POLİTİKA - 24 Ekim 2014 Cuma 14:36

Efkan Ala: 'Türkiye bunlarla yola devam edemez'

A
A
A
Efkan Ala: 'Türkiye bunlarla yola devam edemez'

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasına ilişkin açıklama yaptı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasına ilişkin, “Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ilişkin yaptığımız çalışmalarda Genelkurmay Başkanlığı’nın değerlendirmelerini aldık, yazılı görüşlerini de aldık. Siyasetçiler karar alacak. İster güvenlik bürokrasisi olsun, ister sivil bürokrasisi olsun bu alınan kararları uygulayacak. Bu kadar net ve basit. Bunlar demokrasinin temel kurallarıdır” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığındaki AK Pati Genişletilmiş Toplantısı’nın sona ermesinin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandıran İçişleri Bakanı Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması yönünde Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın bazı çekincelerinin basına organlarına yansıdığının hatırlatılması üzerine,

“Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ilişkin yaptığımız çalışmalarda Genelkurmay Başkanlığı’nın değerlendirmelerini aldık, yazılı görüşlerini de aldık. Sözlü değerlendirmeleri de birlikte de yaptık. İlgili kurum ve kuruluşlarla da çalışmalar yürütüldü. Tabii ki bizim kurumlarımızın bu konuda fikirleri alınmıştır, en başka Genelkurmay Başkanlığımızın ama sonuçta karar verecek olan bütün görüşleri de alarak, değerlendirerek siyasi iradedir. Sistem böyle yürümektedir” diye konuştu.

“TÜRKİYE BUNLARLA YOLA DEVAM EDEMEZ”
Genelkurmay Başkanlığı’nın Jandarmanın siyasallaşacağı yönünde endişelerin olduğu yönündeki bir soruya ise Efkan Ala, şunları söyledi:

“Bu kavramlar az gelişmiş ülkeler ait kavramlardır. Zaten siyaset karar verir, karar alır. Kamu demokrasisi de, güvenlik bürokrasisi de bunu uygular. Yani siyasallaşma, siyasallaşmama bunlar gelişmiş ülkelerin, gelişmiş demokratik zihinlerin kavramları değil. Az gelişmiş diye kodlanmış kavramsal düşünceyle yeni Türkiye’yi inşa edemeyiz.

Basın mensubusunuz bu ne demektir? Siyasallaşma… Siyaset kötü bir şey midir? Bu kadar 77 milyon insan sandığa ne için gider, neden seçimler yaparız? Siyasetçiler karar alsın diye. Siyasetçiler karar alacak ister güvenlik bürokrasisi olsun, ister sivil bürokrasisi olsun bu alınan kararları uygulayacak. Bu kadar net ve basit. Bunlar demokrasinin temel kurallarıdır. O bakından aslında Türkiye devlet kurumları çeşitli defalar açıklamalarla bunu içselleştiğini göstermiştir. Ancak halen maalesef bizim çok gerilerde kalmış bazı yazar-çizerlerimiz yada değerlendirme yapanlarımız hala oralardadırlar. Bunları anlayışla karşılıyoruz ama Türkiye bunlarla yola devam edemez.”

“MİLLETİMİZİN LEHİNE OLAN KARARLARI ALIYORUZ”
Efkan Ala, başka bir gazetecinin “Yazılı görüşmelerde bazı çekinceler var mı?” diye sorulması sorması üzerine ise, “Katkılar da var çekinceler de var. Biz hepsini değerlendirip kararı veriyoruz. Tabii ki kurumlarımız, Genelkurmay Başkanlığımızda, beraber çalıştığımız Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı yaptıkları bu yapacağımız düzenlemenin avantajlarını kendileri açısından, dezavantajlarını, getirisini, götürüsünü diğer kurumlarımız ile beraber çalıyoruz, söyleyeceklerdir, söylediler. Milletimizin lehine olan değerlendirmeleri yapıp kararları alıyoruz” ifadelerini kullardı.

“BUNLAR İDDİA VE TAHMİNLERLE YÜRÜTÜLECEK İŞLER DEĞİLDİR”
Peşmerge’nin dün gece Türkiye’den Kobani’ye geçtiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine de Bakan Ala, bunların iddialarla, tahminlerle yürütülecek işlerin olmadığını söyledi. Türkiye’nin uluslararası kararları olduğunu dile getiren Ala, “Türkiye’nin çıkarları, milletimizin çıkarları doğrultusunda da gerek yapılmaktadır” dedi.

Türkiye’den geçecek peşmergelerin sayısı ile ilglii bir soruya da Bakan Ala, “Bunlar görüşmelerle ve o ihtiyaçlara göre belirlenmektedir. Burada bizim söyleyeceğimiz bir şey yok. Burada bizim söyleyeceğimiz bir husus yoktur” diye konuştu.

“ATEŞLİ SİLAH NE İSE MOLOTOF KOKTEYLİ DE ODUR”
Bir gazetecinin yeni Güvenlik Yasası’nda yer alacak olan “molotof kokteyli ile yaklaşan, ateşli silahla yaklaşmış muamelesi görür” ifadelerinin sorulması üzerine ise Bakan Ala, şunları kaydetti:
“Cümle neyi gerektiriyorsa odur. O ateşli yaklaştığı zaman hangi sonuçlar ortaya çıkıyor, Molotof kokteyliyle yaklaştığı zaman daha büyük, daha ölümcül, daha beter sonuçların ortaya çıktığını Türkiye yaşayarak görmüştür. Ateşli silah ne ise Molotof kokteyli odur.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.