GÜNDEM - 22 Mart 2019 Cuma 11:21

Emre Tepeli: “ Down sendromunu yüzde 99 oranında belirlemek mümkün”

A
A
A
Emre Tepeli: “ Down sendromunu yüzde 99 oranında belirlemek mümkün”

21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü nedeniyle İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) tarafından düzenlenen 'Gerçek Dostlar Kromozom Saymaz' konulu panelde Doç. Dr. Emre Tepeli, down sendromunun genetik bir hastalık olduğunu söyleyerek, “Down sendromunu gebelik esnasında anneden alınacak kan ile yüzde 99 oranında belirlemek mümkün” dedi.

İAÜ Üstün Zekalılar Öğretmenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mine Akkaynak'ın moderatörlüğündeki panele Next Genetik Center Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Emre Tepeli, D'oret İletişim Danışmanlığı Ajansı Kurucu Başkanı Doret Habib, Down Sendromu ve Zihinsel Eğitim ve Koruma Derneği (DOSTEV) Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Oygur Doğan ve Devlet Tiyatroları Sanatçısı ve Eğitmen Halil Doğan katıldı.
 

Emre Tepeli: “Down sendromu genetik bir hastalıktır”

Down sendromunun kromozomal bir hastalık olduğunu belirten Next Genetik Center Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Emre Tepeli, “Normal bireylerdeki kromozom sayısı 46, down sendromlularda ise 47'dir. Down Sendromu genetik bir hastalıktır. Fakat nadir istisnalar dışında kuşaktan kuşağa aktarılan, kalıtsal bir hastalık değildir. Kromozom 23 anne, 23 babadan alınıyor. Bunlar ilk yumurta ile spermin birleşmesi sırasında oluyor. Buradaki birleşme sırasında bazı geçişlerde bölünmeler olduğu zaman bir taraftan 24, diğer taraftan 23 kromozom gelmesi ile 47 kromozoma sahip olunuyor. Down sendromunu, ikili tarama, üçlü tarama ve ayrıntılı ultrasonla saptayabiliyoruz. Günümüzdeki popüler olan anne kanından yapılan testler var. Annenin kanını alıyoruz. Bu işlem neticesinde down sendromu olup olmadığını yüzde 99 oranında belirleyebiliyoruz” diye konuştu.
 

Arzu Oygur Doğan : "Sabır ve empati kurmak çok önemli"

DOSTEV'i kurarken çocukları meslek sahibi edindirip, istihdam sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Arzu Oygur Doğan, “Biz engelli, engelsiz eğitim veriyoruz. Çocukların bu eğitimle öz güvenlerinin daha çok arttığını gördük. Çok yetenekli çocuklar var, çok zekiler. Eğitim verilmesi çok önemli. Bazı aileler bu çocukları toplum içine sokmuyorlar. Evlerinde saklıyorlar. Böyle olduğu zaman çocuklar hırçınlaşıyor. Psikolojileri bozuluyor. Bizim onlara sabırlı yaklaşıp, empati kurmamız çok önemli. Engelleri aşabilmemiz için beynimizdeki engelleri kaldırmamız gerekiyor. Aslında engelli bireylerimizde problem yok. Bu çocuklar toplum içinde bizlerle bir arada olmalı” şeklinde konuştu.

“Küçük yaşta rehabilitasyon merkezlerine götürün”

Down sendromlu çocukları olan ailelere de eğitim verdiklerini ifade eden Doğan, “Down sendromlu çocukları olan aileler, çok küçük yaşta rehabilitasyon merkezlerinden ve doktorlardan mutlaka bilgi almalı. İlk 5 yaşa kadar dil terapisti çok önemli. Bu çocukların dil kasları farklı çalışıyor. 1 kromozom fazla ama ritim, tiyatro, taklit ve enstrüman yetenekleri harika ve çoğunda da var” dedi.
 

“Down sendromlu çocuklarımızı topluma kazandırmalıyız ”

DOSTEV olarak zincirlerinin çok büyüdüğünü açıklayan Arzu Oygur Doğan, “İncirli'de Down Sanat Kafe açtık. Herkesi oraya beklerim. Çünkü çocuklarımız orada para kazanıyor. Anneler gönüllü çalışıyor. Çocuklar orada garsonluk yapıyor, anneler kekler, pastalar yapıyor. Biz Çocuk Esirgeme Kurumu'nda olan ya da diğer kurumlarda olan çocuklar için de birçok aktivite yapıyoruz. Yılbaşı partileri düzenledik. Hediyeler verildi, inanılmaz mutlu oldular. Ülkemizde Çocuk Esirgeme Kurum'larında da bulunan down sendromlu çocuklar yuvalardan dışarı çıkartılmalı, sosyalleştirilerek topluma kazandırılmalıdır. Bizler DOSTEV olarak, oyunlarımızı ücretsiz oynuyoruz. Üniversiteler de orada ücretsiz olarak aktiviteler yapabilir. Oradaki çocuklarla özel olarak ilgilenebilirler. Dernek başkanı olarak her türlü yardım yapmaya her an hazırım. Yeter ki onlardan bir el uzansın” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da 7 bin öğrenci “Enerji Okuryazarlığı” ile daha da bilinçlenecek CK Enerji Akdeniz Elektrik ile Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında Antalya’daki 20 ilkokulda “Enerji Okuryazarlığı” eğitimlerinin başlatılması için protokol imzalandı. Protokolle bu eğitim-öğretim yılında 3. ve 4. sınıfta okuyan yaklaşık 7 bin öğrenciye Enerji Okuryazarlığı eğitimi verilecek. Sürdürülebilir bir gelecek için enerjinin verimli kullanımı her geçen gün daha büyük bir önem kazanıyor. Toplumun her kesiminde bu konuda farkındalık oluşturmak hedefiyle 2018 yılında Enerji Okuryazarlığı Projesi’ni hayata geçiren CK Enerji, ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik yaptığı çalışmalar ile dikkat çekiyor. Yıllardır projenin Akdeniz Bölgesi’ndeki ayağını üstlenen ve binlerce çocuğa ulaşan CK Enerji Akdeniz Elektrik, bu yıl da Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yeni bir eğitim ve iş birliği protokolüne imza attı. 20 okulda verilecek İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ve CK Enerji Akdeniz Elektrik Genel Müdürü Fahrettin Tunç tarafından imzalanan protokol çerçevesinde Antalya’da belirlenen 20 ilkokulda, 3. ve 4. sınıf öğrencilerine, “elektrik nedir, nasıl üretilir, güvenli elektrik kullanımı, enerji verimliliği, evde ve okulda enerji tasarrufu” gibi konular çocukların anlayabileceği dilde anlatılacak. Hedef, bu eğitimler ile yıl içinde 7 bin öğrenciye ulaşmak. "Bilinçli enerji kullanım alışkanlığı" “Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılan protokol ile geleceğin emaneti çocuklara, enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanma konusunda bir bilinç oluşmasına katkı sunmayı amaçladıklarını dile getiren Tunç, “Antalya, Burdur ve Isparta’da görevli tedarik şirketi olarak hizmet sunarken sosyal sorumluluk projelerinin de içinde yer almak ve sahip olduğumuz birikim ve uzmanlık ile toplumsal sorunların çözümüne destek olmak istiyoruz. Dünyamızın geleceğini tehdit eden iklim değişikliğine karşı hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Küçük yaşlarda oluşacak bilinçli enerji kullanım alışkanlığının hem bugünümüz hem de geleceğimiz açısından önemli olduğunu düşünüyor, Enerji Okuryazarlığı ile bu konuda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu alanda atılacak her adım hem dünyanın geleceği hem de ülkemizin enerji arz güvenliğine destek olacaktır” dedi.
İstanbul Şehit aileleri ve babalarıyla ilgili sözleri gerekçesiyle 3 yıla kadar hapsi talep edilen Can Ataklı hakim karşısında Şehit aileleri ve şehit babalarına yönelik sözleri nedeniyle hakkında 3 yıla kadar hapis talep edilen gazeteci Can Ataklı hakim karşısına çıktı. Sanık Ataklı savunmasında, ‘’Kesip, biçilerek servis edilen bir suçlama olmuştur. Dava bir linç kampanyasına dönmüştür. Ben bunları hak etmiyorum’’ dedi. Gazeteci Can Ataklı hakkındaki 25 Aralık 2023’de sosyal medyada paylaşılan videoda şehit aileleri ve şehit babaları hakkındaki sözleri nedeniyle 3 yıla kadar hapsinin talep edildiği davanın görülmesine başlandı. İstanbul 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Mustafa Can Ataklı ve avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuki Hizmetler Birimi avukatı, Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı da katıldı. "Dava bir linç kampanyasına dönmüştür, ben bunları hak etmiyorum’’ Duruşmada savunma yapan sanık Ataklı, böyle suçlanmış olmanın ağrına gittiğini söyleyerek, ‘’47 yıllık gazeteciyim, devletin terörle mücadelesine yönelik en ufak kötü bir söz söylemedim. Çok sayıda yazım ve konuşmam vardır. Kesip, biçilerek servis edilen bir suçlama olmuştur. Bu benim ağrıma gitmektedir. Dava bir linç kampanyasına dönmüştür. Çok sayıda müşteki taraf vardır, ben bunları hak etmiyorum’’ dedi. ‘’Daha sorumlu davranması gerekirdi’’ Müşteki Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı İbrahim Gögsu ise, ‘’45 yılı aşkın süredir gazetecilik yapan birinin daha sorumlu davranması gerekirdi. Nefret dolu bir üslupla paylaşım yapılmıştır. Şehitlik, dini ve milli değerimizdir. Şehit ve şehit yakınları aşağılayıcı şekilde bir paylaşım olmuştur. Sanığın cezalandırılmasını talep ederiz’’ ifadelerini kullandı. Sanık avukatı ise müvekkilinin adli kontrol talebinin kaldırılmasını ve beraatına karar verilmesini istedi. Adli kontrol tedbiri kaldırıldı Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ataklı’nın savunmasının alınmış olması gerekçesiyle adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. ‘’Bunca yıldan sonra böyle bir suçlamaya üzülüyorum’’ Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Ataklı, ‘’Ben üzülüyorum sadece. Bunca yıldan sonra böyle bir suçlamaya üzülüyorum. Suçlamanın ne’vi yaralayıcı benim için. Hem yapmadığım bir şey, hem de bu kadar kasıtlı olarak kampanyanın sonucu. Ne yapayım?’’ ifadelerini kullandı. Türk Devletleri Şehit Yakınları ve Gaziler Vakfı avukatı İbrahim Gögsu ise süreci soruşturma aşamasından beri takip ettiğini belirterek, ‘’Bizler şehit yakınlarına ve gazilere yönelik her türlü nefret söyleminin ve ayrıştırıcı tutumun karşısında olacağımızı ifade etmek istiyoruz’’ dedi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ataklı’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Samsun Başkan Togar: “Bu ilçenin insanlarıyla gönül bağımız var” Tekkeköy Belediye Başkanı ve Yeniden Refah Partisi (YRP) Başkan Adayı Hasan Togar, “Bu ilçenin güzel insanlarına tükenmeyecek bir sevgiyle gönülden bağlıyız” dedi. Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar, vatandaşlarla buluşarak 10 yılda yapılan hizmetler ve gelecek dönem için planlanan projeleri anlatmayı sürdürüyor. Çay Mahallesi’ndeki esnaflarla bir araya gelen Başkan Togar, her birinin dükkanlarına konuk olarak sohbet etti. Sonrasında Kutlukent bölgesindeki Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’nde faaliyette bulunan sporcu gençlerle buluşarak onlarla birlikte oruç açtı. Togar, Aşağıçinik Mahallesi’nde bir halk buluşması ile 19 Mayıs Seçim Koordinasyon Merkezi önünde 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümü nedeniyle bir program da düzenledi. Başkan Togar, “Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir destan olan ve dünya tarihine altın harflerle işlenen 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünde hemşehrilerimizle bir araya gelerek şehitlerimizi dualar eşliğinde bir kez daha andık. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun” dedi. “Biz insanımıza büyük bir aşkla bağlıyız” diyen Togar, “Bizler hemşehrilerimizin olduğu her yerde kendimizi mutlu ve huzurlu hissediyoruz. Bu ilçenin güzel insanlarına tükenmeyecek bir sevgiyle gönülden bağlıyız. Yolumuz dün olduğu gibi bugün de hemşehrilerimizin gönlünde yeşeren muhabbetle, sevgiyle hep beraber güzel günlere yürümektir. Bu sevgiye layık olmaya ve insanlarımızla buluşmayı her daim sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.