GÜNDEM - 04 Aralık 2014 Perşembe 14:49

Dursun Özmen ifade verdi

A
A
A
Dursun Özmen ifade verdi

BBP’nin eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açılan dönemin emniyet amiri Dursun Özmen’in yargılanmasına Isparta’da devam edildi.

Kahramanmaraş’ta görülen davaya sanık Özmen, Isparta Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olduğu için Isparta 5. Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonundan ses ve görüntü bilişim sistemi aracılığı ile katıldı. Isparta’daki duruşmayı BBP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi Mehmet Efe, BBP Isparta İl Başkanı Şener Taşören, Yazıcıoğlu ailesinin avukatları Adnan Can ve Hulusi Kızılkaya da izledi.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Duruşmanın ardından Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları üyesi bir grup, Isparta Adliyesi önünde pankart açtı. Partinin MKYK Üyesi Mehmet Efe, basın açıklaması yaptı. Parti olarak üzerlerine düşenin Muhsin Yazıcıoğlu davasına ilişkin nerede bir ihmal, bir kasıt varsa, sonuna kadar açığa çıkması, adaletin tecelli etmesi olduğunu belirten Efe, şunları kaydetti:

"Bizim yapmamız gereken en ufak bir ayrıntıyı bile kaçırmamak.Mahkeme salonunda sanığı dinledik. Ama sanığın açıklamaları bizi tatmin etmedi. Basından sizler de izlediniz. Vali beyin açıklaması.İlk not farklı. İkinci not ayağı kırık kaburgası kırık hayati tehlikesi yok. Hastane teyakkuz haline geçirildi şeklinde bir açıklama var. Kaza Kahramanmaraş’ta oluyor. Bu bilgi notunu Kayseri Valisi açıklıyor. Bu nedenle sanığın açıklamalarını da tatmin edici bulmadık. Dolayısıyla bu hadiseleri sonuna kadar takip edeceğiz. Muhsin Yazıcıoğlu 10 yıl üzerinde ceza evinde yatmış, 5.5 yıl hücrede kalmış bir siyasi liderdir. Her şeye rağmen ’Vatanım, milletim’ demiş milletin hakkını hukukunu korumak için siyasete devam etmiş. Hukukun içinde kalarak BBP teşkilat mensupları da aynı dava ve duruşunu sürdürecektir. Bize düşen kimseyi suçlamadan, kimseye hakaret etmeden ötekileştirmeden ama milletin hakkını hukukunu tesisi için aranızdayız. Bizim davamız kin noktasında değildir. İntikam duygusu içinde değiliz. Ama milletin hakkını tesis etme noktasında buradayız. Sonuna kadar bu davayı takip edeceğiz."

"DUYUMLARLA HAREKET EDEMEYİZ"

Bir gazetecinin, "Yazıcıoğlu’nun kasten öldürüldüğüne inanıyor musunuz?" sorusuna Efe, "Sokaktaki vatandaşa bile sorduğunuzda size verilecek cevap ‘O iyi insandı. Onu ortadan kaldırdılar. Şehit ettiler suikast yaptılar’ gibi ifadeleri duyarsınız. Ama bizim partili olarak bu açıklamayı yapmaktan ziyade, hukukun milletin önüne konulacak bilgi ve belgelere dayandırmamız lazım. Yani hukuku resmileştirmemiz gerekiyor. Benim duyumlarla hareket etmem yanlış olur" diye yanıt verdi.

"ADALETE GÜVENİYORUZ"

Seçim barajının düşürülmesi tartışmalarına da değinen Efe, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Son günlerde yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi tartışmaları var. Bizim yaklaşık 6 ay önce sadece seçim barajı değil, siyasi parti yardımlarıyla alakalı Anayasa Mahkemesi’ne müracaatımız vardı. Fakat iktidar yetkilileri 12 yıldır bu ülkeyi yönetmelerine rağmen, seçim beyannamelerinde söz vermelerine rağmen, iktidar yetkilileri milletten aldığı yetkiyi kullanmadan halen 12 Eylül Anayasası‘na yaslanarak bir türlü yasal düzenleme yapmadıkları gibi, hala su üstüne yağ gibi çıkmak istemektedirler. İktidar yetkililerini televizyonlardan izliyoruz. Diyorlar ki ‘Seçime 6 ay var. Anayasa Mahkemesi’nin açıklamasını manidar buluyoruz.’ Biz parti olarak Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmişiz. Anayasa Mahkemesi iktidarın işine gelenleri ortaya koyarken, işine gelmeyenleri örtbas mı etmeli? Adalete güveniyoruz. Hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Önümüzdeki seçimlere kadromuzla hazırlanıyoruz. Önümüzdeki dönem Mecliste temsil edileceğimize inanıyoruz. Burada ciddi manada hak ihlali vardı. Bu hak ihlaliyle ilgili de 12 Eylül referandumunda BBP olarak yetmez ama evet dedik. Bu referandumda elde ettiğimiz bireysel başvuru hakkıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış şehitleri için eksi 10 derecede saygı nöbeti Sarıkamış Harekatı’nın 111’inci anma etkinlikleri kapsamında Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan binlerce Mehmetçiğin anısına öğrenciler sıfırın altında 10 derece soğukta temsili saygı nöbeti tuttu. Etkinlik, Kafkas Üniversitesi Sarıkamış Meslek Yüksek Okulu önünde başladı. Okul önünde toplanan öğrenciler ve protokol üyeleri, ellerinde Türk bayraklarıyla yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Alisofu Şehitlik Anıtı’na geldi. Buradaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. O dönemde yaşanılan zorlukları hissetmek adına asker kıyafeti giyen öğrenciler, değişimli olarak Alisofu Şehitlik Anıtı’nda temsili saygı nöbeti tutarak nöbet değişimi gerçekleştirdi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından program sona erdi. Programın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kars Valisi Ziya Polat, "Ecdadın, atalarımızın izinde, onların iman dolu yüreklerine vatan, millet sevdasıyla Allahuekber Dağları’nda şahadet şerbeti içmesinin 111’inci yılındayız. Öncelikle tüm şehitlerimizi, bütün ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Kardan kefen giyen atalarımızı, büyüklerimizi bu imanı, inancı gençlerimize aktarmak için bugün 22 Aralık’ta genç kardeşlerimiz, hemşehrilerimiz, STK’larımız, kurum kuruluşlarımız, saygı nöbeti yürüyüşümüzü devraldık. Genç kardeşlerimizle saygı nöbetine başladık. Tabii bu dağlar, Allahuekber Dağları on binlerce yiğidin iman dolu, inanç dolu, devlet, millet için düşmandan çok soğukla mücadelesinin hüzün hikayesinin yazıldığı topraklar. Bu devlet, bu millet için şehit olan şehadet şerbeti içmek için yola çıkan tüm şehitlerimize rahmet, minnet, saygılar diliyoruz" dedi. Polat, "Bugün nöbeti devralan genç kardeşlerimiz aynı kalple, aynı akılla bu iman, bu inançla yürüdüler ve yürüyecekler. Bu devlete hizmet etmek, bu millete hizmet etmek için gerektiğinde de canımızı seve seve feda etmek için yürüyoruz. Nöbeti tutuyoruz, nöbeti devralıyoruz. Sarıkamış şehitlerimizi anma programı 3-4 Ocak’ta bu topraklarda olacak. Tüm hemşehrilerimizi anma töreni programımıza davet ediyoruz. Birlikte dağlarda aynı soğuğu hissediyoruz. Belki aynı soğuk olmayabilir ama bu imanla, bu inançla, bu düşünceyle bu yollarla şehitlerimizin izinde yürümek için tüm hemşehrilerimizi, tüm insanlarımızı, Türk milletimizi buraya davet ediyoruz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından program sona erdi. Programa, Vali Ziya Polat, Kars Belediye Başkanı Prof. Dr. Ötüken Senger, Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, AK Parti Kars İl Başkanı Muammer Sancar, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Kızılay Kars Şube Başkanı Kübra Hüryurt, daire amirleri, STK temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."