EKONOMİ - 09 Eylül 2016 Cuma 14:00

Ekonomi Bakanı Zeybekci, cari açık verisini değerlendirdi

A
A
A
Ekonomi Bakanı Zeybekci, cari açık verisini değerlendirdi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, 2016 Temmuz ayı ödemeler dengesi verileri üzerine değerlendirmede bulundu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, 2016 Temmuz ayı ödemeler dengesi verisini değerlendirdi. Zeybekci, değerlendirmesinde “Dış ticaret açığındaki gerileme sürdükçe cari açık da azalacak" dedi.

Zeybekci, şu ifadelere yer verdi: “Bugün Merkez Bankamız tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, Temmuz ayında toplam 2,6 milyar dolar cari işlemler açığı verdik. Geçen yıl ilk 7 ayda 25 milyar dolar olan cari işlemler açığı bu yılın aynı döneminde 21,7 milyar dolara geriledi. Dolayısıyla, cari işlemler hesabındaki açık 2016 yılının ilk 7 ayı itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2 azaldı. Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığımız Temmuz ayı itibariyle 28,9 milyar dolar olmuştur.
Dış ticaret açığındaki gerileme sürdükçe cari açık da azalacak

Bu yıl Ocak-Temmuz döneminin tümünde hem dış ticaret açığımız, hem de buna bağlı olarak cari açığımız daralmıştır. Ödemeler dengesindeki dış ticaret kalemi, yılın ilk 7 ayında 24,1 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 31,3 milyar dolardı.

Jeopolitik siyasi gerilimler ve dünyanın dört bir yanını tehdit eden terör eylemleri, zaten durgun seyreden küresel talebi iyice baskı altına almayı sürdürüyor. Bu durum da birçok ekonomide olduğu gibi ülkemizin dış ticaret rakamlarında da azaltıcı bir etki doğuruyor. Konjonktürel koşullara bağlı olarak çıkan bu duruma ilaveten, en doğru araçları kullanarak oluşturduğumuz politikalarla da dış ticaret açığındaki gerilemeyi desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu noktada Ekonomi Bakanlığı olarak, yerli üretim ve sanayiyi destekleyici politikalarımızla ithalat bağımlılığımızı azaltmaya gayret ederken, daha rekabetçi koşullarda daha çok katma değere sahip ürünler ihraç edebilmek için de gerekli destek unsurlarını kurguluyoruz. Ayrıca daha genel bir perspektifte de, ihracata ve üretime dayalı bir ekonomik büyümenin kalıcı surette tesis edilebilmesi için, Hükümet olarak daha uzun soluklu yapısal reformlarımızı kararlılıkla geliştiriyoruz. Temel hedefimiz, dış ticaret açındaki azalışı kalıcı hale getirip cari açığı çok daha düşük seviyelere indirmektir.

Hizmet ihracatımız sektörel gelişmelerden doğrudan etkileniyor

Bu yıl ilk 7 aylık dönem içerisinde ise hizmet ihracatı gelirlerimizdeki azalış yüzde 20,2 olarak kaydedildi. Ocak-Temmuz dönemi itibariyle hizmet ticaretinde ülkemiz 6,5 milyar dolarlık net fazla vermiştir.
Hizmet ihracatımız, bu yılın genelindeki negatif görüntüsünü Temmuz’a da taşıdı. En önemli ihraç kalemlerimizden turizm ve taşımacılık sektörlerindeki gelişmeler, bu durumun ana belirleyicisi konumunda.
Ocak-Temmuz itibariyle ülkemizi ziyaret eden turist sayısında yüzde 30,3 azalma yaşanmış olup, bu gelişmenin doğrudan bir yansıması olarak turizm gelirlerimiz de yine aynı dönem için yüzde 30,1 daralma sergilemiş ve 9,6 milyar dolar olmuştur. Taşımacılık gelirlerimiz de, benzer şekilde yılın ilk 7 ayında yüzde 9,1 azalarak 7,2 milyar dolar olmuştur. Hizmet ticareti gelirlerimizin arttırılmasına ve dış pazarlarda faaliyet gösteren kuruluşlarımıza rekabet gücü kazandırılmasına imkân sağlayacak her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz. Bilhassa siyasi diyaloglarımızın meyve vermesi ve ayrıca her türlü terör unsurunun kökünden kazınması için yakın zamanda attığımız adımları, turizm sektörümüzdeki görünümü iyileştirecektir.

Yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi için titizlikle çalışıyoruz

2015 yılının ilk 7 ayında 10,5 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımlar girişi bu sene aynı dönemde yüzde 54,2 azalış kaydederek 4,8 milyar dolar oldu. Bu sene Ocak-Temmuz dönemi itibariyle Türk girişimcilerinin yurtdışına yaptığımız yatırımlara baktığımızda ise, senelik bazda yüzde 34,5’lik bir gerileme sonucu bu değerin 1,8 milyar dolar olduğunu görüyoruz.

Şunu açıklıkla ifade etmek isterim: Hükümetlerimizin değişmeyen öncelikleri arasında daima “yatırım ortamının kalitesinin artırılmasına yönelik yapısal reformlar” yer almıştır. Yatırım girişlerindeki ilk 7 ayda dikkat çeken azalışı tersine çevirmek, cari açığın finansmanı için doğrudan yatırımları daha verimli kullanabilmek için bu alanda attığımız her bir adımı titizlikle ölçüp biçiyoruz.

Yakın zamanda yatırımcıların maliyetlerinin düşürmeyi, yatırımcıların yerine getirmek zorunda olduğu prosedür sayısının azaltarak bürokratik süreçleri iyileştirmeyi öngören kritik düzenlemelere gittik.
2016 yılının geri kalanında ve önümüzdeki orta-uzun vadede iş dünyamızın hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verecek reformların gerçekleştirilmekten hiçbir koşulda imtina etmeyeceğiz.

Finansman koşullarımızla alakalı hiçbir olumsuzluk söz konusu değildir

Geçtiğimiz yılın ilk 7 ayında ülkemizden 7,1 milyar dolar net portföy yatırımı çıkışı yaşanırken, 2016’da bu eğilim tersine dönmüş olup, Ocak-Temmuz itibariyle ülkemize 9,7 milyar dolarlık net portföy yatırımı girişi olmuştur. Keza geçen yıl azalma gözlemlediğimiz rezerv varlıklarımızda da, bu yıl Ocak-Temmuz itibariyle ise 6,8 milyar dolar artış yaşandı.

Şu anda Amerikan Merkez Bankası FED’in 21 Eylül’de açıklayacağı faiz kararı yeniden piyasaların ana gündemi haline gelmiş görünüyor. Ancak gerek enflasyon hedefinden uzak olmaları, gerek istihdam piyasasındaki karmaşık işaretler ve ayrıca güçlü bir doların doğuracağı negatif sonuçlar, FED’i bekle-gör stratejisini sürdürmeye itmektedir.

Hepsi bir yana, Avrupa’da mevcut olan genişlemeci para politikası duruşunun, bizim finansman koşullarımız için daha belirleyici bir role sahip olduğunu her platformda vurguluyoruz. FED’in alacağı olası bir artırım kararının etkisi bizim finansman koşullarımızda oldukça sınırlı kalacaktır. Ekonomimizin temelleri, bu tip dışsal gelişmelerin sermaye girişleri açısından herhangi bir tahribat yaratmasına cevaz vermeyecek kadar sağlamdır.

Dışa bağımlılığını kırarak büyüyen bir Türkiye’ye doğru yürüyeceğiz

Bugün açıklanan veriler ekseninde Türkiye ekonomisinin 2016 ikinci çeyrek itibariyle yüzde 3,1 büyüdüğünü öğrendik. İlk çeyrekteki büyümemiz ise yüzde 4,7 gibi dikkat çekici bir seviyedeydi. Bu yılın genelinde iç talep ve harcama destekli bir büyüme dinamiği olduğu açıktır. Ancak biz hayata geçirdiğimiz reformlarla, akılcı politika tercihlerimizle orta vadede cari açık üretmeyen, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına erişeceğiz. Bu sayede cari açığın kontrol altına alındığı, büyümesini tüm risk unsurlarına karşı yüksek tutabilen bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Şu anki görünümümüz bahsettiğim bu patikanın sadece başlangıcıdır. Büyüme oranımızı da senelik en az yüzde 5 seviyelerinde tutacak, bunu yaparken de cari açıktaki mevzubahis azalışı kalıcı hale getireceğiz. Türkiye bu yapıyı dış kaynaklara olan ihtiyacı azaltıp, iç tasarruflarımızı artırmak suretiyle inşa edecektir. Gerekli olan reform kapasitesi Hükümetimizde, potansiyeliyle göz kamaştıran eşsiz bir ekonomik dinamizm de bu ülkenin topraklarında, müteşebbisinde, imalatçısında ve diğer tüm unsurlarında ziyadesiyle mevcuttur".
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul AB Büyükelçisi Türkiye Delegasyon Başkanı İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı İSTANBUL (İHA) – Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen İstanbul Yarı Maratonu’na katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu bu sabah gerçekleşti. Koşuya Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut da katıldı. Elit atletlerin katıldığı koşunun startını veren Meyer-Landrut ardından 10 kilometrelik parkurda koşusunu gerçekleştirdi. Yaklaşık 2 saat içinde koşusunu tamamlayan Meyer-Landrut açıklamalarda bulundu. Büyükelçi Meyer-Landrut "Parkur boyunca İstanbul’un tarihi bölgelerini gördük. Öncelikle belediyeyi bu güzel organizasyonu yaptıkları için kutluyorum. Pek çok tarihi binayı görerek bu yarışı gerçekleştiriyorsunuz. Birçok insan ile birlikte koşuyorsunuz. Yağmur da problem teşkil etmedi. Umarım bu yarış birçok şeye ve koşuculara ilham kaynağı olur. Bu koşu etkinliğinin benzer spor etkinliklerine ilham kaynağı olmasını diliyorum. Sonuçta hareket etmek veya koşmak hepimizin sağlığı için gerekli" dedi. Dünyanın en iyi 11 "Gold Label" yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10 kilometre ve 21 kilometre kategorilerinde koşuluyor. Yenikapı Miting Alanı’ndan start alan yarı maratonda koşucular, sahil yolunda Kennedy Caddesi boyunca Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci ışıklar, Eminönü’nden Karaköy istikametine saparak Galata Köprüsü’nü geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan "U" dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa Caddesi, Ayvansaray, Haliç Köprüsü’ne varmadan Fatih ilçe sınırından "U" dönüşü yaparak ters istikamette aynı sahil yolunu kullanarak Yenikapı’ya ulaştı. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’na 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı.
Eskişehir 7’den 70’e herkes 23 Nisan coşkusunu Tepebaşı’nda yaşadı Tepebaşı Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen şenlikte, 7’den 70’e herkes 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı. Tepebaşı Belediyesi milli günlerde vatandaşlar için özel etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Bu çerçevede, Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şenliği gerçekleştirildi. Şenlik, İki Elin Sesi Var Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrası’nın konseri ile başladı. Orkestra şefliğini Simay Pala’nın üstlendiği konserde yer alan 35 çocuk, Can -Can, Radetzky March, İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı, Bugün 23 Nisan adlı eserlerini seslendirdi. Orkestra, katılımcılardan tam not aldı. “Sizlere hizmet etmekten gurur duyuyorum” Konser sonrası konuşan Başkan Ataç, “23 Nisan deyince ilk akla çocuklarımız geliyor. Kreşlerimizden sanat merkezlerimizden gelen çocuklarımızla birlikteyiz. İki Elin Sesi Var Gençlik ve Çocuk Orkestramız ile Eskişehir olarak ne kadar övünsek azdır. Çünkü çocuklarımız 7 yaşında orkestra için müracaat ettiler. Hiçbir yetenek sınavı yapılmadan orkestraya dahil edildiler. 4 bin 300 çocuğumuz orkestradan geçti, bugün en az 3 orkestramız var. Türkiye’de ilk yapılan bir çalışmadır bu. Anne, babalar çocuklarıyla ne kadar övünse azdır. Gerçekten müthiş bir başarı yakaladılar. Bütün Türkiye ve yurtdışından övgüler alarak yolumuza devam ediyoruz. Böyle bir çalışmanın ülkemize verdiği katkı, şehrimize verdiği katkı çok farklıdır. Büyük kurtarıcımız, 23 Nisan 1920’de meclisi açtı ve bu tarihi çocuklarımıza armağan etti. Dünyada eşi benzeri olmayan tek çocuk bayramı. Atamızın vizyonu ne kadar büyük ki çocuklarımıza verdiği değer o kadar büyük ki Bizler de kendi çocuklarımıza katkıda bulunarak onun yolunda gidiyoruz. Tepebaşı Belediyesi ülkede bu konuda rakipsiz belediyelerden biridir. Burası Eskişehir. Eskişehir farklı bir il. Çağdaşlığı, özgürlüğü, insanca yaşamayı seven insanların toplandığı bir şehir. Ben de sizlere hizmet etmekten gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı. Şenliğe, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra meclis üyeleri ve çok sayıda çocuk ile velileri katıldı.