GÜNDEM - 05 Haziran 2020 Cuma 13:00

Economist dergisi, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesini övdü

A
A
A
Economist dergisi, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesini övdü

İngiltere merkezli Economist dergisi, Türkiye'nin korona virüs salgınıyla birçok ülkeye göre daha iyi mücadele ettiğini ve bu mücadeleyi överek Türkiye'de uygulanan yöntemlerin başarılı olduğu ve ölüm oranlarının birçok ülkenin gerisinde kaldığını belirtti.

Economist dergisi, Türkiye'nin karantina uygulamalarında farklı bir yol izlediğini belirttiği yazısında Türkiye'nin yeni tip korona virüsle (Covid-19) mücadelesini övdü. "Türkiye'nin pandemi konusunda doğru yaptıkları" başlığıyla yer alan yazıda hükumetin uyguladığı stratejinin işe yaradığı, ölüm sayılarının diğer ülkelerin gerisinde olduğu ve hastanelerin kapasitelerinin aşılmadığı belirtildi.

Economist dergisi, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesini övdü

Hafta sonları ve tatil günlerinde sokağa çıkma yasağı

Diğer ülkelerdeki gibi katı bir karantina uygulamayan Türkiye'de hükumet, gençler ve yaşlılara evde kalmalarını söyleyerek, tüketiciyle doğrudan yakın temasta olunan işletmelerde çalışanlar hariç herkesin işe gitmesini sağlayarak ülke ekonomisinin krize sokulmadığının ifade edildiği yazıda sokağa çıkma yasağının büyük şehirlerde hafta sonları ve tatil günlerinde uygulandığı belirtildi. Economist dergisi, "Bu strateji işe yaramış görünüyor. Risk grubundakiler salgından büyük ölçüde kurtulurken, enfekte olan yetişkinlerin ise çoğu iyileşti" diye belirtti. Yazıda Türkiye'nin yüksek vak'a sayısına rağmen ölü sayısının düşük kaldığı ifade edilirken ölümlerin hiçbir zaman 24 saat içinde 127'den fazla olmadığı, Türkiye'nin Fransa'yla aynı test oranını yakaladığı ve ölüm oranında İngiltere'den 10 kat daha iyi durumda olduğu vurgulandı.

Ayrıca, Türkiye'de ki 65 yaş üstü kişi sayısına dikkat çekilirken, Avrupa ve Amerika'nın aksine çok az sayıda Türk'ün bakımevlerinde yaşadığı vurgulandı.

Türkiye hükumeti çok çalışıyor

Economist dergisi, "Türkiye bu zorluğun üstesinden geldi. Son 20 yıl içinde Sayın Erdoğan ve hükumeti, sağlık hizmetleri için 10 milyarlarca dolar harcadı ve uluslararası havaalanları büyüklüğünde bir hastane ağı kurdu. En son, 21 Mayıs'ta hizmete açılan, yaklaşık 2 bin 700 yatak kapasiteli hastane hizmet sağladı" diye ifade etti.
Türkiye'de korona virüs pandemisinin sağlık sisteminin kapasitesini aşacak bir noktaya gelmediği ve tıbbi malzemelerin hiç tükenmediği vurgulanan yazıda, bu başarının sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükumet kaynaklı değil aynı zamanda yardım yapan ve maske dağıtan muhalif belediyelerin de katkısı olduğu belirtildi. Erdoğan ve iktidardaki AK Parti'nin yaklaşık 20 yıldır genel seçimlerdeki iktidar konumunu koruduğuna dikkat çekilen yazıda, "AK Parti çok çalışıyor ve işleri hallediyor" ifadesi kullanıldı. Muhalefet partilerinin iktidara gelebilmeleri için bu kadar sıkı çalışabileceklerini kanıtlamaları gerekeceği ifade edildi.

Türkiye'de bazı iç hat uçuşlarının 1 Haziran'dan itibaren seferlerine yeniden başladığı, kafeler, restoranlar ve parkların yeniden açıldığı belirtilirken çocuklar ve 65 yaş ve üstü vatandaşların haftada birkaç saatten fazla dışarı çıkmasına hala izin verilmediği ifade edildi.

Aylin Karadeniz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.