SPOR - 13 Ocak 2021 Çarşamba 19:04

Emre Belözoğlu: 'Mesut Özil’e her zamankinden daha yakınız'

A
A
A
Emre Belözoğlu: 'Mesut Özil’e her zamankinden daha yakınız'

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, Mesut Özil ve menajeriyle görüşme yaptıklarını belirterek, “Mesut’a her zamankinden daha yakınız. Eğer kendi kulübüyle istediğimiz şartlarda anlaşırsa bu transferin limitlerimizde bir yükü olmayacak” dedi. Belözoğlu, sakatlığı bulunan Perotti’nin ameliyat olması gerektiğini de belirtti.

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, Samandıra Can Bartu Tesisleri'nde gerçekleştirilen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sarı-lacivertlilerin gündeminde olan Mesut Özil için, son 20 senede kendi pozisyonunda dünyanın en özel oyuncuları arasında olduğunu belirten Belözoğlu, “Eğer bu transfer olursa ilk defa böyle bir şey olacak. Camia adına da başkan adına da çok pozitif bakıyorum fakat kolay da görmüyorum. Bizim kendimize göre planlarımız var.

Mesut'un da kulübüyle bir sözleşmesi var. Mesut çok büyük bir yıldız. Hangi takımda oynarsa oynasın 2 maçtan birinde gole katkı veren bir oyuncudan bahsediyoruz. Fenerbahçe'nin özellikle de bizim olduğumuz dönemde böyle bir oyuncuya sahip olmasından çok memnuniyet duyarım. Kendisi ve menajeriyle bir görüşmemiz oldu. Süreç ağır ilerliyor ama Mesut her zamankinden daha yakın. Mesut'un kendi çocukluk hayalinin içinde olması ve Fenerbahçe'nin böyle bir rüyasının olması, bu adımı ilk defa bu kadar yakınlaştırdı” ifadelerini kullandı.

“Mesut kulübüyle istediğimiz şartlarda anlaşırsa bize yükü olmayacak”

Mesut'un sözleşmesinin bulunduğu Arsenal ile yürütmüş olduğu bir sürecin bulunduğunu hatırlatan deneyimli futbol adamı, “Mesut'un kulübüyle görüşme süreci bittikten sonra biz kendi aramızda görüşmeleri yapacağız. Mesut, kendi kulübüyle istediğimiz şartlarda anlaşırsa bu seneki limitlerimizde bir yükü olmayacak. Fenerbahçe ya da diğer kulüpler artık 4-5 milyon Euro maaşlarla futbolcu getirebilecek güce sahip değiller. Fenerbahçe'nin dengesini bozacak rakamsal anlamda oyuncuların maaşlarını etkileyebilecek rakamlar olamaz, bizim öyle bir gücümüz yok” dedi.

Emre Belözoğlu: 'Mesut Özil’e her zamankinden daha yakınız'

"Perotti'nin ameliyat olması gerekiyor"

Emre Belözoğlu, Arjantinli yıldız Diego Perotti'nin ameliyat edilmesi gerektiğini ifade etti. Ameliyatın gerçekleşmesi durumunda oyuncunun sahalardan uzun süre ayrı kalma durumunun bulunduğunu anlata deneyimli futbol adamı, bu yüzden menajeriyle geleceğini oturup konuşacaklarını belirterek, "Perotti'nin dizinde bir bağın totale yakın kopması söz konusu. Ameliyat olması gerekiyor. Durumu menajerlerine de ilettik. Perotti oynadığı sürede neler yapabileceğini herkese gösterdi. Keşke bu süreler daha uzun olsaydı. Süreç ne yazık ki tam ne onun ne bizim istediğimiz gibi ilerliyor. Ameliyat olması durumunda karşılıklı oturup hem kendisiyle hem menajeriyle bir karar almak durumunda kalacağız. Ameliyat gerçekleşirse oynamama süreci 3 ila 8 ay arasında gözüküyor. Ameliyatın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine sağlık ekibi karar verecek” ifadelerini kullandı.

“Perotti’nin durumuna bir hafta içinde karar verilecek”

Oyuncunun kendi maaşının çok altında bir paraya oynadığını ve maç başı paralarına henüz ulaşamadığını dile getiren Belözoğlu, şöyle konuştu:

"Perotti'nin durumuna 1 haftaya kadar karar verilecek. Kendisinin Fenerbahçe'ye bizim lehimize hazırladığımız sözleşmesi sayesinde mali bir yükü olmuyor. Perotti ayrılığı kesin olacak dersek doğru söylememiş oluruz. Biz oyuncuyu değersiz kılmayız, bunu ona hissettirmeyiz. Onunla bir şekilde orta yolu bulacağımıza inanıyorum. Oyuncunun isteğini, arzusunu görebiliyorum ama karar almak zorundayız. Kenar oyuncu transferiyle alakalı oyuncuyu içerden bir şekilde boşatmamız gerekiyor. Limitlerin üzerine, oyuncu sayısı ve yabancı sayısı da ekleniyor. Almamız gereken kararlar olacak. Biz oyuncu azaltmazsak oyuncu vadetmek doğru olmaz. Bazı oyuncularla vedalaştıkça yerine koymak adına hamleler yapmaya çalışacağız." Belözoğlu, kadro dışı futbolcuları Nabil Dirar ile alakalı da devre arasında net bir karar alacaklarını açıkladı.

"Ömer Faruk süreci olumsuz gidiyor"

Emre Belözoğlu, genç oyuncuları Ömer Faruk Beyaz ile yaptıkları görüşmelerin şu anda olumsuz devam ettiğini belirterek, “Ömer 17 yaşında, Ersun Yanal ayrıldıktan sonra Tahir hocanın gelmesiyle başlayan süreçte 10 maçımız vardı, hepsinde kadroda oldu. 10 maçın 5'inde görev aldı. Ömer Faruk konusunda büyük bir üzüntü içinde olduğumu söylemek istiyorum. Ben ilk günden beri Ömer'in değerli bir futbolcu olduğunu herkesle paylaştım. Aslında ona hiç yapılmamış şekilde bir projeyle gittik, 5 senelik bir proje. Son dönem de başkan da dahil oldu. Kendisinin evine kadar gidildi ve projemiz anlatıldı. İçimden keşke 17 yaşında bana karşı böyle bir proje ve davranışla gelinseydi bile dedim. Ömer benim için çok değerli bir oyuncu. Üzüldüğüm nokta şu; Fenerbahçe takımı yarın bir gün tarihi anlatıldığında “en genç kaptan” olarak Ömer Faruk yazacak. Ancak ne yazık ki verdiğimiz değerin karşılığını bulduğumuzu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

"Ömer Faruk'un bir kulübe imza attığını düşünmüyorum"

Sürecin bitmediğini ve Ömer Faruk'un bir an önce bir karar vermesi gerektiğini anlatan Belözoğlu, şunları kaydetti:

"Kendisi bize belli bir noktada kararını iletti ama burada çok büyük bir camia var. Evet, bu çatı altında büyük sporcularla büyük başarılar kazanılmıştır ama hiçbirimiz Fenerbahçe'den büyük değiliz. Buradan ayrılsa dahi onu koruma derdinde olurum. Ömer süreci olumlu gitmiyor, olumlu bitecek gibi de gözükmüyor. Fenerbahçe'nin kendisine verdiği mukavelenin bence bir örneği yok. Projenin içi kendisi için olumlu şartlarda dolu ama büyük fotoğrafa bakınca süreç olumlu gitmiyor. Fenerbahçe'nin haklarını göz önüne aldığımızda gözümüz kimseyi görmez. Ömer Faruk'un bir kulübe imza attığını düşünmüyorum. Bu sürecin olumlu yönde seyretmesi için ne kadar uğraştığımızın da bire bir şahidi kendisi ve ailesidir. Ben kolumdaki bandı Ömer'e samimice taktım. Bizim hedefimiz, hayalimiz Fenerbahçe'nin kendi değerlerini çıkarması ve onlarla yürümesidir. Bu süreçte onun bayrak oyunculardan biri olacağını düşünüyordum ama olumlu gitmiyor, gideceğini de düşünmüyorum."

"Futbolcu ayartma yeteneğimiz yok"

Emre Belözoğlu, hakkında kamuoyunda çıkan "futbolcuları ayartma" gibi bir özelliğinin bulunmadığını dile getirdi. Beşiktaş'ta oynayan Dorukhan Toköz ile hiçbir görüşmesinin bulunmadığını anlatan Belözoğlu, "Bizim ayartma yeteneğimiz yok. Yaptığımız transferlerde samimice duygularımızı paylaştık. Dorukhan’la ilgili hiçbir girişimimiz olmadı. Beşiktaş iyi ilişkilerimizin olduğu bir kulüp. Nerede durmamız, nerede hareket etmemiz gerektiğini iyi bilen bir camiayız. Kimse bize ne yapmamız gerektiğini öğretemez. Bizim şu an için Dorukhan’la alakalı bir gündemimiz yok. Transfer süreci dinamik bir süreç. Biz tek başımıza kendimizi düşünüp tavır içinde olmayız. Kimsenin ne dediğinin önemi yok, ne yaptığımızı iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Emre Belözoğlu: 'Mesut Özil’e her zamankinden daha yakınız'

"Bir transfer yapacaksak o stoper olacak"

Fenerbahçe Kulübü Sportif Direktörü, transfer yapmaları durumunda önceliğin stoper pozisyonunda bulunduğunu ifade etti. Savunma oyuncuları Mauricio Lemos'u kendisinin izleyerek önerdiğini ve futbolcuya hala çok güvendiğini anlatan deneyimli futbol adamı, "Fenerbahçe büyük camia, Türkiye başka bir yer. Fenerbahçe'de bazen şampiyonluk yetmiyor. Bir sporcunun başarısı için kaç kriter varsa bazen burada o bile yetmiyor. Bunu ancak Fenerbahçe'de oynayan anlar. Bir oyuncunun yurt dışından Türkiye'ye gelme ve adapte olma süreci var. Biz Lemos'a inandığımız için mukavele yaptık. İyi maçları olduğunu düşünüyorum. Bizim bir pozisyona destek verecek transferimiz olacaksa bu stoper olacak gibi görünüyor. Lemos’la alakalı kulüpte bir değerlendirme yapıyoruz. Ben oyuncunun kumaşına hala inanıyorum. Bir transfer yapacaksak o stoper olabilir" dedi.

"Ozan için resmi teklif almadık"

Emre Belözoğlu, transferi söz konusu olan Ozan Tufan'dan çok memnun olduklarını ve resmi hiçbir transfer teklifi almadıklarını söyleyerek, “Ozan'ın çok iyi bir kalbi var, temiz bir çocuk. Fenerbahçe'de misyonunu tamamladı mı tamamlamadı mı onu değerlendirmek lazım. Ozan’la alakalı şu an için bize ulaşan resmi bir teklif yok. Türk oyuncularımızın içerde oluşturduğu havanın değeri bizi ilgilendiriyor. Ozan özelinde Türk oyuncularımızın bu aidiyet içerisinde olması beni çok mutlu ediyor” diye konuştu.

"Sosa'nın bu takıma çok faydası olacak"

Emre Belözoğlu, Jose Sosa'dan çok memnun olduklarını ve oyuncunun takıma çok faydalı olacağına inandıklarını belirterek, “Sosa'nın Galatasaray maçından önce ayak parmağı kırıldı, o şekilde 4-5 maç oynadı. Bir aydır kasığında ağrılar var. Ağrılarına rağmen idmana çıkmak, oynamak istiyor. 1 haftadır durduralım, 1 hafta ağrıların bitsin başla dediler. Ben Sosa'nın kalitesini ve kalibresini çok iyi biliyorum. Bu takıma çok faydası olacak. Sosa'ya dair hayal kırıklığı gibi bir algının oluşmasından çok rahatsızım" değerlendirmesinde bulundu.

Ozan Buğra Koşar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da “Daltonlar” suç örgütüne yönelik “Mahzen-37” operasyonları: 14 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde “Daltonlar” suç örgütüne yönelik düzenlenen “Mahzen-37” operasyonlarında 14 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde elebaşılığını yurt dışı firar olan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Daltonlar organize suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelinin; Esenyurt ilçesinde 31.03.2024-05.04.2024 tarihleri arasında M.O.S., B.T. ve C.T. isimli 3 ayrı iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Beylikdüzü ilçesinde 31.03.2024 tarihinde E.B.G.R. isimli iş yerinin kurşunlanması eylemini yaptıkları, Başakşehir ilçesinde 02.04.2024 tarihinde B.S. isimli iş yerine el bombası atılması ve 14.04.2024 tarihinde iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Bahçelievler ilçesinde 04.04.2024 tarihinde P. ve C.C. isimli iş yerlerinin, 16.04.2024 ve 19.04.2024 tarihilerinde S.G.L. ve İ.P isimli işyerlerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Küçükçekmece ilçesinde 22.04.2024 tarihinde 80. Yıl Parkı’nda kurşunlama eylemini yaptıkları, Bakırköy ilçesinde 16.04.2024 ve 25.04.2024 tarihlerinde G.B. isimli kuyumcunun kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde 08.04.2024 ile 13.04.2024 tarihlerinde meydana gelen 4 adet ikamet ve iş yeri kurşunlama eylemini yaptıkları, Beşiktaş ilçesinde 05.04.2024 ile 11.04.2024 tarihlerinde 2 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs eylemini yaptıkları ve Esenyurt ilçesinde 12.04.2024 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu, 1 adet AK-47 uzun namlulu tüfek, 3 adet tam otomatik tabanca, 2 adet çalıntı motosiklet ile çok sayıda balistik yelek ve kar maskesi el geçirildi.
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Denizli PAÜ Hukuk Fakültesinde ‘Meclis Simülasyonu’ etkinliği düzenlendi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hukuk Fakültesi ve Hukuk Topluluğu tarafından öğrencilerin yasama faaliyetini deneyimledikleri ve yasa yapım sürecine tanık oldukları, hoşgörü ve uzlaşma ortamında ideal meclisin nasıl gerçekleşeceğini görüp, pratikte uygulayabildikleri bir etkinlik olan Meclis Simülasyonu etkinliği düzenledi. 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve Denizli’de ilk kez düzenlenen Pamukkale Üniversitesi Meclis simülasyonu etkinliği Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış töreni ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Adalet Demokrasi ve Hukuk Orjinli Çalışmalar (ADHOC) Derneği Koordinatörü Şebboy Deren Güçlü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burada Pamukkale Üniversitesi ekibine baktığımda 5-6 aylık inanılmaz bir organizasyon sonucunda gerek divan üyeleri olsun gerek akademi ekibi organizasyon ekibimiz olsun, sponsorluk ekibimiz olsun gerçekten çok güzel bir çalışma ortaya koydular ve gerçekten çok güzel de bir organizasyon ortaya çıkaracaklar. Önümüzdeki dört gün boyunca bunu deneyimliyor olacaksınız. Dilerim ki gerçekten çok güzel bir şekilde eğlenirsiniz ve keyif alırsınız demek istiyorum. Burada dört gün boyunca hepiniz milletvekili olacaksınız. Farklı farklı partileri temsil edeceksiniz. Ancak burada unutmamız gereken bir şey var ki hiçbirimiz birbirimizi kırmadan gerçekten dostluk çerçevesinde hep beraber tanışarak ve keyifli vakit geçirerek buradaki arkadaşlığımızın baki kalacağını umut ederek ve olmasını sağlayarak da keyifli vakitler geçirmenizi istiyorum. Lütfen birbirinizi genel kurulda olsun komisyonlarda olsun birer parti için kırmayın. Gerçekten çok güzel bir organizasyona imza atılacağına eminim. Şimdiden herkese keyifli bir yasama dönemi diliyorum.” “Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın işlevini öğrenecektir.” Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Hukuk fakültesi olarak amacımız, Evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını benimseyerek, hukuki sorunları teorik ve pratik anlamda çözme yetkinliğine sahip hukukçular yetiştirmektir. Bu nedenle meclis simülasyonu çok önemlidir. Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın İşlevini öğrenecektir. Öğrencilerimizin yasama faaliyetlerinde bizzat bulunmalar ve etkin rol almaları, fikirlerini özgür bir şekilde dile getirmeleri önemlidir. Meclis simülasyonu etkinliğinde farklı fakültelerden milletvekilleri ver almaktadır. Ancak sunu da belirtmeliyim ki hukukçuların milletvekilliğine ilgisi fazladır. 28. Dönem Milletvekillerinin Meslekleri incelendiğinde; TBMM’de en fazla iş insanı, avukat ve akademisyenin yer aldığı görülmektedir. Milletvekillerinin %20’sinin hukukçu olması bu ilginin kanıtıdır. Gerek Öğrenci Topluluklarımız gerekse Dekanlığımız yıl içinde sayısız akademik, sosyal, kültürel ve benzeri alanlarda çalıştay, panel, eğitim, konferanslar ve geziler düzenlenmektedir. Fakültemizin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ve başarılı etkinlikler, üniversite ve eğitime katkı veren ilgili kamu kurum ve kuruluşların, Rektörlüğümüz ve Denizli Barosunun uyumlu iş birliği ve ortak çabanın sonucudur. Fakültemizin gerek daha iyi Fiziki alana kavuşması için gerekse akademik kadrolar noktasında verdikleri büyük destek ve etkinliklerimize gösterdiği ilgi için rektörümüz sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, teşekkür ederim. Hukuk Topluluğu Danışmanı Öğr. Üyesi Fatih, Yurtlu’ya ve Hukuk Topluluğu öğrencilerine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor ve meclis simülasyonunun verimli geçmesini diliyorum.” Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Hukuk fakültelerindeki kaliteli eğitimin kamu yönetimine etkisini bizzat meslek itibariyle gören bir durumdayız. Kaliteli hâkim ve savcı yargı kararlarını okurken bizlerin içini açıyor. Yine, avukatlık hizmetinde verilen kaliteli bir hukuk eğitiminin de toplum yaşamından adaletin tecellisine katkısı hiçbir zaman yadırganamaz. Bu faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” “Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi, son akreditasyonla 208 üniversiteden 70 üniversitenin arasına girmiştir. Bu gurur, üniversitemizdeki tüm akademik-idari personelinin ve tüm öğrencilerinin katkısı ile olmuştur. Ben bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Akreditasyon, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun vermiş olduğu bir belge. Bu belge “Kurumsal Akreditasyon” belgesi. Bu belge ile Üniversitemiz, ÖSYM kılavuzunda akredite olan üniversiteler içerisinde yer almış oldu. Bu ne demek? Bu yarın Pamukkale Üniversitesi’nden alınan diplomalar, Avrupa ve Amerika geçerli demek. Dolayısıyla, böyle bir sevinci bu etkinlikte paylaşmak istedim. Çünkü Pamukkale Üniversitesi hak ettiği yer hali hazırda bulunduğu yer değil. Daha yükseklere çıkması gereken bir üniversite. Çünkü Denizli, Türkiye’de ilk onda yer alıyor, Pamukkale Üniversitesi ilk onda yer alması abartılı olur diyorum, yirminci sırayı kollaması gerekiyor. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız ama geleceğimiz olan bu gençler belki bu yirmili sıraları bizlere gösterirler. Çünkü yapmış oldukları etkinlikler gerçekten muhteşem. Ben, üniversitemizin öğrenci toplulukları ile çok gurur duyuyorum. Topluluklarla buluşalım dediğimizde hemen buluşabiliyoruz. Topluluk başkanları geliyor, yardımcıları geliyor. Bu bizim çok aktif bir üniversite olduğumuzu ve öğrencilerimizin çok bilinçli olduğunu gösteriyor. Şimdi mesela, Filistin yürüyüşü yapacağız. Dün yirmi iki topluluk hemen geldi iki saat içerisinde geldiler ve neler yapacağımızı beraber konuştuk. Ben çok gurur duyuyorum. Demek ki öğrencilerimiz şu andaki Pamukkale Üniversitesi’nin seviyesinden memnun değiller. Onların bu yapmış oldukları çalışmalar inşallah Üniversitemizi ilk yirmilere çıkaracak ve bizler de onlarla gurur duyacağız. Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüyle kendini tescil etmiş bir kurumdur TBMM. TBMM Milli Mücadele kahramanı olduğu gibi 15 Temmuz’un da kahramanıdır. TBMM ile gurur duyuyorum, ebediyen var olsun diyorum. Diğer taraftan küçük bir anımı paylaşayım. 1996’da Amerika’ya gittim. Tabi Amerika’da gittiğimiz yerde ormanlık alanlar, şehirle doğa ile bir bütün halindeydi. Bana dediler ki: Hocam, burada yanına sincaplar gelir oturur bir şey yapma onlara. Bunlara bir şey yapmanın çok büyük cezaları vardır. Nasıl bir özgür dünyaymış burası dedim. Gerçekten hayran olmamak elde değil ama son zamanlarda gördüğümüz gibi şu anda yaşanan Amerikan üniversitelerde Filistin mitinglerinin nasıl bir karşılık bulduğunu da hepimiz gözler önünde seyrediyoruz. Bu durum, demokrasinin de yine her yerde her zaman aynı olmadığını da bize göstermiş oldu. Dolayısıyla, milletler kendi varlıklarını koruyabilmek için devletlerin idamesini sağlayabilmek için ciddi kararlar alabilmekteler” Açılış konuşmalarının ardından program, milletvekili yeminlerini gerçekleştirmek üzere simülasyonun divan başkanı PAÜ öğrencisi Aleyna Ece Sönmez’in, tüm milletvekilleri ile birlikte ettiği yemin ile sona erdi. Etkinliğin devamında program sergi salonunun gezilmesi ile sona erdi.