SAĞLIK - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 13:37

Dyt. Emre Uzun: "Turşu bilinenin aksine sağlık deposu değil"

A
A
A
Dyt. Emre Uzun: "Turşu bilinenin aksine sağlık deposu değil"

Diyetisyen Emre Uzun, TV programlarında "Turşu sağlık için çok yararlıdır" gibi ifadelerin kullanıldığını ama turşunun tıpkı sucuk, salam, sosis gibi mide kanserine zemin hazırladığını söyledi.

Diyetisyen Emre Uzun, turşu ile ilgili bilinmeyenleri açıkladı. Son günlerde hemen her sağlık, kadın, diyet programlarında "Turşu sağlık için çok yararlıdır, yiyebildiğiniz kadar turşu yiyin, bol bol turşu suyu için" cümlelerinin duyulduğunu belirten Dyt Uzun, turşunun o kadar da 'sağlık deposu' olmadığını, tıpkı sucuk, salam, sosis gibi mide kanserine zemin hazırladığını söyledi. 

Son zamanlarda turşunun bir tür sağlık deposu gibi tanıtıldığını belirten Dyt Emre Uzun, "Ekşi, tuzlu salatalık ve lahana turşusunun zayıflamak isteyenler, şeker hastaları için yararlı olduğu, kanseri önlediği hatta içindeki probiyotikler nedeniyle bol bol turşu tüketmek gerektiği söyleniyor. Ancak turşu, tuz olmadan hazırlanamaz. Turşu suyu da öyle... Turşudaki sodyum, yani tuz da mide kanserine yol açabilir" dedi.

"Turşuda 'standart' diye bir şey yok"
Diyetisyen Emre Uzun, Türkiye'de tüketilen turşuların standardı olmadığını da bildireren "Asıl mesele turşunun nasıl hazırlandığı, içine neler eklendiği, hangi sebze ve meyvelerden kurulduğu... Bütün bunlar turşunun besin değerlerini değişken haline getirir. Turşuda neyin hangi miktarda bulunması gerektiğine dair ülkemizde bir standart yok. Evdeki turşuyla merdivenaltında üretilmiş turşuyu ya da fabrikasyon üretilen turşuyu bir tutamazsınız! Bu bir yana, her ev hanımı da turşuyu aynı şekilde kurmaz; örneğin kimi limonla kurar kimi sirkeyle... Bu bile turşunun sadece tadına değil besin değerlerine, dayanma süresine etki eder. Bir örnek vermek gerekirse, ABD'de tek bir biber ya da kornişon turşusunda kalori 4 kcal, karbonhidrat 8 g, lif 3 g, protein 0,2, şeker 4 ve sodyum 283 mg olmak zorundadır. Tek bir adetten bahsediyoruz" şeklinde konuştu.

Turşu, sağlık için yararlı mı?
Diyetisyen Emre Uzun, turşunun eğer maya ile hazırlanıyorsa ve fermentasyon varsa sağlık için yararlı olduğunu vurgulayarak, "Çünkü ancak mayalı turşuda sağlıklı bakterilerin varlığından, bu bakterilerin meyve sebzelerdeki doğal şekeri çözmesinden, probiyotiklerden söz edilebilir. Tuz içinde bekletilmiş turşuda maya yoksa sağlığa zararlıdır. Ancak ne olursa olsun, turşu dediğimiz şey bir yan gıdadır, temel besin maddesi değildir. Evet, yararları da var ama turşuyu diyet için, antioksidan özelliği için, probiyotikleri için sürekli; haftada yedi gün tüketmek vücuda yarar değil zarar verir. İki orta boy kornişon turşusundan günlük ihtiyacınız olan tuz miktarının yarıdan fazlasını almış olursunuz. Bu sizi en iyi ihtimalle yüksek tansiyon hastası, börek hastası ve en kötü ihtimalle de mide kanseri yapar" uyarısında bulundu. 

Probiyotikler için tek seçenek turşu olmadığını söyleyen Dyt Uzun; "Doğal yoğurt, peynir, yeşil bezelye, bitter çikolata gibi gıdaların her biri probiyotik kaynağı. Üstelik hiç biri turşu gibi risk de taşımıyor. İnsanların, bir tavsiyeye sarılmadan önce, kısa da olsa araştırma yapmasını tavsiye ediyorum" dedi.

Nasıl ve ne kadar turşu yemeli?
Diyetisyen Emre Uzun, turşunun ne kadar ve nasıl yenmesi gerektiğini şöyle açıkladı: "Biz zaten tuzu fazla seven, çokça tuz kullanan bir milletiz. Hâlâ sofraya oturduğunda, yemeğin tuzuna bakmadan eline tuzluğu alan pek çok insan var. Tuz, elbette hayati öneme sahip bir mineral ama biz tuz tüketimini zaten 'abartan' bir milletiz. Buna şimdi bir de "turşu yiyin, turşu suyu için" propagandası eklenince zaten fazla fazla aldığımız tuzu bir de turşudan almaya başladık. Bu sizi kalp damar, yüksek tansiyon ve böbrek hastası eder. Aşırı tuz tüketmek, kansere yakalanma riskini dört kat artırır. Zaten son 10 yılda Türkiye'deki mide ve bağırsak kanseri vakalarında artış yaşanırken, kim hangi turşuyu yiyor, sağlıklı mı sağlıksız mı bilmeden, içindeki tuz oranını takip etmeden, standardı bile olmayan turşuyu yiyin için diye topluma dayatırsanız, insanları sadece hasta edersiniz. Dünya Sağlık Örgütü WHO, 2011 yılında bir liste yayınladı ve turşuya da 'kansere sebep olabilen gıdalar' arasında yer verdi. Bunu da unutmamak gerek".  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SGB Yönetimini ağırlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alemdar: “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı N. Müjdat Çetin, Onursal Başkan Zeki Aydıntepe ve yönetim kurulu üyeleri Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Alemdar ziyarette, “Sakarya’nın ilk sorunu depremdir” dedi. SGB yönetimine ziyareti için teşekkür eden Başkan Alemdar, şehirdeki çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Başkan Alemdar, “Deprem, dönüşüm ve dirençli şehirler sloganı bir seçim sloganı değil. Birincisi insani bir yön, ikincisi bulunmuş olduğum bir görevin sorumluluğu, üçüncüsü herkesin geleceği. Onun için benim senin değil, şu şehirde bütün kesimin en az benim kadar mesuliyeti var. Müteahhit ve belediye deprem konusunda suçlanacak en son kısımdır. İlk suçlanacak, yer bilimciler jeoloji mühendisleridir. Plancılardır” dedi. Bir deprem olduğunda yer bilimcilerin çıkıp hepsinin konuştuğunu ve fikir beyan ettiğini ifade eden Alemdar, “Hepsi konuşuyor. Müteahhit konuşmuyor, belediye başkanı konuşmuyor. Ben rastgele bina yapılan yeri imara açtım demiyorum ki. Zemin etütcü, yer bilimci bana buradaki bütün gerçekleri söylemiş olsa, niye bunu yapayım buraya?.. Deprem hafife alınacak bir şey değil. Depreme hazırlık ben zarar ediyorum, benim kaybım var denilip yapılacak bir şey değil. Eğer dönüşüm rantsa siz alın rantı. Şehirde binaların çoğu yamuk. Biz şimdi burayı komple kaldırıp taşıma işlemini de geçtik, bunu artık yapamayız. Bu saatten sonra yapmamız gereken, alüviyon topraklara, yumuşak zeminlere, riskli bölgelere değil, sağlam zeminlere yapılar yapmalıyız” diye konuştu. “Deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir” Başkan Alemdar, “Yer bilimci, şehir plancısı, mimar, mühendis, yapı denetim, belediye, müteahhit, el ele verecek ve şehirde herkes el birliği ile dönüşümü yapacak. Yoksa ben kahraman değilim. Tek başıma ne bütçem var, ne de o kadar gücüm var. El birliği ile ada olur, mahalle olur, bölge olur, uygun bir zamanda kentsel dönüşüme girilebilir. Tek tek bu iş çözülemez, kimse birbirini kandırmasın. Ben olaya çok yönlü bakıyorum. Her taraftan bakıyorum. Her taraftan bakan birisi tek başına karar veremez. Siz de elinizi değil, gövdenizi taşın altına koyacaksınız. Gittiğim her yerde söylüyorum, Her ziyarette ifade ediyorum. Bu şehirde depremi fantezi olarak konuşmak ihanettir, bu kadar net. Bu şehirde deprem gerçeğini hafife almak bu şehre ihanettir. Bu insanlığa ihanettir. Deprem için tarih verilmiyor ama tarih geldi. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Her şeyden daha önemli olan Sakarya’nın deprem gerçeği olduğudur. Yarınlara geleceğe güvenle bakmak için de önceliğimiz depreme hazırlık olmalı. Önce sağ kalalım sonrasında diğer hizmetlerimizi de yerine getiririz” şeklinde konuştu.