SAĞLIK - 01 Haziran 2017 Perşembe 13:58

Emziren anneler kafein içeren besinlere dikkat

A
A
A
Emziren anneler kafein içeren besinlere dikkat

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, gaz problemi yaşanmaması için alınabilecek bazı önlemleri sıraladı. Enç, emziren anneleri kafein içeren besinlerden uzak durmaları konusunda uyardı.

Anneliğin her bayan için kuşkusuz ki tarifi mümkün olmayan harika bir duygu olduğunu anlatan Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, "Ancak doğum sonrası annelerde ve bebeklerde görülen gaz şikayetleri sıkıntılara yol açabilmektedir. Özellikle bebeklerde doğumdan iki hafta sonra başlayan ve dördüncü aya kadar devam eden gaz sancıları "infantil kolik " olarak adlandırılır" dedi.

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, gaz problemi yaşanmaması için alınabilecek bazı önlemlerden bazılarını şöyle sıraladı:

"Emziren anneler kuru fasulye, karnabahar, lahana, soğan, portakal, limon, greyfurt gibi gaz yapan besinleri tüketmekten kaçınmalıdır. Çay, kahve, çikolata gibi kafein içeren besinler gaz yapıcı özelliğe sahiptir. Bunun yanı sıra bebekte uykusuzluğa ve huzursuzluğa neden olabilir.

Süt, yoğurt, peynir gibi inek sütünden elde edilen besinler gaz problemi yapabilir. Emziren anneler bu besinleri deneyerek beslenme programına eklemelidir. Gaz problemi çok fazla oluyorsa çiğ olarak sebze ya da meyve tüketilmemelidir. Pişmiş meyve kompostoları ve haşlanmış sebzeler tercih edilmelidir. Papatya, rezene, meyan kökü, güvercin otu, oğulotu, nane gibi bitkilerin çayları ve baharatlardan kimyon gaz problemi için çözüm yolu olabilir."

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, emziren annelerin emzirme sırasında göğüs değiştirmeden önce bebeğin gazını çıkarması gerektiğini belirterek, "Gaz yapmaması için, kuru baklagiller önce haşlanıp suyu dökülmeli ve sonra pişirilmelidir. Mutlaka taze sıkılmış meyve suları tüketilmelidir. Gazlı içecekler ve hazır meyve sularından uzak durulmalıdır. Doktora danışmadan asla ilaç kullanılmamalıdır" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu ’Bebekleri kalın giydirmek tehlikeli olabilir’ Bebekleri kalın giydirmenin bazı sağlık sorunların neden olabileceğine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Köprülü Çelikkaya, "Bebekleri fazla giydirmek, bebeklerin aşırı ısınmalarına neden olabilir, bu da sıcak çarpması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunun yanı sıra, bebeklerin aşırı giydirilmesi, Sudden Infant Death Syndrome (SIDS) olarak da bilinen ani bebek ölüm sendromu riskini artırabilir" dedi. Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Köprülü Çelikkaya, özellikle yenidoğan bebeklerin fazla giydirilmemesi konusunda önemli uyarılarda bulundu. "Ani bebek ölüm sendromu gelişebilir" Bebekleri kalın giydirmenin risklerine dikkat çeken Uzm. Dr. Çelikkaya, "Bebeklerin vücut ısısı, yetişkinlere göre daha hızlı değişebilir. Bu yüzden bebekleri fazla giydirmek, aşırı ısınmalarına neden olabilir, bu da sıcak çarpması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunun yanı sıra bebeklerin aşırı giydirilmesi, Sudden Infant Death Syndrome (SIDS) olarak da bilinen ani bebek ölüm sendromu riskini artırabilir. Bebeklerin aşırı sıcaklıkta uyuması da, SIDS riskini artırabilir" diye konuştu. "Hareket özgürlüğü tanıyın" Bebeklerin, rahat ve hareket etmelerini kısıtlamayacak şekilde giydirilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Çelikkaya, "Aşırı giysiler, bebeklerin rahat hareket etmesini engelleyebilir, bu da onların gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bebekleri doğru şekilde giydirmek önemlidir. Bebeklerin altına ince bir body veya iç çamaşırı giydirilmeli, üzerine tek katman giysi ve hava şartlarına uygun bir uyku tulumu veya battaniye kullanılmalıdır. Bebeklerin vücut ısısını kontrol etmek önemlidir. Ellerinin ve ayaklarının soğuk olması, aşırı soğukta olduklarını gösterebilir. Bebeğinizin vücut ısısını düzenli kontrol edin ve gerektiğinde giysilerini ayarlayın. Bebeklerin doğru şekilde giydirilmesi, onların sağlığı ve güvenliği için son derece önemlidir. Ebeveynlerin bu konuda uzmanların önerilerini dikkate alması, bebeklerin sağlıklı ve konforlu bir şekilde büyümelerine yardımcı olabilir" ifadelerine yer verdi.
Kayseri Büyükşehir, 60 bin metrekarelik çim alanını 1 günde biçebilen aracı temizlik filosuna kattı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla 1 milyon metrekaresi yeşil alan olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde kullanılmak üzere çevre dostu, yeni teknoloji ile donatılmış, 60 bin metrekarelik alanı tek başına 1 günde biçebilen çim biçme aracını temizlik filosuna kattı. Kent genelindeki park, bahçe ve yeşil alanları ile vatandaşlara temiz, çeşitli donanımlara sahip sosyal yaşam alanları sunan Büyükşehir Belediyesi, Dr. Memduh Büyükkılıç başkanlığında temizlik filosuna çevre dostu araçlar kazandırmaya devam ediyor. Bu çerçevede Park, Bahçe ve Ağaçlandırma Daire Başkanlığı’nca, 1 milyon metrekaresi yeşil alan olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde kullanılmak üzere yeni teknoloji ile donatılmış ve en iyi teçhizat ve donanıma sahip çim biçme makinesi, temizlik filosuna dâhil edildi. Günlük 60 bin metrekare kesim kapasitesi, 130 santimetre ağır hizmet tipi kesim ünitesiyle en zorlu koşullarda dahi mükemmel sonuçlar sağlayan araç, kendini temizleyebilen radyatörü sayesinde bakım kolaylığı da sunuyor. Araç, 810 litre kapasiteli çim toplama haznesi ve 2 metreye kadar yükselme kapasitesiyle maksimum verimlilik için tasarlandı. 60 bin metrekarelik alanı tek başına 1 günde biçebilen ve atıkları yükleyen araç, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde hizmet vermeye başlarken, Büyükşehir Belediyesi, Ağaçlandırma ve Bakım Şube Müdürü Cüneyt Canıdemir, “Şu an Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçemizdeyiz. Toplam alanı 1 milyon 250 bin metrekare olan alanımızda 1 milyon metrekare çim alanına sahibiz. Bu da sürekli bakım gerektiriyor” dedi. Başkan Büyükkılıç’ın direktifleriyle yeni teknolojik araçları Büyükşehir Belediyesi’ne kazandırdıklarını ifade eden Canıdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlamda da Belediye Başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bize verdiği direktiflerle yeni teknolojileri takip ettik, en iyi donanımla halkımızın en iyi şekilde ağırlamak adına yeni makineler arıyor, buluyoruz ve bahçemize hizmet vermeye çalışıyoruz. Daha önce kullandığımız benzinli araçlar yerine dizel bir araç olan ve birçok özelliğe sahip olan aracımızı bugün teslim almış durumdayız. 6 çim biçme motorunun yapmış olduğu, 60 bin metrekarelik alanı 1 günde tek başına biçebiliyor. Aynı zamanda halkımızın rahatsız olduğu çim atıklarının tamamını araca yükleyebiliyor.” Millet bahçesinde 3 adet çim biçme traktörü, 5 adet normal çim biçme makinesi, 3 adet benzinli çim tırpanı ile hizmet verildiğini söyleyen Canıdemir, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde misafirleri temiz bir ortamda ağırlamak için gayret ettiklerini sözlerine ekledi.
İzmir Egeli akademisyenler yeni bir bakteri türünü literatüre kazandırdı Ege Üniversitesinin (EÜ) akademisyenleri, Bozdağ bölgesine özgü endemik bir baklagil olan yeni bir bakteri türünün keşfedildiğini duyururken, bu tür literatüre kazandırılarak “Phyllobacterium Onerii” adı verildi. Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Yaşa ve ekibi, yeni bir bakteri türünü literatüre kazandırdı. Yeni bakteri türüne Prof. Dr. Mehmet Öner’e ithafen “Phyllobacterium Onerii” adını verildi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, Prof. Dr. İhsan Yaşa ve EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Arş. Gör. Asiye Esra Eren Eroğlu’nu makamında ağırlayarak, sürdürdükleri bilimsel çalışmalar hakkında bilgi aldı. Prof. Dr. Budak, “Üniversitemiz akademisyenleri bilim dünyasına kazandırdıkları önemli keşifleriyle gurur kaynağımız olmaya devam ediyor” dedi. “Biyoteknolojik uygulamalara katkı sağlayacak” Keşfedilen yeni bakteri türü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yaşa, “Biyoçeşitliliğin ekosistem üzerine doğrudan ve dolaylı katkısı hesaplanamayacak kadar büyüktür. Biyolojik azot fiksasyonu kabiliyetinin tüm zirai bitkilere adapte edebilme öngörüsünün gerçekleşmesinin ilk adımı rhizobiyal bakterilerin doğadan izole edilip saflaştırılması ve tüm genomik özelliklerinin ortaya çıkarılmasıdır. Rhizobiyal türler ve bitki büyümesini teşvik eden bakteriler gibi faydalı kök mikroorganizmalarının toprak verimliliğinin kilit oyuncularıdır. Bu mikroorganizmaların çevre ve birbirleriyle olan etkileşimlerini düzenleyen genetik determinantların belirlenmesi, sürdürülebilir ekosistemler ve tarımın geliştirilmesi için de çok önemlidir. Çalışmamızda da olduğu gibi, genomik analizler bir bakteriyel suşun gelecekteki biyoteknolojik uygulamaları için tüm cephaneliğinin ortaya çıkarılabilmesine imkân sağlayacak” dedi. “Bozdağ önemli bir endemik bitki merkezi” Yerel rhizobiyal türler ile ilgili araştırmalarına devam edeceklerini söyleyen Prof. Dr. Yaşa, “El değmemiş doğası ile İzmir’in endemik, nadir bitkilerle sayıca zengin ve mikroklimatik özellikleri ile de tarımsal açıdan önemli bir potansiyele sahip bölgelerinden olan Bozdağ, çok sayıda doğal baklagil türleri ile yerli ve yeni rhizobial bakterilerin de potansiyel bir kaynağıdır. Özellikle bitki endosimbiyontu rhizobiyal türler çölleşme ve kuraklık tehditlerine karşı biyolojik çeşitlilik ve ekosistem için bir tür sigorta görevi gördüklerinden inanıyoruz” diye konuştu.