KÜLTÜR SANAT - 25 Ocak 2014 Cumartesi 19:19

Edebiyata 'Yedirenk'

A
A
A
Edebiyata 'Yedirenk'

Resimden sinemaya, müzikten mimariye, tiyatrodan edebiyata, birçok alanda önemli dosyaları olan Yedirenk Hayat ve Sanat Dergisi, yayın hayatına ‘merhaba’ dedi.

Hayatın ve sanatın tüm renklerini içinde barındıran aylık Yedirenk Hayat ve Sanat Dergisi, ilk sayısıyla Ocak 2014’te okuyucuyla buluştu. Derginin tanıtım toplantısı da bugün Taksim Elite World Otel’de yapıldı. Lansman programına sanat ve edebiyat dünyasının tanınmış simaları da katıldı.

Hayatın ve sanatın tüm renklerini içinde barındıran aylık Yedirenk Hayat ve Sanat Dergisi, ilk sayısıyla Ocak 2014’te okuyucuyla buluştu. Derginin tanıtım toplantısı da bugün Taksim Elite World Otel’de yapıldı. Lansman programına sanat ve edebiyat dünyasının tanınmış simaları da katıldı. Toplantı, Yedirenk Sanat Vakfı Başkanı Ali Tokul’un konuşmasıyla başladı. Duru, temiz, sahici bir dergi olması için yola çıktıklarını söyleyen Tokul, ‘Uzun ve zorlu bir süreçten sonra Yedirenk Sanat Vakfı’nın en çok önem verdiği projelerden biri olan Yedirenk Hayat ve Sanat Dergisi yayın hayatına ilk adımını atmış, edebiyat ve sanat dünyası için de yeni bir sayfa açılmış oldu’ dedi.

Yedirenk Hayat ve Sanat Dergisi genel danışmanı Gazeteci-Yazar Nedim Hazar, derginin kirli medyayı sanat yoluyla temizlemeyi hedeflediğini ve bu niyetle yola çıktıklarını söylerken; ‘Yedirenk Hayat ve Sanat dergisi, sanatın birleştirici yönünü kullanarak yaşamı dosyalarında ve kapağında yansıtacaktır’ diyerek sanatın birleştirici rolüne vurgu yaptı.

"BİRLEŞME NOKTASI SANAT"
Yedirenk Hayat ve Sanat Genel Dergisi editörü Güvenç Ayar, derginin yayın hayatına atılmasından yana oldukça mutlu ve heyecanlı olduğunu belirtirken, hem organik olarak hem de felsefe olarak Yedirenk Sanat Vakfı’na bağlı olduklarının altını çizdi. Birçok alanda yaşanan kısır çekişme ve anlaşmazlıkların ortasında insanları bir paydada birleştirmenin mümkün olabileceğini göstermek istediklerini söyleyen Ayar, ‘Kişileri tek bir paydada birleştirmenin en iyi yolunun ‘sanat’ olduğuna inanıyoruz. Çünkü sanat, bize göre renk, dil, ırk ayrımlarını en kısa zamanda ve en radikal biçimde anlamsız kılan bir faaliyet alanı olabilir. Sanat alanında doğru bir pozisyon alabilirsek bu bize diğer faaliyet alanları için kısır çekişmelerin yaşandığı alanlara dair bir ‘ilk model’ teşkil edebilir. Yayın politikamızı da zaten buna göre belirledik’ dedi.

Edebiyata 'Yedirenk'

İLK SAYI
Derginin ilk sayısında sanatın usta ve yetkin isimlerinin yer aldığı telif makaleler, röportajlar ve değerlendirme yazıları yer alıyor. Renkli bir yazar kadrosuna da sahip olan Yedirenk, ilk sayısında sanatın birleştirici ve onarıcı yönünü kapağına taşıyor. Günlük ve haftalık yayın periyodunun aksine derinlikli ve ayrıntılı dosyalarıyla dikkatleri çeken dergide Yarım Kalan Sanat Projeleri, İstanbul’un Şifreleri, Sahaflığa İade-i İtibar, Bir Ressam Olarak Bob Dylan, Münzevi Bir Bilge: Sezai Karakoç, Butik Tiyatrolar gibi esaslı inceleme dosyalarıyla beraber, güncel ve derinlikli röportajlar da yer alıyor.

SUNUŞ YAZISI
Derginin sunuş yazısında, Yedirenk Sanat ve Hayat dergisinin yayın anlayışı şöyle özetleniyor:
“Toplumun her alanı ve katmanında bir kısırlık dönemine girdiği, bu dönemin doğal sonucu olarak da kendi ürettiğimiz acılarla yaralanıp, bir batış süreci yaşadığımızı üzülerek görüyoruz. Acı ile müşahede ediyoruz ki; önceki dönemlerde yalnızca bazı toplumlara, ülkelere ya da toplumsal sınıflarla sınırlı kalan söz konusu bunalım ve gerilim, bu defa adeta insanlığın tümünü tehdit eder hale gelmiştir. Bir tür tıkanış ve tükeniş çağının tam ortasında gibiyiz. İnsanlığın kendine açtığı bu derin uçurumları kapatacak, sıkıntıları çözecek, yaraları tedavi edecek olan mucizevi iksir aslında tüm kadimliği ve tazeliğiyle orada hala duruyor: Sanat…”

TUZAĞA DÜŞMEME SÖZÜ
Dergi sanatın tamir edici ve onarıcı yönünü ön plana çıkarmayı ana hedef olarak belirlerken, bu yolda herhangi bir ayrım, kısıtlama ya da ötekileştirme gibi tuzaklara düşmeme sözünü de veriyor. Yoğun bir kültür bunalımının ve sanat türbülansının oluştuğu günümüzde, sanatı insanlığın ortak mirası ve gücü olarak gören dergi inançlar, ideolojiler, kültürler ve yaşayışların sanatın dingin ve engin sularında hem kendini ifade edebileceğine, hem de ötekileşmeden birinin diğerini anlayacağına inanarak yayın hayatına başladığının altını çiziyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.