilgili olarak ise sarı-kırmızılıların başkanı, "7 Nisan’da oynaması gereken Süper Kupa maçıyla ilgili, karar mekanizması Türkiye Futbol Federasyonu’dur. O güne kadar olan gelişmeler, o gün nasıl bir ihtiyaç olup, olmadığının değerlendirebilecek olan Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Galatasaray da gelişmeleri izlemektedir. Galatasaray, Türk futboluna faydası için olacak kararın her zaman arkasındadır" dedi. "Ali Bey’in istifası kişisel bir karadır buna saygı duyuyorum" Kulüpler Birliği’nin önemli bir kurum olduğunu da vurgulayan Başkan Dursun Özbek, "Süper Lig’de oynayan takımların başkanlarından oluşan bir kurum. Ali Bey’in istifası kişisel bir karadır, buna saygı duyuyorum. Ben daha evvel bu görevi yaptım. Vakfımız içinde çok değerli başkanlar var. Ali Bey’in istifasıyla boşalan yere Kulüpler Birliği’ni en iyi şekilde temsil edecekler arkadaşlarımızdan birisini seçeriz" ifadelerini kullandı. "Bu olayların milat olması" Özbek, Trabzonspor - Fenerbahçe maçından sonra yaşanan olaylarla ilgili düşüncelerini dile getirerek, “Olaylarından olması olayların bu seviyeye gelmesinde en önemli konu. Buraya nasıl geldik? Bu duruma Türk futbolu nasıl geldi? Bence üzerinde durulması gereken en önemli konu bu. Geçmişten bugüne kadar olan söylemlerimize bir bakalım. Bu olaylar kendi kendisine mi oluyor, bizim söylemlerimiz çerçevesinde kamuoyunu tetikliyor mu? Türk sporunu yöneten yetkililerin olaya buradan başlaması lazım. İstenmeyen olaylar olmuştur. Her iki camiaya da geçmiş olsun diyorum. Bu olayların giderek artan seviyeye gelmesi hepimizi endişelendirmektir. Olayların başlangıcından itibaren sadece Trabzon’un sahasında olanları kast etmiyorum, bugüne nasıl geldi?. Hangi söylemlerimiz bugüne bizi taşıdı, buna bakmak lazım. Dileğim bu tip olayların gündemimizden kalkması. Bu olayların milat olması. Adil bir şekilde olaylarla ilgili kişilerin ve kurumların cezalandırılması ve adil bir araştırmanın yapılması lazım" değerlendirmesinde bulundu. "Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız" Türkiye Futbol Federasyonu’nun istifası için kulüplerle ortak bir karar almak isteyip, istemediklerinin sorulması üzerine de Dursun Özbek, "Bugünkü olayların değerlendirmesi yaparken, bu gerilimi daha üst seviyeye taşıyacak söylemelerden kaçınmamız lazım. Onun için Galatasaray olarak bu gerginliği tırmandıracak bir söylem içinde olmayacağız. Artık bizlere daha büyük görev düşüyor. Ne söylediğimize çok daha dikkat etmemize ihtiyaç olduğunu hissediyorum. Önümüzdeki günlerde Kulüpler Birliği’nde yapılacak toplantıdan oluşacak kanaat çok önemli" dedi.