ÇEVRE - 11 Ekim 2021 Pazartesi 09:47

Düşkün leylekler evi Ormanya'da

A
A
A
Düşkün leylekler evi Ormanya'da

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen doğal yaşam alanı olan Ormanya’da düşkün leylekler için açık hava barınağı yapıldı.

Göç yolunda yorgun düşen, yaralanan veya doğal yaşam alanına dönmesi mümkün olmayan leylekler için özel bir açık hava barınağı hazırlandı. Leyleklere hazırlanan özel alan için, Osmanlı zamanında Bursa’ya inşa edilen Gurebahane-i Laklakan’dan esinlenildi. Leylek evi 800 metrekare açık, 90 metrekare kapalı alandan oluşuyor. Alan içerisinde kum havuzu, su havuzu ve leylek yuvalarına da yer verildi. Aynı zamanda alanda bir adet kuluçka odası, mutfak ve yemlik deposu da bulunuyor.

Düşkün leylekler evi Ormanya'da

Çocuk hayvanat bahçesinde bulunan alanın çevresi güvenlik sebebiyle çit ile çevrildi. Göç yorgunu, yaralı, kırık kanat, eksik telek, yavruyken yuvadan düşme ve darbe sonrası travma gibi sebepler ile Ormanya Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine getirilen leyleklere gerekli müdahaleler yapılarak doğaya salınma ihtimali olan leylekler iyileşme sürecini tamamladıktan sonra doğaya salınıyor.

Düşkün leylekler evi Ormanya'da

Dünyanın ilk hayvan hastanesi olarak bilinen Gurebahane-i Laklakan, Osmanlı’da göç ederken yaralanan leylekleri tedavi etmek ve onları göç yoluna tekrar koyabilmek için göç yolu üzerindeki Bursa’ya inşa edilmişti. Bu bilgi eşliğinde ve Kocaeli’nin de göç yolu üzerinde olması sebebiyle Ormanya’da leylekler için kendi yaşam alanlarına en uygun ve refah seviyesi yüksek düşkün leylek evi hazırlandı.

Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te muhtarlar toplantısı yeniden başladı Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, göreve başlamasından sonra muhtarlarla aylık değerlendirme toplantılarını yeniden başlattı. Meclis salonunda muhtarlarla bir araya gelen Başkan Ertaş, tabana yayılan katılımcı bir yönetim anlayışı ile vatandaşa hizmet için birlik içerisinde çalışacaklarını ifade etti. Edremit Belediyesi’nde mahalle muhtarları ile aylık değerlendirme toplantıları başladı. Belediye Başkanı Mehmet Ertaş başkanlığında yapılan toplantıda muhtarlarla birlikte Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci, belediye meclis üyeleri ve belediyede ki daire müdürleri de yer aldı. Başkan Mehmet Ertaş, halkçı bir yönetim anlayışı ile tabana yayılan bir yönetim anlayışı içerisinde muhtarlar, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları ile birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceklerini ifade etti. Her ay belediye meclis toplantısı öncesinde muhtarlarla buluşacaklarını kaydeden Başkan Ertaş, “Her türlü öneriye açık bir şekilde “ben yaptım oldu” değil ortak akılla birlikte karar vereceğiz. Halkımıza hizmet noktasında bir ve beraber hareket edeceğiz. En kısa yoldan halkımızın sorunlarına çözüm üretip hizmeti ulaştırma amacıyla çalışacağız” dedi. Mahalle muhtarları da tek tek söz alarak hem kendilerini tanıttılar hem de sorunlarını anlattılar. Doğalgaz hatlarının uzatılması ve bozulan yolların yapılması gibi konular başta olmak üzere mahalleleri ile ilgili istek, öneri ve şikayetlerini bildirdiler. Başkan Ertaş, yol yapım ve onarım için 14 ayrı ekibin sahada olduğunu kaydetti, sorunların ortadan kaldırılması için hızlı bir şekilde çalıştıklarını vurguladı.
Giresun Kadınlar baharla birlikte pazarda doğal ürünleri satıyor Baharın gelmesiyle kadınlar pazarındaki ürün çeşitliliği de arttı. Çoğu doğada kendiliğinden yetişen dikenucu, geldirdik, kabalak gibi bitkileri toplayarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber ilçe pazarında satan kadınlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Giresun’un köylerinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları yöresel ürünler ile yetiştirdikleri sebze ve meyveleri ilçelerin pazarlarında satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber, doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin de pazarda yoğun ilgi gördüğünü anlatan Atike Sefer, “Bahar mevsimi geldiği için pazarda sattığımız ürünlerde arttı. Kendi yetiştirdiğimiz lahana, bezelye, kıvırcık, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra doğada kendiliğinden yetişen kabalak, galdirik, dikenucu olarak bilinen melocan da toplayarak pazara getiriyoruz. Bu tezgahta sattığım her şey organik ve tazedir. Köyde sabah erken saatlerde tarlalardan topladığım sebze ve meyveleri pazara getiriyorum. Yeter ki üretim olsun üretilen her şeyin pazarda müşterisi oluyor” dedi. Üretilen her ürünün pazarda yeri var Her ne kadar kadınlar pazarı olsa da üreten herkese pazarda yer olduğunu ifade eden Aydın Öztürk ise, “Artık köylerde pek üreten kalmadı. Köylüler de gelip lahanasını pazardan alır duruma geldi. Oysaki köylerde sadece ekip diktiğin değil doğada kendiliğinden yetişen birçok bitki de ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Ben bir emekli olmama rağmen köyde üretip gelip pazarda satıyorum ve ihtiyacımı karşılıyorum. Üreten herkese pazarda yer olduğu gibi üretilen her şeyinde alıcısı oluyor” dedi.