GÜNDEM - 11 Aralık 2019 Çarşamba 21:09

Emine Erdoğan: “Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu, aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkün"

A
A
A
Emine Erdoğan: “Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu, aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkün"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Bugüne kadar kadınlara, aile hayatı ve iş hayatının birbirine engel teşkil ettiği telkin edildi. Yani kadınlar kariyer yapacaksa evini, aile hayatına odaklanacaksa işini bırakması gerektiğine inandırıldılar. Oysa hayatta böyle sentetik ayrımlar yoktur. Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu da, yine aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkündür" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Şurası’na katıldı. AK Parti Genel Merkezinde gerçekleşen programa AK Parti Milletvekilleri, kadın bürokratlar ve çok sayıda davetli katıldı.

"Kadın temsil oranı, ülkemizin siyasi tarihinde en yüksek orana ulaştı"

AK Parti dönemine kadar siyasi pozisyonlarda kadınların temsil oranının yüzde 4, 5 seviyelerinde olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yüzde 17.2’ye ulaşan kadın temsil oranının Türkiye’nin siyasi tarihinde erişilen en yüksek oran olduğunu belirtti. AK Parti Kadın Kollarının, 5 milyona yakın üyesiyle dünyanın en büyük kadın örgütü olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu, dünyada emsali olmayan bir başarıdır. Kadınlarımızın varlığı, Partimizin taşıyıcı kolonu niteliğindedir. AK Parti’nin uzun soluklu başarılı siyasi hayatı, kadınlarımızın alın teriyle yoğrulmuştur. Vatan sevdasıyla çıktığımız bu yolda, Yaptığınız tüm işlerin, kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel olarak güçlendirilmesinde sayısız katkıları var. Kadınlarımızın seçilmiş ve atanmış pozisyonlardaki istikrarlı artışı da, yine sizlerin titiz çalışmalarının ürünüdür. Bugüne kadar gecesini gündüzüne katarak, gerek AK Parti Kadın Kollarında, gerekse tüm teşkilatımızda görev almış her kademedeki kardeşime şükranlarımı sunuyorum" dedi.

"Kadının güçlenmesini, ailenin mukavemeti ile ters orantılı görmüyorum"

Kadınların eğitimli, bilinçli ve güçlü olduğu oranda, ailelerin de güçleneceğini ifade eden Erdoğan, “Ben, kadının güçlenmesini, ailenin mukavemeti ile ters orantılı görmüyorum. Aslolan, kadın ve erkeğin, karşılıklı sevgi ve saygı içinde birlikte bir yaşam inşa etmesidir. Birbiri üzerindeki hakkı gözetmesidir. Güçlü aileler, toplumumuzu adeta demirden bir kale gibi koruyacaktır. Ailenin güçlü olduğu toplumlar, yıkıcı tehditlerden kolay kolay etkilenmez. Biz, kadın meselesine, yine kendi medeniyetimizin eczanesinden reçetelerle yaklaşma gayreti içindeyiz. Son derece üzülerek ifade ediyorum ki, bugüne kadar kadınlara, aile hayatı ve iş hayatının birbirine engel teşkil ettiği telkin edildi. Yani kadınlar kariyer yapacaksa evini, aile hayatına odaklanacaksa işini bırakması gerektiğine inandırıldılar. Oysa hayatta böyle sentetik ayrımlar yoktur. Ticaret kervanları yöneten Hz. Hatice’yi, topluma fıkıh konusunda rehberlik eden Hz. Aişe’yi nasıl unuttuk" diye konuştu.

"İnsanın içindeki şiddet eğiliminin terbiye yeri de yine ailedir"

Kadınların hem çalışma hayatında hem aile hayatında etkin bir rol üstlenmesinin önemine vurgu yapan Erdoğan, “Biz, medeniyetimizden aldığımız referans ile, bu ikisinin birlikte mümkün olduğunu, kimsenin anneliği feda etmek zorunda olmadığını söylüyoruz. Devletimizin, kadın çalışanlar için doğum izninden süt iznine kadar, kolaylaştırıcı icraatlarının özünde bu düşünce vardır. Bilhassa anneliğin, sadece bir çocuğu değil, bir toplumu da doğurmak olduğuna inanıyoruz. Anne, bir bebeğin hayatta tanıştığı ilk insandır. Annelik öyle büyük bir güçtür ki, bir insan yetiştirirken, aynı zamanda bir toplum inşa edersiniz. Aslolan, eskilerin tabiriyle aile içindeki ‘tesanüd’dür, yani omuzdaşlık, dayanışmadır. Anneliği de, aileyi de, kadına dair tüm diğer meseleleri de, bir bütün olarak görmek durumundayız. Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu da, yine aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkündür. Çünkü insanın içindeki şiddet eğiliminin terbiye yeri de yine ailedir. Aile, çocuğun gittiği ilk okuldur. Bu nedenle aile, hepimiz için duvarları sevgiden, çatısı merhametten, kapısı saygıdan örülü bir sığınak olmalıdır. Kendi bağışıklık sistemimiz olan değerler bütünümüze sarılırsak, işte o zaman ahenkli bir toplum var edebiliriz" diye konuştu.

"Dünya çapında 132 milyon insan yardıma muhtaçken, ulaşılabilen insan sayısı ancak 93 milyondur"
Dünyanın genel durumuna bakıldığında savaşlar, göçler, yoksulluk ve çevre krizi gibi insan hayatını tehdit eden sorunlar görüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, Küresel İnsani Değerlendirme 2019 raporuna göre, dünyada her 70 kişiden 1’inin insani yardıma muhtaç durumda olduğunu belirterek, "Dünya çapında 132 milyon insan yardıma muhtaçken, ulaşılabilen insan sayısı ancak 93 milyondur. Savaşlar en çok kadın ve çocukları mağdur ediyor. Kırılgan bölgelerde kız çocuklarının yüzde 90’ı eğitim alamaz hale geliyorlar. O nedenle dünya siyasetinin yerelden başlayarak kadınların katılımına çok ihtiyacı olduğu açıktır. Böyle bir dünyanın tesis edilmesi için, kadınların siyasi arenada kendi politikalarını üretebilir hale gelmeleri çok önemli. Kadınlar olarak yeni bir siyasi kültürü oluştururken istişare, yardımlaşma, özveri ve empati gibi değerleri temel değerler haline getirmenin yollarını mutlaka aramalıyız. Yerel yönetimler, halkla dirsek temasında olan, sorunları ilk ağızdan dinleyen, olayları bizzat müşahede eden mercilerdir. O nedenle yerel yönetimlerdeki kadın varlığının son derece önemli olduğuna inanıyorum. Eğitimden sağlığa, çevre konularından kadın ve çocuk meselelerine kadar her alanda hızlı çözümler alınmasında, yerel yönetimlerimiz lokomotif konumundadır" dedi. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam tarafından Emine Erdoğan'a atık metallerden yapılan bir sandık hediye edildi.

Hülya Keklik - Mustafa Apaydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa CHP Lideri Özgür Özel: "Bu ülke yoksulluk çekecek, işsizlik çekecek bir ülke değildir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinden sonra Alaşehir ilçesinde de halka seslendi. Özel, “Bu ülke yoksulluk çekecek, işsizlik çekecek bir ülke değildir. Her tarafından bereket fışkıran bu ülke kendinden çok daha mağdur ülke varken onların onda biri emekli ücretine, beşte biri asgari ücrete asla razı olamaz. Yarın birlikte mücadelenin günüdür." dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’da CHP’nin kazandığı ilçeleri ziyaret etmeye başladı. İlk ziyaretini Sarıgöl’e yapan Özel daha sonra Alaşehir ilçesini ziyaret ederek önce vatandaşlarla ardından da ikinci kez seçimi kazanan Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu ile buluştu. "Atatürk’ün partisini iktidar yapmaya geldik" Alaşehir Cumhuriyet Meydanında halka hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçim boyunca kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Ahmet Öküzcüoğlu 2017 yılında ilçe başkanımız tarafından bana ‘Diş hekimi Ahmet Öküzcüoğlu’nu ikna edersek Alaşehir’i alırız’ demişti. Gittik, ikna ettik. Türkiye’nin ilk ilan edilen belediye başkan adayı oldu. Kayınbabası CHP’nin kendi babası merkez sağın sevilen sayılan ismiydi. Öyle bir başarı elde etti ki geçen seçim Manisa’nın en büyük sürprizini yaptı. Ahmet Öküzücüoğlu çalışkan, dürüst, bütün Alaşehir’in belediye başkanlığını yapmıştı ve inancımı, güvenimi hiçbiriniz boşa çıkarmadınız. Ahmet Öküzcüoğlu be sefer yüzde 53 oyla seçildi. Kendisini kutluyorum. Biz 31 Mart akşamı CHP olarak bir zafer elde etmedik. Kazanılan başarı hepimizindir, kazanılan başarı adayımız Ahmet Öküzcüoğlu’nun Alaşehir ittifakını sağlamasıdır. Biz Alaşehir’de elbette aslan sosyal demokratların oyunu aldık ama biz Alaşehir’de göğsünde güneş olanlardan, milliyetçi demokratlardan, geçmişte AK Parti ile yola çıkan ama uzaklaşan demokratlardan oy aldık. Vatanını, milletini seven Kürt demokratlardan oy aldık. Bu seçim başarısı bizleri asla şımartmayacak. Bunu bir zafer olarak görmüyoruz bunu omuzlarımıza yüklenmiş bir vazife ve geleceğe doğru Türkiye adına yakalanmış bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsat yandaşları zengin etme, ihaleleri ona buna peşkeş çekme fırsatı değil. Biz Türkiye’nin tarihini yeniden yazma fırsatı yakaladık. Bunun için çok çalışacağız, kimseyi geride bırakmayacağız ve cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde elde ettiğimiz başarıyı ilk genel seçimlerde yeniden birinci çıkarak bütün Türkiye’yi kırmızıya boyayarak, ortasına ay-yıldızlı bayrağı koyarak Atatürk’ün partisini iktidar yapmaya geldik. Birileri kavga etmek istiyor, etmeyeceğiz. Birileri laf dalaşı yapmak istiyor yapmayacağız. Kavga etmek isteyenle kavga şöyle olacak. Kavga edeceksek çiftçiler için, işçiler için, emekçiler için, emekliler için kavga edeceğiz. Elbette her geçen gün biraz daha meydanlarda bizimle olan heyecanlanan, partimize koşturan gençlerimizin heyecanlarını yeniden uyandırmak için, onların geleceğine sahip çıkmak için hep birlikte çalışacağız." dedi. “Vatandaşın gündemi bizim de gündemimiz” “Bundan sonra vatandaşın gündeminde olmayan hiçbir gündemle meşgul değiliz.” diyerek konuşmasına devam eden Özel, “İşsizlik, yolsuzluk bizim gündemimiz. Lüzumsuz tartışmalarla birilerinin bitmiş olan kredilerin yeniden kazandırmak, bitmiş olan siyasi geleceklerine yeniden umut olma hedefinde değiliz. Bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine ikinci yüzyılda yeniden görev verecek ve yeniden güçlü, zengin ve müreffeh Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Size bunun sözünü veriyorum. Biz bu seçimi Türkiye ittifakı ile azandık. Bu ittifak partiler arasında kurulmuş değildir. Bu ittifak sandıkta kurulmuştur, tarlalarda, farikalarda, köylerde, gönüllerde kurulmuştur. Milli takım gol atınca sevinen herkesin ittifakıdır. Filenin Sultanları şampiyon olduğunda kızlarımızla birlikte ağlayan herkesin ittifakıdır. Türkiye ittifakı adını güzel ülkemizden renklerini şanlı bayrağımızdan alır. Şundan emin olun ki günü gelince yine Türkiye ittifakı kazanacak, yine Türkiye kazanacak. Hiç kimse kaybetmeyecek. AK Parti’liler siz bu milletin birer ferdisiniz, biz sizi asla itmedik, asla itmeyeceğiz asla bu memleketin ötekisi yapmayacağız. MHP’liler geçmişte yaşananlar, son yıllarda Alaşehir’de yaşananalar bir tarafa biz yeni bir sayfa açıyoruz. Bundan sonra tartışmaların yeni gerilimlerin değil bu güzel memlekette hep birlikte barış içinde yaşamak için herkese kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. Belediyemizin kapıları, gönüllerimizin kapıları MHP’nin kapıları herkese açıktır. CHP herhangi bir siyasi parti değildir. Savaş meydanlarında kurulmuş, kurucuları bu ülkenin de kurucusu olduğu baba evidir. CHP herkesin baba evidir. Bu ev benim kadar senindir. Buranın tapusu ne bende ne bir başkasında. Bu evin tapusu ne Ecevit’te vardı ne de rahmetli İnönü’de. Buranın tapusu sadece bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür” şeklinde konuştu. "Yarın birlikte mücadelenin günüdür" Türkiye’nin bunca zenginliğine rağmen yoksulluğa mahkûm olmaması gerektiğini kaydeden Özel, “Bundan sonraki süreçte artık siyasi kavgalar değil, birlikte mücadelenin günüdür. Atanmayan öğretmene de, staj ve çıraklık mağduruna da, emeklilikte kademe bekleyene de, 9 bin prim günü nedeniyle emekli olamayan Bak-Kur’luya da, hak ettiği primi alamayanların, çiftçinin sorunlarını biliyoruz. Esnafa da, emekçiye de emeklilere de hep beraber sahip çıkacağız. Bu ülke yoksulluk çekecek, işsizlik çekecek bir ülke değildir. Her tarafından bereket fışkıran bu ülke kendinden çok daha mağdur ülke varken onların onda biri emekli ücretine, beşte biri asgari ücrete asla razı olamaz. Yarın birlikte mücadelenin günüdür. Yarın artık kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağı gündür. Yarın Alaşehirli üzüm üreticisinin, çiftçisinin hakkını alacağı gündür. Ben buradan ilk kez size CHP’nin Genel Başkanı olarak hitap ediyorum. Hepinizin bugüne kadar vermiş olduğu tüm destekler için minnet duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki Manisalıyım, iyi ki sizin evladınızım.” şeklinde konuşup helallik isteyerek partiyi iktidar yapıp vatandaşlara olan borcunu ödeyeceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu’nu makamında ziyaret ettikten sonra Kula ilçesine hareket etti.
Samsun Minik ellerin büyük hayalleri Samsun’un Ayvacık ilçesindeki minik öğrenciler, kültürel değerlerin önemine varmak ve sorumluluk duygularını geliştirmek için birçok etkinliğe katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin özgüven ve sorumluluk duygusunu geliştirmeye, yeni ilgi alanları oluşturmaya, milli ve kültürel değerleri kazandırmaya yönelik kültürel ve sanatsal sosyal etkinlikler düzenleniyor. Bu amaca uygun olarak Ayvacık Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ilçedeki Ayvacık Anaokulu ve Hasan Uğurlu İlkokulu’nda bulunan öğrencilerle farklı etkinlikler düzenledi. Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlikte Ayvacık Anaokulundaki öğrencilere el sanatları öğretmeni Büşra Totuk tarafından ebru sanatı tanıtıldı ve öğrencilerle birlikte eserler üretildi. Anaokulu öğrencilerinin oldukça ilginç bulduğu etkinlikle öğrenciler öğretmenleri ile birlikte ebru sanatında eserler ürettiler. Aynı proje kapsamında bir başka etkinlik de Ayvacık Hasan Uğurlu İlkokulunda gerçekleştirildi. El sanatları öğretmeni İbrahim Kabakçı tarafından bezayağı örgü tekniği öğrencilere tanıtılıp, eser üretildi. Öğrencilerin oldukça ilgi gösterdiği etkinlikte öğretmen İbrahim Kabakçı bu dokuma türünün ortaya çıkması, bu yöntemle dokunan nesnelerin nerelerde kullanılabileceği, bu kültürel değerlerin yok olmaması için nelere yapılması gerektiği konularında bilgi verdikten sonra örnek bir örme uygulaması gerçekleştirdi. Örnek uygulamanın sonrasında ise tezgahın başına geçen çocuklar üretim yapmanın ve kültürel bir sanat etkinliğini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadılar.
Antalya Antalya’ya 2024’ün ilk üç ayında 553 proje 2024 yılının 2. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Hulusi Şahin başkanlığında gerçekleşti. Vali Şahin, Antalya’da 2024 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 553 adet proje üzerinde çalışıldığını ve toplam bedelin 96 milyar 695 milyon TL olduğunu açıkladı. Antalya’da 2024 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 553 adet proje üzerinde çalışıldığını açıklayan Vali Hulusi Şahin, "Bu projelerin 370 adedi genel ve özel bütçeli kuruluşlarca 183 adedi ise belediyelerin, imkanlarıyla gerçekleştirilmiştir. Bedeli 96 milyar 695 milyon TL plan bu projelerin 2024 yılı ödenekleri 13 milyar 88 milyon TL’dir. Mart ayı sonu itibarıyla 4 milyar 127 milyon harcama yapılarak yüzde 32 nakdi gerçekleşme sağlanmıştır. Genel ve özel bütçeli kuruluşlarca üzerinde çalışılan 370 adet projenin bedeli 85 milyar 981 milyon TL’dir. 2024 yılı ödenekleri toplamı ise 7 milyar 524 milyon TL olup Mart ayı sonu itibarıyla 1 milyar 582 milyon harcama yapılmış ve yüzde 21 nakdi gerçekleşme sağlanmıştır. Belediyelerimizce yürütülen 183 adet projenin bedeli 10 milyar 714 milyon TL’dir. 2024 yılı ödenekleri toplanı ise 5 milyar 564 milyon olup mart ayı sonu itibariyle 2 milyar 545 milyon TL harcama yapılmış ve yüzde 46 nakdi gerçekleşme sağlanmıştır" dedi. Genel ve özel bütçeli kuruluşlar ile belediyelerin gerçekleştirdiği yatırımlarda nakdi gerçekleşmenin en çok yüzde 73 ile turizm sektöründe olduğuna değinen Vali Şahin ikinci sırada ise ulaşım sektörünün olduğunu ifade etti. 553 projeden 58’inin tamamlanarak hizmete alındığını 1 projenin tasfiye edildiğini ve 76 projeye de başlandığını belirten Vali Şahin, "54 proje ihale aşamasında 364 adet proje ise halen devam etmektedir. Mart ayı sonu itibarıyla bazı genel ve özel bütçeli kuruluşlarımızın yatırım programları henüz tam olarak kesinleşmemiştir. Ayrıca kuruluşların yatırım programında olmasına rağmen finansal bilgileri belli olmayan projeler de bulunmaktadır. Kuruluşlarımızın, yatırım programlarının kesinleşmesinden sonra veri girişlerinin İl Yatırım Takip Sistemine yapılmasıyla ilimiz yatırım programı oluşturulacaktır" dedi. Vali Hulusi Şahin’in konuşmasının ardından Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ve İl Sağlık Müdürlüğünün 2024 yılı yatırımlarını ve faaliyetlerini konu alan sunumlar gerçekleşti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleşen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısına Vali Hulusi Şahin’in yanı sıra vali yardımcıları, kaymakamalar, belediye başkanları, rektörler ve kurum müdürleri katıldı.
Ankara Uzman Dr. Aylin Gözübüyükoğulları: "Gençlik aşısı cildi güneş lekelerinden korur" Liv Hospital Ankara Dermatoloji Uzmanı Dr. Aylin Gözübüyükoğulları, gençlik aşısının cildi güneş lekelerinden koruduğunu dile getirdi. Dermatoloji Uzmanı Dr. Aylin Gözübüyükoğulları, gençlik aşısı hakkında açıklamada bulundu. Gözübüyükoğulları, “Gençlik aşısı, Paris ışıltısı, nem aşısı, gençlik serumu, saten dolgu gibi farklı isimlerle bilinen bu uygulamalar aslında temel olarak hyaluronik asit ile birlikte çeşitli vitamin, mineral, büyüme faktörü ve peptitlerden oluşan hazır kokteyllerin cilde enjeksiyonunu içeren bir mezoterapi uygulamasıdır. Hyaluronik asit deride su tutan bir madde olduğu için bu işlem nem aşısı olarak da bilinir” diye konuştu. “Gençlik aşısında yaş sınırı yoktur” Gençlik aşısında yaş sınırının olmadığını belirten Dr. Gözübüyükoğulları, “Özellikle 30’lu yaşlardan sonra derimizde hyaluronik asitin azalması, kolajen yıkımının yapımına göre artması nedeniyle bu eksiklikleri tamamlamak amacıyla önerilmektedir. Yüz, boyun, dekolte ve el gibi alanlara uygulanabilmektedir” dedi. “İşlem sonrası hamam, sauna gibi sıcak ortamlardan kaçınılmalıdır” Gençlik aşısının çeşitlerinden bahseden Gözübüyükoğulları, “Standart bir uygulama protokolü bulunmayan gençlik aşısı çeşitleri, hastanın ihtiyacına göre doktor tarafından planlanır. Genel olarak en az 2-3 seans önerilmektedir. 2-4 hafta aralıklarla uygulanabilir. İğneli bir işlem olduğu için uygulama öncesi bölgeye lokal anestezik kremler sürülür. İşlemin ardından uygulama yapılan bölgede şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir. Ancak bunlar 2-3 günde kaybolur. İşlem sonrası hamam, sauna gibi sıcak ortamlardan kaçınılmalıdır. İşlem yapıldıktan sonra o gün yüz yıkanmamalı ve genel olarak sıcak banyo yapılmamalıdır” ifadelerini kullandı. “Herhangi bir deri hastalığı olanlara uygulanmaz” Gençlik aşısının bazı bireyler için uygun olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Gözübüyükoğulları, “Gençlik aşısı, uygulama bölgesinde herhangi bir deri hastalığı olanlara, kanser hastalarına, hamile ve emzirenlere ve ürün içeriklerinden birine karşı alerjisi olanlara uygulanmamalıdır. Gençlik aşısının en önemli etkisi cildi nemlendirmesidir” ifadelerini kullandı. “Cildi güneş lekelerinden korur” Uygulama ile ciltte meydana gelen değişikliklere değinen Gözübüyükoğulları, “Cilde esneklik ve parlaklık kazandırır. Cildi güneş, akne ve yaşlılık lekelerinden korur. İnce kırışıklıkların azalmasını sağlar. Gençlik aşısı sonrası parlaklık, canlılık ve nemlenme 1 hafta içinde görülür. Derinin kolajen yapımını tetikleyerek kırışıklıklarda gerileme olur” açıklamasında bulundu.