GÜNDEM - 01 Mayıs 2018 Salı 13:36

Ekmeği şimdi de 65 kuruşa satıyor

A
A
A
Ekmeği şimdi de 65 kuruşa satıyor

Antalya’da 1 liraya satılan ekmeği 75 kuruşa satarak haksız rekabet yaptığı gerekçesiyle mahkemece haksız bulunan market işletmecisi, kararı protesto edip ekmek fiyatını 65 kuruşa kadar düşürdü.

Satışlarında yüzde 10 artış beklediğini dile getiren Şahin, Ramazan ayında da pide ile ekmeğin fiyatını aynı yapacağını belirterek, "Tedarik fiyatını daha az bulursam, 40 kuruşa kadar inerim" dedi.

Fırın ve marketlerde 1 liraya satılan 200 gram ekmeği, 75 kuruşa sattığı için haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle Ekmek Üreticileri Federasyonu Antalya Şubesi tarafından hakkında dava açılan Kepez ilçesi Teoman Paşa Mahallesi'nde market işletmecisi Ragıp Şahin’in mahkemesi geçtiğimiz günlerde görülü. Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre, ekmeğin ortalama maliyetinin 87 kuruş olduğu ve bu fiyatın altında satılmasının uygun olmadığı karara bağlandı. Mahkeme, ‘davalının ekmeği ortalama maliyet fiyatı altında satış yapmaktan ibaret eyleminin, haksız rekabet olduğunun tespiti ve haksız rekabetin menine’ karar verdi. Ayrıca kararda, istinaf yolunun açık olduğu belirtildi.

Mahkemenin ardından kararı bir üst mahkemeye taşıyarak itiraz edeceğini dile getiren market işletmecisi Şahin, bugün ise ekmek fiyatını 65 kuruşa kadar düşürdü. Marketinin önüne tabela koyan Şahin, çevresindeki bazı marketlerin de bu fiyattan sattığını, Ramazan ayında pide fiyatlarında da değişikliğe gideceğini söyledi.

"Antalya’da ekmeğin yüzde 70’i Kepez’de tüketiliyor"

Şahin, Serbest Ticaret Kanunu’na uyup, şirketin kar edeceği şekilde tedariklerini yaparak ekmeği satışa sunduğunu kaydetti. Antalya’da ekmeğin yüzde 70'inin Kepez ilçesinde tüketildiğine dikkat çeken Şahin, "Çocuk sayısı fazla olan bir yer. Burada en az aile bireylerinin sayısı 4. İnsanlar minimum 4 ekmek alıyor. Bu akşam saatinde daha da fazla oluyor" dedi.

"Çiklete bile fiş kesiyorum"

Ekmekte rekabetin fiyatla değil kaliteyle olması gerektiğini vurgulayan Şahin, pide fiyatlarının normalde ekmeğin üstünde olduğunu ancak ekmeği sattığı fiyata, pideyi de satmaya devam edeceğini söyledi. Ekmek fiyatının, 75 kuruş olması gerektiğini belirten Şahin, "Ancak kaliteli ekmek çıkmalı, fırınlar da denetlenmeli. Çalışanın hakkı yok mu bu memlekette? Ceza mı kesilmesi gerekiyor? Ben çiklete bile fiş kesiyorum. Şu anki yasanın verdiği kararlara saygımız var ama vatandaşın ve esnafın yasalara güveni kalmıyor. Böyle mi olması gerekiyordu?" diye konuştu.

"40 kuruşa da satarım"

Dün bin 60 civarında ekmek sattığını kaydeden Şahin, fiyatı 65 kuruşa düşürdükten sonra müşteri oranında yüzde 10’luk bir artış beklediğini dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:

"Ekmeği 85 kuruştan 75 kuruşa düşürdüğümde ciddi bir satış artışı olmuştu. Çevremdeki herkes ekmeği 1 liraya satarken, ben 85 kuruşa satıyordum. Mahkeme baskısı gelince, 75’ten 85 yaptı diyorlar. Öyle bir şey yok ki. Tam tersini yaptım. Ben mahkeme kararından sonra 75 kuruşa düşürdüm. Şimdi de 65 kuruşa düşürdüm. Tedarik fiyatını daha az bulursam, 40 kuruşa kadar inerim. Ben alışımın her zaman üzerine karımı koyar satarım. Zararına satmam. Vatandaş daha da ucuz ve kaliteli ekmek almak istiyor."

Öte yandan vatandaşlar ise daha da düşen ekmek fiyatları karşısında memnun olduklarını dile getirdi. Fiyatı günden güne düşen ekmeklerden fazlaca aldıkları gözlenen vatandaşlar, "Hizmet dediğin böyle olur" dedi.
Öte yandan ilçede çevredeki bazı marketlerin de fiyatı 60 kuruşa kadar düşürmesi dikkat çekti.

Suat Metin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Ayvalık’ta GMKA destekliyor kadınlar güçleniyor Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) bölgesindeki kadın girişimcileri destekleyerek yerel düzeyde üretkenliği artırıyor aynı zamanda kadın istihdamına da katkıda bulunuyor. GMKA’nın Kırsal Ekonominin Desteklenmesi Programı ile destek olduğu “Geçmişten Geleceğe Pamuk ve Yünün Mekikle Dansı” projesinde kadınlar yeni tezgâhlar ile kurulan atölyede dokuma üretim kapasitesini artırdı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten GMKA, desteklediği proje ile Balıkesir Ayvalık’ta faaliyetlerini yürüten Kadın Emeğini Destekleme İşliği Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin ortak iş yapma kültürünü geliştirirken, geleneksel dokuma teknikleri ile el emeği ürünler üreterek somut olmayan kültürel mirası da yaşatıyor. Bölge kadınları üretime değer katıyor Bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasına katkı sağlama amacını güden proje ile kırsal alanda üretilen ürünlerin katma değerinin artırılması, kırsalda faaliyet gösteren üreticilerin örgütlenme kapasitelerinin geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğini arttırarak daha fazla kadına iş olanağı sağlamak hedefleniyor. Eko sisteme zarar vermeyen ürünlerin üretilmesine ve kullanılmasına katkı sağlamak da projenin amaçları arasında yer alıyor. Kooperatif bu proje ile kurumsal kimlik oluşturarak markalaşmayı başarmak, sedefli battaniye için coğrafi işaret alma konusunda girişimde bulunmak, aynı zamanda üretim süreçlerimizi kısaltarak verimi arttırmak, toptan satış kabiliyeti kazanmak, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak, kullanılan el eğirmesi kökboyalı yün sayesinde hayvancılığı desteklemeyi de amaç ediniyor. Artan kapasite ile birlikte kooperatif bünyesine daha fazla kadının katılması bekleniyor. Hedeflere güç birliği yaparak ulaşılacağı düşünülen projede, ülke kaynaklarını verimli kullanarak ve ekolojik sisteme zarar vermeyen sağlıklı malzemelerden üretilen ürünlerinulusal ve uluslararası pazarlarda yer alması bekleniyor. “Sürdürülebilir Bir Kalkınmaya İvme Kazandırıyoruz” GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman, “Ajansımızın desteklediği projeler, kadın girişimcilerin güçlenmesine ve yerel ekonominin canlanmasına büyük katkı sağlıyor. Genel Müdürlüğümüzün de bu sene belirlemiş olduğu ’Kadın İstihdamı’ teması doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projede de kadınların el emeği ürünlerini geleneksel dokuma teknikleriyle üretmelerine seçenek tanıyarak kültürel mirasın yaşatılmasına ve ekonomik değer oluşturulmasına katkı sağladığımız için mutluyuz. Bu projeler kırsal alandaki üreticilerin örgütlenmesini güçlendirerek kadınlara iş şartları sunuyor ve ekolojik sürdürülebilirliği destekliyor. GMKA’nın kadın kooperatiflerini destekleme ve güçlendirme çabaları, bölgedeki kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmesine önemli bir katkı sağlıyor. Bu projeler ile bölge ekonomisine de katkıda bulunarak sürdürülebilir bir kalkınmaya ivme kazandırıyoruz.” diye konuştu. GMKA ilan ettiği Kırsal Ekonominin Geliştirilmesi Mali Destek Programı ve Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı ile kooperatifler vasıtasıyla kadınların ortak iş yapma kültürünü geliştirmeye devam ederken Güney Marmara Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi Programı ile de kadın kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmeye devam ediyor.
Ankara Gazi Üniversitesi’nde Filistin eylemi Gazi Üniversitesi öğrencileri, üç dilde yaptıkları basın açıklaması ile Gazze’deki soykırıma tepki göstererek, ABD üniversitelerindeki barışçıl eylemlere destek verdi. Gazi Üniversitesi öğrencileri, üniversite kampüsü içinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi Camii’nde bir araya gelerek, ‘Gazze’deki Soykırıma Tepki ve Amerikan Üniversitelerindeki Barışçıl Eylemlere Destek’ başlıklı bir açıklama yaptı. Cuma namazının ardından yapılan basın açıklamasına Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Açıklama üniversite öğrencilerinden Ahmet Kartal, Zübeyir Kaan Durmuşoğlu ve Ahmed Alhila tarafından Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç dilde yapıldı. “Burada bulunan bizler bu vahşete karşı asla duyarsız olmayacağız” Türkçesi üniversite öğrencisi Ahmet Kartal tarafından yapılan açıklamada, Gazze’de yaşananlara Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan üniversitelerin de sessiz kalmadığı hatırlatıldı. Columbia Üniversitesi’nde başlayan Filistin yanlısı gösterilerin diğer üniversitelere de yayıldığı belirtilen açıklamada, “Gazze’deki bu soykırıma Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan üniversiteler de sessiz kalmamış, Columbia Üniversitesi’nde başlayan Filistin yanlısı gösteriler diğer üniversitelere de yayılmıştır. Bu gösterilerle İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımın bir an önce durdurulması sorumluluğu tüm insanlığa hatırlatılmıştır. Üniversite öğrencilerinin bu tepkilerine öğretim elemanları da destek vermiştir. Ancak vahşice işlenen soykırıma karşı insani ve vicdani sorumluluk bilinciyle hareket eden üniversite öğrencileri ve öğretim elemanlarının bu barışçıl gösterileri antidemokratik bir şekilde ve sert müdahalelerle bastırılmaya çalışılmaktadır. Bu barışçıl eylemlere karşı uygulanan orantısız şiddeti ve baskıyı kınıyor, vicdanının sesini dinleyen ve bu zulme seyirci kalmayan üniversite öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının yanlarında olduğumuzu beyan ediyoruz. Bu vahşete Türk milleti olarak sessiz kalamayız. Hatta bugün burada bulunan bizler bu vahşete karşı asla duyarsız olmayacağız. Caydırıcı yaptırım ve müdahalelerle İsrail baskısı ve zulmü bir an önce sonlandırılmalıdır. Tüm insanlığı bir an önce Gazze’de uygulanan vahşeti durdurmaya ve barış yanlısı öğrenci ve öğretim üyelerine uygulanan şiddete karşı harekete geçmeye davet ediyoruz” denildi.
Eskişehir Sıtma 24 saat içinde tedavi edilmeli Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uluğ, son dönemde daha yaygın görülmeye başlanan Sıtma hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirdi. Sıtmayı sivrisineklerin plazmodium adlı paraziti insanlara bulaştırması yoluyla oluşan ateşli bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlayan Özel Ümit Batıkent Hastanesi Doktoru Mehmet Uluğ, “Sıtma, dişi anofel sivrisineklerinin ısırmasıyla bulaşır. Dişi sivrisinekler yumurtalarını beslemek için bir kan emerler. Bulaşma, sivrisineklerin sayısına ve hayatta kalmasını etkileyebilecek iklim şartlarına da bağlıdır” dedi. "24 saat içinde tedavi edilmeli" Dr. Uluğ, “Sıtma salgınlarının, uygun şartların oluşması halinde, sıtmaya karşı bağışıklığın düşük olduğu bölgelerde veya insanların iş bulmak için mülteci olarak yoğun sıtma bulaşan bölgelere geçtiğinde ortaya çıkabilir. Sıtma, göç alan ve mültecilerin yoğun olduğu bölgelerde daha çok görülen akut ateşli bir hastalıktır. Semptomlar genellikle enfektif sivrisineğin ısırmasından 10-15 gün sonra ortaya çıkar. İlk belirtiler ateş, baş ağrısı ve titremedir” diye konuştu. "Önlenebilir ve tedavi edilebilir" P. falciparum sıtmasının 24 saat içinde tedavi edilmezse ciddi bir hastalığa dönüşebileceğine dikkat çeken Dr. Uluğ, bunun sıklıkla ölüme yol açabileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Çocuklarda: şiddetli anemi, metabolic asidoz ile ilişkili solunum sıkıntısı veya serebral sıtma bulgularından bir veya daha fazlası görülebilir. Yetişkinlerde, çoklu organ yetmezliği sık görülür. Hayatı tehdit eden sıtma hastalığı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü, tüm sıtma şüpheli vakalarında tedavi uygulanmadan once mikroskopi veya hızlı tanı testi kullanılarak tanının doğrulanmasını önerir. Sıtma ilaçların etkinliğinin korunması, sıtma kontrolü ve eliminasyonu için kritik öneme sahiptir.” Korunma yolları ve aşı Hasta bireylerin tedavi edilmesi ve vektör kontrolünün sıtma iletimini önlemenin ve azaltmanın ana yolu olduğunu dile getiren Dr. Uluğ, “Hasta olan herkes özenle tedavi edildiğinde bulaş zinciri kırılacağı için enfeksiyon sayıları azalacaktır. Vektör kontrolünde ise; böcek ilacı uygulanmış cibinliklerin kullanılması ve iç mekanların ilaçlanması etkilidir. Riskli bölgelere yolculuk yapanlar da kemoprofilaksi ile sıtma önlenebilir. Sıtma parazitinin karmaşık yapısının aşı geliştirilmesini çok zor bir iş haline getiriyor. Ancak RTS, S/AS01 (RTS, S), Afrikalı çocuklarda sıtmayı önemli ölçüde azaltan ilk ve bugüne kadar ki tek aşıdır. Sadece en sık ve ölümcül sıtma paraziti olan P. falciparum’a karşı etkilidir” ifadelerini kullandı.