SPOR - 24 Ocak 2022 Pazartesi 12:35

Engin Fırat: 'Türkiye'nin Dünya Kupası'na gitme şansı biraz zayıf'

A
A
A
Engin Fırat: 'Türkiye'nin Dünya Kupası'na gitme şansı biraz zayıf'

Kenya Milli Takımı'nı çalıştıran tecrübeli teknik direktör Engin Fırat, A Milli Futbol Takımı'nın Dünya Kupası play-off'larındaki şansını değerlendirirken, "Kura çok zor oldu açıkçası. Dünya Kupası'na gitme şansımızın biraz zayıf göründüğünü söylemekte fayda var" dedi.

Kenya Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Engin Fırat, kariyer hedefleri, Süper Lig’de yaşanan gençleşme harekatı ile Anadolu takımlarının performansları, A Milli Futbol Takımı’nın Dünya Kupası şansı ve daha birçok konuyu İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Kenya Milli Takımı’ndaki görevinden bahsederek sözlerine başlayan Engin Fırat, “Benim için yeni bir tecrübe oldu. İlk defa Afrika'da çalışıyorum. Güzel anlar oldu, uyum sağlamam gereken anlar da oldu. Çünkü bazı şeyler diğer ülkelere göre, diğer kıtalara göre kültürel olarak veya profesyonel anlamda değişik. Ama güzel oldu ve son maçlarda da iyi sonuçlar elde ettik. FIFA sıralamasında da yükselişe geçtik. Şu ana kadar gayet güzel her şey” ifadelerini kullandı.

“Dünya Kupası'na gitme şansımız biraz zayıf”

A Milli Futbol Takımı'nın, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turunda önce Portekiz, bu engeli geçtiği takdirde de İtalya - Kuzey Makedonya müsabakasının galibiyle oynayacağı karşılaşmalara değinen tecrübeli çalıştırıcı, “Kura çok zor oldu açıkçası. Çünkü Portekiz de çok tecrübeli bir takım ama bizim Portekiz'e karşı şansımız olabileceğini düşünüyorum. Çünkü Portekiz'in o kadar ağır bir pres gücü olduğuna inanmıyorum. Daha fazla topla oynamayı seven bir takım. Tecrübeli oyuncuları var.

Portekiz'e karşı 1-0 yenik duruma düşmediğimiz zamanlarda maçın sonuna kadar içinde kalacağımızı düşünüyorum. Yani bir şans var ama ondan sonra İtalya'ya karşı çok zor. Çünkü İtalya'nın inanılmaz bir organizasyonu var. Geçiş oyununu inanılmaz çabuk yapıyorlar. İş bitirici oyuncular var ileride. Ben de Moldova ile onlara karşı oynamıştım. Yani çok zor gibi görünüyor bunun için. Açıkçası hepsini toparladığımız zaman yani Dünya Kupası'na gitme şansımızın biraz zayıf göründüğünü söylemekte fayda var” şeklinde konuştu.

“Çok fazla gençleşme göremiyorum”

Özellikle Süper Lig’de üç büyükler olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın gençleşme projelerine önem vermeye başladıklarının hatırlatılması üzerine Fırat, “Gençleşme dediğiniz zaman çok fazla onu görmüyorum açıkçası. Çünkü bunu biraz daha açmak lazım. Avrupa'da genç oyuncu 18-19 yaşındadır. Türkiye'de 24-25 yaşındaki adama genç oyuncu diyorlar. Ben de buna katılamıyorum. Aslında genç oyuncu ile ilgili çalışmalarda biraz Galatasaray ön planda gibi görünüyor. Genç de diyemeyeceğim, daha fazla Türk oyunculara önem verdiklerini görüyorum orada. Çünkü aldıkları yabancılar, mesela Cicaldau’ya genç diyorlar ama onlar da 25 yaş civarında. Yani bu kadar genç sayılacak oyuncular değil. Şu an İstanbul takımlarının sezon başındaki planlamanın oluşturduğu baskıyla bir sıkıntı yaşadıklarını düşünüyorum.

Örnek verecek olursak; Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde çok büyük hedefler seçti. İstedikleri olmadığı için de kötü sonuçlar kulübü karıştırdı. Fenerbahçe şampiyonluk için ‘kesin olması lazım’ dedi. Seçilen oyuncular, seçilen hoca doğru - yanlış tartışılır ama baskıyı kaldıramadıklarını gördük. Galatasaray'da da bakıldığı zaman genç oyuncular yetiştiriyoruz diyorlar ama aynı anda da ‘hedef şampiyonluk’ deniliyor ve asla birbirine uyan bir şeyler değil. Bunların hepsinin de istenilen hedeflere varmalarını zorlaştırdığını gördük. İstanbul takımlarının üzerindeki baskı da onları biraz strese soktu ve kötü sonuçları beraberinde getirdi. Bu durumu en iyi değerlendiren Trabzonspor oldu. Çünkü hem istikrarlı futbol hem de kulüp içinde istikrarlı. Baskıyı da iyi yönettiler. Bu sene Trabzon uzun süreden sonra şampiyonluk yaşayacak gibi” cümlelerine yer verdi.

“Anadolu takımlarının birçoğunda iyi yabancı oyuncular var”

Anadolu takımlarının yükselen performanslarını da değerlendiren Engin Fırat, “Bu biraz yabancı oyuncuların sayısıyla ilgili. Çünkü maddiyat olarak iyi yabancı oyuncuları getirme şansı oluyor Anadolu takımlarının. Bu da oyun kalitesini yükseltiyor. Anadolu takımlarının birçoğunda iyi yabancı oyuncular var. Bu kaliteyi yükseltiyor. İstanbul takımları da yabancı oyuncu tercihlerini doğru yapamadığı zaman oyun kalite olarak dengeleniyor. Bu ne anlamına geliyor; rahatça İstanbul takımlarını yenme şansları ortaya çıkıyor. Bunun da psikolojik olarak üstüne gittikleri zaman özgüvenleri daha yüksek oluyor. X takım yaptı, ben de yapabilirim diyorlar. Bu anlamda Anadolu takımları yavaş yavaş bu dengeyi bozabiliyor” diye konuştu.

“Hedefim Dünya Kupası’nı görmek”

Deneyimli teknik direktör, yeni teklifler aldığını belirterek, şunları söyledi:

“Benim ana hedefim her zaman dediğim gibi Dünya Kupası'nı görmek. Şu an Dünya Kupası'na gitmek üzere olan bir takımla görüşüyorum. O olursa oraya geçeceğim. İsim veremem şu anda tabii ki. Onun dışında olmazsa da Kenya ile devam etme arzusundayım” ifadelerini kullandı.

“Olunga’nın, Fenerbahçe'ye çok büyük katkısı olurdu”

Fenerbahçe’nin de gündemine aldığı Kenya Milli Takımı’ndan öğrencisi 27 yaşındaki santrfor Olunga’dan övgü dolu sözlerle bahseden 51 yaşındaki Fırat, “Gerçekten keşke alsaydı Fenerbahçe diye düşünüyorum. Çünkü çok sıra dışı bir oyuncu. Fenerbahçe'ye çok büyük katkısı olurdu. İnşallah gelecek dönemde alır. Çünkü hem sırtı dönük oynayabilen, hem hava topu hakimiyeti olan, hem pas yeteneği, asist özelliği hem de inanılmaz bir sol ayağı olan bir oyuncu. Ben Fenerbahçe’de bunun ayarında hiçbir forveti görmüyorum açıkçası. Keşke Fenerbahçe bunu alabilse. Ama şu anda da tabii ki maddiyat olarak da bilmiyorum. Çünkü Katar'da çok ciddi paralara oynuyor bu oyuncu ve çok teklifi var. Onun için ne kadar mümkün bilemiyorum ama Fenerbahçe'ye veya herhangi İstanbul takımına çok büyük bir katkı sağlar” dedi.

Uygar Aydın - Bora Akyol - Mehmet Şirin Topaloğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.