En iyi İstanbul kareleri nereden çekilir?

Baudelaire ‘Eski Paris artık yok, ne yazık, bir şehrin şekli bir faninin kalbinden daha çabuk değişiyor.’ diyor. Medeniyetlerin, şehirlerin ömürlerinin yanında bir denizköpüğü kıvamında kalan ömürlerimizde şehirlerin de şekilden şekle girdiğini, hallerden hallere evrildiğini görür oluyoruz..

Baudelaire’in yukarıdaki cümlesini bize hatırlatan Tanpınar da ‘Ancak sevdiğimiz şeyler bizimle beraber değişir ve değiştikleri için de hayatımızın bir zenginliği olarak bizimle beraber yaşarlar.’ diyerek bir teselli sunuyor.

İstanbul dünyanın en güzel manzaralı şehirlerinden biri, hiç şüphesiz. Bu manzara bazı mimari projeler ve modern hayatın getirdiği tercihlerden dolayı artık ve maalesef ve muhtemelen (hep böyle olacak şekilde) deformasyona ve büyük bir değişime uğruyor. Günümüz fotoğrafçılarına bu manzara henüz değişmeden, hala yüzyılların birikimi siluet görünüyorken bazı noktalardan fotoğrafçılık hafızalarına birer kare kazandırmalarını tavsiye ediyoruz. İşte Gezgin’in tavsiyesi fotoğraf çekim noktaları.

Tavsiye ve fotoğraflar: Halit Ömer Camcı

Çengelköy sırtlarında yer alan sultan vahdettin köşkünün yakınlarından önde boğaz köprüsü arkada da tarihi İstanbul siluetinin olduğu açı.

Kadıköy’den yine Tarihi Yarımada’nın görüntüsü. İskele’nin sol tarafından bir noktadan özellikle gün batımı saatlerini kovalarsanız eşsiz bir manzarayı kaydetme imkânı bulabilirsiniz.

Ortaköy sahilden önde Ortaköy Camii ve arkada Boğaziçi köprüsü. Özellikle sabah gün doğumunda (güneş mevsime göre değişmekle birlikte köprünün biraz solundan doğuyor) ve öğleden sonra güneşin yatay ışıklarının Camiyi aydınlatması ile çok etkileyici ışıklarla fotoğraflar çekebilirsiniz. Özellikle mavi gökyüzünde beyaz bulutlar veya farklı tonlarda bulutların olduğu görkemli gökyüzü altında referans fotoğraflar üretmek mümkün.

Sapphire’in 236 metre yükseklikteki manzara terası İstanbul’un 360 derece görülebildiği ve özellikle akşam ışıkları altında etkileyici bir görüntünün tam merkezine oturan mekanı ile fotoğrafçılar için vazgeçilmez bir mekan.

Üsküdar sahilinden Kızkulesi ve arkada tarihi yarımada çok klasik bir görüntü olmakla birlikte İstanbul’da yaşamış, bu şehre birkezcik bile uğrayan fotoğrafçıların porfolyolarında yer alması gereken bir kadraj. Aynı noktadan hem Topkapı sarayı, hem Ayasofya, Sultanahmet’i görebildiğimiz Suriçi görüntüsü fonlu Kızkulesi çekilebileceği gibi biraz daha Harem’e yakın taraftan önde tekneler, arkada Kızkulesi ve daha arkada Galata Kulesi de fotoğraflanabilir.

İETT’nin Taksim Tüneldeki binasının çatısından önde Galata kulesi arkada Eminönü ve tarihi yarımadanın olduğu manzara tam anlamı ile bir İstanbul portresi çekim noktası olarak değerlendirilebilir. Bu bina için de izin gereklidir.

Şişhane tarafından önde Unkapanı köprüsünün başındaki tarihi çeşme ve arkasında Süleymaniye açısı. Bu açı için acele etmelisiniz. Birkaç ay sonra bu kadrajda devasa bir demir köprü yer alacak ve belki de yüzlerce yıl bu kadrajı kendi sadeliği ile göremeyeceksiniz.

İstiklal Caddesinin başında, ortada Galatasaray Lisesinin kavşağında ve tünele yakın yerlerinde özellikle akşamüzeri uzun pozlama ile tramvay durup insanlar hareket ederken çekeceğiniz fotoğraflar estetize edilmiş görüntüler olacaktır.

Sultanahmet minaresinden Ayasofya. Özellikle akşam vakti. Işıkların yandığı ve şehrin gece mavisine teslim olduğu saatler çok önemli.

İstanbul’u fotoğraflarken nelere dikkat edilse iyi olur?

Şehir fotoğrafları çekerken fotoğrafın temel ışık saatlerine, mevsimlere, kullandığınız ekipmana dikkat etmelisiniz. Sabah gün doğumu saatleri, akşam gün batımından bir saat önce ve güneş ufku terk ettikten yarım saat sonraya kadar akşam kızıllığı ile birlikte parlement maviye geçişlerde daha renkli fotoğraflar üretebilirsiniz. Hem şehrin ışıklanması, hem de akşam mavisi fotoğrafı çok derinlikli ve kontrast yapabilir. Bu saatlerde makinenizi sehpaya bağlayıp uzun pozlama yaparak ışık çizgileri ile aydınlatılmış şehir fotoğrafları da üretebilirsiniz. Dünya gezi dergilerinin tercihi içinde özellikle bu saatlerde çekilmiş fotoğrafların bulunduğunu aklınızdan çıkarmayın.  

Minareden çek beni

İstanbul’un panaromik görüntülerinin en iyi çekilebileceği yerlerin başında Selatin Camiiler diye adlandırabileceğimiz; Süleymaniye, Nuruosmaniye, Sultanahmet, Beyazıd, Fatih, Şehzadebaşı, Üsküdar ve Edirnekapı Mihrimah Camiileri, yine Üsküdar’da Atik Valide ve Çinili Camiileri, Fındıklı’da Nusretiye ve Hekimoğlu Ali Paşa Camiileri gibi saymakla bitmez camilerin minareleri vazgeçilmez yerlerden. İstanbul Müftülüğünden özel bir izinle hem minarelerde hem de cami içlerinde rahatlıkla fotoğraf çekebilirsiniz. Minarelere yüzlerce merdiveni dönerek çıkılıyor. Bazı minarelerde elektrik sistemi bozuk olabiliyor. Bundan dolayı yanınızda el ya da kafa feneri taşımak yararlı olur. Ayrıca minareler hem camilerin konumundan hem de yüksekliklerinden dolayı kışları oldukça soğuk oluyorlar. Mevsim hesaplarını doğru yaparak giyinmekte fayda var. Kış günlerinde parmaklarınız donacak kadar soğuk olabilir. Uçları kesik eldivenler can kurtarabilir. Ayrıca ağır da olsa sehpasız çıkmayın.

Gökyüzü Açısı

Sabit bir nokta olmamakla birlikte elbette gökyüzü açıları şehri ve mekanları geniş perspektifli görebildiğimiz açılar. Bu tarz fotoğrafları daha çok helikopterlerle çekebiliyoruz. Yamaç paraşütü, paramotor ve benzeri araçlarla da çekim yapılabiliyor ama hala en sağlıklı araç helikopterler. Özellikle tarihi yarımada, kızkulesi’nin üstü, Üsküdar, Galata Kulesi ve çevresi, Taksim Meydanı, Boğaz ve çevresi, Köprüler gökyüzünden, her mevsim ve günün farklı saatlerinde çekilebilecek yerler. Helikopter kiralama bedelleri hesaba katıldığında yanınıza alacağınız ekipmanları da üst seviyeden profesyonel ekipmanlar olarak tercih etmenizde fayda var.

Dünyanın en güzel şehirlerinden birindeyiz. Değerlendirin. İyi seyirler, aydınlık kareler..