GÜNDEM - 10 Ekim 2019 Perşembe 15:40

Emine Erdoğan: 'Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla'

A
A
A
Emine Erdoğan: 'Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştiren kahraman ordumuza, Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum. Bu şanlı ordu bölgeye zafer getirecektir. Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Etimesgut Belediyesi tarafından Dünya Görme Günü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Konuşmasına Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştiren kahraman Mehmetçiklere muvaffakıyet dileyerek başlayan Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştiren kahraman ordumuza, Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum. Bu şanlı ordu bölgeye zafer getirecektir. Allah Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin, dualarımız onlarla" dedi.

”Sağlık insanın en kıymetli hayat sermayesidir"

Dünya Görme Günü’nün engellilik kavramı ve engelli bireylerin hayat kalitesinin yükseltilmesi konusunda düşünmek için büyük bir fırsat olduğunu belirten Emine Erdoğan, ”Sağlık insanın en kıymetli hayat sermayesidir. Bedenimizin her bir parçası eşsiz bir sanat eseri gibi oluşturulmuş mükemmel ve ilahi bir tasarımdır. Her bir beden fonksiyonumuzun değeri paha biçilmez. O nedenle birini diğerine tercih etmemiz elbette mümkün değil. Ancak insanların bildiklerinin yüzde 80’ini görme yoluyla öğrendikleri gerçeği son derece düşündürücü. Böyle önemli günlerde bizlerin dikkatini konuya çekmek için bazı istatistiki bilgiler verilir. Fakat bu rakamsal bilgilerin karşılık bulması için belki rakamdan çok o rakamın içinde taşıdığı ağır deneyime odaklanmak gerekir” diye konuştu.

"Görme engelli kişilerin yüzde 90’ı yoksul ülkelerde bulunuyor"

Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre küresel olarak 1.3 milyar insanda bir çeşit görme bozukluğu olduğunu kaydeden Erdoğan, "36 milyon kişi ise görme engelli. Görme engelli kişilerin yüzde 90’ı yoksul ülkelerde bulunuyor. Dünyada her yıl 7 milyon insanın gözlerinin ışığı sönüyor. Her bir dakikada bir çocuk, her 5 saniyede bir insan görme yetisini kaybediyor. Birçok insanın ruhunun yapmak istediklerine bedenlerinde yaşadıkları engel oluyor. Ve ömürlerinin geri kalanını bu engeli aşmaya çalışarak geçiriyorlar. İşte sahip olduğumuz sağlığı korumak, muhtemel tehlikeleri önlemek, yaşama yapılan bir yatırımdır. Bugün bilim bize görme kayıplarının yüzde 80’inin önlenebilir olduğunu söylüyor. Aslında zamanında müdahale ile görme yetisini kaybetmiş kişilerin yüzde 80’i her gün en sevdiklerinin yüzünü görebilirdi. Bir çiçeğe doyasıya bakmaya ya da yapmaya tutkun oldukları işleri yapmaya devam edebilirdi” ifadelerini kullandı.

"Bozukluğun 7 yaş yerine 4 yaşında tespit edilmesi bile aynı tedaviyi alan iki yaş grubu arasında büyük farklar oluşturuyor”

Erken tarama, erken teşhis, erken müdahale ile engellilik oranlarının azaltılabilir olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ”Katarakt, göz tansiyonu, genetik hastalıklar ve şaşılık gibi tedavi edilebilen hastalıkların erken teşhisi ile görme kayıplarını önlememiz pekâlâ mümkün. Bunun yanında diyabetin kontrol altına alınması, akraba evliliklerinin azaltılması da önleyici faktörler arasında. En az görme bozuklukları kadar insan hayatını olumsuz etkileyen bir diğer şey de konuşma bozukluklarıdır. Özellikle çocukların geleceğini, sosyal becerilerini ve eğitim hayatını doğrudan etkiler. Çocuklar sosyal ilişkileri geliştirmede ve uyum sağlamada büyük güçlükler yaşarlar. Özgüvenleri örselenir. Konuşma bozukluğunun okuma ve yazma öğrenmeyi dahi etkilediğini biliyoruz. Oysa göz hastalıklarında olduğu gibi konuşma bozukluğunda da erken teşhis ve müdahale çok önemli. Böyle bir bozukluğun 7 yaş yerine 4 yaşında tespit edilmesi bile aynı tedaviyi alan iki yaş grubu arasında büyük farklar oluşturuyor” diye konuştu.

"Dünyada bir ilke imza attık ve çocuk göz taraması dünya rekorunu gerçekleştirdik"

Etimesgut Belediyesi tarafından Ankara Şehir Hastanesinin bilimsel danışmanlığıyla başlatılan gençlerde görme ve konuşma taramalarını son derece önemli bulduğunu belirten Erdoğan, “Şehit Ertan Akgül Anadolu Lisesinde gerçekleştirilen göz taramasında bin 379 öğrenciye sadece 21 dakikada tarama yapıldı. Böylelikle dünyada bir ilke imza attık ve çocuk göz taraması dünya rekorunu gerçekleştirdik. 198 çocuğumuzda görme zorluğu tespit edildi. 19 çocuğumuzda ise eğitimlerini engelleyecek düzeyde görme eksikliği bulundu. Tabii hemen ileri tektik ve tedavi süreci başlatıldı. Yakın bir zamanda Etimesgut’ta 200 bin çocuk ve gencin taramaları gerçekleştirilecek. Gerçekten takdire şayan bu başarıda payı olan herkesi tebrik ediyor, çocuklarımız adına teşekkür ediyorum. Çünkü bu sayede çocuklarımızın yüzündeki tebessüm silinmeyecek. Sağlık ile yaşama sevinci arasında doğrudan bir bağlantı var. Bizim yapmak istediğimiz bu bağı mümkün olduğunca kuvvetlendirmek. O nedenle sağlık hizmetlerimizin merkezine 'önce insan' anlayışını koyduk. Sağlık hizmetlerinin her kalemini bu anlayış etrafında şekillendiriyoruz. Bilhassa engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, hayatın her alanında özgürce yer almalarını sağlamak devletimizin özel çabasıdır” dedi.

"Sanat ve spor alanlarında engelli kardeşlerimiz göğsümüzü kabartıyor, gururumuzun vesilesi oluyorlar"

Ülkenin her yerinde arka arkaya açılan ve özel ihtiyaçlara cevap veren donanımlı merkezlerin artık son derece yaygın hale geldiğini söyleyen Erdoğan, “Engelli çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerine umut oldu. Eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde fırsat eşitliği sağlandı. Bununla beraber, bildiğiniz gibi kamuda da son 17 yılda 55 bine yakın engelli birey istihdam edildi. Sanat ve spor alanlarında engelli kardeşlerimiz başarıdan başarıya koşuyor. Göğsümüzü kabartıyor, gururumuzun vesilesi oluyorlar. Tüm bunlar hayatı herkesin katılımına açık, herkese kucak açan bir hale getirme çabamızın bir ifadesidir. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözüme kavuşturulması, hayat kalitelerinin yükseltilmesi, toplumun genel huzurunu ve mutluluk katsayısını arttırır. Bu konudaki toplumsal hassasiyetin oluşturulması, ortak yaşam alanlarında nezaketin temel prensip haline getirilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Engelli bireyler için tahsis edilmiş araç parklarını, asansör, yürüme yolları ve rampalar gibi alanları meşgul etmemek noktasında aziz milletimizin gerekli duyarlılığı göstereceğine inancım tamdır” diye konuştu.

Hülya Keklik - Nurullah Geylani

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.