SPOR - 23 Mart 2017 Perşembe 11:07

Emir Sarıgül: Dursun Özbek, kesinlikle ibra edilmeli

A
A
A
Emir Sarıgül: Dursun Özbek, kesinlikle ibra edilmeli

Galatasaray’ın eski yöneticilerinden Emir Sarıgül, genel kurulda Başkan Dursun Özbek ve yönetiminin ibra edilmesi gerektiğini söyleyerek, “İbra edilmemek gibi bir şeyin Galatasaray tarihinde bir daha olmaması lazım” dedi.

Galatasaray’ın eski yöneticilerinden Emir Sarıgül, sarı-kırmızılı yönetim ve yaklaşan genel kurul hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.

Sportif başarılarının önemli olduğunu vurgulayan Sarıgül, “Başarılar, taraftarın gönlünde çok başkadır. Sportif başarıdan daha önemli olan Galatasaray yönetiminin kenetlenmesi lazım. Yönetimden ayrıldıktan sonra kulübü hiçbir yerde tartışmamamız lazım. Şu an başarısızlığını nedeni; kendiniz başarıya inanmalısınız, kararlı ve uyumlu bir ekip olması gerekiyor. Trabzonspor gibi önemli maça giderken bir yönetici gidiyorsa, başarısızlığın en büyük cevabıdır. Bizim Adnan Polat’tan, Ünal Aysal’dan öğrendiğimiz Galatasaray terbiyesi buydu. Hangi müsabaka olursa olsun 7-8 yönetici arkadaşımızla gidiyorduk. Yöneticisini gören futbolcu, teknik ekip ve taraftarın morali yerine gelir. Galatasaray yönetimleri, sorun üretme yeri değil, çözüm bulma yeridir. Vaktiniz müsait değilse yönetimdeki yerinizi işgal etmemeniz lazım. Çünkü Galatasaray yöneticiliği, herkesin bir gün yönetici hayalini kurduğu bir koltuk. Bu koltuklara geldiğiniz zaman iyi projeler üreteceksiniz. Sayın Dursun Özbek Başkan'a huzurunuzda çok teşekkür ediyorum. Nedeni ise 7 gün 24 saatini Galatasaray için harcıyor. Aynı fikir bütünlüğünü yönetimde göremiyorum. Benim eleştirim başkana ya da yönetime değil. Ben etik kuralının altını çiziyorum. Galatasaray’ı dışarıda tartışmamalıyız. Bizim genel kurullarımız, divan toplantılarımız var” şeklinde konuştu.

“Yönetici arkadaşların da Dursun Başkan gibi özverili olması lazım”

Ali Sami Yen Stadı’nın yanındaki otel projesinin Adnan Polat yönetiminde faaliyete başlayan bir proje olduğunu belirten Sarıgül, “O projeyi ben gayrimenkul sektöründe faaliyet gösterdiğim için üstlendim. Ruhsatını aldım. Ünal Aysal Başkan ile temelini attık. Dursun Başkan da inşaatı hızlı bir şekilde bitiriyor. Burayla ilgili Dursun Başkan ile çok fikir alışverişinde bulunduk ve otel olmasına karar verdik. Nedeni otel olduğu zaman bazı amatör branşların sponsorluk masraflarını karşılıyordu. Yönetici arkadaşların da Dursun Başkan gibi özverili olması lazım” ifadelerini kullandı.

“Galatasaray’ı polemik konusu yapmayalım”

Galatasaray'da Levent Nazifoğlu ile Alp Yalman’ın istifalarını da değerlendiren Sarıgül, “Alp Yalman bizim başkanımızdır, yorum yapmak haddimize düşmez. Sayın Nazifoğlu ile de aramda bir sorun yok. Yaptığım eleştiri şuydu; ben de Galatasaray yönetiminde 3 dönem yöneticilik yaptım. Levent Nazifoğlu yönetici değil, Sportif A.Ş.’de yönetim kurulu üyesiydi. Onu Dursun Özbek ile yönetim kurulu onurlandırdı. İstifa ettikten sonra bizde kol kırılır, yen içinde kalır. Galatasaray’ı polemik konusu yapmayalım” diye konuştu.

“Dursun Özbek ve yönetimi kesinlikle ibra edilmelidir”

25 Mart’ta yapılacak genel kurulda Dursun Özbek yönetimine güven oyunun çıkmasını gerektiğini vurgulayan Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
“Güven oyu çıkması için ben tüm genel kurul üyesi arkadaşlarım ile konuşuyorum. Adnan Polat Başkan döneminde ne yazık ki biz ibra edilmedik. Daha sonra bize iade-i itibar yapıldı ama kırılganlıklar ve yaşanmışlıklar her zaman içimizde derin yara olarak duruyor. Dursun Özbek ve yönetimi kesinlikle ibra edilmelidir. Eleştirilerimiz varsa nezaket ve saygı çerçevesinde yapabiliriz. İbra edilmemek gibi bir şeyin Galatasaray tarihinde bir daha olmaması lazım.”

“Ünal Aysal’a her yerden başkanlık için yoğun baskı var”

Ünal Aysal’ın tekrar başkanlık için geleceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Sarıgül, “Mevcut bir yönetim varken, Ünal Aysal Başkanımız defalarca söyledi. Bunu konuşmamız doğru olmaz diye. Taraftarlardan olsun, mali kongrelerde olsun Ünal Aysal bir teveccühü olduğunu biliyorum. Taraftarlardaki Ünal Aysal sevgisi Drogba ile görüşen, Galatasaray’ı ve Türkiye’yi anlatan tamamen Ünal Aysal Başkan’dır. Sneijder’i, Muslera ve Melo’yu da. Bu isimleri kazandıran, dünya kamuoyunda Türkiye’nin bilinirliğini anlatan Ünal Aysal’dır. O dönemde Ünal Aysal’ın talimatı ile Drogba ile son konuşmayı ben yaptım. İmzaları birlikte attık. Drogba’nın Türkiye’nin gelişmesine çok önemli katkılarda bulundu. Bugün ise bazı arkadaşlar, Ünal Aysal kaçtı diyorlar. Ünal Aysal asla kaçmaz. Sayın başkan o dönem kongre kararı aldı. Bazı arkadaşlar çıktı ‘Biz daha iyi yaparız’ dedi. Sayın başkan o zaman ‘Ben aday olmuyorum’ dedi. Şu anda da sosyal medyada, taraftardan, kongre üyelerinden yoğun bir baskı var. Ama Ünal Aysal adına konuşmak haddim değil. Ünal Aysal’ın şu anda dahi Galatasaray için projeler ürettiğini biliyorum. Kalbinde yüreğindeki Galatasaray sevgisini biliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Florya’yı Gaziosmanpaşa bölgesine taşıyacaktık”

Ünal Aysal’ın projeleri hakkında da açıklamalarda bulunan Emir Sarıgül, “Ünal Başkan, emlak konusunda Riva ve Florya’da önemli projeler düşünüyordu. Bunların bir kısmı şu an hayata geçti. Mali kongrede ne noktada olduğunu göreceğiz. Bu projelerin fikir babası Ünal Aysal’dır. Daha sonra Dursun Özbek Başkan katkı sunarak, yasal prosedürlerini sağladı. Bizim diğer projemiz ise Florya’ydı. Florya, Türkiye'nin en önemli arazisi, her zaman bir çekim merkezidir. Florya’yı stada yakın olan Gaziosmanpaşa bölgesinde 40 küsur dönümlük bir yere taşıyacaktık. Amacımız bütün branşları oraya taşıyıp, sosyal tesis projesi yapmaktı. Bu projeyi yönetimdeki arkadaşlara da sunduk. Yönetimlerde olmak önemli değil. Yönetimde olmasanız bile o bayrağı ileri götürmek için elinizden gelenin fazlasını yapmanız lazım” diyerek sözlerini tamamladı.

Oğuzhan Ort - Mehmet Şirin Topaloğlu 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin "Mardin’de tüketilen kaçak elektrik 4.8 milyon kişiye yeter" Dicle Elektrik tarafından Mardin’de yapılan yatırım, şebeke iyileştirme bakım ve onarım çalışmalarına rağmen kayıt dışı kullanım nedeniyle özellikle Derik ve Kızıltepe ilçelerinde şebekenin çökebileceği ve bu ilçelerin enerji almama riskinin olduğu uyarısı yapıldı. Mardin’de tüketilen kaçak elektriğin 1.2 milyon haneye ve 4 milyon 800 bin nüfusa yetecek güçte olduğu belirtilirken, ekonomiye zararının 6 milyar 250 milyon lira olduğu açıklandı. Dicle Elektrik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan altı ilde kaliteli, kesintisiz ve kayıpsız enerji dağıtımı vizyonuyla çalışmalarını sürdürüyor. Yatırımlarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) tüketici hizmetleri ve hizmet kalitesi yönetmeliklerine uygun olarak gerçekleştiren ve Mardin’de 358 bin 600 aboneye hizmet sağlayan dağıtım şirketi, özelleştirmeden bu yana Mardin’e 10 yılda 3 milyar 200 milyon liralık yatırım yaptı. Yetkililer, yeni yatırım dönemi için, “Bu yıl Mardin’e 1 milyar TL’ye yakın bir yatırımı daha hizmete almayı hedefliyoruz. Böylece toplam yatırımımız bölgede 4 milyar TL’yi geçecek” dedi. Dağıtım şirketi, teknolojiyi odağına alarak yaptığı yatırımlarla altyapısını güçlendirmesine rağmen özellikle tarımsal sulamada kayıt dışı kullanım nedeniyle şebekenin aşırı yüklenme kaynaklı uyarı verdiğini aktardı. Dicle Elektrik’in 28 milyar TL’lik toplam alacağının 3’te birinin Mardin’e ait olduğu bildirildi. Dicle Elektrik yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, “2023 yılında Mardin ilinde 5 milyar kWh enerji çekişi oldu. 2 milyar 465 milyon kWh’ın kayıt içinde olduğu tespit edildi. İl genelinde 2.5 milyar kWh kayıp kaçak enerji çekişi mevcut. Bu kaçak enerjinin ülkeye maliyeti ise 6 milyar 250 milyon liradır. Sadece Mardin’de tüketilen kaçak enerji, 1.2 milyon hanenin tüketimine eşittir. Her hanede 4 kişinin yaşadığını varsayarsak, bu da 4 milyon 800 bin kişinin enerji tüketimine denk gelmektedir. Enerji çekişi her geçen gün artmakta. Şehrimizin kesintisiz ve kaliteli enerji alması için olağanüstü bir çabayla çalışmalarımıza devam ediyor, kayıt dışı kullanımla mücadele ediyoruz” denildi. Kayıt dışı kullanıma bağlı olarak her geçen gün enerji çekişinin artmasının hem şebekeye hem de milli ekonomiye ciddi zararlar verdiği belirtilen açıklamada, Kızıltepe ve Derik’teki kaçak tüketim vurgusu dikkat çekti. Mardinli tarımsal sulama aboneleri üç kat fazla elektrik harcıyor Tarımsal sulamanın etkisi ile elektrik tüketiminde astronomik artış gerçekleştiğine ilişkin örnek tüketim verisi paylaşan Dicle Elektrik yetkilileri, “Mardin’de 272 bin aktif abone bulunuyor ve aboneler sulama dönemi öncesi bir günde yaklaşık 5.4 milyon KWh elektrik harcıyor. Sayıları 7 bin olan Mardinli tarımsal sulama abonesi, toplam abone sayısı içinde yaklaşık yüzde 2.5’luk bir kesimi oluşturuyor. Söz konusu 7 bin tarımsal sulama abonesinin sulamanın başlaması ile birlikte günlük tüketim miktarının 18 milyon KWh’ın üzerine çıktığını görüyoruz. Diğer bir tabirle Mardinli tarımsal sulama aboneleri, ildeki diğer abone gruplarının üç katına yakın yükseklikte elektrik tüketimi gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı. "Kızıltepe ve Derik’e hiç enerji verilmemesi riski var" Kaçak trafolara karşı da aralıksız mücadele verdiklerini ifade eden Dicle Elektrik yetkilileri, “Yılda 6.5 milyar kWh elektriği, tarlalarını yeraltı suyu ile sulamak için kullanan bölge genelindeki 35 bin abonenin 7 bini aşkın kısmı Mardin’de bulunuyor. Bu abonelerden 5 bin 600’ünün birikmiş olan elektrik borcu ise 10 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Tarımsal sulamanın en yoğun olarak yapıldığı Kızıltepe ve Derik’teki kaçak kullanımın bu şekilde devam etmesi durumunda, bu iki ilçede şebekelerin tamamen çökeceğini ve bu ilçelere enerji verilememe riskini göz önünde bulundurmak gerekir” dedi. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen elektrikteki dalgalanmalara ilişkin de bilgi veren yetkililer, yüksek kayıp kaçak oranı sebebi ile kırsalda enerji dalgalanmalarının başladığına vurgu yaptı. Yetkililer, bu durumun kırsalda yürütülen tüm faaliyetleri sekteye uğrattığının da altını çizdi.